öğrenildiğinde ufku iki katına çıkaran şeyler

• herkese merhabalar. sizler için hayat kurtaracak nitelikte 15 adet bilgisayar hilesi hazırladım. en çok bilinen bariz olanları eklememeye çalıştım ama hâlâ bildikleriniz varsa da affolla artık. :)
  
  1) son kapattığınız sekmeyi geri açmak için ctrl + shift+ t kombinasyonunu kullanabilirsiniz. dolayısıyla sürekli "geçmişe" giderek tek tek siteleri açmakla uğraşmak zorunda değilsiniz artık. :)
  
  2) herhangi bir dosyayı geri dönüşüm kutusuna göndermeksizin direkt silmek istiyorsanız shift + delete tuşlarına basmanız yeterli olacaktır.
  
  3) ekranın alt kısmındaki görev çubuğunda açık bulunan uygulamaları ekranda aynı anda görmek istiyorsanız win + yön tuşları kombinasyonunu kullanmanız yeterli olacaktır. bu sayede bu uygulamalar ekranda bölünmüş bir şekilde aynı anda görünecektir.
  
  4) bilgisayarınızın ekranında her ne açık olursa olsun ekranı yakınlaştırıp yazıları vs büyütmek için veya daha sonra küçültmek için her zaman `win + (+)veyawin + (-)` kombinasyonunu kullanabilirsiniz.
  
  5) uygulamalar arasında geçiş yapmak için alt + tab kombinasyonunu birçoğunuz biliyorsunuzdur, size bir de win + tab kombinasyonunu denemenizi tavsiye ediyorum. bu sayede hem tüm açık olan uygulamalarınızı kutucuklar halinde göreceksiniz hem de masaüstü 2, masaüstü 3 gibi yeni masaüstlerine geçiş yapabileceksiniz.
  
  6) ekran fotoğrafını bazen ekranın sadece belirli bir kısmı için, bazen de tamamı için almak istiyorsanız, hatta ekran fotoğrafı alacağınız yeri kendi elinizle çizip kırpmak istiyorsanız win + shift + s tuşlarına basmanız yeterli.
  
  7) herhangi bir sitede bir bağlantı için önce sağ tıklayıp ardından bağlantıyı yeni sekmede aç yolunu tercih etmek yerine fare imlecini o bağlantının üzerine getirip farenin scroll'una (kaydırma tuşuna) bir kez tıklamanız yeterli olacaktır. aynı şekilde bir sekmeyi kapatmak için de bu kısma tıklamanız yeterli olacaktır.
  
  8) ctrl + z sayesinde word'de vs son yaptığınız işlemi geri alarak yeniden eski hale getirebilirsiniz. üstelik bu özellik sadece son yapılan işlem için değil, ondan önceki işlemleri de geri alabilmek için üst üste defalarca kullanılabilir.
  
  9) daha önceden kopyaladığınız farklı farklı yazıların tümünü tekrardan görmek istiyorsanız win + v kombinasyonunu kullanmanız yeterli. tüm kopyalama geçmişi gözükecektir bu sayede. fakat bunun için ilk seferde izin vermeniz gerekmekte.
  
  10) bir cümleye başlarken önce büyük harfe, ardından da küçük harfe ihtiyaç duyduğumuz için çoğumuz önce caps lock tuşuna basarız ve harfi yazdıktan sonra yeniden aynı tuşa basarız. halbuki caps lock kapalıyken veya açıkken fark etmeksizin yazacağımız harfleri yazmadan önce shift tuşuna basarsak normalde küçük olan harf büyük, büyük olan harf ise küçük olarak yazabiliriz zira bu yöntem caps lock'tan çok daha kolay.
  
  11) eğer farklı bir yazı fontunda yazılan bir yazıyı varsayılan yazı fontuna çevirmek istiyorsanız ilgili kısmı seçtikten sonra ctrl + boşluk tuşlarına basmanız yeterli.
  
  12) bir kelimeyi yanlış yazınca harflerin hepsini tek tek silmek yerine ctrl + backspace tuşuna basarsanız kelimenin tamamını bir defada silebilirsiniz.
  
  13) shift + home tuşları imlecin bulunduğu yerden itibaren aynı satırdaki yazıların tamamını sola doğru, shift + end tuşları ise imlecin bulunduğu yerden itibaren aynı satırdaki yazıların tamamını sağa doğru seçmemize olanak sağlar.
  
  14) aynı şekilde ctrl + shift + home imlecin bulunduğu yerden itibaren sayfanın en başına doğru olan yazıların tamamını, ctrl + shift + end ise imlecin bulunduğu yerden itibaren sayfanın en sonuna doğru olan yazıların tamamını seçmenize olanak sağlar.
  
  15) imlecin bulunduğu yerden kelime kelime ilerleyebilmek içinse ctrl + sol tuş veya ctrl + sağ tuş kombinasyonunu kullanabilirsiniz.
  
  buraya kadar okuduysanız teşekkür ederim. :)
  
  edit: @fanniversary isimli yazar dostumun uyarısıyla 1. maddedeki yanlış düzeltildi. kendisine teşekkür ederim.
• rolex saatlerin bir para koruma yönetimi olduğunu öğrendim ve sizleri de biraz bilgilendirmek isterim. rolex saatlerin değeri dünya genelinde oldukça yüksek ve prestijli. bu yüzden değerlerini uzun vadede koruyabiliyorlar. yani, ülke değiştirirken bu saatleri yanında götüren biri ciddi bir parayı yanında taşıyabiliyor.
  
  dünya çapında kabul gördüğü için acil nakit ihtiyaçlarını karşılamada bu arkadaşlar bir numara. gümrük sorunlarından kaçınmak için de sıklıkça uygulanan bir yöntem olduğunu fark ettim bu olayları araştırınca. yanında yüklü bir para veya ticari mal taşımak bir çok ülke de sorun yaratabilirken, bu rolex'i kolunda taşıyarak gümrük sorunları yaşamadan ciddi bir parayı yasal ve güvenli bir şekilde yeni ülkeye taşıyabilirsin. bir de rolex'le yeni bir ülkeye gittiğinde, direk ekonomik statünü hızlıca gösteriyorsun ve bunun da ekmeğini yiyorsun. değerleri, likiditeleri, prestijleri ve küresel tanınırlıkları sayesinde, bu saatler uluslararası anlamda güvenli bir yatırım aracı olarak kabul edilmekte, bu nedenle, rolex saatlere yatırım yaparak, ülke değiştirirken paranızı koruma altına alabilir ve gümrüksüz bir şekilde yol alabilirsiniz. aynı zamanda, döviz kuru riskine karşı koruma sağlayarak ve ikinci el piyasasının avantajlarını kullanarak, uluslararası değer transferlerinde daha güvenli ve esnek bir seçenek sunan bu saatlerle ilgili bilgiyi artık ne yaparsınız bilemem.
  
  işin özü, çakal dünyamız da rolex saatle uçak yolculuğu yapanları iki kez sorgulamamı sağlayan bu bilgiyi sizlere de sunmak istedim. saat diyip geçmemek lazımmış.
• paypal firmasını kuran ve yöneten ekip. paypal'ı sattıktan sonra yeni dünyayı kurmuşlardır.
  
  kurdukları firmalar;
  tesla - elon musk
  spacex - elon musk
  linkedin - reid hoffman
  palantir technologies - peter thiel
  affirm - max levchin
  youtube - steve chen, jawed karim ve chad hurley
  yammer - david sacks
  yelp - jeremy stoppelman ve russel simmons
  kiva - premal shah
  slide - max levchin
  x.com - elon musk
  founders fund - peter thiel
  clarium capital - peter thiel
  8vc - joe lonsdale
  asana - dustin moskovitz ve justin rosenstein
  airbnb - nathan blecharczyk
  eventbrite - kevin hartz ve julia hartz
  quora - adam d'angelo
  wepay - rich aberman ve bill clerico
  lyft - logan green ve john zimmer
  mixpanel - suhail doshi
  evernote - phil libin
  geni.com - david sacks
  hive - kevin rose
  ınstagram - kevin systrom ve mike krieger (destek veren ekip)
  openai - peter theil, elon musk
  reddit - yishan wong
• eğer insanlar kendilerine hakaret edildiğini düşünüyolarsa ona müstehaktırlar
• zeus'un babası satürn onun da babası uranüs, gözlemden önce bir formülle bulunan ilk gezegen.
  hermes, afrodit, ares, zeus, kronos… diye yazılınca bir şey canlanmasa da güneşe göre gezegenlerin yunan mitolojisindeki adlarının sıralaması böyle.
  biz roma mitolojisindeki adlarını kullanıyoruz, güneş sisteminde sadece uranüs adını yunan mitolojisinden alır.
  1772 yılında wittenberg üniversitesi'nden johann daniel titius gezegenlerin güneş'e olan ortalama uzaklıkları arasında bir ilişki olduğunu keşfetti.
  1778 yılında johann elert bode tarafından matematiksel bir dille ifade edilen bu ilişki günümüzde titius-bode yasası olarak biliniyor.
  basit anlatımla dünya - güneş arası
  1 astronomik birim (ab) olarak alındığında, gezegenlerin güneşe olan uzaklıkları astronomik birim cinsinden
  a: 0,4+0,3*2 exp(n) formülü ile bulunabilir. ( n, eksi sonsuzdan başlayıp, 0,1,2 diye gider).
  
  titius-bode yasasına göre;
  imerkür 0,4 ab
  venüs 0,7 ab
  mars 1,6 ab
  jüpiter 5,2 ab
  satürn 10 ab
  güneşe ortalama uzaklıkları gerçekle örtüşür.
  bu yasa ortaya atıldığında uranüs ve neptün henüz keşfedilmemişti.
  formül, 19,6 ab uzaklıkta bir gezegen olmalı diyordu, ayrıca 2,8 ab uzaklıktaki mars(ares) ile jüpiter(zeus)arasında bir gezegenin daha var olması gerektiğini söylüyordu.
  1781 yılında güneşe 19.2 ab uzaklıkta uranüs, william herschel tarafından keşfedilince yasa kabul görmeye başladı.
  son gezegenlere sırasıyla jüpiter(zeus) ve babası satürn(kronos) denilince, yeni gezegen de jüpiter(zeus)'un dedesi uranüs'ün adını alır (diğerleri gibi roma tanrılarının adı devam etseydi caelus olmalıydı).
  giuseppe piazzi'nin 1801'de mars - jüpiter arasında güneş'e olan ortalama uzaklığı yaklaşık 2,77 ab olan ceres(demeter)'i keşfetmesiyle formül iyice popüler oldu. ancak ceres (demeter) bir gezegen denemeyecek kadar küçüktü.
  daha sonra keşfedilen yeni gök cisimleriyle mars-jüpiter arasında bir asteroid kuşağı olduğu anlaşıldı.
  bu kuşakta yer alan asteroid ve cüce gezegenler, yörüngedeki eski bir gezegenin parçalanmasıyla bu kuşağın oluştuğu izlenimini verir ki eğer böyle bir parçalanma olduysa nibiru, marduk gibi eski dünya mitolojilerine kaynak olmuş da olabilir.
  yasaya göre güneşe 38,8 ab uzaklıkta olması beklenen yeni gezegen 1846'da 30,1 ab uzaklıkta keşfedildi, yeni gezegene denizler ve fırtına tanrısı neptün (poseidon) adı verildi.
  1930'da bulunan ve 2006'ya kadar gezegen statüsünde kalan plüton (hades) , artık bulunduğu kuiper kuşağı içerisinde bir cüce gezegen olarak kabul ediliyor. plüton'un konumu da neptün gibi titius-bode yasasına uymasa da, gezegen vasfında olmadığından yasanın öngörüsünü etkilemiyor.
  her ne kadar neptün yörünge olarak
  titius-bode yasasıyla ters düşse de;
  - formülün birçok gezegenin konumunu net olarak ifade etmesi,
  - mars-jüpiter arasında bir gezegen olasılığını akla getirmesi,
  - neptün ötesi cüce gezegenler ve asteroidlerden oluşan kuiper kuşağı'nın da bir gezegen bağlantısını akla getirmesi,
  - güneşe uzaklığa göre her 4 gezegenden sonra bir cüce gezegen-asteroid kuşağı ile karşılaşılması bu yasanın bilmediğimiz birçok konuda ufuk açıcı olabileceğini düşündürür.
  
  belki de asteroid-cüce gezegenler'den bağımsız, benzer büyüklükteki gezegenlerden oluşan bir yıldız sistemi için denge noktası formülüdür, neden olmasın…
• dünyadaki en pahalı 7 madde
  
  1- antimadde (100 trilyon usd/gr)
  2- kaliforniyum (27 milyon usd/gr)
  3- painite (300 bin usd/gr)
  4- elmas (65 bin usd/gr)
  5- trityum (30 bin usd/gr)
  6- taaffeite (20 bin usd/gr)
  7- plütonyum (20 bin usd/gr)
  
  1 gram antimaddeyi serbest salınımla bırakırsak ve antimadde dünya üzerinde herhangi bir noktaya temas ettiğinde ortaya çıkacak patlamanın kuvveti hiroşima ve nagazaki'de kullanılan atom bombasının yarattığından bile daha fazla olacaktır.
• nasrettin hoca şems-i tebrizi, mevlana da nasrettin hoca cinayetinin azmettiricisidir.
  
  okumaya üşenenler ve durumu olmayanlar entry sizin için üstteki özetten ibarettir. durumu olanlar için devam ediyoruz efenim;
  
  nasrettin hoca ve şems-i tebrizi hangi gerekçeyle öldürüldü?
  
  nasrettin hoca'nın yani diğer bir deyişle (bkz: hace nasreddin mahmut b. ahmet el-hoyi)'nin, bağdat halifesi nasır lidinillah'ın, özel görevle bağdat'tan gönderdiği grubun arasında rum selçuklu topraklarına geldiği biliniyor.
  
  kayın pederi evhadüddin-i kirmani ölünce dini liderlik nasrettin hoca'ya geçiyor. muhaliflerinin onları, halife nasır lidinillah'ın temsilcisi olmaları nedeniyle nasırcılar, nasreddiniler diye adlandırdıklarını düşünülmekte.
  
  1200'lü yılların bölgedeki tarihi gelişmeler ise şu şekil
  
  1100'lü yıllarda cengiz han, moğolistan'da moğol birliğini kurdu ve bazı bölge liderlerine barış antlaşması imzalamayı önerdi. bunların başında harizm lideri muhammed geliyordu. büyük selçuklu'nun mirasına konmuş olan bu mağrur hükümdar, 100 kadar moğol elçisini gerekçesiz öldürdü ve mal varlıklarına el koydu.
  
  bu, cengiz han'ın iran, anadolu, suriye ve irak üzerine yönelmesine neden oldu. o dönem rum selçuklu'nun sultanı olan alaaddin keykubat, alamut'un efendisi celaleddin hasan, bağdat'ın halifesi de nasır lidinillah'tı.
  
  lidinillah, kendine askeri korumacı olarak, köle neslin çocukları oldukları için dışladığı harizm'i değil, alamut'u seçti ve üç ülkeden oluşan bir "moğol'a direniş ittifakı'nı kurdu.
  
  ittifakın moğol'u üstlerine çektiğini düşünen oğulları, yaklaşık 4 yıllık süre içinde babalarını öldürterek direniş ittifakını teslimiyet ittifakına dönüştürdüler. çünkü moğol'a el kaldırmazlarsa, kendilerine dokunulmayacağına inanıyorlardı.
  
  teslimiyetçi ittifak ülkelerinin oğul liderleri anadolu'da işbirlikçi temsilcilere gereksinim duyuyorlardı. bu gerekçeyle ikinci nesil yani oğullar, nasrettin hoca yerine şems-i tebrizi'nin hazırladığı mevlana'ya yöneldiler.
  
  buna anadolu türkmenleri karşı çıktılar ve eski direnişçi devlet politikasını geçerli saydılar. nasır lidinillah'ın kurduğu direniş ittifakının anadolu'daki yeni dini lideri hace nasreddin mahmut b. ahmet el-hoyi yani (bkz: nasreddin hoca)'ydı
  
  moğol desteği de alan mevlana, yeni ittifakın teslimiyetçi devlet politikasını hayata geçirmek için harekete geçti. hoca ve mevlana'yı bu iki zıt devlet politikası çatışmaya sürükledi.
  
  çatışma önce (bkz: fıkralarla politik yıpratma) düzeyindeydi. ki hoca'nın fıkralarını hâlâ daha günümüz siyasetine uyarlayarak kullanabiliyor olmamız, 800 yıl sonra bile bazı şeylerin değişmemiş olması ayrı bir ironi. neyse kahrolsun bazı şeyler biz konuya geri dönelim
  
  1200'lerin ortalarında moğol işgali tamamlandı, gerginlik arttı ve nasrettin hoca teslimiyet ittifakının alamut temsilcisi aynı zamanda bazı kişilerce mevlana'nın uğruna (bkz: mesnevi)yi yazdığı iddia edilen (bkz: şems-i tebrizi)'yi öldürttü. bu, hem moğol'u, hem de mevlana'yı çok kızdırdı. bu nedenle nasreddin hoca kırşehir'e sürgün edildi.
  
  şems-i tebrizi cinayeti sonrası içi yanan mevlana'nın acısını, ağır sürgün dindirememişti.
  
  90 yaşında olmasına karşın nasrettin hoca kırşehir'de moğol'a karşı ayaklanma girişiminde bulundu, yenildi ve ev hapsine alındı. yaş 90 ama iş bitmemiş. hoca'nın maşallahı var anlayacağınız
  
  bu ev hapsini fırsat bilen mevlana, kırşehir'e müridi cacaoğlu nurettin'in vali olarak atanmasını sağladı.
  
  yeni valinin ilk işi ev hapsindeki nasrettin hoca'yı 1 nisan 1261 günü öldürtmek oldu. böylece hem mevlana intikamını almış hem de direniş ittifakının son lideri ortadan kaldırılmış oldu.
  
  entry her ne kadar biraz (bkz: bilinen en şaşırtıcı tarihi bilgi) kıvamında olmuş olsa da şahsım adına nasrettin hoca'nın şems-i tebrizi'yi, mevlana'nın da intikam için nasrettin hoca'yı öldürtmüş olması bilgisi ufak bir hassss çektirdi. cinayet sebepleriyse ufkumu iki olmasa da 1.5 katına falan çıkardı
  
  kaynak: ahi evren-mevlana mücadelesi, konya 2005, s42.
  
  üzerinde bir çok düzenleme yapmış olsam da emeğe saygı tweeter kaynak
  
  edit. yollamadan önce elli kez okuduk yine olmadı .mk, bazı anlatım bozuklukları giderildi.
• herkesin kendi hayatındaki soruları bulup bu soruları cevaplamaya çalışarak yaşaması gerekiyor. kendi hayatının sorumluluğunu almak demek bu demek. wow dediydim. benim ufuk şu caminin orda bitiyormuş. şey'e bak. ufkum bununla genişledi evet sana ne ey yazar, benimki de bununla genişledi amk.
• ünlü teorik fizikçi stephen hawking'in türkiye'yi boydan boya trenle geçmesi.
  
  hawking, büyük sorulara kısa yanıtlar kitabının önsözünde der ki;
  
  "final sınavımı takip eden uzun bir tatilde, üniversite bir gezi hibesi sunuyordu. bu hibelerden birini alma şanısmın ne kadar uzağa gidersem o kadar yüksek olacağını düşündüm.(ilginç bir düşünce yaklaşımı)böylece iran'a gitmek istediğimi ifade ettim. 1962 yazında güzergâhı istanbul, ardından türkiye’nin doğusundaki erzurum, sonrasındaysa tebriz, tahran, ısfahan, shiraz ve persepolis olan bir trene binmek üzere yola koyuldum.”
  
  1962 yılındaki tren hatlarını incelersek (1960'lı yıllara dair bir hat bilgisine ulaşamadım. fakat 1930'ların demiryolu hatlarıyla 1960'ların demiryolu hatları arasında küçük bir fark olduğu bilgisine ulaştım (uzunlukta %11'lik bir artış) ve hattın ana şekliyle aynı kaldığını varsaydım.)
  
  istanbul'dan erzurum'a ulaşmak için istanbul -> adapazarı-> ankara ->kayseri -> sivas -> erzurum güzergahını takip etmek gerekiyor.
  
  bu da demektir ki yukarıdaki şehirlerden herhangi birisinde 1962 yılında bulunduysanız, dünyaca ünlü fizikçi stephen hawking ile aynı anda aynı şehirdeymişsiniz. eğer memleketiniz yukarıdaki şehirlerden birisiyse, memleketinizde bir hawking geçmiş.
  
  bu bilgi tren garlarının görmüş geçirmişliği üzerine epey düşündürttü.
• yıllara göre ermenistan'da yaşayan azeri oranı:
  
  1926: %8.7 (~76 bin)
  1939: %10.2 (~130 bin)
  1959: %6.1 (~107 bin)
  1970: %5.9 (~148 bin)
  1979: %5.3 (~160 bin)
  1989: %2.6 (~84 bin)
  2001: (sadece 29 kişi)
  2011: 0
  
  kaynak: wiki