• hicbir sakinca gormedigim isi yapan insandir.. ic camasiri disindakilerin yıkanması aldiginiz kiyafeti hic giymeden cope atmaniza bile neden olabilir. bari hevesinizi alin.
  • tek derdiniz giysilere attıranlar, sürttürenler olsun.

    o giysiler üretimden satışa kadar ne tür kanserojen kimyasallara maruz kalıyorlar ve üstlerinde ne kadar atık madde taşıyorlar haberiniz olsa, aldığınız ufacık bir şalı bile 10 defa yıkamadan takmazdınız.

    oysa "yeniliği kaçmasın" denilerek yıkanmayan her yeni giysi, sağlığınız için tehdittir. yıkamadan giymeyin.
  • aynı zamanda muhtemeldir ki bunun tersi kimler içine etmiştir diyerek dışarıda yemek yemeyen, toplu taşımada ayakta kalsa bile bir yerlere tutunmayan, bir yere girecekken dokunmak istemediğinden birisi gelsin de kapıyı açsın diye bir kenarda bekleyen, evdeki tencere tavayı ne olur ne olmaz diye ayda bir kaynatıp dezenfekte eden insandır. misyon insanıdr, günün ortalama 22 saatini çevresini daha sıhhi kılabilmenin yollarını aramaya adar. gene muhtemeldir ki sağda solda diğer insanlardan kapmaktan korktuğu korkunç bir mikroptan değil kalpten, kanserden, trafik kazasından, şeker hastalığından veya eşşek tepmesinden öbür tarafa yolcu olacaktır. neyse ben birşey demiyorum, aynı zamanda oldukça sinirli olması olasıdır. hijyenik prensiplerini aşırı bulanların ağzının payını vermeyi de bilir. eşiniz dostunuz düşünsün.
  • yıkamadan giyerseniz sürünür, giydikten sonra sigara içerseniz ölürsünüz. allah başka dert vermesin.

    ç.n: tanrı tanımam, seçimler çok bozdu.
  • la rahat olun biraz, temizse giyilir, nolmus yani...
  • makinaya at, yıkansın, kurusun, utulensin derken aldıgın kıyafetin ne oldugunu unutacagina, aldıgın gibi giy gitsin diyerek donusumumu tamamladıgım kişilik. hijyen takıntısı yerine yeni kıyafetin çiğ hammade kokusunun hosuma gitmemesi, yıkama tercihimdi.

    not: aslında en guzeli koyun postu*
  • chanel ' den alisveris yapan ile cok farkli dusunen insan tipi. bu ne ya, magazadan aldigi kiyafeti yikamadan giymek igrencmis bilmem neymis. merak ediyorum, yun veya kasmir kazak da mi yikaniyor? ya da palto, mont veya saten, ipek bluz mluz de mi yikaniyor? sacmaligin dik alasi. icine sinmiyorsa pamukluyu aldigin donu yikarsin da vik vik magazadan aldigi kiyafeti yikamadan giymek filan diye soylemezsin. bu tiplerin cocuklari da oluyor, gelmis 6-7 yasina ilkokula baslamis, cocuk okulda yemek yiyemiyor agzinda bekletiyor. soruyorsun evladim niye? cunku anasi o gune kadar hep blender'dan gecirip yedirmis, cocuk cignemeyi ogrenmemis. ya da ev disinda baska yerde tuvaletini yapmayi bilmedigi icin cocuk okula altinda bezle geliyor o yasta. bravo! benzer kaygilarin sonuclarina hos geldiniz.
  • mesela dışarda yemek yemiyordur bu tipler. yediği yemeğin içerisindeki malzemeler büyürken fare mi kemirdi, böcek mi üstünden geçti gibi soruları kafaya takıyordur. "taze mi, bayat mı?"... aşçı bunu yaparken burnunu karıştırıp götünü mü parmakladı? ya götünü yıkayıp ellerini yıkamadan yemek yaptıysa? gibi sorulara da takılıyordur.

    biraz pisliğe alışın. pis olun demiyorum ama böyle ufak şeylere takılacak kadar popülist olmayın aq. git bak elin afrikasında yemekler nasıl pişiyor, aynı kıyafeti kaç gün giyiyorlar hatta temiz içme suyu olmadığından hangi şartlarda su içiyorlar. adam gelmiş burada kıyafeti yıkamadan diyor. te allam

    ek: allah yardımcımız olsun da savaş mavaş çıkmasın. yoksa bu tarz arkadaşlar hayatta kalamazlar. ev dışında sıçamayan insan modeli kişileri de görürüz.
  • bu benim gömlekleri özellikle yıkamadan giynip çıkıyorum. ilk ütüyü yapmamış olmanın verdiği karşı konulmaz tembellik hissi gerçekten muhteşem
hesabın var mı? giriş yap