parça
-
turkce'de anlamsiz bi sekilde sarki sozcugunun yerini almis olan kelime. oyle ki artik modern muzigin "parca" diye anilmasi gerekiyo, "sarki" arabesk cagrisimlar yapiyo sanki. neden "parca" yahu? neyin parcasi?
-
70'lerin sonundaki erotik yerli film salgınında filmlerin arasına atılan, genellikle 8mm amerikan ve alaman porno filmlerinden alınmış 10- 15 dakikalık hard porno bölümlerin ismi. aydemir akbaş ya da kazım kartal abimizin donla hatun düdüklediği sahnede birden perdede çatır çatır zikiş içeren sahneler belirirdi. parçanın gecikmesi durumunda salonu hınca hınç doldurmuş abazan güruh homurdanmaya, ıslık çalmaya ve makinist parça diye bağırmaya başlardı. salonun tahliye sübabı tıkanmış düdüklü tencere kıvamına geldiğini gören makinist de fazla naz yapmaz takardı parçayı. parça bitiminde orijinal filme kaldığı yerden devam edilirdi ama o sırada işini görmüş büyük bir kalabalık mahçup bir biçimde, başları öne eğik olarak hızlı adımlarla terk ederdi salonu.
(bkz: bunu hatırlayanlar şimdi emekli) -
şarkı yerine kullanılan kelime oysaki şarkı kendisiyle bir bütündür bir parça olamaz şiddetle karşıyım
-
bazen sarkilar icin kullanilan kelime.. bilmemkimin parcasi dersin ya hani; oradaki "parcasi" hakikaten parcasi olabiliyor bazen sarkicinin.deniz ozbey'in oyle misal. parcasi o sarki onun. anlatabildigimi umuyorum ve kendime bir cay koyuyorum bu sicakta ne akla hizmetse.
-
(bkz: siradaki parca)
-
birkaçı bir araya gelince bir bütünü oluşturan şeylerin her biri.
-
ingilizceden doğrudan tercümeyle türkçede de $arkı yerine kullanılmaya ba$lanmı$ sözcük. (bkz: piece)
-
zaman zaman ayırıp dağıtılan şey. bedenin maddi ve manevi olarak yenilenmesini getirir. ekmek kırıntıları gibi. savurmak için birebir.
-
çıngı, çınkı, cingi, çımkı, çıtılkı.
fethiye'de tarla sürümünün eyneli pek söylenmez, duymadım, o sözce.com'dan. onun yerini tutan terim olarak bizde parça, bölüm, kısım anlamına gelen say var. eynel neredeyse sadece ekin biçme terimi olarak kullandığımız bir terim. sözcük açıkça y harfiyle eynel biçiminde söylendiği halde kökeni olasılıkla eğmekten eğinik gibi eğnel ve sonuçta eynel.
düğün pastası evlenmenin güçlülük büyüsü. hem piramit gibi kutsal, hem kale gibi yıkılmaz. ama kadim ve güçlü kurum evlilik, birey uygulamasında o kadar dokunulmaz değil. düğün pastasından parçalar kesip masalara dağıtmak hisse senedi ve tahvil dağıtarak büyüsel uygulamayı tabana yaymak* ve ortak etmek gibi. hatta bir de ortada kesilen pastanın temsili olup, o tören yarım yamalak bitmişken derhal arka taraftan kuliste kesilen pastanın masalara servis edilmesi var ki, yorumlamaya gerek duymuyorum. (bkz: pasta/@ibisile)
at kadehi elinden, bir parçaya bölünsün.
(ilk giri tarihi: 6.6.2018)
(bkz: parça parça/@ibisile)
(bkz: parçalar/@ibisile), parçalayanlar
(bkz: parçalı), parçalı bulutlu, parçalı forma
(bkz: paramparça/@ibisile), parçalamak
(bkz: birim/@ibisile)
(bkz: aksam/@ibisile)
(bkz: say/@ibisile), pine/@ibisile
(bkz: pinçik), parça pinçik, parça pinçik etmek
(bkz: pere/@ibisile), pare
(bkz: ayırıcı)
(bkz: şak/@ibisile)
(bkz: çırpı)
(bkz: lokma), dıkım -
ihtiyaç duyduğunda eksik bir yanını tamamlıyan şarkılara verilen ad.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap