os

• an itibarıyla okulunu bitirmiştir.
  anlatılamaz bir mutlulukla, ne yapacağını bilmez bir haldedir. içi içine sığmamakla beraber, hasan şaş'ın brezilya'ya attığı goldeki gibi durgundur.
  
  sınavlara gittiğimde bana moral verenlere, evinde beni ağırlayanlara, sınavlarıma yardımcı olanlara, ödevlerimi yapanlara, sınav haftasonları zirvelerinde bana bira ısmarlayanlara, yani bir şekilde emeği geçen bütün arkadaşlarıma teşekkür ederim.
  
  zafer sarhoşluğuyla unuttuğum isimler olabilir ama;
  
  666irem999
  73 00
  animatronic
  anneke
  arap
  ashtraygirl
  birharfbirrakam
  byron
  drink the stars
  enchantee
  gregory
  guybrush threepwood
  hunter the dayworker
  infernal majesty
  lavinyaa
  maiamaia
  marvin the martian
  meaculpa
  parma maniac
  phyromane
  prettyinpink
  pyro clustic flow
  salakana
  saryade
  simona
  spree
  tatli karinca
  teletabi
  tosantosun
  unusual
  wq
  x factor
  yedek ruh
  yersen
  
  hepinize çok teşekkür ederim, iyi ki yanımda, iyi ki yamacımdaydınız.
• bu adamı ne zaman aklıma getirsem ya kulağımda pinhani çalmaya başlıyor, ya kendimi kısa hissediyorum. ya da ayağım acıyor..
  
  neden mi? nikahta eşim prettyinpink evlenmiş olmanın heyecanı ile ayağıma basmayı unuttu. fakat burada kötü cümleler sarf edemediğim 55 numara ayaklı insan zıplayıp o cüsseyle ayağıma bastı.
  
  neyse; sen eve sarhoş gelirsin şişman..
• ek iş olarak boş zamanlarında özel yayınlar da veren eğitim gönüllüsü, tester dicey.
  
  örnek profesyonel dj tavrını her daim koruyan kişi.
  anektod mu istiyorsunuz, buyrun dumanı üstünde bir anonsu;
  
  dj: anneeeee anneeeeeaaaaa bu benimki mi sadece çok tuzluuuuu? *ham hum yam yum*
  içerden anne: mır mır mır mır
  dj: çok güzel, çok güzel!.. *ham hum*
  
  (dinleyici gülmekten yerlere yuvarlanır msnden uyarı, pek tabii ki lag vardır dj durumu geç fark edecektir)
  
  ...
  
  dj: ikinci tabak da mı böyle olacak?
  içerden baba: eveet
  dj: <caps> brava </caps> *yam yum ham hum*
  
  ...
  dj: ha-
  
  *yayın kesilir*
• "özel bir şirkette patronun oğluyum ben." /os gudikoğlu-ekim 2009
• pırasadır en nihayetinde.
  
  karnın hafiften acıktığı anlarda ciğercinin önündeki kedi gibi dolanırısın mutfakta. doğal olarak ilk ziyaret noktan buzdolabı olur. bi açarsın buzdolabını, açar açmaz karşında zeytinyağlı pırasa! kapatırsın hemen aynı hızla, bir an bi yemek hevesin geçer geri dönersin odana...
  bir süre sonra tekrar kazınır miden, yine bir sorti daha mutfağa, yine buzdolabı, yine pırasa çarptı gözüne anında.
  canın sıkılır sinirle kapatırsın buzdolabını.
  
  direk bütün enerjiyi, şevki sömürüyorum insanlarda. hani öyle pırasadan nefret eden, kereviz yemeyen bir tip değilsin ama, gecenin bu saatinde de böyle yemek pek iç açıcı gelmez insana. değişik bir şey olsun, ne bileyim orda 3 tane köfte olayım soğuk soğuk yenir icabında...
  
  işte hep pırasa gibi yanlış zamanda yanlış yerde oluyorum. yılda 1 kere ağzının tadıyla pırasayı severek yersin, ona denk gelirsem şanslıyım... gelmezsem kapanır kapılar.
  
  hem zaten pırasayı herkes sevmez, hem yılda bir şansım var.
• kendisini tek bir kelimeyle tanımlamak gerekirse...
  (bkz: pinhani)
  
  evet, nickinin sonuna "pinhani" getirilmesini talep ediyorum bu adamın...
  
  incredible:
  pinhani çalıyorum lan
  incredible:
  senin için dostum...
  os:
  geldim hemen
  os:
  hele bi geeeel
  os:
  uzaklar sana gelir
  os:
  süper olm pinhani :(
  os:
  çocuğum olursa adını pinhani koyacağım.
• en çok kardeşini seven adam.
• prettyinpink ve apranaxfort ile birlikte; benim gözümdeki müzmin bekarlar tayfasının yeni nesil üyesi. gerçi bu çocukcağızın daha vakti var, bu genç nasıl olsa onlardan.
  
  kendisine "hadisene evladııııım!" demek isterim.
• byron: bir sey lazim mi?
  os: lazim olan her sey yasak
  
  (gulusmeler)
• bi gün böyle içiyoz benim evde. kafamız bi milyon olmuş. baya da içtiğimiz zamanlar. şey dedi;
  
  "ulan bugüne kadar içkiye bu kadar para vermeseydik... (kısa sessizlik) ne biçim içerdik..."