• yaklaşık 6-7 aydır sokakta beslediğim bir kedim var. bir ay önce sağ gözünde bir enfeksiyon oluşmuştu. her gün düzenli pansuman yaparak onu geçirdim. ancak kedi çok iştahsız. yaş mama alıyorum çok az bir tadıp bırakıyor. hapır hupur yemek yediği çok nadir. iki gün önce bir abla ciğer getirdi onun hepsini yedi. ama yine de bayağı zayıflamış. :(
    bir de, ilk hastalandığı dönem öksürüğü de vardı sonra o geçti. veteriner masrafını karşılayamam maalesef. yapabileceğim başka bir önerisi olan var mı? iştahsızlığı neden olabilir, yardımcı olabilecek yazar arkadaşlar yeşillendirirse çok sevinirim.

    gelen mesajlar üzerine edit: arkadaşlar, kedim düzeldi çok şükür. iştahı ve enerjisi fena değil. öksürüğü ve gözündeki iltihap da geçti. teşekkürler yardım için yazanlara<3
  • bir süredir ofiste, bir anne ve üç yavrusuna bakıyorduk. hepsini sahiplendirdik. bugun ilki yeni yuvasına gitmek üzere ayrıldı, öptüm sarıldım. çok bağlanmamak için söylemiyordum ama içimden jupiter koymuştum adını. giderken sarılıp öptüm, musmutlu ol, çok sevil bebiş dedim. ve ağlamaya başladım, ah küçük jupim, çok sevil.

    görsel

    görsel
  • en sevdiğim hayvandır.
  • yanınıza gelipte kendisi için yeteri kadar sevmediğinizde olay çıkaran hayvandır.
  • kısa sürede aile bireyi haline gelen hayvan. ya da insan da olabilir.
  • bugün çok fena tırmaladı namıssız, halbuki bir yamuk da yapmadık hanımefendiye. acısı geçmedi, halen sızlıyor boylu boyunca kanattı. yine de kızamıyorsun, hafiften kafasına vurdum ona bile üzüldüm sonra. hayvan sevgisi başka bir şey.
  • bakılacaksa bir tane idealdir. ikincisi pişmanlıktır. fena yoruyorlar.
  • kesinlikle bilincli hareket eden canli. zamaninda psy 101 dersinde hayvanlarda bilinc yoktur icgudu vardir diye ogrendiydik ama oyle degil. bu gece kesin olarak emin oldum.

    kedim benimle uyuyor. normal sartlarda ben eger uyaniksam saga sola donerken haldur huldur hareket eder, gelir yalar, surtunur. ya da sabah ben uyanir uyanmaz cilve yapmaya baslar, rahat birakmaz. bu gece bir ara uyandim ve yanimda olmadigini kum kabinda oldugunu fark ettim. ben uyurken nasil davranacagini merak ettigim icin hic belli etmedim uyandigimi, gozlerim kapali ayni pozisyonda bekledim. benimki isini bitirince usulca yataga geldi. normalde yastigimin uzerine basarak basimin ustunden ya da ustume basarak diger tarafa gecen kedi benim uyudugumu dusundugu (evet dusundugu) icin yatagin etrafindan dolasti, sessizce yanima geldi, beni uyandirmamaya calisarak koluma sakince basini koydu. kiyamadi bana kuzum.

    tabii ben cok duygulanip sarildim o zaman basladi mirlamalar sevmeler. uyurken asla uyandirmadi beni. iyi kalpli oglum ya
  • bu başlıktaki tüm tatlı kedi entry'lerinden sonra buraya hayli tatsız, hayli üzücü bir bilgi verme entry'si girmem gerekti. hakkında türkçe içerik bulmak bile zor. konumuz: kedilerde operasyon sonrası (anestezi etkisiyle) ortaya çıkan kalp yetmezliği, veya, “hipertrofik kardiyomiyopati”. maalesef ben hcm hastası bir kedinin annesiyim ve yaşadığımız her şeyi, olur da başka birisinin başına daha gelirse diye buraya yazmak istedim. biraz uzun olacak ama bu hikayede her detay önemli olabilir.

    kedim 2 yaşında, 2 yaşına kadar hiçbir rahatsızlık geçirmemiş sağlıklı bir dişi kedi. tüm aşıları yapılmış, her zaman çok iyi mamalarla beslenmiş evin prensesi. 28 nisan'da kısırlaştırma ameliyatı olması için gün aldık ve ameliyat günü geldiğinde sabahleyin 9'da kedimi veterinere bıraktım. geceleyin kalmasını istemediğim için akşam 17 gibi geri alacaktım. kedim uyutuldu, ben de çıkıp işe geçtim. öğle arasında veteriner arayıp kedimin (ismi maruş, bundan sonra böyle anacağım) durmadığını ve 13 gibi gelip kediyi alsam iyi olacağını söyledi. maruş zaten benim yanında olmadığım her an biraz huysuz olsa da ben biraz panikle birlikte denilen saatte kedimi aldım ve eve getirdim. veterinerde bağırıp çağıran kedi, veterinere girip ismini seslendiğim gibi susmuştu. evde takip edelim dedi veteriner ve eve geçtik. bundan sonra timeline şeklinde yazacağım.

    1. operasyon günü: maruş doğal olarak bütün gün yattı, gece 11'de yaş mama yedi ve su içti. tuvalete de gitti. sorun olmadığını düşünüp sevindim. gece neredeyse hiç uyuyamadım çünkü miyavlayıp durdu, ben de yanında durup elimden geldiği kadar ilgilendim.
    2. operasyon ikinci gün: sabah 7 gibi uyandım, anneannemin vefat haberini aldım. acil köye gitmem gerekti. kediyi evde bırakıp komşumu tembihledim, ben gece gelene kadar 3 kere eve girip bakacaktı. maruş'a hem kuru hem de yaş mama bırakıp gittim.
    3. operasyon ikinci gün, gece: gece 1 gibi eve geldiğimde mamaların hiçbirine dokunulmamış olduğunu şok içinde fark ettim. belki komşum kuru mamayı tazelemiştir diye düşünerek yaş mamayı tazeledim, kuru mamayı kaldırdım ve sabahı beklemeye karar verdim. maruş tuvalete gitmemişti.
    4. operasyon üçüncü gün: sabah kalktığımda maruş mama ve suya hiç dokunmamıştı. tuvalete gitmemişti. veterinere yazdım panik içinde, getir bir bakalım dedi. enfeksiyon olma tehlikesine karşılık antibiyotik ve ilaç verdi, evde vermem için de ilaç vererek bizi tekrar eve gönderdi.
    5. operasyon üçüncü gün, gece: maruş yine mama yemiyor. veterinerin verdiği mamadan iğne yardımıyla biraz yedirdim.
    6. operasyon dördüncü gün: maruş sabah yine yemiyor. veterinere normal mi dedim, kesinlikle değil, bir daha getir dedi. kan tahlili yapıldı, enfeksiyon hiç görünmüyor. serum verelim beslensin dedi ve serum takıldı. kedim bu sırada gittikçe güçten düşüyor ve sesi artık çıkmıyor. gözleri yarı kapalı halde.
    7. dördüncü gün devam: maruş'u öğlen eve getirdim ancak sürekli tuhaf yerlere saklanmaya başladı. enerjisi hiç yok. arka ayakları vücudunu taşıyamıyor, sürüklüyor arka ayaklarını. hareket etmekte zorlanıyor. gözleri açık da değil kapalı da. birkaç tanıdığa sordum kediniz kısırlaştırdıktan sonra böyle mi oldu diye. oldu düzeldi diyen oldu. olmadı diyen oldu. çok panik olduğumu düşünüp beni suçlayanlar oldu. içim rahat etmedi, tam teşekküllü bir veteriner buldum ve aynı gün acil koduyla oraya getirdim.
    8. aynı gün: veterinere ağlayarak kedimi getirdim. maruş bitik vaziyette. röntgen çekildi: akciğerinde ödem var. covid mi oldu bundan şüphelenildi. test yapıldı, hayır değil. enfeksiyon zaten yok. sonra adını sıklıkla duyacağım bir test adı öğrendim: feline probnp. kedilerde kalp yetmezliğini tanımlamada kullanılan bir kan testi. 270'e kadar normal çıkması gereken değer maruş'ta 1500 çıktı ve dünyam başıma yıkıldı. veteriner acil tedaviye aldı.

    burada bir mola vereyim. bu hastalıklarda kedilerde akciğerde tutulum olması çok kötü çünkü serumla beslenilemiyor akciğer daha da su topladığı için. çok bilimsel açıklayamıyorum ancak veterinerimiz bu tarz bir şey söyledi. ve anlayacağınız gibi hastalık röntgende çıkmıyor. ilaç ve değişik bir enjeksiyon yapıldı, eve gönderildik. sonraki 1 hafta her gün gelin, bu akşam da dikkat edin, kalp krizi geçirebilir denildi.

    korkunç bir gece boyunca maruş'un neredeyse ölmesini bekledik. maruş tüm gece dolapların arkasında saklanıyor, ne uyuyor ne uyanık. tuvalet, mama yok.

    9. operasyon sonrası 5 ve 6. gün: maruş veterinerde, serum alabileceğine karar verildi ve serum aldı, deri altı beslenmesi yapıldı. hcm tanısı kesinleşti.
    10. operasyonun sanırım 5. gününde maruş eve gelince mamasından yiyebildi. evde çıldırmış gibi sevindik. hareketlilik çok çok düşük.
    11. sonraki günlerde gelip gitmeye ve ilaç almaya devam ettik. novosef verildi ve başka ilaçlar daha… evde de düzenli olarak 3 ilaç kullanmaya başladık (lasix, plavix ve tensinor).
    12. 2 hafta sonra kontrole gittiğimizde bir probnp daha bakıldı. 1500 olan değer 847'ye düşünce çok sevindik. ama veteriner tekrar uyardı: bu hastalık iyileşecek ve tamamen geçecek bir hastalık değil. insan gibi bakılacak ve bununla yaşamayı öğreneceğiz.

    bu süreçte çok fazla araştırma yaptım ve bulabildiğim bazı bilgiler şunlar oldu:

    - bu hastalık bilhassa ragdoll, persian ve british kedilerde görülüyor.
    - anestezi komplikasyonu olarak ortaya çıkma ihtimali yüksek. bunun operasyon öncesi öngörülebilme ihtimali neredeyse hiç yok. kan tahlillerinde çıkmıyor, röntgende çıkmayabilir de.
    - operasyon sonrası 6 hastalık sürede ölen kedi çok fazla. biz 4. haftadayız ve korku ile en azından bu dönemeci geçmeyi bekliyoruz.
    - maruş eski hareketliliğine %75 oranında kavuştu ancak veteriner çok fazla oynamaması gerektiğini söyledi. çok yorulmayacak. stres olmayacak. bu kedilere zorla yemek ya da ilaç bile verilmeyecek.
    - bizim şansımız maruş'ta başka hastalığın olmaması oldu. kalp yetmezliği olan kedilerin tuvalete rahat çıkması gerekiyor. malt kullanımı zorunlu. tuvaletini yaparken zorlanması bile ölüm sebebi olabilir.
    - kalp yetmezliği olan kedilerin uykuları daha derin ve daha çok uyuyorlar. maraş'ta bunu direkt gözlemledik.
    - ilaç kullanımımız devam ediyor ve ne kadar devam edeceği belli de değil. insanlara verilen kalp yetmezliği ilaçlarını 4 veya 8'e bölerek veriyoruz. eğer probnp'si normal seviyelere düşerse ilaçların kesilmesi mümkün olabilir. bu yüzden sürekli kontrol altında olmak gerek.
    - bu kediler maalesef çoğunlukla kalp krizi sebebiyle aniden ölüyor. bunu öngörebilmek çok zor. araştırma yaparken bir makalede bu tarz bilgiler verip en sonda şey yazılmıştı: bunları bilmek sahiplerinin kendilerini suçlu hissetmemeleri açısından önemlidir. ilk başta anlam verememiştim ama artık anlayabiliyorum.
    - son olarak… buraya kadar okuduysanız çok teşekkür ederim. güzel dualarınız varsa maruş için de iyi dileklerinizi gönderirseniz çok mutlu olurum. eğer kediniz böyle bir şey yaşadıysa ve iyileştiyse, normalleşebildiyse, yazarsanız çok sevinirim...

    - sonradan eklemek istediğim ama en önemli şey, kedinizi en iyi siz tanır, potansiyelini en iyi siz bilirsiniz. kedinizde bir sorun varmış gibi geliyorsa vardır. etrafınızda “normaldir” diyenlere asla güvenmeyin ve tedbir alıp veterinere mutlaka götürün. bu süreçte 3 veteriner gördük, hepsi de erken önlem aldığımız için maruş'un hala yaşıyor olduğunu söyledi. lütfen kedinizi iyi takip edin, operasyon sonrası her davranışını inceleyin.

    daha detaylı bilgi için bana çok yardımcı olan türkçe bu kaynağa da bakabilirsiniz:

    http://www.baskenthayvanhastanesi.com/…kedi-ve-hcm/

    edit: müjde! 1,5 ay kadar sonra maruş'a tekrar probnp bakıldı ve normal sınırlara düşüldüğü görüldü! kilo alıp güzelleşince ve kalp dinlemesinde de bir şey çıkmayınca ilaçlarımız kesildi.

    edit: operasyondan sonra 3. ayı geçirdik. çok şükür iyiyiz. maruş hanım'la onu çok strese sokmayacak şekilde (sadece trenle, çünkü trende tatlı tatlı uyuyor) şehirlerarası seyahat bile ettik. enerjisi yerinde, hatta kısır bir cins kedi için fazla bile oyuncu (hala aşırı yormamaya çalışıyoruz). uykuları düzgün. yeme içmesi normal. bu süreçte mesaj atıp iyi dileklerini ileten herkese teşekkür ederim. dilerim tüm edit'ler böyle olsun.
hesabın var mı? giriş yap