melodi

• türkiyede pek rastlanmayan bir kız ismi
• *'"*'"*'"*'"*'"*'"*'"*'"*'"*'"*'"*'"*'"*'"*
  »»>><<««-----melodi^*-----»»>><<««
  °~•°•~°~•°•~°~•°•~°~•°•~°~•°•~°~•°•~°~•°•~°
  kainatın en güzel kelimesi bence. tatlı müzik anlamına geliyor. ^*
  
  etimolojik olarak melodi'nin kökleri antik yunancada şarkı anlamına gelen melos kelimesinden kök bulmaktadır. melos'un birleştiği ode kökü ise yine antik yunancada ses, şarkı, konuşma, sözler, müzikle söylenen kafiyeli lirik anlamlarına gelmektedir.
  
  yunanca meloidia kelimesinden latinceye^* tatlı bir şarkı ve genel olarak da müzik anlamında melodia şeklinde geçmiştir. latince etkileşimli tüm güncel avrupa dillerinde ise melodie olarak yer alan bu kulak okşayıcı güzel kelime, sözlü yahut enstrümantal müzik anlamında kullanılagelmiştir. {{ ayrıca kelime 17. asırda bir dize birbiriyle ilişkili ve uyumlu, net ve dengeli sesin/muziğin/sözün ayrıksı biçimde müzikal ifadesi iken 19. asırda net olarak harmonik bir kompozisyonda ilkesel ses bütünlüğü manasında da kullanılmış. }} dimağımdaki anlamı çok ama çoook tatlı ve harmonik olandır.
  
  notemelo:
  rivayet olunur ki kainata isabella isminde kokulu üzüm karası gözleriyle ışık veren bir kız küçük kardeşine melodi ismini takmıştır harmonik sesi ve konuşması yüzünden... bu isim/lakap isabella'nın kaf dağına kaçırılması nedeniyle bir daha kimse tarafından dile getirilmemiş, küçük kardeş hayatı boyunca mahzun şekilde aynı kelimeyi işitmek için isabella'yı beklemektedir; ta ki tatlı bir ses yeniden kainata nefes olana kadar.
• "bir resim binlerce sözcük söyleyebilir tek hamlede, ancak bir melodi de binlerce resim yapar!"
  
  sound sculpture üzerine tezler düzerken - mumbai / 2010
• kulağa hoş gelecek şekilde bir ahenk yaratmak amacıyla biraraya getirilmiş nota dizisi. muzik bir melodidir aynı zamanda.
• şarkıcı ceylan'ın kızının adı.
  
  (bkz: hafızada yer işgal eden gereksiz bilgiler)
• süper bir kız ismi olabilir.
• insanoğlunun birçok keşfi, avcı toplayıcı dönemde yaptığı deneysel çalışmalar ile mümkün olmuştur. bugün bize çok basit gelen çoğu şeyin temeli avcı toplayıcı dönemde rastgele bir şekilde gelişmiş ve tesadüfen temelleri atılmıştır. beyin geliştikçe insanlar, duygularını ifade etmek için semboller geliştirmek zorunda kalmıştır.
  (bkz: evrimsel antropoloji)
  ilkel insanlar, avladığı hayvanların iç organlarını çıkarmış, içlerinde ne var diye bakmış, hayvanların bağırsaklarını incelemiş, esnekliğini ve dayanıklılığını test etmiş, çiğnemiş, pişirmiş, bir sürü testten geçirmiş, koparıp çekerek germiş, sağa sola atmış. çok uzun yıllar sonra, ahşabı işlemeyi ve şekil vermeyi öğrendikten sonra, daha önce deneyimlediği hayvan bağırsaklarından; nerden aklına geldiyse; teller ve perdeler yapmayı akıl etmiş, sonra nereden aklına geldiyse kaplumbağa kabuğunun çok sert olduğunu biliyormuş ve bu malzemeden mızrap üretmiş, üstüne tambur gibi santur gibi müzik aletleri icat edip üstüne notaları icat etmiş.
  (bkz: evrimsel biyoloji)
  (bkz: evrimsel psikoloji)
  (bkz: primatoloji)
  ilkel insanlar, çevrelerindeki sesleri bu ilkel enstrümanlarla taklit etmiş, bu taklitler ile müzikal ifadenin temelleri atılmıştır. taklitler ile basit semboller veya işaretler geliştikçe, belirli seslerin yüksekliği, süresi ve tonu değişmiştir. bu bilgiler, kaydedildikçe ve aktarılmaya başlanınca, nota sistemleri oluşmuştur. son kertede insanlar, duygularını ifade etmek için yan yana getirdiği notalardan melodiler oluşturmuştur.
  (bkz: nöroantropoloji)
• ilk köpeğimin adı, yıllar sonra edindiğim diğer köpeğimin de adı aynı zamanda...
  
  edit: unutulmadılar...
• o yılların kötülüklerinin ve çocukluk enkazı altından melodiyle çıkıyor. o kadar emek verdi ki, hukukun karga burga kaotik yazısından da müzik çıkarıyor. kendi dilekçe ve raporlarında armoni var, karşısındaki yetkiliyi bunun güzellikle ikna ettiğini biliyor. yani cansız yazısında hem akıl hem duygu görüyor.
  
  (bkz: müzik/@ibisile)
  (bkz: ruhların iletişimi proust ve müzik), reynaldo hahn
• tanım; notaların, ahenk ile düzenli ya da düzensiz sıraya koyulması ile elde edilen ezgi.
  
  her ne kadar düzenli olduğu düşünülüyor ise de, düzensiz kullanılan notaların da kulağa hoş geldiği görülmektedir.
  
  belli kural, ilke ya da yönteme göre oluşturulmuş, kurulmuş olan eserler, enerjisini hiç kaybetmemektedir.