• bazı kafalar basmıyor, madem darbeye karşısın neden aynı safta değiliz diyor, darbecisin diyor. yav seni de sevmiyorum onu da, bu kadar basit.
  • (bkz: erdoğan'a düşen darbeye sarılır) demeden, olması gereken şeydir.
    darbe erdoğan'dan kötü mü? erdoğan mı darbeden kötü? o başka bir tartışma konusu tabi!
  • tam olarak benim. şöyle bir konumda taraf seçmek zorunda değiliz, bunu anlamıyorlar. darbenin kötü bir şey olduğunun hepimiz bilincindeyiz ama bir yandan da erdoğan'ı sevmek zorunda değiliz. ama bıraksanıza allah aşkına, erdoğan'ı sevmiyorsan bitiyorsun adamların gözünde. ne desen boş.
  • normal de olması gerekendir. ama şu an gayet yanlış anlamaya müsait bir pozisyon olduğundan, erdoğan ile devlet, demokrasi özdeşlendiği için darbeci olarak hain ilan edilecek kimsedir.
  • fethullahçılar zarar vermeye darbeyle mi başladı? cemaat karşısındaki konumu hiç değişmemiş insanlara hiç değilse kıdemden dolayı saygı gösterin şunun şurası cemaat karşıtlığı maziniz 3 sene. dün de sevmediğim erdoğan'ı bugün sevmem için bir sebep mi var? bu adamlar buraları ele geçirirken destek olan adamdan bahsediyoruz.. anladın mı? lan nerden anlayacan benimki de soru işte.

    seni seven tuvalet terliğin

    edit: "darbe sadece erdoğan'a değil ülkeye de zarar veriyor bunu göremeyen tuvalet terliklerine dert olmuştur" yazan arkadaşa cevaben yazmıştım, gitmiş.
  • "bir komünist hareket için elbette iki gerici klikten birini tercih etmek söz konusu olamaz. komünist hareket, ikisini de düşman olarak görür; ikisini de devirmek için mücadele eder; ama bunlar arasındaki
    mücadeleye de gözlerini yummaz; bu boğuşmadan kendi hesabına azami derecede fayda sağlamak için, bunları birbirine göre durumunu iyi tespit eder, en gerici olanı tecrit eder, ilk ve en şiddetli
    saldırılarını ona yöneltir, bu arada diğer gerici kliğin mahiyetini teşhir etmekten onunla kendi arasındaki düşmanlık çizgisini sıkı sıkıya muhafaza etmekten de geri kalmaz. bilir ki, hakim sınıflar arasındaki
    bu boğuşma her an halka karşı bir birleşmeye dönüşebileceği gibi, bugün en gerici olan kliğin yerini, yarın diğeri de alabilir. bu, gericiler arasında durmadan değişen güç dengesine, iktidara hangi
    kliğin hakim olduğuna, iktisadi ve siyasi buhranın mevcut olmamasına ve benzeri şartlara bağlıdır." ibrahim kaypakkaya

    "türkiye'de ne sivil bir iktidar vardır; ne de demokrasi güçlerinin darbecilere karşı bir demokrasi mücadelesi vardır. ortada demokrasi ve kürt düşmanı mevcut siyasi sistemi kimin yöneteceği kavgası
    bulunmaktadır. bu açıdan bu çatışmada demokrasi güçlerinin bir tarafın yanında yer alması söz konusu değildir." kck

    (bkz: erdogan ve akpyi sivil siyaset diye kaktirmak)

    duruşumuz nettir.
  • 2 gündür bundan muzdarip olan biri olarak derdimi kimseye anlatamadığım için salağa anlatır gibi mizansen olarak yazdığım durumdur. zira ne cemaatçiliğimiz, ne cuntacılığımız, ne vatan hainliğimiz kaldı.

    durumu olan buyrun okusun.

    ------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

    bir okul düşünelim, okul müdürünü öğrencilerin seçtiği.

    yıllar yıllar süren farklı müdür değişikliklerinden sonra bir gün okula yeni bir öğretmen geliyor ve müdürlüğe talip oluyor. eski müdürlerden sıkılan ve yenilik isteyen öğrenciler bu öğretmeni müdür olarak seçiyorlar.

    bu öğretmenin mahalleden tanıdığı bir abisi var. muhterem bir abi. öğretmenin müdür olmasında yardımı olan bir abi. öğretmenin (pardon yeni müdürün) zaman zaman fikir danıştığı zaman zaman destek aldığı abinin çevresi geniş.mesela okulun bazı güvenlik görevlileri olsun, bekçileri olsun, hatta öğretmenleri olsun çok saygı duyuyor bu abiye.

    bizim yeni müdür hem seviyor hem güveniyor bu abiye. eski okulundan öğrencilerini özel ders almaya yolluyor, birlikte şiir okuma yarışması düzenliyor, abinin arkadaşlarını filan okulda işe sokuyor. gariban öğrencilerin ise yapacağı çok bişi yok. abinin arkadaşları ile aran iyi değil mi? mezun olamıyorsun mesela. kantine filan önce abinin destek verdiği öğrenciler giriyor.
    iki tarafa da mensup olmayan gariban öğrenciler "neyse en azından okulumuzun bahçesi asfalt oldu, duvarları boyandı" diye avutuyor kendini.

    daha sonra her ne oluyorsa abi ile müdürün arası açılıyor. abi güvenlik görevlileri ile, bekçi ile hatta daha önceden ders alan öğrenciler ile tehdit ediyor müdürü.

    müdürün düşmanı artık belli. okulun başına her ne gelirse abiden biliyor. diğer mahallenin çocukları "bu okul bizim" diyor, okula taş atıyor camları kırıyor, öğrencileri yaralıyor. düşman hazır: abi.

    ha bu arada okul müdürü diğer mahalle çocukları ile anlaşmıştı, taş atmazlarsa aşağı bahçeden meyve filan alabilirler hatta okula girip öğrenci olabilirlerdi. ancak meğersem mahalle çocukları kandırmış müdürü. (aynı abinin kandırdığı gibi) bütün okul civarına taş yığmışlar, duvarları boyamışlar. ama aynı anda hem meyveleri yemiş hem okula girmişler.

    ne diyorduk; abi güvenlikçi ile bekçi ile tehdit ediyor demiştik. şimdi bu iş biraz sakat çünkü çok eskiden bekçiler önceki müdürleri indirip kendileri yönetmişler okulu ama olmamış. çünkü okul yönetmek başka bekçilik başka imiş. adalet tek taraflı çalıştığı zaman yanlış çalışıyormuş. can yakıyormuş.

    velhasıl kimsenin istemediği bişi olmasına rağmen günün birinde abiyi destekleyen bekçiler, güvenlik görevlileri ayaklanıyor. okulu biz yöneteceğiz diyorlar. ellerine cetvel alıp ön bahçe kapısını tutuyorlar, öğretmenler odasına tebeşir filan atıyorlar öğrencilere gelir mi gelmez mi aldırmadan.

    müdür diğer bekçileri ve güvenlik görevlilerini isyancıların üstüne göndereceği yerde çıkıp konuşma yapıyor öğrencilere çıkın okulunuzu koruyun diye. belki korkuyor diğer güvenlikçilerin de isyana kapılmasından belki de bunlar öğrencilere bişi yapmaz nasılsa diye düşünüyor.

    velhasıl öyle de oluyor zaten. ilk saldırı sırasında kafaya tebeşir yiyen, cetvel yiyen öğrenciler ve kızgın öğrenciler tarafından tartaklanıp dışarı atılan bekçiler olsa da isyan bastırılıyor.

    bu esnada okul harabeye dönüyor, tüm öğrenciler ağlıyor, ön bahçe bok içinde. diğer okullar şaşkınlık ve alayla bakıyorlar olanlara.

    okulda işler müdür geldi geleli hiç olmadığı kadar kötüye gidiyor.
    iki tarafı da desteklemeyen öğrenciler kızgın, üzgün, kahroluyor.

    şimdi soru şu; bunun asıl suçlusu kim??

    müdür mü? abi mi? öğretmenler mi? öğrenciler mi?
  • "madem darbeye karşısın neden aynı safta değiliz diyor, darbecisin" diyorsa "sen düşünmüyorsun ki seninle aynı düşüncede olalım" diye cevap verilmesi gerekir.
  • katılıyorum, ve arttırıyorum:

    hem darbeye hem erdoğan'a hem de fetullah'a karşı olmak.

    şu güzelim memlekete ne zaman demokrasi gelecek, ne zaman bir akdeniz ülkesi olacağız, ne zaman ortadoğu'dan kurtulacağız... bu günleri hasretle bekliyorum.
hesabın var mı? giriş yap