• elea okulunun kuran yunan filozofu. kolophon'da doğan ksenophanes'in şairlerin antropomorfizmine karşı düşmanlığı, ona "homeros'un yalanlarını yakalayan" adının takılmasına yol açtı. akılcı yöntemin temsilcilerinden biri olan ksenophanes, mitolojiye karşı çıkmış çok tanrıcılığı, tanrıların insan gibi düşünülmesini ve ruhların göç ettiği inancını eleştirmiştir.

    filozof olarak tanrı'nın birliğini ve yetkinliğini, aynı zamanda dünyanın bir yanılsama dünyası olduğunu göstermeye çalıştı. öğrencisi parmenides tarafından geliştirilen felsefesi, "idealist pantteizm"dir. ksenophanes'ten güzümüze, eleştirilerinden iki önemli parça, tabiat üzerine yazdığı şiirden bazı mısralar ve kısa hicivli şiirler kaldı. ayrıca ksenophanes, balık kalıntılarını ve deniz fosillerini inceleyen ilk bilgindir.
  • hali hazırda majör dinlerce kabul edilen tek tanrı kavramının yanısıra, tasavvuftaki bir tanrı-tanrının birliği kavramına binyıllar öncesinden yakın duran görüşleriyle erken dönem filozofların en çarpıcısıdır. yüz yaşına kadar yaşadığı ve fikirleri yüzünden uğradığı izolasyon ve sefalet sebebiyle kendisinden önce ölen çocuklarını bile toprağa elleriyle gömdüğü rivayet olunur. aşağıdaki düşünceleri milattan önce ellili yıllardan hala yankılanmaktadır...

    "....eğer tanrı en güçlü ise, bir olmalıdır. çünkü eğer iki ya da daha çok olsaydı, ötekiler üzerinde hiçbir egemenliği olmazdı, ama ötekiler üzerinde egemenliği olmayınca tanrı olmazdı. böylece çok olsalardı, göreli olarak daha güçlü ya da daha zayıf olurlar ve böylece tanrılar olmazlardı, çünkü tanrının doğası ondan daha güçlü hiçbirşeyin olmamasıdır. eğer eşit olsalardı, tanrı bundan böyle en güçlü olma niteliğini taşımazdı, çünkü aynılar aynılardan ne daha kötü ne de daha iyidir. bu yüzden eğer tanrı varsa, ve eğer tanrı ise, yalnızca birdir. eğer çok olsaydı, istediğini yapamazdı. bir olduğuna göre, her yerde aynıdır. işitir, görür ve her yerde başka duyuları da vardır, çünkü durum bu olmasaydı, tanrının parçalarından biri ötekinden daha güçlü olurdu, ki olanaksızdır. tanrı her yerde aynı olduğu için, küre biçimindedir, çünkü burada böyle orada şöyle değil ama her yerde aynıdır. ilksiz-sonsuz ve bir ve küre biçiminde olduğu için, ne sınırsız ne de sınırlıdır. sınırsız olmak olmamaktır, çünkü ne ortası, başı, sonu, ne de parçası vardır; ve sınırsız olan bu betimlemeye karşılık düşer. ama olmayan ne olursa olsun, varlık değildir. eğer çok olsaydı, karşılıklı sınırlama yer alırdı, ama yalnızca bir olduğuna göre, sınırlı değildir. bir devinmez, ne de devimsizdir. devimsiz olmak olmamaktır, çünkü ona hiçbir başkası gelmez, ne de kendisi bir başkasına gider. ama devindirilmek çok olmak demek olmalıdır, çünkü biri bir başkasına devinmelidir. böylece bir ne dingindir ne de devinir, çünkü ne olmayandır ne de çoktur. tüm bunlarda böylece belirtilen tanrıdır. tanrı ilksiz-sonsuz ve birdir, kendisi gibi ve küreseldir, ne sınırsız ne de sınırlı, ne dinginlikte ne de devimdedir...."
  • homeros ve hesiodos'un tanrılara yükledikleri insani vasıflara karşı çıkarak tanrı metaforuna daha üstün ve ahlaki bir öz kazandırmaya çalışmıştır.
    "şayet öküzlerin, atların yahut aslanların resim çizebilme kabiliyetleri olsaydı, her halde tanrılarını kendi şekillerinde suretlerinde çizerlerdi; öküzler öküz suretinde, atlar at suretinde, arslanlar da arslan suretinde çizerlerdi." sözü de bu karşı çıkışa bir örnek teşkil eder.
  • doğrudan muhammed'i dolaylı yoldan da islam'ı etkilediğini düşündüğüm filozof.
    mesela, muhammed henüz tebliğe başlamadan önce araplardaki putlara atfedilen özellikler antik yunan'daki tanrı anlayışına benzerlik gösterir. o dönemdeki araplar da tıpkı yunanlıların tanrılarına yaptıkları gibi, taptıklara putlara birtakım insani özellikler yüklerler. ksenophanes bu duruma itiraz eder ve homeros'un ve diğer insanların uydurdukları masallarla (ki bu efsanelerde tanrılara insanların yatığı birçok kötü iş atfedilir) tanrılara iftira attığını söyler. ilginçtir kuran'da birçok yerde:" allah'a karşı yalan uydurup iftira düzenden daha zalim kimdir?" cümlesi geçer (hud-18/yunus-17/en'am-21...). ksenohanes'in tanrısının diğer birkaç özelliği de şunlardır:

    -o bütünü gören, bütünü düşünen (kavrayan), bütünü işitendir.” / lokman-2: "muhakkak ki allah herşeyi işitir, herşeyi görür."
    - "ne beden olarak (demas) ne de kavrayış (neoma) olarak insana benzer."/şura-11: "o'nun benzeri hiçbir şey yoktur. o işitendir, görendir."
    (ksenophanes, fr. 21b23. cengiz çakmak, 1996. s. 39.)
    -genel olarak; tanrı tektir, her şeye gücü yeter, ahlak olarak en mükemmeldir vs...
    son olarak ksenohanes islam'daki tanrı düşüncesini ne kadar etkilemişse heraklietos da ahlak ilkelerini o kadar etkilemiştir diyebiliriz ama onu başka bir entrye bırakalım.
  • “hiç kimse tanrılar hakkındaki gerçeği bilmez ve asla bilemeyecektir ...”
  • "ve insan tanrı'yı kendi suretinde yarattı." gibi bi sözü var yanlış hatırlamıyorsam.

    edit: yani şimdi "tanrı insanı kendi suretinde yarattı" lafı bu büyük dinlerin kitaplarıyla geldi diyebilirsiniz. bu adam antik yunan'da nasıl buna karşılık gelen bişey söyleyebilir filan gibi şeyler. belki de tam olarak bunu söylememiştir de işte o zamanın çok tanrılı dininin aksine tek tanrıyı savunurken tanrıların heykellerinin de insan görünüşünde olması sonucu bu minvalde bişeyler söylemiş olabilir. ama sonuç olarak bunun karşısına düşen bi yerlerdedir yine. bilemiyorum.
  • "bir tanri vardir; bu, tanrilar ve insanlarin en ulusudur; ne bicimi, ne de dusunmesi bakimindan olumlulere benzer; bu tek tanri bastan asagı isitmedir, bastan asagi dusunmedir; her seyi dusunceleriyle hic zahmetsiz yönetir." diyen filozof.
  • kendinden önceki milet filozoflar maddi olanla, fiziki dünyayla ilgilenmişken, kendisi (kuvvetle muhtemel pisagorculardan da etkilenerek) metafizik, tanrı vs. işlerine girmişitr. ve kaçınılmaz sonuç olarak ; evren, dünya, dünyanın şekli gibi konularda s.çmıştır:
    -dünya düzdür; üst tarafı küre şeklinde hava, alt tarafı ise toprak ile çevrilmiştir.
    -alttaki toprak kısım sonsuza(?) kadar uzar.
    -güneş havada bir doğru çizer. her akşam batıda bir çukura düşer ve her sabah doğudan yeni bir güneş yükselir.
    -yıldızlar, geceleri yanan, gündüzleri sönen bir kömür gibidir.

    ah, be abi ne işin vardı; tanrıyla, insanların tanrıyı nasıl tanımladıklarıyla, maneviyatla falan. senden hemen önce (bkz: anaksimandros) diye birisi " dünya boşlukta duruyordur" gibi bir cümle kurmuş...
  • antik dünya'nın nietzschesi; o da yunan dünyasındaki tanrı anlayışını öldürmüştür...
  • nereye baksam aynı varlığın tecellileri ile karşılaşıyorum. ksenophanes
hesabın var mı? giriş yap