• ekşi sözlükte popüler içerik üreten trolümsü bir hikaye anlatıcı.

    ne trollüğü ile ne de çokça kurgu içeren hikaye anlatıcılığı ile bir derdim yok ancak ekşi şeyler'de çokça yer bulan yazılarına bilimsellik atfedilmemesi açısından okuyucuları uyarmak istiyorum. muhtemelen türünün ilk ve son örneği değildir ancak doğru ve kurmaca bilgileri ayırt etmesi zor biçimde iç içe sunuşunu, bilinçli bir şekilde yapılan bir dezenformasyon olarak değerlendirdiğimden özellikle bu yazar nezdinde uyarıda bulunma ihtiyacını hissettim.

    yukarıda da birkaç entryde bu durumdan bahsedilmiş.

    (bkz: #114874338)
    (bkz: #116428008)

    bu yazar doğru bilgileri yanlışlanması nispeten zor kurgular ile çarpıtarak servis ediyor.

    ben de hali hazırda incelediğim yalnızca birkaç entrysinde bilimsellik süsü verilmiş kurmacaları, bilgi yanlışlarını ortaya çıkartayım.

    --- spoiler ---

    -şu yazısında bahsettiği konuya ilişkin detayları şu kaynaklardan sorgulayabilirsiniz.

    ''çin'de hüküm süren zhou hanedanı tarafından başlatılan bu sınavlara sadece okuma - yazma bilen erkekler girebiliyorlardı. tabi bu da yetmiyor.
    tahmini 9 tane kitabı ezbere bilmek zorundaydı adaylar. yine coğrafya ve matematik konusunda da yeterlilik aranıyordu. daha sonra bu şartlara konfüçyüs'ün öğretilerini bilmek de eklenecektir.''
    ''savaşlar sonrası bu hanedanı devirip başa geçen qin hanedanı bu sınavlara da son vermiştir!(...)''

    bahsi geçen yazıda yazar, m.ö. (1122-226) arasında zhou hanedanlığı döneminde adayların tahmini (?) 9 kitabı ezbere bilmek coğrafya matematik bilgisi ile ve hatta konfiçyüs'ün öğretilerini bilmek ile sınandığı kurmacasını her ne kadar gerçeklerle karıştırarak gizlemeye çalışsa da bahsettiği kurmaca sınavlara benzer tarzda sınavlar ilk olarak zhun hanedanından çok sonraları ortaya çıkmıştır. mevzu bahis sınav sistemi 20.yy'a kadar ayakta kalmış ancak yazarın iddia ettiği gibi m.ö. (221-206) tarihleri arasında varlığını sürdüren qin hanedanı değil zhun hanedanından tam 2 bin yıl sonra sonra m.s. 17. yy da kurulan qing hanedanı döneminde kalkmıştır.

    -şu yazısında bahsettiği merheme ilişkin söyledikleri kurmacadır.

    ''osmanlı'da kelliğe karşı bir reçete olarak sıkça sunulan merhem-i bâselikûn ile yazımı sonlandırıyorum:

    20 miskal çam sakızı
    20 miskal balmumu
    10 dirhem fındık kabuğu külü
    100 dirhem zeytinyağı
    4 dirhem taneçadırı
    20 miskal zift (kara sakız yağı)

    malzemeleri birbirine katılarak kelleye sürülür imiş!''
    şaka ise çok komik gerçekten.

    -şu yazısının daha giriş cümlesi yine doğru değildir. anayasada hiç bir zaman erkeklerin hemşire olabilmelerini yasaklayan bir madde olmadı. aksine anayasa mahkemesi hemşirelik kanununda yalnızca kadınları kapsayan düzenlemeleri, anayasaya aykırı olduğuna kanaat getirerek 2009'da kaldırmıştır.

    -şu yazısında kimyager derviş paşa bilgisini ilk dersin verilme bilgisini doğrulayabiliyoruz ancak tam olarak ikna olabilmemiz için şu kısımlardaki bilgileri dayandırabileceği (kıçından başka) bir kaynak lazım.

    ''dersin içeriği elektrik akımı ve havadaki moleküller ile ilgiliydi.''

    ''kimyager derviş paşa'nın sabah 6'da yaptığı açılış konuşmasının ardından dualar edilmiş(...)''
    --- spoiler ---

    düzeltmeye çalıştığım dezenformasyonlar sadece rastgele göz gezdirebildiğim birkaç yazısından ibaret zira vaktim daha fazla israfa müsade etmiyor. bununla beraber buraya not düşülmesi elzem olan iki husus var :

    1. ekşi sözlük 18 yaş üzeri herkesin kayıt olabildiği ve paylaşılan içeriğin doğruluk bakımından herhangi bir denetimden geçmediği bir kaynak.

    2. bununla beraber ekşi şeyler de çoğunlukta ekşi sözlükte popüler olan girdilerin en azından asgari herhangi bir doğruluk araştırmasından geçmeden yayınlandığı bir platform.
  • sözlüğün ömer babası. her gün debe'ye giriyor gayet torpilli bir sekilde. omer baba da 2 saatlik bolumun 30dksini kapatirdi.
  • ekşi şeyler'e girebilmek için ufku iki katına çıkaran şeyler başlığına kıyıda köşede kalmış bilgiler yazan yazar. üstelik bunları tatil günlerinde yapmıyor çünkü tatil günlerinde ekşi şeyler güncellenmiyor. asdfgh.

    ergenlerin ilgi isteğinden bir farkı yok yaptıklarının.
  • bu adamdan tam tokuç kafalı torpilli taşra akademisyeni izlenimi alıyorum. sözlüğün ahmet şimşirgil-talha uğurluel kırması osur osur ipe diz menkıbecisi.
  • şimdi islamcı denince herkes bir teyekkuza geçiyor fakat yazılarının belli kısımlarına dini ögeleri yerleştirdiği için bir yerde islamcı demek yanlış olmaz, şimdi ben hristiyan olsam yazdığım yazıların içeriklerine de bu dinin kitaplarından kısımlara yer versem, bir misyoner gibi davranmış olur muyum? bence olurum. örneğin yazılarımı tanrı sizi kutsasın diye bitirsem bir garip olur değil mi?

    geçende okul anısına denk geldim mesela debe'de şöyle bir ifade kullanmış;

    --- spoiler ---

    " sen " dedi birden. ben o sırada ayet-el kürsî okuyorum içimden. sınıfta müthiş bir sessizlik...
    --- spoiler ---

    şimdi bu yazının içeriğinde ayet-el kürsi kısmının ne gereği var, yazıya kattığı ne gibi bir anlam var? içimden dualar ediyorum de geç özellikle ayet-el kürsi! ayrıca birçok yazısında da yazının sonunu bir ayet ile bitirmesi var. egemen bağış geliyor aklıma böyle yazıların sonunda ayet falan görünce.
  • popüler tarihçidir, yani başlıkta bolca yapıldığı gibi akademik değil cart curtlarla kafa sikecek değilim.

    ama bu ve benzeri yazarların yarattığı bilgi kirliliğinden kurtulmanın çok kolay bir yolu var: "tarihsel bilgiler sanıldığı gibi ufku dört beş katına çıkarmazlar". bir yerde ufkunuzun bu derece açıldığını filan hissediyorsanız en az %50 oranında yalan yanlış bilgilere maruz kaldığınızı bilin. tarihin bir ufuk açıcılığı varsa bu daha çok "hmm, bu da böyleymiş, evet" şeklindedir.
  • gerçekmiş gibi pazarlayarak sunduğu kurmacalara ve bunların gördüğü itibara her denk gelişimde hayretler içerisinde kaldığım yazar.

    ilginç ya da yeni bir bilgi içeriyormuş gibi pazarladığı yazılarının şimdiye kadar denk geldiğim hemen hiç birinde tamamiyle doğru bilgi veren bir içerik yok. kolay pazarlanan popüler içerik oluşturmak adına tarihi olaylar yanlışlanması güç şekilde çarpıtılıyor tamamen ya da uydurma hikayeler ekleniyor. ve daha da kötüsü bu yazılar sözlük vitrininde ön plana çıkarılarak debe'de ve ekşi şeylerde pazarlanıyor.

    --- spoiler ---

    şöyle bir yazısı var mesela.

    'atı alan üsküdarı geçti' deyimi sanılanın aksine (!) köroğlu'ndan değil, battal gazi hikayesinden geliyormuş. kaynak olarak da seyahatname'yi ve birçok eseri (?) gösteriyor belli belirsiz şekilde. öyle ya kaynak orda, inanmayan açsın okusun.* neyse ki verdiği bilginin ve sayfalarca uydurduğu hikayenin yalan olduğunu ispatlamak için açıp seyahatnameyi didik didik etmemize gerek yok. çünkü bu yazarın kıçından daha güvenilir olan şu kaynağa göre üsküdar ismi 15. yy'dan sonra kullanılmaya başlandı. oysa 'atı alan üsküdarı geçti' deyimi yazara göre 8. yy'da yaşadığı kabul edilen ve hakkındaki bilgiler gayet sınırlı battal gazi'nin hikayesinden (?) ortaya çıkma.
    --- spoiler ---

    popüler içerik kasmak adına sistematik şekilde tarihi çarpıtan bu aklın yaydığı yalan bilgiler ekşi şeyler ve internet aleminde paylaşılıp insanların ufkunu iki katına çıkarmaya devam ediyor(!)
  • bazen altay horda mı yoksa kendisi mi daha uçuk karar vermekte zorlanıyorum. kendisini elbette sadece debe'den takip ediyorum ve bugün de yine bir entrisine rastladım. (bkz: #127836985) şöyle buyurmuş zerdüşt: "timur, yezid'in mezarını yıktırıp üzerlerine askerlerini işetirken yezid'in mezarının civarında bulunan tüm diğer mezarları da yıktırmıştır! çünkü o araplar, " arkandayız " diyerek söz verdikleri peygamber torununa dahi ihanet etmiş adamlardır!"

    ahahahaha! abi! ben bir insan evladını övecek olsam, ve şu yukarıdaki gibi bir "bilgi"ye sahip olsam (ne kadar doğrudur bilmiyorum) bu konuyu mümkün mertebe es geçerim, yokmuş gibi davranırım, ulan hatta gizlemeye falan çalışırım. bu arkadaşımızsa böyle bir vandallığı, terbiyesizliği, saygısızlığı övülecek bir şey gibi ballandıra ballandıra anlatmış. ne kafalar var ya. milliyetçilik dediğimiz şey gerçekten çok garip bir hastalık, insanın bütün muhakeme yetilerine falan hasar veriyor herhalde.
  • pek çok konuda zaten atıp üfürdüğünü düşünüyordum, ama #108077899 şu entry ile bundan emin oldum. tavuk yetiştirmeye uygun bir ortamda yaşayacaksın, kendileri de bahçeli evde oturan komşuların olacak ve kertenkele ile farenin farkını bilmeyecekler (korkmak, iğrenmek falan ayrı, ona kim nerede yaşarsa yaşasın inanabilirim. orada da detaylarda abartmış bana göre de neyse).

    bir de debe'ye girmiş, akıl fikir. uydurduklarını yazıya iyi aktarıyor olabilir, dindar demokrat modeli de burada ilgi topluyor olabilir, ama bildiğin uydur uydur ipe diz tarzı yazıları beni irrite ediyor, okumayıp geçiyorum.

    sözlüğü yalan duvarı gibi kullandığını düşündüğüm, tuhaf bir şekilde her yazdığını debeye sokan müritleri olan suser.

    edit: suser debeye girdikce bu entry oylaniyor. mis gibi yazan adama camur atmis diye eksileniyor mu, yoksa uydurdugu konusunda hemfikir olup onaylamak icin begeniliyor mu bilmiyorum yalniz.
  • yanlışlardan daha kötüsü varsa o da yarım doğrular maalesef. normalde pek huyum değildir birinin kendi başlığı altına yazmak ama mesaj yoluyla iletişim mümkün olmadığından buraya not düşmek zorunda kaldım. geçen günlerde debe'ye giren şu entrisiyle dikkatimi çekti (#114734036), görür görmez de birkaç şerh düşmek zorunda hissettim yine normalde pek huyum olmamasına karşın (#114782050). tarih malum bizde çoğunluğun kendini selahiyetli hissettiği popüler bir alan, müşterisi de çok. böyle olunca aslında biraz daha azami dikkat etmek gerekiyor belki söylenene ve yazılıp çizilene, yoksa zaten yanlış bilinegelen ya da aslı astarı tam bilinemeyen mevzuların, kişilerin, olayların yanıltıcı olacak şekilde bilinmesine katkıda bulunmuş oluyorsunuz. görebildiğim kadarıyla kendisinin yazıları ekşi şeyler üzerinden de hızla dolaşıyor, bu da dediğim problemleri sadece daha da büyütüyor. tarih hevesliliği hoş, kimseyi de bundan alıkoymak istemem, ama profesyonel/akademik tarihçilerin üretmiş olduğu ve üzerinde çalışmaya devam ettiği, tartışmasını baki kıldığı tarih bilgilerini paylaşırken biraz daha özenli, biraz daha dikkatli olmakta fayda var. evet, günümüzde herkes basitlik, kolaylık arıyor, fazla alengirli, kompleks tartışmalara kimse pek meraklı değil. ama her işin de nihayette daha derin, daha kompleks arkaplanları, içyüzleri var, onları yazdıklarımızdan esirgememek gerek.
hesabın var mı? giriş yap