• son derece sağlam, gerek sözleri gerek müziğiyle daha ilk dinleyişte depresif bünyeleri fetheden, kendini repeate aldırıp onlarca kez dinlettiren yasemin mori şarkısı.
    hayvanlarda sekizinci sırada yeralmakta.

    kırmızı bir at çizerdim,
    kırmızı bir at,
    bak bu da kafası.

    "nereden geldim, nereye giderdim?"
    bu da düşünen kafanın bana sorusu.
    "sür beni sarp kayalıklara oradan aşağısı başka yerin konusu"
    "ah" dedi "senin durumun fena",
    "ah" dedi "kalbinde bu neyin acısı?"

    dayanamaz kalbimin içinden çıkardım,
    utanmadan dünyaya tepeden bakardım!
    kimse beni bilmez,
    bilmez beni bilmez,
    bilmez beni kimse, ben hep saklandım.

    "yanmalısın, sönmelisin, ruhları incitmeli...
    inanırken yalanlara delirmiş olmalısın!
    bakmalısın, görmelisin acıyan yerler neresi
    varmak için heplere, önce hiçi göze almalısın.
    ah o kızgın bakışın, bir de üzgün bakışın,
    yüzlere gülüşün ve anidir düşüşün!"

    üzülmeye gelmez, giderdim aramaya ruhumun parçalarını
    üzerime bir bir dikerdim
    beni nasıl isterdin?
    tek parça.

    yoksun, nedenin yoksa!
    kime güler yüzün?
    kime ağlarsın?

    - çek, bi sandalye çek ve otur,
    mumlar var, mumları yak
    anlatacaklarım uzun, uzundur yollar
    ve her ne yöne gidersen git, beter gibi sonsuz ama
    yoksun nedenin yoksa! -

    yokum, nedenim yok benim!
    kime güler yüzüm?
    kime ağlarım?
    duruyorsan ne duruyorsun?
    yarına kalsam ne umuyorsun?

    ağlarla kaplı hiç bilemezsin!
    her yanım, her sözüm, her savaşım, her yönüm
    öyle zor, öyle zor geliyor ki her yeni gün...

    ayrıca copy paste yapmayıp, oturup yazınca oldukça uzun sözlere sahip olduğunu da fark etmiş oldum. *
  • insanın içine damla damla akıp, en derinine işleyen yasemin mori şaheseri.

    "çek, bi sandalye çek, ve otur.. mumlar var, mumları yak.. anlatacaklarım uzun.. uzundur yollar.."

    anlatacaklarının uzunluğunu ve üstünü kapattıklarının aslında hala olduklarını hatırlatan, kalbimde bu neyin acısı dedirten şarkı.*
  • dinlediğim en güzel intihar marşı.

    -sür beni sarp kayalıklara
    oradan aşağısı başka yerin konusu

    -varmak için heplere, önce hiçi göze almalısın!

    -beni nasıl isterdin?
    tek parça

    -yoksun, nedenin yoksa!

    -öyle zor,
    öyle zor
    öyle zor geliyor ki her yeni gün
    her yeni gün
    her yeni gün
  • "cek, bi sandalye cek ve otur.. mumlar var, mumlari yak.." kismiyla artik doruk noktasina ulasiyor benim icin..

    yasemin mori'yi bir yaz sabahi dinlemistim ilk olarak. bir kadinin dusuncelerini ne masum anlatiyor demistim.. takdir etmistim paylastigi icin, ben yapmaz kendime saklarim mesela. icimdekilerin baskalarinca anlasilmasini istemem o kadar.. o yapmis ama soyleyebilmis.. sesi desen biraz erkeksi gelmisti basta ama sanki isyanini da bu ses anlatiyordu gibi. o sozlere tek o giderdi.

    aylar sonra mutsuz punkta sanirim sira. iyi bir sarki nakaratta zorlama yuvarlamalar olmayinca tam oluyor sanki.. bu da oyle.. neyi anlatmak istiyorsa anlatmis iste.. cok guzel sozler, kisa cumlelere uzun anlamlar. beni yakalayan "beni nasil isterdin" sorusu oldu. tanidik geldi bi an.. bazen herkes birilerinin beynine girmek, öğrenmek ister..

    turkce muzikse kalitesizdir diyerek bazen cok hafife aliyoruz güzel isleri. kullanilan dil degil hissettiklerin önemli olmali, icine islemisse basarilidir zannimca..

    demem o ki bu sarkinin melodisi sozlerinde sakli.. arkada bir seyler calmasa da olur. satirlari okuyan duyuyor muzigini.
  • kendimi karşıma alıp birer bira ve sigara eşliğinde sarılıp ağlamak istememe sebep olan şarkıdır.
  • - beni nasıl isterdin?
    - tek parça!

    bu nasıl bir naifliktir yahu? hele ki o "tek parça" derken sesindeki çocuksuluk yok mu, bir kez daha yasemin mori'nin fanı olasım geliyor.

    hay çok yaşayasın be...
  • "ah" dedi "senin durumun fena",
    "ah" dedi "kalbinde bu neyin acısı?"

    uzun zamandır dinlediğim en güzel albümün en güzel parçası. bu şarkıyı herkes bilmesin; tüketilmesin. bir daha böylesi ne zaman gelir bilinmez..
  • askerdeyken, tek başıma nöbete çıktığım zamanlarda kendi kendime söylediğim birkaç şarkıdan biri. hatta o kadar psikolojimi etkilemiş ki, not defterime kırmızı at falan çiziyordum. psikolojik gerilim havasında eşsiz, mükemmel bir şarkıdır benim için.
  • bu şarkıdan "tek parça" çıkılmıyor.
  • günlerdir sadece bunu dinliyorum, işe giderken eve dönerken falan..
    anlamaya çalışıyorum, nasıl bir ruh halidir bunu yazmaya iten, ne kadar iddialı laflardır bunlar.

    ayrılık şarkısı mı, ölüm şarkısı mı; bitiş mi başlangıç mı bu şarkı?

    anlamadım cidden..
hesabın var mı? giriş yap