2231 entry daha
  • kabullenmektir. ölumu son olarak görmemektir. ayrica bence ölum korkusu en cok uc buyuk dinler vb. dinlere inananlarin yasadigi bir korkudur. öldukten sonra hesaba cekilme muhabbeti insani gerer. özellikle muslumanlikta ve yahudilikte cok kati ibadet beklentileri olmasindan dolayi aman iste bir vakit namaz kacarsa 30 yil cehennemde yanariz falan gibi dusununce insanlar korkudan kafayi yiyebilir.

    bence ölum korkusundan ziyade, ölum sonrasinda hiclik olmasi olasiligi insanlari korkutur. cunku herkesin bu dunyada yasamak isteyipte yasayamadiklari var. bu kimisi icin cok istedigi bir meslegi yapmak olurken kimisi icin belki gercekligin baska oldugu bir dunyada tam da hayal ettigi ve onu mutlu edecegini bildigi birisiyle olmak istemek ama olamamaktir. tum bu haksizliklarin oldugu dunyada istediklerini yasayamayan ve aci ceken insan bu hayati sonrasinda hiclikte yok olmak istemez.

    fakat olumlu dusunursek belki de hayal edebildigimiz seyler hayal edebiliyorsak gercektir sözu ölum sonrasina yansiyordur. bir cok near-death tecrubelerini paylasan insan ölum hakkinda olumlu bahsetmis olup kusurlu bir boyuttan kusursuz bir boyuta gecis hissini tanimlar. hayatin belki de kusurlu olusu ve geciciligi bize istedigimiz hayalleri yasasaydik bile birgun bitecegini gösterdigi icin aslinda bir yandan da özgurluk sunar.

    ınsanlar yapi geregi hayatin mantiksiz, tamamen tesaduf ve ölum sonrasi bitebilen bir sey olduguna inanmak istemez ve cogu da inanmazlar, fakat bunun da bir gercekligi yok. yani aslinda hic kimse ölum sonrasi ne olacak net bir cevap veremiyor. bu gune kadar verilen en yakin cevaplar bence bedenin ölup ruhun devam etmesi seklinde özetlenebilir.
  • ölümle ilgili en büyük korkum o anın nasıl geleceği ile ilgili. inşallah bir kaza, yangın, boğulma vs. ile olmaz.* şöyle yatağımda sevdiklerimi görerek öleceğimi bilsem ölümden çok da korkmam sanırım. yani korkarım tabii ama seyrinde olur. sonuçta her canlının mutlak sonu dediğimiz şey ölüm ve sanırım en çok da bu rahatlatıyor. öyle ya da böyle hepimizi bulacak. lilibeth’i bile buldu, oysa hiç ölmeyecek sanıyorduk.*

    şunu da eklemeliyim, “ölüm var ve sen her yerden dönülür sanıyorsun.”
  • iki yolu var:
    1) sağlam bir dini inanç
    2) hayatı kendi gönlünce zevkle yaşamak. bunu yapabilen insanlar ihtiyar olup veda busesini kondurma aşamasına geldiğinde, geriye dönüp baktığında hayatı güzel yaşamış olmanın verdiği tatmin ve iç huzur duygularıyla çevresine kıyasla biraz daha huzurlu bir modda (görece daha az korkuyla) hazırdır ölüme.
    hem sağlam bir inancı olmayıp, hem de istediği gibi ömür geçirmemiş olanlar genellikle aşırı agresif ve hastalık hastası olurlar. kafalarında sürekli "pişmanlıklar, yapılamayanlar vs" döner durur.
  • yaşamaktır sadece yaşamak...
  • en çok sevdiğiniz vefat edince ölümden korkmuyorsunuz. tersine daha beter bir korku geliyor ben böyle hissederek ölene kadar nasıl yaşayacağım korkusu...
  • kaybedecek bir şeyinin olmaması. hayata dair her bağ ölüm korkusunu arttırır.
  • ölümü kabul etmek ve kucaklamaktır.

    hem zor olan insanın kendisinin değil, sevdiği birinin ölmesidir. onu kabullenmek de çok zordur.
  • yaşamak sıkıntı kaynağı olunca ölüm korkusu azalıyor ancak insan yine de ölüm şeklinin kolay olmasını istiyor. kim acı çekerek ölmek ister? bazen uyuyup güzel bir rüya eşliğinde uyanmak istemiyor insan.
  • ne tuhaf sürekli unutamıyorsun,sürekli de ölümü düşünemiyorsun.
    bazılarımızda zaman zaman daha fazla akılda kalıyor hayatın anlamsız olduğu ölecek olmamız düşüncesi.
    buda bir ideal peşinde koşmayı,motivasyonu,para kazanma. ihtiyacını/hırsını engelleyebiliyor.
    korku yerini bir şekilde bitse de gitsek moduna da dönüştürebilir korka korka.. istemeye istemeye.
  • insan doğasına aykırı her şey, ekstrem sporlar sınırları zorlayarak ölüm riskinin en yükseğe çıktığı anlardır.

    yüzmek insan doğasına aykırıdır, boğulma riski düşünülür. uçmak insan doğasına aykırıdır, çakılma riski düşünülür. paraşütle atlamak insan doğasına aykırıdır, açılmama riski düşünülür. hepsinin sonucunda ölüm gelebilir.

    motor sürmek risklidir, gemi seyahati bile risklidir hatta otomobilde kontak çevrildiği anda risk başlar. insan riski sever çünkü ölümü yendiğini düşünür. adrenalin insanı hayatta tutabilmek için cücut tarafından salgılanan ve survival moduna alarak fight or flight için enerji pompalar. nefes kesen anlar insana yaşadığını hissettirir.

    sınırları zorlamak özgüveni arttırır ve korkuları yenmeyi sağlar. ölümün kıyısında dolaşmak her zaman heyecan vericidir.
110 entry daha
hesabın var mı? giriş yap