• tavla

    1-1: hep yek
    2-2: dubara;
    2-1: yek-i dü;
    3-3: dü se;
    3-2: seba-i dü;
    3-1: se yek;
    4-4: dört cihar ("dört caar" gibi de okunur);
    4-3: cihar-ü se ("caar-i se" gibi de okunur);
    4-2: cihar-i dü ("caar-i dü" gibi de okunur);
    4-1: cihar-ı yek ("caar-i yek" gibi de okunur);
    5-5: dü beş;
    5-4: cihar-ü penc ("caar-i penc" gibi de okunur);
    5-3: penc-ü se;
    5-2: penc-i dü;
    5-1: penc-i yek;
    6-6: dü şeş;
    6-5: şeş beş;
    6-4: şeş cihar;
    6-3: şeş-ü se;
    6-2: şeş-i dü;
    6-1: şeş-i yek;
  • ülkenin başındaki adamın hırsızlıklarının üzerini örtmeyi istemek.
    ülkenin ekonomisi tükenmişken yapılan sarayın maliyetini gizlemeye çalışmak.
    ülkede teröristler ile pazarlıklar yapılıp ülke yavaş yavaş bölünürken görmezden gelmeyi istemek.
    uzun vadede adam gibi eğitim alamayıp diğer ülkeler tarafından daha fazla sömürülebilir hale gelmek.
    din sömürüsüne açık hale gelmeyi istemek. unutmayın en cahil kişi birşey bildiğini sanan kişidir.
  • ön yargılarınızı kırmak için baştan söyleyeyim: allah'la ilişkilerim ikinci katip seviyesinde, sevdiğim insanların vs cenazesi olunca mecburen katılıp baş selamı veriyorum o kadar. cumhuriyetçiyim, laikçiyim, geziciyim. ve bu başlıkta yazacağım entry, osmanlıların kullandığı arap alfabesinin türk versiyonunu kastetmiyor. dilin kendisini kastediyor, yani türkçe olup, arapça terkipler ve farsça sözcüklerle harmanlanmış, osmanlı yüksek kültür dili. alfabeyi öğrenmesen de olur, çoğu metin zaten latin harflerine aktarılmış.

    başlık 7 sebep diye 7'ye böldüm, aslında hepsi birbiriyle ilintili.

    1. sebep: divan şiiri. divan şiiri eşsiz bir şiir tarzı ve bir defa inceliklerini keşfedip tadına vardıysan doyamayacağın bir billur kaynak. (bkz: tarih düşürmek/@nostalgiaman) divan şiirinin güzelliği, diğer yüksek kültür edebiyatları gibi, arkaplana hakim olmak gerekmesinde saklı. "zülfü harut'un demek mümkün ki nal olmuş sana" dizesini anlamak için harut ve marut kıssasını bileceksin. sahife-i erjeng midir diye soran şairin erjeng isimli maniheistlerin renkli, resimli kitabına gönderme yaptığını bileceksin. sırf bu arkaplan hakimiyetinin ufkunu ne kadar açacağını bir düşünsene.

    2. sebep: dil kıvraklığı. osmanlı türkçesinde bugün kullanılmayan birçok kelime var. üstelik bu kelimelerin de birçoğu osmanlılara has: cumhuriyet gibi. yani arapça köklerden, hatta türkçe köklerden arapça mantığıyla türetilmiş ama türklerin türettiği sözcükler. (en komiği, bir dostumun aktardığı müsakeşe sözcüğüydü. "sikiş" sözcüğünü işteş hale getirip çekmişler, müsakeşe etmek demişler.) bu güzelim dilin geniş ve derin emperyal kültürün karşılaştığı farklı durumlar, kavramlar ve olaylar için geliştirdiği kelimelere hakim olmak kullandığın dile derinlik katacaktır.

    3. sebep: düşünce kıvraklığı. dil düşünce yapısını etkiler. (bkz 1) (bkz 2) kıvrak bir dile sahipsen kıvrak düşünürsün, zihin jimnastiği yapmış gibi olursun.

    4. sebep: dil zenginliği. 2 ve 3'ün bileşimi aslında: yüksek dillerde eşanlamlı çoktur. örneğin gökalp der ki, halk dilinde eşanlamlı olmaz. örnek olarak da siyah-kara ve beyaz-ak sözcüklerini verir: halk bunların ikisini de tutmuştur dilinde, evet, ama siyah ve beyazı fiziki renkler, kara ve akı ise mecazi, soyut anlamda kullanmıştır. alnın ak olur, beyaz olmaz. talihin kara olur, siyah olmaz. ama yüksek kültür dilleri, yani eğitimlilerin, soyluların, üst tabakanın dili böyle değildir. nüanslara dikkat eder. ufacık farklılıklara yeni kelime bulur. o kelimeleri ya başka dilden almak suretiyle, ya türetmek suretiyle, ya aynı sözcüğün daha eski bir versiyonunu farklı hale evriltmek suretiyle yapar. bir şeyin probabilitysi ile possibilitysi aynı değildir. biri ihtimal, diğeri imkanla ilgilidir çünkü. ikisine de aynı kökten olasılık-olanak demek sorunlu olabilir, kafada ayrım net oturmayabilir. osmanlı türkçesi bilirsen, dilin zenginleşir. nüansları daha iyi ayıran kelimeler kullanırsın. hem incelik kazanırsın, hem mesajın daha isabetli olur, hem de kafan daha çok çalışır, özetle.

    5. sebep: metin zenginliği. üstteki maddeler dilin geneli ve kendisiyle ilgiliydi. bir de yazı dili ve metin sorunu var. yeknesak bir türkçe, aşağı yukarı aynı köklerden türetilmiş sözcükler ve onların sürekli tekrarını zorunlu kılar. sözgelimi aynı cümlede iki defa zorunluluk halinden bahsedeceksiniz. birinde mecburiyet, diğerinde zorunluluk diyebilirsiniz, eşanlamlı kullanarak metnin kulağa kötü gelmesini ve tekrara düşmesini engellersiniz.

    6. sebep: orijinalden okumak. nutuk sadeleştirilince neler kaybediyor? yalnızca osmanlı türkçesi bilenlerin anlayabileceği ince espriler, nükteler, göndermelerle dolu metinler günümüz diline aktarıldığında ruhlarını ve inceliklerini koruyorlar mı? korumuyorlar elbette. osmanlı türkçesi bambaşka bir dil değil, türkçenin bir merhalesi, bir dönemi. öğrenmek zor değil, öğrendiğin zaman erken cumhuriyet dönemi de dahil olmak üzere türklerin felsefi anlamda en derin eserler verdikleri zamanlardan kalma eserleri aracıya ihtiyaç kalmadan okuyabileceksin.

    7. sebep: dil öğrenmede kolaylık. osmanlı türkçesi bilen insanın kelime dağarcığı genişler. bu kelimelerin ekserisi de arapça ve farsça kaynaklıdır. basit gramer kuralları ve kelime haznesine bu şekilde aşağı yukarı vakıf olduğun bu iki dili osmanlıca sayesinde çok daha kolay öğrenirsin. ben farsça bilmediğim halde, latin harfleriyle yazılan metinlerin çoğunu anlıyorum mesela, divan edebiyatı merakım sağ olsun.

    böyleyken böyle.
  • 7 taneye ne gerek var ki, 1 tanesi yeter de artar. şöyle ki;

    1- yemeklerden sonra aç karnına kulak arkasına sürmek

    önce bir türkçeyi doğru düzgün ögrenin, sonra geçersiniz başka dillere.
  • 7 tane sebep elbet bulunur ama benim 1 tane sebebim yeterlidir, öğrenmek istememem.

    hadi okullarda öğretiyorsunuz bana nasıl öğreteceksiniz bu mereti.
  • 1. eski haritaları, yazmaları, belgeleri okuyabilmek, bunları akademik çerçeve içine katabilmek ve verilerinden faydalanmak.
    2. can istemesi
    3. ?

    tıkandığım noktadır. osmanlıca yaşayan bir dil olmadığı için osmanlıca'nın başka bir işlevini düşünememekteyim.
    şimdi biri amerika'da hollanda kolonilerinin yerleştiği eyalette çıkıp "ne demek sike sike dutch öğreneceksiniz" dese o bile daha mantıklı yani.

    benim anlamadığım, insanlara "ne demek cahil kalmak istiyorum, sike sike modern hayata uyum sağlayacaksınız, topluluk içinde nasıl davranılacağını öğreneceksiniz" denilince elitist faşist olunuyorsa "osmanlıcayı sökeceksiniz ulan" denilince ne olunuyor? yaktım devreleri eyledim viran.
  • "niye türkçe öğrendik, çünkü türküz" diyenlerin boş yapmaması gereken sebeplerdir. osmanlıca diye kısaca söylenen dil zaten türkçe'dir. dilin bir takım nedenlerden dolayıp az veya çok değişikliğe uğraması onu farklı bir dil yapmaz.

    umarım cehaletinin farkına varır, bilmediğin konularda bir daha atıp tutmazsın sayın türkçe sevdalısı(!) arkadaş.
  • 1.boş vaktin çok olması
    2.zihninizi yoracak bir mesgalenizin olmamasi
    3.dedenizin dedesinin mezar tasini okuma isteginiz
    4.cevrenizde farkli biri gibi hissedilme isteğiniz
    5.iş başvurularında cvnize fazladan bir satır daha ekleyebilme olanağı
    6.kitapçılarda kimsenin isteyemeyecegi kitapları sipariş edebilme imkani
    7.başkasında olmayana sahip olma merakiniz
  • şuan konuştuğun türkçeyi hakkıyla anlamak
hesabın var mı? giriş yap