• giordano bruno: “belki de benim cezamı veren sizler, benden de büyük bir korku içerisindesiniz.”
  • henüz bir çocukken bile bilgiyi doyasıya arzuluyordu. ailesinin onu dominiken manastırı'na kaydetmesini bilgiye erişmek için bir fırsat olarak gördü. kendisini dualara, azizlerin hatırasını yaşatmaya, isa'nın yolunu sürmeye değil de bilimsel, felsefik, okültist, gnostik öğretileri ve meşgaleleri öğrenmeye vakfetti. venedikli engizitörlerce yargılanması esnasında azizlerin ikonlarını, temsili tasvirlerini attığını, papaz namzetlerine ihtilaflı, tartışmalı metinler önerdiğini, elinde sadece bir tek haç bulundurduğunu ifade etmişti. ayrıca aryancı/ariusçu heretizmin kimi önermelerini savunup tartışmaya açması, o vakitler yasaklı olan erasmus'un yazılarının bir nüshasını manastırda gizli saklı okurken "cürmü meşhut" yakalanmasıyla iyiden iyiye bir olağan şüpheli oluverdi.

    erasmus'un, lucretius, cusa'lı nicholas'ın, copernicus'un muzır, sakıncalı neşriyat addedilen kitaplarını iştah ve iştiyakla okudu. hal böyle olunca muhbirler, gammazcılar, bruno'nun tehlikeli, meşum fikirlerle hasbihal ettiğini, hemhal olduğunu vatikan'a intikal etti, ispiyonladı. hakkında bir iddianame hazırlandığı ve engizisyon mahkemesi'nde yargılanacağı duyumunu alınca bruno, keşiş cübbesini bir daha giymemecesine fırlatıp manastırdan firar etti.

    her nereye gitse ruhban sınıfının heyulası, haramileri yollarını kesti, düz yollarını yokuşladı. on altı sene müddetince fransa, isviçre, çekya, ingiltere, bohemya gibi muhtelif ülkelerde gezgin, seferi bir ömür sürdü. "seyyah oldum pazar pazar dolaştım, bir dükkâna satamadım ben beni," dizelerini anımsatan bir yaşantısı oldu. cerbezeli bir hatipti, bir hafıza sanatçısıydı. copernicus'un öğretilerini geliştirerek evrenin sonsuzluğunu savundu. ne dünya'mız ne de güneş, onun merkezi olabilirdi. evren sayılamayacak, hesaplamayacak sayıda yıldızdan, gezegenden, güneşten müteşekkildi.
  • brunoya ait "iki şey öğretisi" :

    iki şey 'kalitesiz insan'ın özelliğidir:
    1- şikayetçilik
    2- dedikodu

    iki şey çözümsüz görünen problemleri bile çözer:
    1- bakış açısını değiştirmek
    2- karşındakinin yerine kendini koyabilmek

    iki şey yanlış yapmanı engeller:
    1- şahıs ve olayları akıl ve kalp süzgecinden geçirmek
    2- hak yememek

    iki şey kişiyi gözden düşürür :
    1- demagoji (laf kalabalığı)
    2- kendini ağıra satmak (övmek, vazgeçilmez göstermek)

    iki şey insanı 'nitelikli insan' yapar:
    1- iradeye hakim olmak
    2- uyumlu olmak

    iki şey 'ekstra değer' katar:
    1- hitabet ve diksiyon eğitimi almak
    2- anlayarak hızlı okumayı öğrenmek

    iki şey geri bırakır:
    1- kararsızlık
    2- cesaretsizlik

    iki şey kaşif yapar:
    1- nitelikli çevre
    2- biraz delilik

    iki şey ömür boyu boşa kürek çekmemeni sağlar:
    1- baskın yeteneği bulmak
    2- sevdiğin işi yapmak

    iki şey başarının sırrıdır:
    1- ustalardan ustalığı öğrenmek
    2- kendini güncellemek

    iki şey başarıyı mutlulukla beraber yakalamanın sırrıdır:
    1- niyetin saf olması
    2- ruhsal farkındalık

    iki şey milyonlarca insandan ayırır:
    1- sorunun değil, çözümün parçası olmak
    2- hayata ve her şeye yeni (özgün, orijinal, farklı) bakış açısıyla yaklaşabilmek

    iki şey gelişmeyi engeller:
    1- aşırılık (mübalağa, abartı, ifrat)
    2- felakete odaklanmış olmak

    iki şey çözüm getirir:
    1- tebessüm (gülümseme)
    2- sükut (susmak)

    iki şeyin değeri kaybedilince anlaşılır:
    1- anne
    2- baba

    iki şey geri alınmaz:
    1- geçen zaman
    2- söylenen söz

    iki şey ulaşmaya değerdir:
    1- sevgi
    2- bilgi

    iki şey "hayatta önemli olan her şey" içindir:
    1- nefes alabilmek
    2- nefes verebilmek

    **********************
    "ne gördüğüm hakikati gizlemekten hoşlanırım, ne de bunu açıkça ifade etmekten korkarım. aydınlık ve karanlık arasındaki, bilim ve cehalet arasındaki savaşa her yerde katıldım. bundan dolayı her yerde zorlukla karşılaştım ve cehaletin babaları olan resmi akademisyenlerin yanı sıra, kalın kafalı çoğunluğun öfkesinde hedef olarak yaşadım."

    ''bir insanın sırf çoğunlukta olduğu için kitlelerle ya da çoğunlukla aynı şekilde düşünmek istemesi, onun aşağılık ve düşük bir kafası olduğunun kanıtıdır. halkın çoğunluğu ona inansın inanmasın, hakikat değişmez.''

    “tanrı, iradesini hâkim kılmak için yeryüzündeki iyi
    insanları kullanır; yeryüzündeki kötü insanlar ise kendi
    iradelerini hâkim kılmak için tanrı'yı kullanırlar.”

    "büyücüler inanç sayesinde, fizikçilerin hakikat sayesinde yaptıklarından daha fazlasını yaparlar."
  • yakılarak öldürülmesinin sebebi kozmolojik görüşleri değil, dini ve ölümden sonraki hayat ile ilgili görüşleri yüzündendir.
  • panteist görüşleri ve copernicusçu gökbilim kuralını savunması nedeniyle sapkınlıkla suçlanmış ve 1600 yılında yakılarak öldürülmüş rahip, matematikçi ve astronom.

    bruno ne demiştir ve ne için yakılarak idam edilmiş olabilir bir bakalım:

    - dünya, güneşin çevresinde ve ayrıca kendi ekseni etrafında dönmektedir.
    - güneş dahil, öteki gök cisimlerinin dünyanın çevresinde dönüyor gibi görünmeleri dünyanın kendi ekseni etrafında dönüşünden kaynaklanan bir duyu yanılsamasıdır.
    - dünya güneş çevresindeki dönüşünü bir yılda, kendi ekseni etrafındaki dönüşünü ise yirmi dört saatte, yani bir günde tamamlamaktadır.
    - güneş kendi gezegenleriyle birlikte evrende bir sistem oluşturur. (güneş sistemi)
    - evren her noktasından dışa doğru yayılan bir sürekliliktir. (continuum)
    - evren aynı zamanda sonsuzdur; sonsuz olan tanrının sonsuzluğunu sınırsız büyüklüğü içinde yansıtır. böylece o da sonsuz olur.
    - tanrı bir bakıma evrendir. çünkü var olanların içkin ve sürekli nedeni, onları oluşturan, düzene koyan, yöneten, hem özdeksel hem formel nedendir; hiçbir varoluşsal ilişkiye girmeden cinslerin, türlerin ve bireylerin sayısız çokluğunu oluşturur.

    düşünceleri ile 17.yy'a ışık olan, (bkz: baruch spinoza)'nın görüşlerini önceleyen, avrupa'yı kaçak gibi dolaştığı halde bir sürü metin üreten bruno'ya saygıyla...
  • giordano bruno hakkında, ekşişeyler'de de yayınlanan miss book rumuzlu "fularsız entel" arkadaşımızın yazısında geçen ve türk (!) dil (!) kurumu (!) tarafından uydurulan içkin ve özdek "sözcük"leri hakkında, türk çocuklarına bilgi vermeyi borç bilirim:

    "içkin" sözcüğünü mündemiç kelimesinin yerine,
    "özdek" sözcüğünü madde kelimesinin yerine uydurmuşlar.

    iyi halt etmişler!
  • tanrı, iradesini hakim kılmak için, yeryüzündeki iyi insanları aracı kılar!
    yeryüzündeki kötü insanlar ise, kendi iradelerini hakim kılmak için, tanrıyı aracı kılarlar!

    sözleriyle siyasal dinciliğin tarifini yapan, ortaçağ karanlığında parlamış bir yıldız olan, siyasal hristiyancıların yakarak öldürdüğü, bilim ve düşünce adamı.

    (bkz: siyasal hristiyanlık)
    (bkz: siyasal dincilik)
    (bkz: engizisyon)
    (bkz: panteizm)
  • “ne gördüğüm hakikati gizlemekten hoşlanırım, ne de bunu açıkça ifade etmekten korkarım. aydınlık ve karanlık arasındaki, bilim ve cehalet arasındaki savaşa her yerde katıldım. bundan dolayı her yerde zorlukla karşılaştım ve cehaletin babaları olan resmi akademisyenlerin yanı sıra kalın kafalı çoğunluğun öfkesinde hedef olarak yaşadım.”

    italyan asıllı filozof, rahip, gökbilimci ve okültist (ezoterik gelenekler yoluyla edinilen bilgi. bilimsel yöntemlerin dışında kalan yollar ile bilgiye ulaşma).

    geri zekalı roma katolik kilisesi’nin engizisyon mahkemesince yargılanıp ölüme mahkum edilen insanlık tarihinin gördüğü en parlak beyinlerden. aristoteles’in çağ ve gerçek dışı fikirlerine koca bir “siktir!” çekerek, kopernik’in yolunu izleyen aydın. rönesans felsefesinin şekillenmesinde rol oynayan en önemli filozoflardan. -ki bana göre en önemlisidir.-

    fikirleri yüzünden sapkın ilan edilerek roma’nın campo de' fiori meydanında diri diri yakılmıştır.

    şimdi aynı meydanda, heykeli bulunmakta ve elinde tuttuğu kitapla engizisyon kafasındaki gericilerle taşak geçmekte.

    “tanrı, iradesini hâkim kılmak için yeryüzündeki iyi insanları kullanır; yeryüzündeki kötü insanlar ise kendi iradelerini hâkim kılmak için tanrı’yı kullanırlar.”

    çağlar öncesinden fikirleri bugün hala yolumuzu aydınlatmakta…

    iyi ki var oldun bruno. karanlığa karşı aydınlığın yanında oldun.
  • anıt olarak dikilen heykeli nin bulunduğu yeri halk pazarına çevirmişler. italyanlar, zaten kilisenin, hristiyanlığın zirve noktası olunca kilise tarafından yakılarak öldürülen insanın anıtına saygısı bu kadar oluyor demek.

    yukarılarda bi yazar heykeli vatikan'ın karşısında bruno'yu yakanlara karşı duruyor deyince bi araştırayım dedim de, bir kez daha ekşici kardeşlerimin sallamasyonda bi numaralı olduğuna şahit oldum.
  • skolastik felsefeyle çatışan bir madde tasarımı geliştirmesi nedeniyle dinsizlikle suçlanmış, düşünceleri bu gün idealist olarak nitelense de çağında maddeci olduğu için engizisyon tarafından cadılıkla suçlanmış ve yakılarak öldürülmüş düşünürdür.
hesabın var mı? giriş yap