• 1959 adapazarı doğumlu, dünün çocuk yıldızı. 50sine merdiven dayamıştır. filmlerdeki gibi, gözlerinde donmuş iki damla yaş misali bir hayat hikayesi vardır.

    her şey iyiyken güzelken, o starken, o en birinci çocuk, gönüllerin tatlı meleğiyken n'olmuştu birden ?

    pek de becerikliydi bu küçük adam. öyle bir rol yapardı ki, sinemaya gelenler salya sümük ağlardı. filmler ardı ardına gelirdi, aynı gün içinde iki filmde birden oynardı. bir gün istanbul’daysa ertesi gün ankara’daydı izmir’deydi. paralar geliyordu oh ne güzel. yatırım yapıyordu annesi babası, birkaç tane taksi almışlardı. 6 yaşında, belki de omuzlarına yüklenen yükün farkında bile olmadan eğleniyordu umarsızca. bir derginin açtığı yarışmada birinci değil ikinci olmuştu. yine de şanslıydı. eniştesi senaryo yazarıydı hem de çok popüler bir senaryo yazarı: hamdi değirmencioğlu’ydu o. aldı küçük ömer’i annesinden. filmler filmler… birkaç yıl sonra artık annesi dayanamadı ömer’in yokluğuna geri aldı onu. yıllar sonra paralar suyunu çekince, taksiler gidince “ ah elim kırılaydı da almayaydım” diye dövünecekti büyük ömer’in ruhunu dövdüğünü bilmeden.

    maviş gözleri vardı, boncuk gibi. sarı saçları, pırasa gibi dökülürdü kâhkülleri . bir cılızdı ki sormayın, incecik bacakları, minik burnuyla bir şirinlik muskası adeta. heyhat… büyüyordu ömer… elinde değildi ki. hep çocuk kalamazdı ki. delikanlı oluyordu. o boyuna birer santim daha ekledikçe, film teklifleri de azalıyordu. azaldı azaldı… sonunda deniz bitti.

    olabilirdi canım… hayatını sadece sinemadan mı kazanacaktı ki. alınan taksiler birer birer elden çıkarıldı. derken maviş gözlerine nazar değdi, kaybetti birisini bir kazayla.

    hüzün hüzün… tıpkı ifadesi gibi . yıllar geçti… bir dizide rol verdi ona türker inanoğlu. bir kuruyemişçiyi canlandırıyordu. ama ben onu rol yaparken izlediğimde neden bilmem onun orada acı çektiğini, kıvrandığını düşünürdüm. fazla dayanamadı zaten. birkaç bölüm sonra gözükmez oldu.

    yeşilçamda boy gösterdiği 9 sene içinde ( 1969-1974) 50’den fazla filmde oynadı. bol bol ağladı, bol bol veremli gibi öksürdü, bol bol beylik laflar etti boyundan büyük. bunların en bilinenleri:

    ayşecikle ömercik
    samanyolu
    sevgili babam
    ayşecik yuvanın bekçileri
    hazreti yusuf
    yuvasız kuşlar

    şimdi 46 yaşında ömer(cik). haftada en az iki filmi oynuyor televizyonda. eminim ki görmek bile istemiyordur.
  • hayat sevince güzel'de merhum münir özkul'un bahçesindeki kiraz ağaçlarına dadanan, ele avuca sığmaz, afacan, ayakkabısı olmayan çocuk. film bile olsa, üstü başı yırtık, ayağı çıplak çocuk görmeye dayanamıyorum. bu yüzden filmin sonu ne kadar güzel ne kadar neşeli de bitse, her çocuğun bu kadar şanslı olmadığını düşünüp düşünüp üzülürdüm...

    sanırım zeynep değirmencioğlu ile kan bağı da varmış. vefat haberini okudum, ruhu şad olsun.
  • o sıralar yeşilçamda sarı saçlı şirin çocuk sıkıntısı çekildiği için hemen her filmde kendine yer bulabilmiş çocuk oyuncudur. ama severiz kendisini ablası gibi mıymıy değildir,bildiğin çocuktur,haylazdır,atlar,zıplar....çok zorlamaz insanı izlerken.
  • bir zamanların çocuk oyuncusudur. adı ömer olanlara da miniklik hallerindeyken söylenir. bu aralar dünyaya gelişi ile aileye mutluluk veren miniğe söylediğimizdir.
  • ömer dönmez, bizim bildiğimiz adıyla ömercik. hollywood daha henüz uzun sarı saçlı, büyük mavi gözlü, güzel yüzlü oğlan çocuk imajıyla beyazperdeye demir perde çekmeden evvel yeşilçam'ın muhteşem öngörüsüyle yerli ve milli macaulay culkin'imiz olmuş çocuk yıldız. itiraf etmek gerekirse hakikaten de bu çocuğun aurası dönemin diğer çocuk oyuncularına nazaran bambaşkaymış. zira yaşına rağmen kadraja bu kadar çok yakışan başka bir yüz yok. duygusal portresi oliver twist ya da huck finn'den farksız. verdiği pozlar neredeyse küçük dicaprio, sesi ise hüzünlü bir kastrato. hayatı daha hüzünlü elbette. geçirdiği talihsiz kaza sonucu bir gözünü kaybediyor ve her şey bir anda tepetaklak. o doktor'un elini tutuşundaki zerafet bile tarifsiz hüznünün bir parçası aslında.

    ezcümle, stallone'un da dediği gibi, kimse hayat kadar sert vurmuyor.
  • artık bilindiği üzere pek cik'liği kalmamış zamanın çocuk oyuncusu. filmlerde sürekli tüyü bitmemiş yetim formatındadır artık o tüyler pişmaniye oldu tabi!çoğu eski oyuncunun içine düştüğü durum gibi, birkaç sene önce tv'lerde kötü durumda olduğunu izleyip üzülmüşlüğüm vardır dramına.
  • ayşecik in teyzesinin oğlu olur kendisi.ayşecik ve ailesiyle halen gorusmektedirler(en azindan bir seferine şahit oldum)
  • bir ara uyuşturucu kaçakçılığıyla falan suçlamışlardı kendisine*
  • yüzü biraz feminen göründüğü için bazı filmlerde annesi etek filan giydirir buna,kız gibi büyütürdü.
    hatta bi filmde anne babalarını barıştırmak için ablasıyla * piyes gibi bişi yapıyorlardı. ömerciğin dizeleri şöyle başlıyodu:
    "erkeğim erkek ama
    kız ömer derler bana...." * o kadar kanıksanmıştı yani.
  • fi tarihinde, türk sinemasına birbirinin hemen hemen aynı filmler katmış çocuk oyuncularımızdan...
hesabın var mı? giriş yap