• teknolojinin geldiği son nokta. portları azalmış. kimse sesini çıkarmıyor, isyan etmiyor, o yüzden oluyor tüm bunlar.

    önce pcmcia slotu için geldiler. ilk kaybettiklerimizden biri oldu. arkasından seri port, derken vga. sonra ethernet slotu için geldiler. usb için geldiklerinde ise savunacak kimse kalmadı. magsafe portu da kaşla göz arasında kaybedildi.

    sırada headjack, mikrofon, dvi/thunderbolt vs. onlar da bir gün kaybedilecek. sonra ekranla bakışarak internet'te gezineceğiz. vücuda takılacak anakartın icat edildiği gün ekranlar da gidecek. bilgisayarlarla nörolojik bağlantı ile etkileşebileceğiz. hesaplamalar ve internet bağlantı hızı sinir sistemimizin devreye girmesiyle dehşet hızlanacak. düşüncelerimiz eyleme dönüşecek. aklımıza gelen fikri anında program olarak üretebileceğiz. fakat mesela başı ağrıyanın o gün işlem hızı düşecek, internet hızı azalacak.

    teknolojik gelişme ve ilerlemenin parçası bu değişiklikler. olumsuz da görünseler birer basamaktırlar.
  • konu aslında birden çok kurumu ilgilendiriyor, nereyi adres göstererek bu şikayette bulunacağımı bilemedim. işi kafa karıştırmadan anlatıp anlatamayacağımı da bilmiyorum, bir deneyeceğim.

    herşey kız arkadaşımın sahibi olduğu apple macbook core2duo 1.83 ghz'nin bu yaz durup dururken kapanması ile başladı. late 2006 olarak geçen 2006 sonlarında çin'de üretilmiş bir makinaydı ve alalı hemen hemen ikibuçuk yıl olmuştu. ürün kozyatağı carrefour'daki bimeks'ten alınmıştı ve bu problemi çıkarana kadar problemsiz çalışmıştı.

    problem sıklaşarak devam etti ve kimi zaman film izlerken, kimi zaman photoshop'ta çalışırken, kimi zaman internette sörf yaparken, kimi zaman da hiçbirşey yapmazken bilgisayar kapanmaya başladı. kapandıktan sonra uzunca bir süre açılmıyor, bazen açılıyordu. donanımsal bir problem olması ihtimalini aklımıza getirmek istemediğimiz için önce sistemi baştan kurduk, gelgelelim ek yazılımları kurarken problemi tekrarladı. yazılımdan olması ihtimali de böylece ortadan kalkıyordu.

    problemi gözledik, genel olarak divx izlerken, photoshop'ta çalışırken, youtube'da video izlerken ve benzeri durumlarda daha sık gerçekleşiyordu, aklımıza işlemciden kaynaklanıyor olabileceği geldi. lakin apple marka olmayan bilgisayarlar konusunda kendimi oldukça bilgi ve tecrübe sahibi saymakla beraber, bambaşka bir mühendislik içeren ürünü kendim ellemek istemedim ve pupa bilişim'in caddebostan'daki şubesine ürünü bıraktık, arıza tespiti ve kabul edersek problemin çözümü için.

    bundan önce internetten araştırmalarımız konusunda da bilgi vermem gerekir. shutdown, macbook kelimelerini beraber aradığımızda google'da zaten karşımıza çıkan tek şey "rss", yani random shutdown syndrome (rasgele kapanma sendromu). birçok macbook'ta bu problemin olduğunu kısa bir aramayla gördük. kiminin servise gidip geldiği zaman problemin çözüldüğünü, kiminin ise probleminin asla çözülmediğini anlattığı bu sayfalarda fazla zaman kaybetmedik. yalnız dikkatimizi birşey çekti, apple'ın da kabul ettiği ifade edilen, işlemci ısı sensöründeki hatalı üretim bir kablonun zaman içerisinde sıyrıldığını ve fazlasıyla sıcak olan heatsink'e ne zaman dokunursa ani ısı artışıyla macbook'un kendini önlem olarak kapattığını, kablo değişiminin problemleri giderdiğini anlatan bir yazı. linki de burada:

    http://maba.wordpress.com/…olved-at-last-hopefully/

    dediğim gibi, klasik bir pc olsa kurcalamaktan asla çekinmeyeceğim bilgisayarı sadece özel bilgi gerektirdiğini düşünerek yetkili servisi olan pupa bilişim'e bıraktık. problemi anlattık, internetten araştırdığımızda karşımıza çıkan rss mevzusunu da belirttik. kendileri rss diye birşeyi asla duymadıklarını belirttiler ki burası ilginçtir, ben apple'ca kabul edilen ve gerek donanımsal gerek yazılımlsal olarak çözümüne uğraşılan [yazılımdan kaynaklanan bir rss de ortaya çıkmış zamanında ve apple bunun için bir yama yayınlamış] bir arıza hakkında en azından aşinalığı olmasını beklerdim bir yetkili servisin, neyse. arıza tespiti yapacaklarını ve onayımız için bizi arayacaklarını söylediler. beklemeye başladık.

    ürünü şubelerine bıraktıktan 3-4 gün sonra ulaştığı yetkili servisçe arandık ve tekrar problem konusunda kendilerini bilgilendirdik. söylediğimiz şeyler şunlardı:

    1-bilgisayar rastgele zamanlarda kapanıyor.

    2-bazen kapandıktan sonra açamıyoruz. bazen hemen açılıyor.

    3-performans gerektiren uygulamalar esnasında daha sıklıkla oluyor. bu yüzden birden fazla uygulamayı çalıştırarak süreci hızlandırabilirsiniz.

    yaklaşık 1 hafta sonra pupa bilişim'den arandık ve arıza konusunda bilgilendirildik (!):

    1-bilgisayar aslında kapanmıyor, uykuya geçiyor.

    2-uykuya geçtikten sonra uyanmaması asıl problem.

    3-kapanmadığını uykuya geçtiğini fanın çalışmaya devam etmesinden anladık.

    4-bu arıza anakarttan kaynaklanıyor.

    arızanın giderilmesi için sundukları çözümler:

    1-anakart değişimi (fiyatı 550 € + kdv)

    2-anakart onarımı (dışarda anakart onarımı ile uğraşan ve kendilerinin yönlendirebileceği başka bir firma tarafından, 300 € + kdv)

    o esnada yaptırmamaya karar verdik ve ürünü geri teslim aldık. işin aslı yaptırıp yaptırmayacağımızdan emin bile değildik geri aldığımızda, zira büyük bir hayalkırıklığına uğraşmıştık, özellikle kız arkadaşım.apple'ın bir love mark olduğu ve kullanıcılarının bu ürünlerle ekstra bir bağ kurduğu da hepimizin malumudur.

    ürünü geri teslim aldıktan sonra içim rahat etmedi. macbook'un içini açmaya karar verdim. internette yazılan çizilen bu problemi yaratan olası durumları kontrol etme amacıyla.

    internette tonla bulabileceğimiz bir macbook açma rehberi eşliğinde ürünü açtım. klavye ve touchpad'i kaldırdığımda macbook'u tüm çıplaklığıyla görebiliyordum. ilk kontrol ettiğim işlemci ve kuzey köprüsü sensörleri oldu, hayır, herhangi bir kablo problemi gözükmüyordu.

    burada araya gireyim. 15 yıldır bilgisayarlarla uğraşır, kurcalar ve oynarım. şimdiye dek başıma buna benzer kapanma olayları gelmişti. birincisinde aldığımız toplama bilgisayarın intel işlemcisi ile soğutucusu arasına sürülmeyen termal macunun bu probleme yol açtığını makinanın içini açtığımda görmüştüm. ikincisi ise toy zamanlarımda işlemciyi soğutmak yerine ısıtacak şekilde hatalı monte ettiğim fanın yarattığı durumla alakalıydı.

    bir adım ileri gitmeye karar verdim ve heat sink'i yerinden çıkardım. kuzey köprüsü ve işlemci üzerindeki termal macunun fotoğrafını çekmemek bu konuyla alakalı yaptığım en büyük ahmaklık. ancak internette neyse ki benzer bir görsel buldum:

    http://laptoping.com/…missaplied_thermal_grease.jpg

    şimdi bu görselde kurumuş ve çekirdekten gövdeye doğru yayılmış macunu aklınızda tutun, bir de üzerine çekirdeğin üzerindeki macunun daha da az olduğunu, kimi yerlerinde hiç olmadığını düşünün. ve kuzey köprüsü çipinin üzerinde de benzer bir görüntü düşünün. işte, macbook'un heatsink'inin altı bu şekildeydi.

    problemli macunu özenle temizledim, 10 küsur liraya temin ettiğim termal macunu bildiğim şekilde uyguladım ve geri kapattım.

    makina 8 gündür hiç problemsiz çalışıyor. bir kere bile kapanmadığı gibi, sıcaklık değerleri düştü, performansı yükseldi ve sessizleşti. problemin ortaya çıktığı zamandan beri 1 gün boyunca kapanmadan çalışması mümkün olmayan alet 8 gündür geceleri hariç açık ve hiçbir probleme sahip değil.

    gelelim işin can sıkıcı taraflarına.

    macbook'u açtığımda problemi saklayan heatsink kesinlikle yerinden sökülmemişti, ilk söken bandını da çıkaran ben oldum. problemin işlemciden kaynaklanabileceğini bu cahil (!) halimizle bile belirtmemize rağmen pupa bilişim işin bu kısmına bakmaya gerek görmemişti. belki de baksa problemi tespit edecek, kendilerinin 3-5 dakikada gerçekleştirebileceği bir işlem ile sorunumuzu çözecekti. ama yapmadı. yerine varolmayan bir problemden bahsedip (şikayetlerimiz arasında bilgisayarın uyuyup uyanmaması gibi bir durum asla yoktu), varolmayan bir arıza yarattılar ve bunu da bugünün kurlarından hesaplarsak değişim halinde 1500 tl, onarım halinde 800 tl'ye giderebileceklerini söylediler. hem de onarımı "dışarıdan bir anakart tamircisine" yaptırabileceklerini söyleyerek.

    bu nasıl bir anlayıştır, nasıl bir skandaldır? olası senaryoları düşünün. bu işlerden anlamayan ve bilgisayarından ayrı kalmak istemeyen bir kişinin 800 lirayı oradan buradan arttırıp bu servise verebildiğini düşünün. 10 lira maliyetli bir çözüm için ortaya konan 800 liralık "varsayılan masraf", en hafif tabirle zalimliktir. "yetkili servis" etiketine güvenerek ürününü teslim eden bir apple kullanıcısının içinin rahat olmasını ben artık nasıl beklerim?

    apple gibi müşterisinin memnuniyeti konusunda aşırı hassas olduğunu bildiğim bir firmanın, teknik servislik yetkisini bu zihniyetteki kurumlara nasıl verebildiğini ise düşünmek istemiyorum. yok eğer teknik servis yetkisi vermek apple türkiye distribütör'ü bilkom'un tasarrufundaysa onların da bu konudaki sorumluluğu çok büyük.

    pupa bilişim'in yaptığı bu sorumsuzluk ile ilgili elimin uzandığı her ortamda bu konuyu anlatacağım. işlemci problemi olduğu çok belli olan bir arızanın, işlemci soğutucusu kaldırılmadan nasıl fiyatlandırıldığının ve kullanıcıyı üçüncü şahıslara nasıl yönlendirdiklerinin izahatını vermek durumundalar.

    önce firmalarla görüşmek yerine bu yazıyı yazdım. apple, bilkom ve pupa nezdinde yukarıdaki sorulara cevap arayacağım. aldığım cevapları da buraya ekleyeceğim. önce firmalarla görüşmenin gereği yok, zira yapılanlar (özellikle pupa'nın yaptığı) küçük yanlış anlaşılmalarla izah edilemeyecek kadar ciddi. yukarıda çıkarılan rakamlara tekrar bir göz atın derim.

    bunların haricinde, 99 üretimi, kanada'da toparlanmış bir imac g3 dv'nin tık demeden çalışmaya devam etmesi, ama çin'de üretilen maksimum 3 yaşındaki bir macbook'un ise kötü işçilik sebebiyle teklemeye başlaması da dikkat çekici. apple'ın işçilik konusunda da biraz daha dikkatli olması gerekiyor.
  • bir insan macbook aldığında pişman olacağı tek şey "neden bu zamana kadar almadım?" olacaktır.
  • bi aralar ortalıkta bir video dolaşıyordu. adamın biri ofisinde bilgisayarla çalışırken bilgisayar bunu deli ediyor. önce bilgisayarın sağını solunu tokatlıyor, sonra yumrukları tepesine indiriyor, sonra hızını alamayıp bilgisayarı yere çarpıyor, tekme tokat girişiyor manyak! manyak mı ki?

    2 yıla yakın bi süredir macbook kullanıyorum. öncesinde 12-13 yıl kadar pc kullandım. zaman zaman pc'yi özlediğim oldu. msn'de sorunsuz kamera desteği, ilk zamanlarda 2 saatlik bir film izleyebilmek için 5 saatlik mac ve seyretmek istediğim film dosyası-destekli video oynatıcı arama, hiç muhatap olmadığım üvey evlat c klasörü ve falan filan. pc'nin on yılda veremediği hazzı bir ay içinde alıp macbook'a da alıştıktan sonra unutuyor insan eski günleri. neyseler olsun.

    birkaç gün önce işyerimde kullanmak üzere bir bilgisayar siparişi vermek zorunda kaldım. kullanacağım programın macintosh desteği olmadığından, bilgisayarın 3-4 ayda haşat olacağını bilip macbook almaya kıyamadığımdan pc aldım. vaio kullananlar bilir. muadillerine göre performansı daha iyi bir pc. şık da bir alet. dokunası geliyor insanın. dedim ki madem pc alacam vaio alayım. yanımda çalışacak eleman dokunmak falan ister, sahiplenir belki, arada evine götürür iş yapar, yükümü azaltır. çakalım biraz. bu sabah bana ulaştı vaio. bembeyaz. aha benim eleman hasta olcak buna görün bakın. açılması 1 dakika sürdü. bir kaç kere kapatmam gerekti, baya bi düşündü alet kapansam mı diye. kapandı ama. malum windows herşeyde uyarıyo emin misin diye? neyse pazar, işim gücüm yok, onayladım her soruyu. benim eleman biraz tekno-özürlü, recovery yapayım dedim. kurulum cd'si de gelmemiş yanında. ne olur ne olmaz fabrika ayarları bulunsun el altında. nerdeyse tam 6 saattir recovery yapıyor. videodaki o adam geldi aklıma birden. adam manyak mı? değil bence. gereğinden fazla beklemeye tahammülsüz biri için yarrak gibi bu pc'ler. bilmeyen diyo ki bilgisayar lan bu dövülür mü? yere çalınıp tekmelenir mi? macbook kullandıktan sonra eline bi pc versinler. domaltır sikersin bile. bembeyaz hem de. ohh!
  • bilgisayar dünyasının geçmiş yıllarına bakınca, ne kadar çok şeyin değiştiğini görmemize vesile olmuş bilgisayar.

    ulan eskiden bilgisayarın ilk önce işlemcisine, sonra ekran kartına, daha sonra ram'ine vs.. bakardık. şimdi konuşulan en teknolojik şey usb-c ve bilgisayarın fansız olması.

    1-2 entryde bahsedilmese (yazanların gözlerinden öpüyorum) bilgisayarın özelliklerini öğrenemicez amk. bu işlemci ve ram vs ile ihtiyaçlar karşılanır mı çok az kişinin skinde lan. ihtiyacımıza göre mi bilgisayar alıyoruz, yoksa kendimize mi ihtiyaç yaratıyoruz anlayamadım valla.
  • 2017 kasımda aldığım macbook pro'nun pilini bugüne kadar sadece 347 kere doldurmuşum ve her gün kullanıyorum, yazılımla uğraşıyorum diyeceklerim bu kadar.

    edit: çok fazla mesaj aldım çoğu nasıl bakıldığı hakkında sağ üst köşeden about this mac yapıp system report seçeneğine tıklayın daha sonra açılan pencereden power bölümünü seçin orada cycle count değeri neyse o kadar 0 dan 100'e sarj etmişsinizdir teşekkürler.
  • onu bunu gecin.. herseyi gecin.. lan bunun arka kapaktaki elma logosu yanmiyor ya lan!

    bildigin yanmiyo. armut gibi logo koymuslar oraya.

    neyleyim apple'i, alameti farikasi o elma isigi yanmiyorsa. ne farkin var lan estetik olarak o zaman hp'den felan?

    retinaymis, islemciymis.. geciniz. o elma yanacak arkadas.
  • 9 yıllık macbook pro kullanıcısıyım. işletim sisteminin rahatlığını başka bir sisteme değişmem. ancak steve jobs sonrası macbook'ların tıpkı iphone'lar gibi inceliğe ve tasarıma takılı kalmaları yüzünden eski "pro" yapısından uzaklaştığını düşünenlerdenim. sırf ince olsun diye her yerine adaptör takmak, yine incelikten hava akımının yeterince iyi olmaması ve fanların işlemciyi yeterince soğutamaması sonucu (ki bunu araştırmanızı öneririm) işlemci gücünün normalde olması gerekenden düşük kalması, eskisine nazaran çok daha kolay arızalanması, tamir edilmemesi ve upgrade'i engellemek için tüm donanımın anakarta sabit olarak gelmesi gibi abukluklar macbookların yeni serilerinden beni uzak tutuyor. maalesef!
  • buna tek port koymaya karar verenin evinin yalıtım levhalarını duvara monteleyen ustanın elindeki matkab'ın fişini taktığı uzatma kablosunun takıldığı prizin deliklerini sikeyim ben. e mi.

    oh rahatladım.
  • öncelikle (bkz: #17479909)

    facebook, bloglar, birkaç forum ve en önemlisi sözlükte bu şekilde yer aldı şikayetlerim. bana pupa bilişim'den dönüş oldu, uzunca bir zaman sonra, aslında pupa bilişim'e erişimi olan bir sözlükçü hemen ilgilenip kendilerini bana yönlendireceğini söylemişti. ancak geciktiler. neyse.

    pupa bilişim'den iki kişi ile görüşmem oldu, bunlardan biri işin yönetim kısmındaydı, ismini vermemde sanırım sakınca yoktur, satın alma müdürü ercan bey. kendisi durumu bir de benim ağzımdan tekrar dinledi, sonuna kadar hak verdi, özürler diledi ve işin teknik kısmından sorumlu olan arkadaşını yönlendireceğini söyledi.

    bu görüşmeden yaklaşık 10 gün sonra yine pupa bilişimden teknik servis sorumlusu sanırım, ilhan bey aradı. onunla da görüştük uzun uzun. kendisinin iki dayanağı vardı şikayetlerimle ilgili, öncelikle random shutdown syndrome'u tespit etmediklerini söylediler. bana hala saçma gelir ama üzerine bir yorum yapmıyorum, dediğim gibi, makina youtube izlerken kapanıyordu. o problemi tespit edememek çok zor. ve bahsettikleri makinanın uyuyup uyanmaması probleminin ise varolduğu konusunda ısrar etti. bizim şikayetçi olduğumuz problemden bağımsız varolabileceğini de belirtti, ve ilerde bunun illa ki onarım/değişime ihtiyaç duyacağını söyledi. bu konuda da hala şüphelerim var, zira alet yaklaşık 2 aydır normal halinde çalışmasına devam ediyor, uyuyor, uyanıyor vs.

    ücretlendirme kısmındaki sıkıntımızı kendilerine tekrar açıkladım. değişim konusunda bir itirazım olmadığını, yedek parçanın pahalı olduğunu bildiğimi söyledim. ancak dışarıdan yaptırılabilecek bir onarım için bizden talep edilen 800 liranın insafsızlık olduğunu, benim asıl taktığım noktanın burası olduğunu söyledim. kendisinin de bu konudaki savunması size verilen rakam maksimum rakamdır, sizin çözdüğünüz gibi çözülmesi halinde problemin, elbette ki rakam minimuma düşecektir, kastedilen budur dedi, ama bana verilen rakamda maksimum-minimum gibi bir ayrım yapılmamıştı. ve afaki konuşmalarda herkes kendisinin karşı tarafı mağdur etmeyeceğini söyler, konuşmaya engel olan birşey yok. ama şimdiye dek türkiye'de bilişim piyasasında özellikle bilgisiz kesime karşı "ne koparırsam kardır, tuttuğumu öperim" bilinci daha hakim olduğu için pupa'nın bu piyasada istisna olduğunu düşünmek için bir sebep yok elimde.

    kendileri bu olayın tamamen iletişim eksikliği ve yanlış anlamadan kaynaklandığını belirtiyor, saygı duyuyorum. lakin dertlerini tam ve doğru olarak anlatmak kendi sorumluğundadır bu firmanın. kendilerinin bütün müşterilerinin belli bir bilgi/tecrübe birikimine sahip olması beklenemez.

    bu gelişmeler yine de önemlidir. pupa bilişim ile yaşanan bu anlaşmazlık/problem ve sosyal medyalarda bu şekilde ufak da olsa yer almış olması kendilerinin bundan sonraki çalışmalarında daha dikkatli olmalarını sağlayacaktır. benzer şekilde gelecek ve duyulacak bir şikayet daha bu sefer üzerlerinden çıkmayacak bir leke olarak kalır. firmanın yanlış anlama ve fiyatlandırma konularındaki samimiyeti bizimle yapmış olduğu görüşmelerde değil, bundan sonraki yaşamında test edilecektir.

    kendileri hem benden hem de kız arkadaşımdan özür dilediler. haksız olduklarını kabul ettiler ki bu da bişeydir. zira siz yanlış anlamışsınız diyebilir ve pişkinliğe vurabilirlerdi mevzuyu, buna da şükür.

    mevzuyu daha üst kısımlara intikal ettirmedim, birincisi uzayan süreçten feci şekilde sıkılmıştım, aranacağım bana iletilmesinden sonra ancak 3-4 hafta sonra görüşebildim yetkili birileriyle, ikincisi, bu olayın bir daha herhangi birine karşı tekrarlanmayacağı konusunda aldığım söz.

    bu konudaki problemimi ilgili kesimlere duyurmamda yardımcı olan sözlükçü bilkom-pupa çalışanlarına ise teşekkür ederim, nickleri bende saklı. umarım ki ufak da olsa kullanıcılara faydası olacaktır yazılanların.
hesabın var mı? giriş yap