he was a quiet man
-
christian slater, william h. macy ve elisha cuthbert'in oynadığı 2007 yapımı film. imdb'den 8.8 almış.. gerçi puanı önemli değil, elisha cuthbert var bi kere!! ülkemize gelse de izlesek..
edit: ukte doldurmuşum haberim yok.. -
myspace sayfasında "fight club ve amelie filmlerinin çocuğu olsa, böyle bişi olurdu" gibisinden bir yorum yapılmış, frank capello filmi. trailerdan anladığım kadarıyla ofisinde bir kadının hayatını kurtarınca yaşamı tamamen değişen bir adamın hikayesi felan filan. izlenmeli...
-
christian slater'ın oyunculuk namına döktürdüğü hatta resmi ile filmdeki karakterin resmini yan yana koyduğunuzda "oha bu adam gerçekte bu muymuş" diyeceğiniz ilginç film. imdb'de her ne kadar komedi filmi olarak geçse de yine film türünün son derece yanlış belirtildiği bir yapım, psikolojik yönü ağır basan drama demek çok daha doğru olacaktır. bir de elisha cuthbert var ağlıyor sızlıyor bağırıyor. ilginç olmasına ilginç de oturup da buna vakit ayırmak için iyice düşünmek lazım, komedi olsun eğleneyim diye izlemeye başladım, kafam daha da karışarak bitirdim, kötü değil ama çok oha süper şahane de değil.
-
--- spoiler ---
yaptığım şeyi neden yaptığımı sorabilirsin.
ama bana başka seçenek mi bıraktın?
dikkatini başka
nasıl çekebilirdim?
tek istediğim senin
dünyanda yer alabilmekti
beni görmesi...
...vakit alan tek kişi.
bir çıkış yolu...
...bulmama...
...yardım eden.
gün gelir...
...sürüyü kurtarmak için
hasta ve zayıfları...
...kurban etmek gerekir.
--- spoiler --- -
-
-
tuhaf film.
azıcık taxi driver, biraz donnie darko, sonra pek tabii ki fight club.. mükemmel bir christian slater ı da unutmamak lazım... bütün bu etkenlere bir de salak senaryo yazarı eklerseniz işte bu film ortaya çıkar! -
biri fiziken diğeri ruhen iki paralize insan olarak cuthbert ile slater'in bir tren istasyonunda son bulacağı planlanan gecede, gladys knight and the pips'in midnight train to georgia'yayı bir kraoke bar'da beraber söyledikleri sahne ve ne geceyi ne de şarkıyı bitirememeleri...
ve şarkının biryerinde tam da şöyle bir şeyler var durumla alakalı olaraktan:
"he kept dreamin' that someday he'd be a star
but he sure found out the hard way that dreams don't always come true
so he's pawned all his hopes and he even sold his own car
bought a one-way ticket back to the life he once knew
...
i'd rather live in his world than live without him in mine" -
sonunu ikinci izleyişimde de anlayamadığım film.
aslında ne oldu? kime oldu?... muamma! -
bir amerikan tutunamayanın (tutunamayanus americanus) hikayesini anlatır fiml.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap