nigari
-
kanuni döneminin en ünlü minyatürcüsüdür. ayrıca şair ve denizcidir. doğu batı sentezi ile minyatür yapar. renk kullanımında önemli bir minyatürcüdür.
-
süheyl ünver hoca hakkında bir monografi yazmıştır; ressam nigâri, hayatı ve eserleri, ankara 1946, milli eğitim basımevi.
monografiye yazdığı önsözde velinimetim dediği akil muhtar özden'in odasında, reşit galip ve yusuf akçura'nın ısrarları üzerine resim, tezhip ve minyatür tarihleri hakkında türk tarihi ana hatlarına girmek üzere çalışmaya başladığından bahsediyor hoca.
nigari'nin (reis haydar) hayat hikayesinde dedesinin satrançbaz olduğu ve fatih'in daveti üzerine istanbul'a geldiği, ifade ediliyor. kalemi nigari diye anılan özgün bir nakkaş, sadece ismini bildiği (der dünya) bir divanı olan şair ve dahi bir çok sefere katılmış bir denizci olduğundan bahsediyor.
kanuni, barbaros hayrettin, yavuz sultan selim, selim-i sani portreleri ve bir kaç şiiri de (ilhan berk'in şiirinin de kaynağı bu olsa gerek) monografide yer alıyor.
nefis bir beyit de var bu şiirler arasında ama buraya yazmıyorum. -
dört mezhebi terkettiğini ve halis müslüman olduğunu söyleyen, oldukça nevi şahsına münhasır bir nakşibendi şeyhi. doğum tarihi için 1797, 1805 ve 1815 yılları dile getirilir. dönemin birçok mutasavvıfı gibi şairdir aynı zamanda. yaygın olarak seyyid mir hamza nigari adıyla da bilinir. asıl adı hamza olup, nigari mahlasını tahsili sırasında kendisine yardım eden nigar adlı bir hanıma şükran borcunu eda için almıştır. mir hamza, hacı hamza nigari, seyyid nigari, nigar-i karabaği isimleriyle de tanınır. ölüm yılı 1886'dır.
-
mervânîleri isteyen ey ehl-i dalâlet
bî-şübhe ki sizler yezîdî, biz ‘alevîyiz
sizler gibi erbâb-ı şekâvetden ırağız
ehl-i sünnetiz, mü’min-i hak, dîn-i celîyiz
ashâb-ı yemîniz ki sa‘îd-i ezelîyiz
biz hâk-i pey-i âl ü hevâdâr-ı velîyiz
el-minnetü li'llâh ki der-sâye-i mevlâ
doğru diyeriz sanma hevâdâr-ı ‘alıyız -
merd-i mürteddi bilâ-şübhe çü hûrşîd-i duhâ
eyleyen tarzıye mervânî mürtedlere
la‘net olsun ana kim dîn-i mübînden geçmiş
eyler ol tarzıye süfyânî mürtedlere
eyle ey bâr-ı hudâ la‘n dem-â-dem ya‘nî
düşmen-i âli seven hâricî şeytânîlere
hâricî olduğı ma‘lûm bu da‘vâcilerin
âteş-i kahr-ıla la‘n eyle bu süfyânîlere
râhat erbâb-ı dile yok bu yezîdîlerden
eyle ey bâr-ı hudâ kahr bu mervânîlere
hâric-i dîn-i mübîndir uyan ol tâifeye
hâcelerdir dimek ol münkir-i kur’ânîlere
düşmen-i âldir ey bâr-ı hudâ yâ la‘n it
eyleyen tarzıye ol kavm-i bî-îmânîlere -
ey mu‘âvîler ümmeti v’ey düşmen-i muhammedî
siz küfrânî, biz şükrânî; siz bir taraf, biz bir taraf
sizler tuğyânî milleti, bizler muhammed ümmeti
siz mervânî, biz kur’ânî; siz bir taraf, biz bir taraf
siz mervânî cehennemi, biz muhammedî cenneti
siz şeytânî, biz rahmânî; siz bir taraf, biz bir taraf
siz mu‘âvîler askeri, biz hayderîler leşkeri
siz kahrânî, biz lutfânî; siz bir taraf, biz bir taraf
siz yezidî, siz pelidi; biz hüseynî, biz şehîdî
siz butlânî, biz hakkânî; siz bir taraf, biz bir taraf
sizler düşmen-i mustafâ, biz bende-i âl-i ‘abâ
siz hasmânî, biz rahmânî; siz bir taraf, biz bir taraf
siz kâtil-i âl-i zehrâ, biz mâtem-dâr-ı mustafâ
siz şimrânî, biz hüznânî; siz bir taraf, biz bir taraf
siz haccâcî, siz leccâcî; biz kanberî, peygamberî
siz nefsânî, biz rûhânî; siz bir taraf, biz bir taraf
siz şeytânî, biz rahmân; zıd-ender-zıddız el-hâsıl
siz zulmânî, biz nûrânî; siz bir taraf, biz bir taraf -
minyatür sanatına yenilik getirenlerden biridir. istanbul’da galata’da doğmuş, 1572 yılında 80 yaşında ölmüştür. kendisi denizcidir. asıl adı hayolar reis dir.
-
öyle müstesnâ habîbem kim bana yoktur bedel
benden ey dil munkatı’ olmuş kamu illâ güzel
öyle bir zârem nizârem zülf-i sevdâsında kim
bir belâ ol hâl ile bulmaz beni kılmaz mahal
tâ leb-i dildârâ cân virmiş dil-i sûzânemiz
sûzişim artar dem-â-dem âteşim bulmaz halel
kavs-ı gerdûndan atıldıkca belâ bî-iştibâh
köydürür âhım odı kül eyler ânı al-be-al
yârlık kılmaz bana gönlüm nidem ma’zûrdur
bir güzel sevdâsına düşmüş ki tâ rûz-ı ezel
benzemez mey-hâre zâhid bülbüle benzer mi hâr
başkadır kirdâr-ı edhem başkadır kâr-ı bagal
öyle var cânında bir âteş ki ‘âlem havf ider
ol sebebdendir ki bu etrâfıma gelmez ecel
âteş-i sûzân-ı tab’ımdan haberdâr olmayan
okusun dîvân-ı dil- sûzumdan alsun bir gazel
ey nigâri ben melâmet mülkünün sultânıyam
beyle ki mansûrdur bayrak-ı ‘aşkım bî-cedel -
nigâri.
bir ilhan berk $iiri.
-nigâri-
nigâri, bir kâgidi bir kalemi sevdi. padi$ahlari gordu galata'dan. 2. selim'le ava cikti.
1. françois'yi, 5. charles'i cizdi.
buyuk dedesi gibi satranc oynadi. bir deniz kitabi yazdi. bulunamadi.
karanfili sevdi. bunun icin barbaros'un, 2. selim'in eline karanfil verdi.
kanuni'yi 1. françois'ya yazacagi mektubu du$unurken gordu. kanuni onun icin du$uncelidir. gezdigi yerde ye$il bir dal vardir.
padi$ahlarin yuzunu sevdi. yavuz sultan selim onunde bir elma gibi durmasini bilmedi.
ihtiyarliginda tanidi barbaros'u. bu yuzden ye$il bir goge bakar..
ummani dola$ti. $iir yazdi.
her sabah oturur kalemlerini sivriltirdi. onun icin eli hic titremedi.
neden sonra yeryuzune bir nigâri tavri cikti.
artik kanuni hep du$uncelidir. dogan burunlu, seyrek di$lidir. resimdeki gibidir.
2. selim sari pabuclar giyer. bir ta$liga basar. ava ciksa bir adam sag eliyle hedefi tutar.
barbaros ne zaman arkasina bir $ey giyse acik mavidir. elini kaldirsa, otursa resimdeki gibi oturur.
bir kâgit ustundedir artik 5. charles. ba$ka hicbir yerde de olmayacaktir.
yavuz'un boyunu hic bilmeyecegiz.
$imdi bir ku$baz dursa, biyigini bursa, yuruse, nigâri tavrinda yurur.
$imdi galata'da bir 15. yuzyil denizi nigâri'nin boyalarina giriyordur.
sikiliyordur bir kalem bir firca bir kâgit.
ilhan berk
ic. "cumhuriyet donemi cagda$ turk $iiri antolojisi", haz. metin celal, papirus yayinlari, 1.b., istanbul-$ubat 1998, s. 147.
(bkz: ikinci selim)
(bkz: 1 inci françois)
(bkz: 5 inci charles) -
eskiden portre yapan sanatcilar icin kullanilan bir unvan.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap