7 entry daha
  • 2 gündür bundan muzdarip olan biri olarak derdimi kimseye anlatamadığım için salağa anlatır gibi mizansen olarak yazdığım durumdur. zira ne cemaatçiliğimiz, ne cuntacılığımız, ne vatan hainliğimiz kaldı.

    durumu olan buyrun okusun.

    ------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

    bir okul düşünelim, okul müdürünü öğrencilerin seçtiği.

    yıllar yıllar süren farklı müdür değişikliklerinden sonra bir gün okula yeni bir öğretmen geliyor ve müdürlüğe talip oluyor. eski müdürlerden sıkılan ve yenilik isteyen öğrenciler bu öğretmeni müdür olarak seçiyorlar.

    bu öğretmenin mahalleden tanıdığı bir abisi var. muhterem bir abi. öğretmenin müdür olmasında yardımı olan bir abi. öğretmenin (pardon yeni müdürün) zaman zaman fikir danıştığı zaman zaman destek aldığı abinin çevresi geniş.mesela okulun bazı güvenlik görevlileri olsun, bekçileri olsun, hatta öğretmenleri olsun çok saygı duyuyor bu abiye.

    bizim yeni müdür hem seviyor hem güveniyor bu abiye. eski okulundan öğrencilerini özel ders almaya yolluyor, birlikte şiir okuma yarışması düzenliyor, abinin arkadaşlarını filan okulda işe sokuyor. gariban öğrencilerin ise yapacağı çok bişi yok. abinin arkadaşları ile aran iyi değil mi? mezun olamıyorsun mesela. kantine filan önce abinin destek verdiği öğrenciler giriyor.
    iki tarafa da mensup olmayan gariban öğrenciler "neyse en azından okulumuzun bahçesi asfalt oldu, duvarları boyandı" diye avutuyor kendini.

    daha sonra her ne oluyorsa abi ile müdürün arası açılıyor. abi güvenlik görevlileri ile, bekçi ile hatta daha önceden ders alan öğrenciler ile tehdit ediyor müdürü.

    müdürün düşmanı artık belli. okulun başına her ne gelirse abiden biliyor. diğer mahallenin çocukları "bu okul bizim" diyor, okula taş atıyor camları kırıyor, öğrencileri yaralıyor. düşman hazır: abi.

    ha bu arada okul müdürü diğer mahalle çocukları ile anlaşmıştı, taş atmazlarsa aşağı bahçeden meyve filan alabilirler hatta okula girip öğrenci olabilirlerdi. ancak meğersem mahalle çocukları kandırmış müdürü. (aynı abinin kandırdığı gibi) bütün okul civarına taş yığmışlar, duvarları boyamışlar. ama aynı anda hem meyveleri yemiş hem okula girmişler.

    ne diyorduk; abi güvenlikçi ile bekçi ile tehdit ediyor demiştik. şimdi bu iş biraz sakat çünkü çok eskiden bekçiler önceki müdürleri indirip kendileri yönetmişler okulu ama olmamış. çünkü okul yönetmek başka bekçilik başka imiş. adalet tek taraflı çalıştığı zaman yanlış çalışıyormuş. can yakıyormuş.

    velhasıl kimsenin istemediği bişi olmasına rağmen günün birinde abiyi destekleyen bekçiler, güvenlik görevlileri ayaklanıyor. okulu biz yöneteceğiz diyorlar. ellerine cetvel alıp ön bahçe kapısını tutuyorlar, öğretmenler odasına tebeşir filan atıyorlar öğrencilere gelir mi gelmez mi aldırmadan.

    müdür diğer bekçileri ve güvenlik görevlilerini isyancıların üstüne göndereceği yerde çıkıp konuşma yapıyor öğrencilere çıkın okulunuzu koruyun diye. belki korkuyor diğer güvenlikçilerin de isyana kapılmasından belki de bunlar öğrencilere bişi yapmaz nasılsa diye düşünüyor.

    velhasıl öyle de oluyor zaten. ilk saldırı sırasında kafaya tebeşir yiyen, cetvel yiyen öğrenciler ve kızgın öğrenciler tarafından tartaklanıp dışarı atılan bekçiler olsa da isyan bastırılıyor.

    bu esnada okul harabeye dönüyor, tüm öğrenciler ağlıyor, ön bahçe bok içinde. diğer okullar şaşkınlık ve alayla bakıyorlar olanlara.

    okulda işler müdür geldi geleli hiç olmadığı kadar kötüye gidiyor.
    iki tarafı da desteklemeyen öğrenciler kızgın, üzgün, kahroluyor.

    şimdi soru şu; bunun asıl suçlusu kim??

    müdür mü? abi mi? öğretmenler mi? öğrenciler mi?
65 entry daha
hesabın var mı? giriş yap