• din yoluyla komünizm propagandası yapmak suçundan ceza alan tek komünist.
  • türkiye sol tarihinin en özgün teorisyenlerindendir.. 1930'larda kurdugu yayineviyle marksist klasikleri türkçeye ilk o çevirmis, 100'ü askin eser vermistir. ayrica türkiye'de en çok hapis yatmis (22,5 yil) aydinlardan biridir.
    kitaplarinin en dikkat çekici yanlarindan biri kuran'dan alintilar yapmasidir. türkiye'de kapitalizmin gelisimi adli kitabina en tepeye kuran'dan bir ayet koyarak baslamistir. hz muhammed'i ise tarihte büyük devrimciler adli kitabinda marx, engels, lenin'in yaninda tarihin en büyük devrimcilerinden biri olarak sayar. 1957 yilinda (kurdugu vatan partisinin seçim turlari sirasinda) yaptigi eyüp sultan konusmasindan sonra dava açilmis ve mahkumiyet almistir. ilginç olan davanin gerekçesidir; "dini siyasete alet etmek".
    yine ho si minh üzerine yazdigi bir yazidan:
    "isa'nin, musa'nin, solon'un, muhammed'in, mark-engels'in, lenin'in emekleri milyarlarca kisinin adsiz emegi içinde bir kollektif bütün olarak var oldu, ölümlerinde hiç kimseyi "dehsete düsürecek bir sey" olmadi.
    hazreti muhammed'in çigligi su idi: "mâ ene (ben hiçbir sey degilim) illâ (meger ki) beserün misliküm (sizin gibi insan olayim)!" marks'in benimsedigi çiglik da su oldu: "homo sum (insanim) humani nihli (insancil olan hiçbir sey yok ki) a me alienum puto (bana yabanci kalsin)!" ve dünyada, "bakiy kalan hos sada" onlar oldular. ho amca'nin tüm ömür çigligi surada toplandi: "ben sosyalistim. sosyalizmden baska hiçbir seyim yoktur!". "

    türkiye solunda küçük burjuva solculugunu her firsatta desifre etmesiyle de tanınır.
  • bu şiiri, 1938 donanma davası sırasında tutulmuş notların arasında bulunmuştur...

    "bakiyorsun

    kara kalemle çizilmişçesine .. ince ölçülü
    sünbül yüzlü, erguvan saçlı yayla gülü,
    'fidan' kız
    küçücük hanım:
    niçin susuyorsun?
    azıcık konuş, canım...
    hayır!
    sen,
    yalınız.
    -eğer 'bakmak' bu ise,
    duru,
    solgun
    geceler içinden
    üzerime doğmuş
    bir çift siyah ay gibi...
    bakıyorsun.

    ne çok özlüyorum seni, bir bilsen ne çok:
    divane divan şairine döndüm:
    kaşların 'yay' gibi...
    kirpiklerin 'ok'!
    dudakların: kımıldayan 'mercan'...
    ayağını sakınarak basma sultanım.
    gönüller açan
    derin,
    uslu gülümseyişin:
    bir damla 'yakut'!
    -eğer 'yakmak' bu ise,
    insanı ne güzel .. yakıyorsun?."
  • hikmet kıvılcımlı soyadı kanunu çıktığında soyadını kendisi seçmiştir.
    rusya'da bolşevik'lerin ilk çıkardığı gazetenin adı iskra'dır. ve kıvılcım anlamına gelir.
  • türkiye sosyalizminin kilometre taşıdır doktor. hayatı boyunca kocaman konulara kafa yorup, 22 yıllık hapis hayatı boyunca bu konular üzerine binlerce sayfayı bulan kocaman kitaplar yazmıştır. ölmeden aylar önce, 1970 yılında göztepede yazdığı son metinlerin birini şöyle bitirir;

    "görev başında ömür merdiveninin son basamaklarına geldik. kimsenin kara yahut mavi yahut yeşil, ela gözü için yaşamadık. kimseden proletarya doğruluğu ve yoldaşlığı dışında hiçbir şey beklemedik. kimsenin de bizden başka şey istemesine göz yummadık. görev yapıyorduk, muhallebi değil... görev yapmada çok iyi biliyoruz; vurmak da vardır, vurulmak da. hepsi vız gelir ve de gelmelidir."

    debe editi: ne alakaysa debe listesine girmiş bu entry. madem öyle, kendisini ilk defa okuyacaklar için şu arşivi elden ele dolaştıralım.
  • taha parla'nın aktarımına göre "beyler devrim yapıyoruz, muhallebi değil" sözlerinin sahibi
  • priştina doğumlu ve aslında kendisi tıp doktoru olan kıymeti bilinmemiş sosyalist düşünür.osmanlı toplumunun maddesi ve gelişimi üzerine kafa yormuş oradan cumhuriyet tarihine uzanmış, sayısız kere hapse düşmüş ilginç bir adamdır.ülkemizde sosyalist literatürün önde gelen ve çok sayıda kitap yazmış isimlerinden biridir.türk soluve özellikle aydınlık çizgisi tarafından önemsenen milli demokratik devrim yani mdd nin teorisyenlerindendir.fikir kulüpleri federasyonları tarafından takip edilmiştir.emektar bir devrimcidir.ancak yerel teoriyle fazlaca ilgisi evrensel literatürle arasına mesafe koymuş olabilir.
  • yaşadığı cemiyet ve muhitin tarihî süreçteki diyalektik karakteristiğinden hareketle temellendirdiği tarih tezi, türkiye'de marksizmin teoriden pratiğe geçişte yaşadığı bocalamaların sebepleri üzerinde düşünmek bakımından aydınlatıcıdır.

    türkiye'de uzun süre teorinin güncel ve hayati sorunların çözümü uğruna pratiğe kurban edilmesiyle çoğunlukla batı'dan ithal edilmiş "sapa istikametler" doğrultusunda gelişen solculuğa, kıvılcımlı'nın öze dayalı, sentezi ve geçmiş tevarüsü önceleyen tezinin önemli katkıları olacağı muhtemeldi. sosyal psikolojinin en önemli aktörlerinden biri olarak dini, toplumsal ilişkiler nezdinde ideolojik yayılmanın araçlarından biri olarak ulusal-marsist teoriye dahil etmesi, tabandan yayılmacı bir anlayışı önemsediğine delaletti. ancak türk solculuğunun 60'lara kadarki müzmin çelişkisi olan kuramın ve felsefenin önemsenmeyişi, batıcıl mirasın ithaline dayalı köken bulma arayışı ve fraksiyonlar arasındaki şüphe ve inkar çatışması, sonuç olarak köksüz bir marksist diyalektiğe kapılanmayı doğurdu. bu noktada kıvılcımlı'nın ihtiyaçlara dönük temellendirmesi de giderek önemini kaybetti.

    modern düşünceyi açan eserlerden oluşan beş yüz kitaplık bir mirasa bile sahip olmayan 1960 öncesi türkiye'sinin, felsefesiz ve kuramsız bir şekilde, yalnızca batı'dan ithal edilmiş ikinci el anektotlarla, köy romantizmine saplanmış edebi üretimle marksizmi dolaşıma sokma çabaları karşısında kıvılcımlı'nın özgünlük ve alternatif yaklaşımlar barındıran tezi üzerinde düşünmek gerekir.
  • " marx bütün ömrünce bir şey diledi: şu insan denilen yaratık hayvanlığından kurtulsun. "

    (bkz: tarih tezi)
  • doktor hikmet kıvılcımlı fedakarlığı kadar türkiye de marksist teori denilince ve marksizme türkiye topraklarından bir katkıdan söz edildiğinde ilk akla gelen şahıstır.

    cumhuriyetin ilk yıllarında türkiye de kürt sorunu üzerine ilk araştırma yapıp bunu tahlil eden ilk marksistlerdendir.
    kıvılcımlı esasında en çok klasik toplum aşamalarının teorize edildiği avrupa coğrafyasından ziyade doğu toplumları üzerine eğilmiş buradan hareketle türkiye yi anlamak için onun dün içinden çıktığı osmalıyı anlamak gerektiğini,osmanlıyı anlamak için ise onun içinden çıktığı islamiyeti kavramanın önemini belirtir.

    kıvılcımlı ya göre avrupada işleyen ilkel,köleci,feodal,kapitalist toplum gibi aşamaları doğu toplumları yaşamamış farklı bir şekilde burada ki tarihsel devrimleri barbar-medeniyet çatışması üzerinden teorize etmiştir.
    istanbul un fethini anlattığı fetih ve medeniyet en bilinen örnekleridir.
    bu teorisi tarih tezi olarak adlandırılır.
    bir üçlü kitaptan oluşan tarih tezi şu kitaplardan oluşur
    toplum biçimlerinin gelişimi
    tarih tezi
    tarih devrim sosyalizm
    ayrıca islamiyet ve din üzerine yazdığı allah kitap peygamber kitabı mevcuttur.
    bunun yanında tarih tezi ışığında ilkel sosyalizmden kapitalizme ilk geçiş:ilgiltere
    ve son geçiş :japonya diye iki kitap daha bu teori üzerine temellendirilmiştir.

    kıvılcımlı sürekli türkiyenin orjinalitesi üzerinde durur ve bunun sonucu olarakta kendi devrim stratejisini bunun üzerine kurar.

    "düşünce ve davranış birbirinden ayrılamaz"

    ayrıca mahkemede hakim şöyle der: kıvılcımlı nın komünist olmasının ispatı için delile gerek yoktur der(yada buna benzer bir cümle)

    işkencede ise direnişin simgesi olmuştur ayrıca adını bile söylemez hiç bir zaman.

    kıvılcımlı yiğitliğinin yanında büyük bir stratejist ve teorisyendir.
hesabın var mı? giriş yap