• bir aileyi zehir eden bir şeydir. birinci gözden yaşıyorum.

    babam yıllardır kumar oynar, aldığı maaşın hepsini yatırır, üstüne de borçla oynar. eskiden 3 kuruş kazanıyorsa 1 kuruşuyla oynardı 2 kuruşunu eve harcardı biz de tadımız bozulmasın ali rıza modundaydık. ara ara tartışmalar olur amcalarım gelir babamı uyarır (hatta dövdükleri de olmuştu) kısa süre oynamaz sonra kaldığı yerden devam.

    uzun süre bu müddette fakirlik içinde büyüdük, tabii ki bu fakirlik sonuçları ağır oldu özgüvensizdim, geç ergenliğe girdim, iyi beslenemiyorduk. neyse ki amcalarımın maddi manevi yardımları sayesinde en azından çok da hasarlı atlatmadık.

    babam emekli olduktan sonra şirazeyi iyice kaybetmeye başladı. sırayla sürekli kredi çekmeye başladı, ilk de 3-5k sonra 10-15k derken artık maaşının yüzde 80'i kesintiye uğradı. bunla yetinmedi şahıslara da borçlandı.

    daha sonra benim düzenli iş bulmam ile eve yardımı kesti, fatura, gıda vs. hepsini ben almaya çalıştım. evde bir tane kumar bağımlısı beslemek zoruma gidiyordu. akşam yemeğini yiyor sabah dönüyordu nasıl zoruma gitmesin ki, kavgalar artmaya başladı ama nafile hiçbiri uzun süreli çözüm olmadı.

    tabii ki sadece kendi kazandığı para değil annemin ara evlere giderek kazandığı paradan da alırdı, yine sesimizi tam çıkartamıyorduk, çünkü çözüm yok yine bağrış çağrış sonra aynı devam.

    ama bugün bir kumar bağımlısının ulaşabileceği son noktayı gördüm, tahmini bankalara en az 150k borcu var senetlerin miktarını bilmiyorum. annemin parasını son 2 aydır ben saklıyorum yani 2 aydır 1 kuruş almıyor annemden. dün akşam eve bağırarak girerek hemen kartını ver bana 1.5k para ver dedi, o kadar gözü dönmüştü ki anneme yarın işe gidersen seni bıçaklayacam dedi evet direkt bunu dedi, evden çıkarken de en son kendimi öldürecem diye çıktı.

    geldiğimiz son nokta bu işte. kumardan dolayı psikolojisi bozulan ve annemi tehdit eden biriyle yaşıyoruz. hayatımızı sikmeye devam ediyor.

    en son olarak şunları söyleyim, etrafımda kumar bağımlısı insanlar var ama bağımlı olduklarını biliyorlar ya da dibi görünce bırakıyorlar. eğer bu bağımlılık iq'sü düşük bir insanla birleşiyorsa çözümü yok.
  • yaklaşık 8 ay önce arada bi 300-400 tl atayım da keyifine takılayım diye slot işine bulaştım. ilk kazandığımı hatırlıyorum,free spinden 2500tl civarı para almıştım. hoşuma gitti he iyiymiş böyle diyerekten 300-500 sıkmaya devam ettim ara sıra. attığımdan fazla kazanıyordum bir ara. hata ise hep öyle olacağını düşünmemdi.

    duygusal anlamda sıkıntılar yaşadığım bir döneme de denk gelmesi ile birlikte o 300-500ler 1000-1500 olmaya başladı, işin garip tarafı oyun oynarken iyi hissediyordum bir şeylerden uzaklaştırıyor ve heyecan yaratıyordu ben de.üstüne bir de kazandın mı mis. bir gecede 40 küsür bin tl kazandığım da oldu. hiç unutmuyorum hatta maaşımın yattığı sabah 2 küsür bin tl ile girip maaşım kadar para kazanmıştm. hesaba katamadığım ise insanın hep daha fazlasını istiyor oluşuydu, dönüp dolaşıp paranın tekrar kumara gideceğiydi. para zaten oradan geldi biraz daha girip neden katlamayayım ki?

    görece yüksek meblağlar kazanınca artık aşağısı da tatmin etmiyor eşik yükseliyor, ilk 2500 tl kazanınca zıplamıştım bir süre sonra o parayı verince küfür eder oldum.malum artık çok yüksekten çeviriyordum. bir süre sonra kaçınılmaz son olarak ben de eksiye düştüm. hala daha zevk veriyordu oynamak,gariptir ki farklı bir heyecan yaratıyordu bünyemde şaka yapmıyorum. bir ara o kadar çok oynamaya başladım ki gözümü kapattığımda şekerler görüyordum aq. ipler ” kaybettiğimi geri alacağım” kısmında koptu işte. hem oynamanın üzerimde yarattığı heyecan hem de geri kazanma hırsı ile kendimi baya bir kaybettim. günde 1500-2000 lira atıp slot çevirirken buldum kendimi. bir kazanıyor bir kaybediyordum ama totalde git gide eksiye düşüyordum. garip bir his, bazen oturup kahve içerken durduk yere çevirme perileri geliyordu, hadi lan kazanırız bu sefer içime doğdu gibisinden. içime her doğduğunda götüme girdi de diyebiliriz.

    bu haftalarca böyle sürdü, neredeyse her gece çevirdim. sürekli kaybediyor olduğumu bile bile o heyecan ve bu sefer olacak hissi ile kontrol kaybediliyor maalesef. ciddi anlamda elime geçen her para ile slot çeviriyordum, nakit o yoksa kredi kartı.

    neyse daha uzatmayacağım, ağustos ayının son günü bir gece vakti, cebimde kalan son 130 lira civarı para ile iki bira bir sigara alıp 57bin tl olan kredi kartı borcum ve eksi 25 bin tl olan ek hesap bakiyeme bakarken buldum kendimi. sattığım hisse senetlerini siktir ettim çoktan. belki çok büyük bir meblağ değil ama önemli olan o da değil. ne olduğunu gerçekten anlamıyorsunuz bazen, bu iş adamı karadelik gibi çekiyor içine. hep derler ya öyle ufak ufak başlıyor diye, gerçekten de öyle. yaa ben zaten 200-300 lira ile oynuyorum demeyin, boşverin amk hiç oynamayın çıkın gidin o parayla başka bir şey yapın. öyle boktan bir olay ki, hala şeytan dürtüyor ebem sikilmesine rağmen. demem o ki bulaşmayın sevgili dostlar. bu işte kazanamıyorsunuz, sadece kazandığınızı zannediyorsunuz. iyi akşamlar.

    edit : imla
  • en tehlikeli bağımlılıktır.

    7 yıla yakın bir süre online casinolarda oynadım. üniversite döneminde ufak paralarla başladım. okuldan eve gelir bilgisayarımın karşısında bazen yarım saat bazen sabahlara kadar param nereye kadar giderse oynardım. daha sonra mezun olup iş hayatına girince miktarlar büyümeye başladı. ve bir gün 90 bin tl ihtiyaç kredisi çektim. kaybettim. olsun arabam var onu satarım dedim. kaybettim. bir tarla almıştım yok pahasına onu sattım kaybettim. yaklaşık 200 bin tl kaybettim. para sağlık psikoloji her şeyi kaybettim.

    uzun süreli bir ilişkim vardı. sonunun evliliğe gideceğine emindim. oturdum dusundum bari onu kaybetmeyim diye. bu bağımlılığı bırakmanın yollarını aradım. o zamanlar karşıma bir polis memurunun yazdığı şeyler çıktı. intihar etmeyi düşünen evli bir adam. o da bizden yani her şeyini kaybeden tayfa. tedavi göreyim dedim işe yaramayacagindan emindim. ama ben o polis arkadaş gibi olmak istemiyordum

    her ay aldığım maaş borca gidiyor. çalışıyorum param yok diyemem. kredi kartları patlamış. çareyi aileme anlatmakta buldum. babamla annemi aldım karşıma. dedimki ben böyle böyle bir bok yedim. tek başıma bu isten kurtulamayacağım. bana yardım edin.

    annem çok kızdı, ağladı falan. o günden 1 hafta sonra kadının gözüne kan oturdu. tansiyon hapına başladı.

    babam dedi ki oğlum neyse para dediğin nedir ki yaşın genç. biz bunu bir şekilde kapatırız. evi satarız yine kapatırız. ama dedi ya her şey normale dönünce aynı şeyi yaparsan? söz verdim yemin ettim. dedim ki baba evi falan sattirmam ben bu borcu öderim. nasıl ödeyeceksin oğlum dedi altından kalkamazsin.

    aradan 1 ay geçti babam bir gün geldi ben işe girdim dedi. 60 yaşında babam çalışmaya başladı. krediyi yapılandırdık. daha sonrasında hem düğün için para biriktirmeye başladık hem kredi borcunu ödedik. şimdi evliliğimin birinci yılında eşimle birlikte evimizi aldık. binlerce şükür olsun mutlu mesut yaşıyoruz.

    geçen akşam eşimle tavla oynuyoruz. yenilen meyveyi hazırlar dedi. dedim ben kumar oynamam.

    bu batağa düşen zamanında aynı yolda yürüdüğümüz arkadaşlara naçizane bir tavsiye; tek başınıza başaramazsınız. bırakmak istiyorsanız anlatın bilsinler. aileniz en iyi terapistiniz olacaktır. annem ve babam olmasaydı ben belki de en kolay yolu seçip yok olacaktım.
  • edit: bu yazıyı yazdığım zaman sonunla alakalı eleştiriler almıştım. o zaman önemsememiştim.
    uyaran arkadaşlara teşekkür ederim, keşke büyük harflerle yazabilsem, kumar çok ciddi bir bağımlılıktır. beynin işleyişi ile ilgili hasarlar verir. güzel haber ise iyileşeceksin. hayatınızda bazı şeyler yolunda gitmiyor ama aynı zamanda bahis/şans oyunları oynamaya devam edip sorunun bundan kaynaklanmadığını düşünüyorsun büyük hatadasın!

    para algınızı tamamen değiştiren bağımlılık.

    örnek vermek gerekirse markette bir peynir 89 liraya satılıyorsa bu size çok gelebilir ve almaktan vazgeçebilirsiniz. fakat bolivya ikinci liginde oynanan bir maçta gol olacağına inanıp maçın bitmesine son on dakika kala yirmi bin lira atabilirsiniz.

    bir de kaybettiğini geri alma duygusu bu bağımlılıkta en çıkmaz ve karanlık sokak.

    yine örnek vermek gerekirse bir şekilde yüz bin lira kazandınız diyelim. para banka hesabınızda ve beş bini ile yeniden oynamaya başladınız. beş bini lirayı kaybettiniz. merhaba, artık o karanlık ve çıkmaz sokaktasınız. yüz bin liranız sıfırlanana kadar durmadan devam edecekseniz.

    beylik cümleler kurmayacağım kumardan para kazanabilirsiniz, ben de kazandım. problem kazanmamak değil. problem kazandığınızı ve daha fazlasını sisteme geri verecek olmanız.

    askerde bir çocuk yasa dışı bahis sitesi yöneticisi olduğundan bahsetti. bildiğin bu bilmem ne bet sitelerinden. “bak yirmi beş bin lira çekim talebi vermiş müşteri şimdi yollayacağım ve en fazla üç gün içinde bizim siteye bunun dört beş katını yatıracak” dedi. ne mi oldu? aynen böyle oldu. iki gün içinde o çekim yapan müşteri çektiğinin dört beş katını yatırdı ve kaybetti.

    tek başınıza bu sarmaldan çıkmanızın imkanı yok. kumar bağımlısı olduğunuzu düşünüyorsunuz ki bu yazıyı buraya kadar okuduysanız öylesinizdir, sevdiklerinizden yardım isteyin. psikolojik ve maddi olarak tüm yükü tek başınıza taşımaya çalışmayın bir de korner bahsini değerlendirmeyi unutmayın. gol demek korner demektir. gol olan maçta kornere girin.
  • allah veya inandığınız şey her neyse kimseyi bu illete düşürmesin. herkes bir şeyler der, herkesin bir bahanesi ya da açıklaması vardır ama kumarın hiçbir zaman bahanesi yok, altını doldurabileceğiniz hiçbir sebep yok. büyükler hep der ya "ekmek aslanın ağzında" diye. kolay para diye bir şey hiçbir zaman olmadı olmayacak da.

    bir gece oturursunuz, düşük kasadan büyük paralar kazanırsınız "ulan bu kadar kolay mı ya?" diye triplere girersiniz ondan sonra zehir kana karışır zaten. şansınız yaver giderse bir süre boyunca para kazanırsınız, kaybetmediğiniz için etraftaki o hikayeler sizi rahatsız etmek ama gün gelir kaybetmeye başlarsınız "kardan zarar" dersiniz oynadıkça oynamaya devam edersiniz. şanslıysanız 3. veya 4. seferde kaybettiğinizi alır "kurtuldum!" dersiniz. ama bilmediğiniz bir şey var; o zehir kana çoktan karıştı... artık düşük kasalar sizi tatmin etmez, büyük oynamaya başlarsınız. oynadıkça oynarsınız hele bir de sosyal medyada ve günümüz türkiyesinde bu kadar yaygınlaşmışken aklınızdan çıkarmak çok zor olur.

    "kumar iradesiz adam işidir, kumar yalnız adam ve kaybedecek bir şeyi olmayan adam işidir..." böyle bir şey yok! hiçbir zaman olmadı. o masaya oturduğunuz zaman karşınızda en kral savcıyı da görürsünüz, doktoru da, polisi de, müdür de.. bu adamlar çalışmış, çabalamış bir yerlere gelmiş. öyle kolay değil bu mevzular zor, her şey çok zor ama bırakmanın da bir yolu olmalı.

    o büyük kaybın yaşandığı ve kendinizi tutamadığınız gün "yeter ulan!" dediğinizde bir süre oynamazsınız ama ufak bir çan sesi veya hışırtı sesi size kumarı hatırlatır, ya bir el atayım şu mevzuya dersin kazanırsın, tekrardan devam edersin... kaçarın olmaz.

    akşam mesaiden sonra bir geçmişsin başına, hesapta 20 bin para. ulan atayım bir 5'lik, 10 yapar çekerim dersin. ilk o 5 gider, sonra 10 atarsın, sonra 5 liram da harçlık kalsın dersin 2 gün geçer kendini kaybeder o 5'i de atarsın. en son yemek söyleyecek paran bile kalmaz, bakkaldan tütün alırsın. bakkalcı boş boş suratına bakar. "abi tütün ne iş?" diye. ulan adama demezler mi şu yaşındasın, bekarsın, mis gibi maaşın var tütün ne ayak diye amk.

    kumarı kaybettiğin için değil, kendinden iğrendiğin için bırakırsın.
  • ömrünün yarısını kumara harcamış, 7-8 ülkeyi cepten 1 lira harcamadan gezip üzerine casinolardan güzel paralar kaldırmış “bir kaybeden” olarak bu entry’i giriyorum. yol yakınken vazgeçin.

    en zor kurtulunan bir kimyasal bağımlılığı (kokain vs) iki ise kumar..

    kazansan, tatmin olamıyorsun çünkü bi noktada daha yukarları görmüştün.
    kaybetsen, telafi derdindesin.

    26362 kitap, 72728 makale okudum ve hala kendimi kontrol edemiyorum.

    yaklaşık 10 gündür oynamıyorum, bırakmaya çalışıyorum. aşırı boşluktayım.aklıma yurtdışı anılarım, zirvedeki hallerim geliyor. duygulanıyorum )

    asla mantıklı insan işi değil. bahis alıyorsun, takiptesin zamanın gidiyor ayrıca yıpranıyorsun. casinoya gidiyorsun, sürekli sigara dumanı altındasın alkol kullanıyorsun + stres altındasın yine yıpranıyorsun. (sırf kumar oynayan arkadaş ortamından uzaklaşayım diye 2 hafta önce izmirden denizli’ye taşındım.)

    beyin sürekli dopamin salgılıyorken bilinmezliğe karşı (bkz: haydi oğlum ver bi as) adaptasyon sağlayamıyorsun. bu da getiriyor kötü sonunu.. ilk başta en üstteki arkadaş gibi ayda 400 tl kaybettiğimde tavana bakar ağlanırdım, şimdi çok kaybetsem de ilk baştaki kayıplar kadar kahretmiyor. o heyecana alışamıyorsun, kabul.fakat kaybetmeye ve kazanmaya alışıyorsun.

    o yüzden sevgili dostlar varsa kumar bağımlılığı, kesinlikle en kısa sürede birinden yardım alın. 50k’lık bahis çevirince havalara girmeyin. kumarda 50k’nın ömrü 3 saniye bile olmayabilir. aileniz bilinçliyse anlattığınızda “oynama o zaman” demeyecekse onlardan destek alın.

    bu işin sonu yok, kaybettiğini telafi edeyim derken daha da dibe batan, borçlarla iyice dibe giren ve en son intihar eden sayısız örnek var. (kumarda evi arabayı kaptıran çok kişi duymuşsunuzdur (bkz) peki kaç tane köşe olan insan tanıdınız? ) dünya tatlısı kız kuzenim bu illete düşmüştü. bi ara, sürekli borç istiyor 5'e kadar ödemem lazım deyip ısrar ediyordu. tabi, tecrübeli olduğumuz konular anladım kumar oynadığını. amcamlara anlattım. 100k içeri girmişti, bir şekilde toparladı şuan mutlu mesut huzurlu bir hayatı var. amcamlara anlattığım için o zamanlar çok öfkeliydi, şuan minnettar.

    özetle; umarım en kısa sürede bu illetten kurtulursunuz, hatta kurtuluruz diyelim.. hepimize bolşanslar..

    (imza: henüz 30’una bile basmamış bir ihtiyar delikanlı.. )

    edit: ailenle paylaştın mı diye soran arkadaşlara ithafen:

    uzun yıllar önce dershane zamanlarındayken internetten rulet oynardım. annem bir kere yakaladı. babama x, şuna bir şey söyle tarzında sitem etti. babam odama geldi. arkadan izledi, izledi, izledi ve.. efsane cümleyi kurdu ''kırmızı yediye bas :d '' adamın kendisi altılıcı. annemle de geçende paylaştım. ileri seviye kumar bağımlılığı oluştu, tehlikeli sulara doğru gidiyorum bırakmam lazım dedim. ''oynama o zaman'' dedi baya yardımcı oldu sağolsun. psikolog arkadaşıma yazdım. ben artık psikologluk yapmak istemiyorum yaaaa uzun süredir mutsuzum dedi onu dinledik. sonuç olarak; iş başa düştü dostlar. tek zorlayan kısmı, kontrol etsem kendimi kazanacağıma eminim. (zaten asıl patlatan kısım burası oluyor, bu sefer kontrol edeceksin deyip girişiliyor) .

    edit2:çok mu borcun var sorularına yönelik; ne borcum var ne maddi olarak sıkıntı içerisindeyim.

    batmadan, batışı engelleme derdindeyim. 7 bira + güzel internet bağlantısı bir gecede sonu hazırlayabilir. aşırı tehlikeli sular. nicelerini yutmuşken, bizi hayli hayli yutar..

    sonedit: görsel

    1- uyarmama rağmen, bahis muhabbeti yapan herkesi hayatımdan çıkardım. (milyon zararı olup hala ısrarla oynamak isteyen ark görsel)

    2- haftada 3-4 gün fitness gitmediğim günlerde uzun yürüyüşler görsel

    3- sağlıklı yaşam: şarap bardağında kefir içmeler, özenerek kahvaltı hazırlamalar:görsel
    görsel

    4- stoa felsefesi… görsel

    (bir hayli uzadı yazı, dilerim birilerine faydalı olur.)

    edit4: başlık tutunca çok fazla mesaj gelmiş, iyi dileklerini ileten herkese sonsuz teşekkürler!
  • en güzel kumarı bırakma tekniği dibi görmektir. ama sadece dipte yetmez. dibin dibini görmek zorundasın. hani işin gücün olmayacak ve ananın babanın evinde kalacaksın veya kapı gibi karın olacak yanında sana bir süre o bakacak falan.

    ben hiç bir zaman kumar için birinden borç isteyecek raddeye gelmedim. aslında gelirdim de karakterim ağır bastı. kumar için isteyeceğim borç paranın geri dönüşü garanti olmayacağından ekstradan sikilmek istemedim. güzel mantıklı bir davranış oldu bu benim için.

    bundan 1 yıl 3 ay evvel dibin dibini görmeye resmen ant içtim. çok güzel kazanç sağladığım bir gece tüm kazancımı hesaplarıma çektim borçlarımı kmhları ve kredi kartlarımı kapattım. ama işte götüm yer görmediğinden 1 gün sonra o kmh ve kartlarım eski haline döndü. en son bir kaç bin tl kaldı hesaplarda hani fasfakir olmak üzereyim. dedim ki kendime; yürü dibine kadar bitir parayı yoksa durmayacaksın. resmen kaybedeceğimi bile bile bütün paramı slotlarda harcadım. işte o an online slot'a yeter dedim.

    kartlarımı yapılandırdım. kmh'ımı minik minik yatırarak yaparak sıfırladım. hala her ay 1.800 tl bir karta bin küsür diğer karta yatırıyorum. bin küsürlük kartın bu ay son ödemesi. diğer kartın borcu ne zaman bitecek bilgim yok.

    1 yıl 3 aydır kumardan uzağım ve içimde oynama isteği ve o eski krizler kalmadı. eski entrylerimi okuyan yazarlar mesaj kutumu yeşillendirmese gelip bu sayfaya yazmam bile.

    çünkü burası harbiden ekşi sözlüğün en baba ağlama duvarıdır. kumar bağımlılığı ile ilgili araştırma yapmaya kalksa birileri bu başlıktan emin olun sayısız makale çıkar. kimine gülersiniz kimine kahrolursunuz. ama benim buraya yazmaktaki yegane amacım kumarın bırakılabilecek en zor bağımlılık olmasına rağmen bırakılabildiğini kanıtlamak.

    son söz olarak diyorum ki eroin bağımlısı kendi yöntemleriyle bağımlılıktan altın vuruş yaparak kurtuluyorsa, siz de maddi olarak dibin dibini görün. maaşlı çalışansanız o paranızı ipotek haline getirin ve borçlarınızı ödemeye yönlendirin. maaşınızı dahi yiyemeyin. gerekirse ot gibi yaşayın ki yaptığınız hıyarlığı fark edin.

    emin olun o kumarı sike sike oynayamayacaksınız.

    edit: entry debeye girmiş ve bir kaç eleştiri gelmiş. görüyorum ki eleştirilerin hiç biri hayatında kumar batağına düşmemiş ama bu entry'i debeye sokanların %90'ının kumar bağımlısı olduğuna yemin edebilirim.

    tedaviyle kolay kolay kumar bırakan görmedim pollyannacılık oynamayalım. benim burada anlattığım bir yöntemdi. bu başlıkta biraz geçmişe gidin ve yüksek sabit geliri olan insanların nasıl kumardan kopamadığına kendiniz şahit olun. o sabit gelirinizi başka yönlere ipotek etmediğiniz müddetçe kumardan kopamazsınız. sadece dibin dibine odaklanmayın. ayrıca hayatında kumara düşmemiş insanlar “ tedavi “ ağlaması yapmasın rica ediyorum. mesajlaştığım ve her denemeye rağmen bırakamayan en az on tane tanışık yazar var bu sözlükte.

    hani artık ana bacı kattık yine kendilerine engel olamadılar.

    uyuşturucu bağımlısının en azından bir torbacıya ihtiyacı vardır ve uyuşturucu edinme süreci her zaman risk içerir. kimi zaman da o torbacıya ulaşamayabilir ve uyuşturucusuz kalabilirsin. ama online kumar böyle bir duraksama yaşamanıza olanak sağlamaz. kokusu yoktur. ev ortamında ailenizin yanında kullanabilirsiniz.

    kumarı insan sadece kendi iradesiyle yener. psikoloğun size vereceği sözlü desteği ben de verebilirim lakin o sözleri kabul etmek yine sizin iradenizde bitiyor.

    kumara başlamamış bir insan için her açıdan mükemmel bir kumar bağımlılığı anlatımı oldu. daha da editlemem.
  • felakettir.

    abim 20 yıldır at yarışı oynuyor, yani bildiğin kumar bağımlısı... ailesi perişan. kızı saygın bir özel üniversitede araştırma görevlisi, oğlu ise epilepsi hastası olup, engelli kadrosuyla işçilik yapıyor. eşi kalp hastasıydı, şimdi de akciğer kanseri olduğunu öğrendik. neyse ki başlangıç safhası ve ameliyatla kurtuldu şimdilik. bildiğin sefalet. adam, karısı ameliyattayken gidip at yarışı oynuyor yaa, o derece..

    20 yıldır bu hastalıktan kopamadı. sürekli bankalardan kredi çekiyor, kredi kartlarınnda nakit avans kullanıp at yarışına yatırıyor. emekli maaşınının yarısını, ziraat bankası'ndan çektiği 30.000 tl'lik krediye ödüyor. yaşı 60 oldu, mecburen kahvehanede çaycılık yapıyor ki maddi olarak toparlayabilsin.

    eve emekli maaşından bir şey kalmıyor, çalıştığı yerden de pek fazla bir şey getiremiyor. her ay yalan dolanla idare ediyor. yok banka şunu kesti, yok şu masraf çıkmış, yok kartım bloke oldu, yok gasp edildim vs vs. artık yalanının bini bir para. inanan yok tabi. ama o ısrarla devam ediyor yalanlarına.

    bir defa evden kovuldu, zorla affettirdik eşine çocuklarına. şimdi yine aynı durumda. defalarca borçlarını kapattım şahsen ben. ama bitmedi malesef.

    son olayda boşanma davası açılacaktı ama son kez kızı affetti. tedavi olursa kalacak evde, olmazsa kovulacak ve sokakta yaşayacak. aldım erenköy ruh ve sinir hastalıkları hastanesi'nin evimize yakın sancaktepe bağımlılık merkezine (badem) gittik. psikiytrist dinledi, sorular sordu. ilaç yazdı. psikolog terapisi uygun gördü. orda bulunan uzman psikologla her hafta görüşecek. ben de gideceğim tabi. gidişata göre ilaç tedavisi de yönlenecek.

    bu defa ciddi durum. abim de çok istiyor tedaviyi. bir de mahkeme kararı çıkartalım diyoruz, kısıtlı olsun ki bankalardan kredi vs kullanamasın. vasi tayin edelim. ben veya kızı olsun vasi. en azından önünü kesmiş oluruz banka tarafında. çünkü ne yapıp edip kredi, kredi kartı alıyor (ulan biz alamıyoruz, adam kanuni takipte ama hala alabiliyor).

    bakalım sözlük, bu defa toparlayabilecek mi? bir defa bakırköy'e tadavi için gitmiştik ama terapi uygulamadılar, ilaç verdiler ve pek gidemedi abim. bu defa eve yakın bir yer ve bu iş için özel olarak kurulmuş poliklinik. 80-90 kişi tedavi görüyormuş dedi doktor. uzmanlar bu konuda yani.

    eğer düzelirse bir aile kurtulmuş olacak. ulan ev alamadılar bunu yüzünden. kredi çekeceklerdi, meğer kredi kullanmış yüklü miktarda. bu şekilde öğrendik biz de seneler önce bunu.

    neyse sözlük. durum bu. zor bir süreç. allah herkesin yardımcısı olsun.

    edit: abimin psikiyatr ve psikolog tedavisi bitti. şu an gayet iyi durumda. ailesiyle ilişkisi de harika. bildiğiniz yeniden doğdu. buraları okuduğunuza göre sizde de benzer durumlar vardır. siz de bağımlılık tedavi merkezine gidin/götürün muhakkak.
  • sözlüğün en orijinal, en doğaçlama, en içten başlığı yemin ederim. hani kudüsteki ağlama duvarıyla yarışır burası. 15 dk önce bilmemne bet'ten, afedersin götten yiyenlerin son durağı. bakın vallahi bırakabilirsiniz. çok kez bıraktım lakin çevrem bırakmadığından sürekli geri döndüm.

    ama artık çevremde oynayan kalmadığı için o kadar huzurluyum ki kazandığım tüm para cebime kalıyor. gidiyorum halka arz'a giriyorum, vadesizdeki paramı vadeliye atıyorum üç beş günlük faiz alıyorum.

    yani kumardan kazanacağımdan fazlasını ufak ufak yasal yollardan kazanıyorum.

    giden gitti olm sikseniz o kaybettiğiniz binlerce lirayı geri alamayacaksınız. çünkü vaktinde bin liradan yüz bin lira yaptığınız o kasayı tek gecede sıfırladığınızda bunu idrak edebilmiş olmalıydınız. bir kere yaptım bir daha yaparım dedikçe sikilmeye devam edeceksiniz.

    ha keyif alıyorum derseniz o sizin sahtekarlığınız. kumardan keyif alıyorum diyen insan yalancının allahıdır. keyif alıyorum diyerek anca hayatında kumar oynamamış garibanları kandırırsınız.

    gerçi ananıza bile sövsem bir şey değişmez. biraz kendinize ve bala göte bir kere geldiğiniz şu dünyada yaşayacak günlerinize saygınız olsun.

    ben artık kumardan ve kumar oynayan insanlardan tiksiniyorum. sitemim bu yüzden.

    hayırlı günler.

    edit: herkese sallamışım kusura bakmayın ben eksik kaldım. kumar geçmişimden ve geçmiş kendimden de tiksiniyorum. hak geçmesin.
  • her toplulukta olduğu gibi, kumar bağımlıları arasında da türlü çeşitli insanlar vardır. yani öyle sanılanın aksine her kumar bağımlısı serseri, müptezel, cahil değildir. aksine son derece kaliteli, entelektüel, matematik, olasılık bilen hatta insan olarakta çok iyi kalpli, değerli kişiler dahi maalesef bağımlı olabilir...

    şimdi sözlerimi lütfen iyi dinleyin... cahil, aptal, eğitilemez kişiler için değil sözlerim.. biliyorum ki aranızda çok değerli olupta kumar bağımlısı olan arkadaşlar var...

    önce şuradan başlamak lazım.. neden?? neden bu yolun içindesin? haksız mısın? bir aptal, bir cahil, bir biçare olmadığına göre neden böylesi bir reçete sundun kendine...

    bir kaç sebep söyleyeyim.. sen de yüzlerce sebep ekleyebilirsin aslında söylediklerime...

    zeki bir kişisin. basit bazı olasılık hesapları yaptığında her zaman kaybetme riskin olmasına rağmen o olasılıkların tersine de işleyebileceğini ve aslında küçük miktarlarla başlayarak zekan ve bilginle büyük miktarlar kazanabileceğini düşünüyorsun.. o yüzden sürekli bir sistem arayışı içindesin.. sen öyle diğerleri gibi salak olmadığından, hayattaki hiç bir şeyin aptal kitlelere benzemediğinden, kumarı da akıl ve sistemle oynayıp, biraz da şansla makus talihi tersine çevirebileceğini düşünüyorsun... haklı olabilirsin...

    eğitimli ve yeteneklisin. dışarı her çıktığında, insan içine karıştığında, işte, ailede, çevrede senin tırnağın olamayacak kişilerin, senden çok daha iyi koşullarda yaşadığını, lüksleri olduğunu, hatta zaman zaman bunlarla seni ezmeye çalışıp, çoğunlukla da geniş kitlelerce senden daha fazla saygı ve itibar gördüklerine şahit oluyorsun... neden okudun ki!!! ne işe yarıyor senin kendince değerli olman??? madem mesele metalara sahip olmak, herkesten daha iyisini neden yapmayasın ki... haklı olabilirsin...

    iyi birisin.. kalbin ve ruhun kirlenmemiş. dolayısıyla adaletsizlik, kötülük senin görmezden gelebileceğin, şeyler değil.. boğuluyorsun... sıkılıyorsun.. değiştirmek istiyorsun... maddi gücü elde edip onu hayvanca kullanmak değil niyetin. biraz sıyrılmak, özgürleşmek, en azından kötülüğe karşı biraz daha korunaklı olmak istiyorsun.. yaşamın, tercihlerin bir miktar daha elinde olsun, seçeneklerin çoğalsın istiyorsun... haklı olabilirsin...

    şu yukarıda yazdığım şeyleri düşünmene, istemene inan ki hiç itirazım yok. sırf bunlardan dolayı bir şeyleri değiştirmek isteyip, kumar bağımlısı haline gelip, bugün her şeyin daha da kötüleşmesine bir kat daha kahrediyor olmanı o kadar iyi anlıyorum ki...

    gel sana bir şey söyleyeyim... yapma!!!

    neden yapma biliyor musun, çünkü sen akıllı, kıymetli ve gerçekten değerli bir bireysin... bunu biliyorsun... olduğun gibi devam edip, aslında farkında olduğun o metalara dayalı kıymetsizlikleri reddettiğinde sorunu rahatlıkla çözeceksin... o aklın var ya, o zekan, o birikimin ve üstüne güzel kalbin seni çok mutlu edecek canım benim.. inan buna...

    arabayla mutlu olacak salak bir sevgiliyi mi hak ediyorsun düşünsene.. işyerindeki aptallar, eğitilmez akrabalar mı karar verecek senin kıymetine... dön bir bak hangisi mutlu? hangisi hayatta gerçekten ne elde edebilmiş... senin okuduğun o kitaplardaki bulduğun huzuru, derinliği hangisi hangi cafede, hangi partide, hangi tatilde bulmuş...

    yaşadım biliyorum... kumar değil, para değil, bir çok kişinin anlamayacağı o sana özgü derinliğin seni var edebilir...

    herkesin sana aşık olduğuna şaşırdığı, o mükemmel insan sana sadece bu sebeple aşık olur...

    bırak oğlum artık bu sünepelere özgü hayalleri...

    zekanı yanına al, erdemine sahip çık, öğrenmeye tutkulan... trilyonları olan insanların asla senin mertebene çıkamayacaklarının bilinciyle gözlerindeki hayranlık ve kıskançlığı yaşa doyasıya...

    bak bir daha söylüyorum... yapamayacağından değil, yapmak istemediğinden oynama kumarı...

    çünkü değer yargılarının aptalca olmadığını, basitliği sevmediğini, yüz kişiden doksan beşi için çok kıymetli olan türlü mallıkların kendilerine mutsuzluktan başka bir şey getirmediğini gayet iyi biliyorsun sen...

    yapma bunu kendine!!! kıymetini kendi elinle yok etme!!!

    nedir yahu kumar senin için... para nedir...

    bi sor bakalım kendine...

    öperim gözlerinden....
hesabın var mı? giriş yap