• meşhur nika ayaklanması'ndan önce de birbirleriyle rekabet içinde işbirliği yapmışlıkları vardır.

    attila balkanları talan eder ve birer birer singidinum, sirmium gibi şehirler düşerlerken bizans'ın eli kolu bağlanmıştı, bizanslılar mecburen er meydanına çıktılar(attila'nın elçileri sürekli olarak hele davran bizans kargası diye rakibi tahrik etmişlerdir, unutmamak gerek). 447 yılında attila ve birlikleri utus savaşı'nda bizans'ın eline çok fena vermişti. öyle böyle değil ama bizans ordusunun yarısından fazlası yok edilmişti, zaten bugün istanbul denilen şehre o gün dönmeyi başarabilen askerler de kahraman gibi alkışlanmıştı. bir sonraki savaşa kadar da ağır miktarda haraç ödeyecektir zaten.

    neyse işte attila balkanlarda bir oraya bir buraya at koşturur ve kafasına göre takılırken istanbul'da yani constanipol'de büyük deprem meydana geldi. surların çoğu, binalar vs çökmüştü. neyse işte kısa keselim. ardından bizanslılar surları tamir ettirmek durumunda kalmışlardı ki bu asıl felaket idi, eldeki iş gücü sınırlıydı. bunun üzerine bizans bürokratları dahiyane bir fikirle maviler ve yeşillere gitmiştir.

    öneri basitti:

    surlar tamir edilecek, buna göre de bu gruptan olan kişilerin yakınlarına hastahanelerde ve yeni yapılacak konutlarda öncelik sağlanacaktı. bundan önemlisi işin ucunda itibar vardı, itibara gölge düşmemesi tabii ki büyük önem arz etmekteydi. hani rekabetten kuvvet de doğar der ya sporcular o hesap. halbuki aynı mevkide oynayan iki futbolcudan biri illaki düşünüyordur şu ipne ayağını kırsa da formayı ben giysem uzun süre diye. iki grupta canla başla çalışmaya başladı, o kadar iyi çalıştılar ki eski surlara ekstra olarak burçlar eklemişlerdi. bunla da yetinmemişler, surların önüne biraz daha kısa olan bir boy daha sur çekmişlerdi. ekstra çekilen surun önüne de hendek açmışlardı. ayrıca bir kaç gözetleme kulesi daha eklemişlerdi.

    hangi grubun kazandığını ben de bilmiyorum.

    edit: imlâ.
  • istanbul’da 4. yy’dan itibaren gelenekleşen roma usulü araba yarışlarına deniyordu. kent halkına günümüz futbol maçlarının heyecanın benzerini yaşatan bu yarışlar hipodrom’da(sultanahmet meydanı) yapılıyordu.”maviler” (venetoi) ile “yeşiller” (prasinoi) takımlarının asıl görevi sportif etkinliklerle imparator ailesinin ve tüm izleyici halk katmanlarının heyecanını doruğa çıkartmaktı. diğer yandan, bizans’taki siyasal odaklardan kimileri maviler’i, kimileri de yeşiller’i desteklediklerinden, yarışlar sırasında halkın gösterdiği tepkiler özel bir anlam taşır, halkın hangi siyasal gruba sempati duyduğu bu yarışlar sırasındaki tezahürattan anlaşılırdı. sirk gruplarının en önemlisi olan bu takımlara daha çocukken eğitime alınan profesyonel yarışçılar katılıyordu. bu yarışlara düşkün kimi imparatorlar da kimi zaman araba sürücüsü olarak müsabakalara katılıyordu.bunlar arasında ünü her tarafa yayılan ve portreleri hipodrom’a asılan sporcular vardı. bunlar aynı zamanda kentte çıkan yangınları söndürmede, kuşatmalarda kentin savunulmasında da görev alırlardı.
    yılın 66 tatil gününde sabah ve öğleden sonra olmak üzere iki etapta gerçekleştirilen 8 ayrı yarışta dört atlı, iki tekerlekli yarış arabaları kullanılırdı. maviler’e çoğunlukla soylular destek verirken yeşillere esnaf ve halk yığınları sempati duymaktaydı. daha sonraları, maviler’i ortodokslar, yeşilleri ise doğu kökenli monofozitler desteklediğinden takımlar, bizans mezhep çatışmalarında da etkin olmuşlar; hatta kimi imparatorlar “mavi” ya da “yeşil” sıfatlarıyla anılmışlardır. hipodrom çevresinde oturan takımlarına özgü ahırları, atları, bandoları bulunan geniş omuzları, mavi ya da yeşil pelerinleri, hun tarzı gömlekleri ve baş bantları ile dikkatleri çeken, kimi zaman mevcutları 1500’ü bulan takım mensupları; geceleri pelerinlerinin altında sakladıkları kılıçlarla soyluların yolunu keserek para sızdırmaktan, hatta siyasal nedenlerle onları öldürmekten çekinmezler, ihtilallerde, taht değişikliklerinde rol oynarlardı. giderek bizans imparatorlarının daha çok ödün verdikleri bu yarışçılar, etkin konumlarını 12. yy’a kadar korumuşlar, latin istilası (1204-1261) sırasında tamamen unutulmuşlardır.
  • bi ara maviler ve yesillerin yarismalari sirasinda cikan kavga bir isyana donusmus, halk istanbul'da (o zamanki konstantinapolis) tas tas ustunde birakmamis, saray dahi isgal edilecek duruma gelmisti.

    tum bu olaylar olur ve imparator caresizce sarayinda volta atip terlerken, rastlanti sonucu ciktigi seferden donen bir general, beraberindeki ordusu ile olaylara mudahale etmis, isyancilar atmeydani'ndaki hipodroma (bugunku sultanahmet meydani) toplanarak kilictan gecirilmis ve isyan bastirilmistir. bu kilictan gecirilme sirasinda oldurulen isyanci sayisi 35 bin olarak kayitlara gecmisse de, isyan sirasinda isyancilarin oldurduklerinin sayisi da 30 bin kisiyi gecmekteydi.

    daha bu isyanin izleri silinmeden istanbul bir veba salginina kurban gitmis, bi 80 bin insani da vebaya kurban vermistir.
  • konuyla ilgili bir yazı:

    http://dikoyna.com/icimizdeki-bizans/
  • bizans imparatorlugu' nda halkın iki bolumunu simgeleyen adlar. buyuk kentlerdeki hipodromlarda araba suruculerinin mavi ve yesil renk kazak giymelerinden ve halkın ikiye bolunerek bunları tutmasından dogmustur. zamanla maviler resmi ortodokslugu destekleyen soyluları, yesiller ise her turlu sapkınlıgın etkisinde kalan alt tabakayı temsil eder. imparatorların da halka yaranmak icin yesilleri tutması, iki taraf arasında bazen ayaklanmaya donusen kavgaların cıkmasına neden olmustur.
  • yeşiller daha çok ticaret adamları, esnafları ya da yüksek mertebeye ulaşabilmiş sivil memurları temsil etmekteydi ekseriyetle de bu kişiler doğuluydu; doğulu olduğu için de monofizit mezhebine yakındı. daha çok tüccar, esnaf barındırırdı çünkü dönemin ticaret ağının nüvesi doğudaydı. iç deniz olan akdenizde uzun zaman boyunca suriyeli tüccarlar, greklerle beraber ipleri ellerinde tutmuşlardır. maviler ise daha çok büyük arazi sahipleri, aristokratlar ve tabii ortodoks grekleri temsil ediyordu. maviler ve yeşiller esasında spor faaliyetlerinde kendini gösteren gruplardan ziyade siyasi, kültürel birikimi olan gruplar olarak görmek daha doğrudur. nika ayaklanmasını ve mavilerin, yeşillerin bu isyanla ilişkisi önceki entrylerde anlatılmış. nika'dan önce de imparatorları tahtlarından etmeye çalışmışlar, şehri ateşe vermişlerdir; misal anastasios dönemindeki isyanlar. bu nika ayaklanmasında şöyle ilginç bir durum da yaşanmıştır; ayaklanma başladığında bu gruplar hipodromda "çok yaşasın yeşiller ve maviler" sloganları atmışlardır. daha önceleri "çok yaşasın yeni imparator" nidaları atıyorlardı.
  • arjantin'de aylardır devam eden kürtaj tartışmasının taraflarının kendilerine verdiği isimler. mavi (kürtaj karşıtı) yeşil (kürtaj yanlısı).

    https://www.youtube.com/watch?v=ah_m24yl9uo
hesabın var mı? giriş yap