• bi kere bi gitar dergisi, muhtemelen guitar world, saçma sapan versuslarından birinde kendisinin mi yoksa stevie ray vaughan'ın mı daha iyi olduğunu oyluyordu bu abimiz de derginin facebook sayfası anketi paylaşınca altına resmi hesabından kendisi "what's this shit? are you kidding? i even vote for srv.." yazıp dergiyi güzel bi göt etmişti. güzel adam.
  • classic rock dergisinin 2009 ödül töreninde sahne alan gitarist.

    dergide performansı ile ilgili soruya "seyircilere bakmamaya çalıştım" diye cevap vermiş, çünkü seyircilerin arasında şu isimler var:

    jimmy page, tony iommi, brian may, pete townshend, jeff beck, ron wood, billy gibbons, slash, joe perry, vs...

    can dayanmaz lan!
  • blues gitarin yeni nesildeki temislcilerinden.
    stevie ray vaughanve bb kingden etkilenmis, daha 12 yasindayken manhattan barlarinda calmaya baslamis, ikinci albumunu yeni cikarmis olan daha 25 yasinda olan kotu besteci, belki de turkiye'deki ilk hayraninin ben oldugum super gitarist.
    albumleri sirasiyla:
    a new day yesterday (1999)
    so it's like that (2002)
    blues deluxe (2003)
  • yaklaşık 8 yıl önce youtube'da gitarist videoları izlerken denk geldiğim, yetenekli müzik insanı. o zamanlar saçları uzun, gözlüklü ve daha kilolu, tabir-i caizse "guitar nerd" kılığında bir insandı. özellikle ilk 2 videoda dinlediğim melodiler ve gitar tonu beni çok etkilemişti.

    https://www.youtube.com/watch?v=g0hdf5hoqwe
    https://www.youtube.com/watch?v=bajpwayfo7a

    ilerleyen 2 yıl içerisinde fazla kilolarını, uzun saçlarını, gözlüğünü ve biraz da samimiyetini kenara koyup, yeni duruşuyla efsanevi royal albert hall'da ilk konserini vermiştir (2009). bu konserdeki zztop/led zeppelin potporisi tam bir müzik ziyafeti (aslında konserin geneli de öyle).

    https://www.youtube.com/watch?v=_aud7awggb4

    abimiz yıllar ilerledikçe ününe ün katmış, hatta 2013'de royal albert hall'da bir kez daha sahne almıştır. gençliğinin de vermiş olduğu enerjiyle son 5 yılda oldukça fazla proje, konser ve albüme imza atmıştır. artık ülkemize gelse de, canlı canlı, ağzımız açık bir şekilde izlesek.

    biriktirdiği paracıklarla da sanırım 3 adet 1959 gibson les paul edindi kendisi. reissue değil, hani holy grail olarak tabir edilen 50 küsür yıllık ve yaklaşık tanesi 300k $ değerindeki les pauller. ben mi çalacağım, tabi ki o çalacak, anasının ak sütü gibi helal olsun.
  • dinleyip dinleyip sonunda bu adamın, gary moore'un hep olmak isteyip olamadığı şey olduğuna karar verdim...
  • kendisiyle beth hart eşliğinde grup yapmak istiyorum. isterse gitarını da getirebilir.
  • ilk olarak stop! coverını dinleyerek tanıştığım adam. arkadaşımın evinde kalıyordum o gece, "sabah alarmım çaldığında o kadar hoşuna gidecek ki yataktan kalkıp kapatmak istemeyeceksin" dedi. sabahın köründe güneş ışığının hafiften sızdığı odayı doldurdu o gitar sesi. kalkmadım. 10 dakika sonra bir daha çaldı. yine kalkmadım. üçüncüde kalktım. geç kalıyordum oğlum.
  • hem caldigi hem de soyledigi sabahtan aksama kadar dinlense de biktirmayan sanatci.
  • blues çalacağım diye koskoca armoniden ikinci ve altıncı sesi çıkaranları göt eden ağabeyimiz.
  • gereğinden fazla başarılıdır. dinlenilesidir. tüm şarkıları tek tek dinlenilip nasıl böyle şeyler yapılabiliyor diye düşünülmelidir, ibret alınmalıdır.
hesabın var mı? giriş yap