• taksici bagaj için fazla para isteyince vermemiş dayak yemiştim.
  • kocaman bir çoban köpeği tarafından kovalanmıştım (kazların tıslayarak üzerime doğru yürümesini saymazsam en önemlisi bu), işin garip tarafı beni deli gibi kovalayan köpek, ben yere düşünce aniden durdu, gözlerine baktım ve çok tuhaf, acımış gibi bir hissiyatı vardı. köpek bile halime acıdı.sonra ağlaya ağlaya ayağa kalktım ve yanından geçerek uzaklaştım, hiçbir şey yapmadı. izi halen dizkapağımda durur.

    (bkz: köyde çocuk olmak)
  • küçükken beni inek süsmüş,bizimkiler öyle deyo.tabii küçük dediğim 3-5 yaş arası sanırım.gerçi bu konu bana biraz hürafe gibi geliyor ama süstüyse de hafifçe yana atmıştır diye tahmin ediyorum.
    bir diğerinde ise kurt köpeği sol diz üstümü ısırmıştı,şerefsiz 3-5 saniye(tabii ki bana daha uzun geldi) arası bırakmadı ve sonunda saolsun kuzen kurtardı.bundan sonra tabii ki aşı oldum.neyse ki ölmedim.(?)
    kedi tırmalaması vs gibi ufak şeyi yazmaya bile gerek duymadım.
    not: merak etmeyin köpeğe zarar vermedik.
  • ilginçtir ama staj yaptığım kuruma giderken kestirme olan bir yol vardı çayır çimen olan bir yol oradan gideyim dedim tepede de martı sürüsü var tepemde dönüp duruyorlar elimde de renkli bir poşet var çay içmek için kupa almıştım. bunlar onu yiyecek sandılar sanırım sırayla saldırmaya başladılar sonra ben koşmaya başladım kendimi de korumak için elimdeki poşeti havaya savura savura koşuyorum bir kaç kanat darbesi dışında ısırılma falan olmadı. bir daha da o yolu kullanmadım.
  • ben kurtla kapışmıştım. bahçede tavuklarımız vardı. severdim onları. ara sıra sokak köpekleri bahçemize bir şekilde girip tavuklara saldırdığından sürekli olarak teyakkuzdaydım. yine birgün dişi bir kurt köpeği sanırım yavrularına yemek götürmek maksadıyla bizim inci adındaki değerli tavuğumuzu yakalayıp iki patisi arasına sıkıştırıp yolmaya başlamıştı ki ben adeta uçarcasına, ne ayakkabı ne sopa hiçbir şey almayıp bahçeye atladım. ben oraya gidince köpeğin kaçacağını düşünmüştüm. ama köpek avına o kadar konsantre olmuştu ki beni siklemedi bile. bunun üzerine köpeğin kafa derisindeki eti tutup (eti yumuşacıktı) köpeği yumruklamaya başladım. köpeğin ağzı armut toplamıyor tabi benim bilekten bir ısırdı da diğer elimle zor bıraktırdım. ve köpeği korkutup kaçırdım. tavuk kurtuldu, ama benim el nanay oldu biraz. hayvan işini biliyor tam damardan ısırmış. sonrasında hastaneye gitmek istemememe rağmen zorla götürüldüm ve 3 hafta boyunca göte 3 tane iğne yemem gerektiği söylendi. birini yedim diğerlerini siktiret dedim. ama hastane bizi ispiyonlamış. bir süre sonra kaymakamlıktan arandım ve diğer iki iğneyi de götüme yemem gerektiği, aksi takdirde eve polisin geleceği söylendi. el mahkum kalan 2 iğneyi de yiyip olayı kapatmış oldum.
  • çocukken saçlarımın içine dedemin arılarından girmişti 2 adet. dedem elleriyle çıkarmıştı ve nasıl kafamı sokmadan kurtulabilmiştim bilmiyorum.

    not : bu 2 arı haricinde sivrisinekler bile yaklaşmaz bana.
  • bu orospu çocuğu sivrisinekler sayılıyo mu?

    ırzını siktiklerim arazide bi huzurlu kaka yaptırmadılar götü kevgir eylediler..
  • beni davşan tepiklediydi.
  • erik miydi tam hatırlamıyorum ağaçtan ne yediğimi. yakın dallardakiler bitmişti. devam edebilmem için dikenli tellerin arkasına geçmem gerekiyordu. tellerin arkasında tel boyunca uzanan hendek gibi bir çukur vardı. zar zor ufak tefek çiziklerle geçebildim tellerin arkasına. o ara gözüm ağaca bir 50 metre falan uzaklıkta 4 kişilik öküzlü, sığırlı, danalı, inekli bir gruba takıldı. grup diyorum, kişilik diyorum çünkü ne olduklarını hala bilmiyorum. doğalarına aykırı olan bir çok şeye şahit oldum orada. iş üstündeydiler ama sanki böyle keyif yapıyorlardı. yapmamaları gereken, olağandışı şeyler yapıyorlardı. o onun üstüne çıkıyor, o onun üstüne çıkıyor falan. türlü terbiyesizlikler, ahlaksızlıklar. aşçı, bahçıvan, uşağın ete bürünmüş hali. dana eti.

    neyse. ben erik yerken bu öküzlerden bir tanesi bir başka ineğin üzerinde olan ineğin/öküzün üzerine çıkmaya çalıştı. yani altlı üstlü 3 kişi olacaklar çıkabilirse. inek mi, öküz mü de bilemiyorum işte öyle pislik şeyler yapıyorlardı ki, ineğin üzerindeki inek bile olabilirdi. bir yandan erik yiyorum bir yandan da arada bunlara bakıyorum. bu fani dünyada bu gözlerim daha ne ahlaksızlıklar görecek diye. bunlar başka ne yapacak? ne olacak? misyonere yürürler mi, yürürlerse antrikotların olduğu yerdeki kemik nasıl olur? falan diye düşünürken. o çıkmaya çalışan inek/öküz aniden durdu bana bakmaya başladı. bildiğin gözlerimin içine bakıyor. kızların efendi adam yerine tercih ettiği piçler gibi mk. bırakmıyor göz temasını. anladım bir sıkıntı olduğunu. yanıbaşımda hardcore bir sex dönüyor ve o anda, şu meşhur kel adam bir anda durup, dönüp, kitlenmiş, bana bakıyor. durum tam olarak bu.

    iki üç kere dönüp baktım, hala bana bakıyor. ben bıraktım erik yemeyi. göz temasını bırakmıyorum, elimle ona boştaki ineği gösteriyorum ona git ona git yapıyorum elimle. yavaş yavaş da tellere yaklaşmaya başladım. ulan bu bir başladı koşmaya. ayaklarını önlü arkalı vuruyor. yani iki ön, iki arka sırayla öyle koşuyor. toz duman çıkıyor altından. teller yakın ama arada hendek var. hendeğin içine girip yavaş yavaş çıkma şansım yok. bu şerefsiz o hızla hendeğe kadar girecek çünkü. ne yaptım ki ben mk böyle sinirlendin. diyemiyorum. hızlı karar vermem gerekiyor. tellerin üstüne atlayıp tutunmaktan başka çare yok. neyse. atladım tellere. g.tüm yemedi telleri avuçlamayı. tutamadım. bileklerim dikenlere takıldı. vücut ağırlığımı taşıyamayınca da iki bileğim de yırtıldı. düştüm hendeğe.

    bu o.çocuğu yukardan hala bana bakıyor. kan içindeydi bileklerim. canım da felaket yanıyordu."napıyosun ya" diye bağırdım saçma sapan. sonra sırtüstü ağacın öteki tarafına doğru süründüm. gelmedi bu.

    s.kecekti de kanı görünce midesi mi bulandı anlamadım. murdar oldum diye düşündü heralde. ayağa kalktım, gelirse ağacın bir öteki, bir öteki tarafına geçerim diye düşündüm. yine gelmedi ama bana doğru dönüp bakmaya devam etti. yavaş yavaş tırmandım tellere. geçtim diğer tarafa. giderken hala bana bakıyordu şerefsiz.

    kulağıma geliyordu o dönem. benim için, intihar eden çocuk diyorlarmış okulda. bileklerimi kesmişim. son anda kurtarmışlar hastanede. hiç bozmadım. çünkü inek tecavüzünden kurtulan çocuk demelerinden iyiydi.
  • sizinki de bir şey mi 2008 yılında akyaka'da fok bademin saldırısına uğramıştım. caws görmüş amerikalılar gibi kafama basarak kaçışmıştı millet. şerefsiz badem sağ ayak bileğimi ısırarak ve burnuyla iterek kıyıdan uzaklaştırıp adeta bir oyuncak gibi oynamıştı benimle. kaçmaya çalışınca da sinirlenip bileğimi dişleyip kanatmıştı.
hesabın var mı? giriş yap