• carlo collodi takma adini kullanan floransali gazeteci yazar carlo lorenzini'nin klasiklesmis, yaratildigi 1881 yilindan bugünlere kalmis, benim bir türlü sevemedigim, isinamadigim masali.
    pinokyo çamdan yapilmistir gerçekten, italyanca orjinali olan pinocchio da bir nevi çamgöz demektir (pino çam, occhio göz olmak üzere).
    bugün collodi'nin memleketi olan floransa'da italya'nin renklerine (yesil, beyaz, kirmizi) bürünmüs pinokyo kuklalari, kalemleri, anahtarliklari tüm turistik esya satan tezgahlari ve bir kisim turist ve esrafinin tozlu çekmecelerini süslemektedir.
  • muhabirlerin, habercilerin yaptığı işin ne kadar önemli ve kritik olduğunu bir kere daha anlamamı sağlayan dizidir. evrensel hikayesi, kurgusu, senaryosu çok başarılı.

    dizi, bir muhabirin yaptığı manipülatif haberin bir aileyi nasıl yok ettiği ile başlayıp hikayeyi derinleştirerek çok güzel bir şekilde anlatıyor.
  • "bir zamanlar bir ulke, 'bir de kral varmis,' diyecek hemen kucuk okurlarim. ama yanildiniz cocuklar; bir zamanalar bir tahta parcasi varmis" unutulmaz cumlelerle baslayan, herkesin bildiginin tersine yalnizca uc kez burnu uzuyan ve bunun da romanda bir onem tasimadigi, umberto eco'nun da dedigi gibi ayni zamanda buyuklere de goz kirpan cocuk romani.
  • gelmis gecmis en iyi animasyonlar arasinda gosterilen* 1940 yapimi disney animasyonu.
  • çam ağacından yapılmış, dile gelen kukla.
    yalanın kitabını yazan tahta.
  • zenci kel travesti periyi görünce kahkahayı basmayan oldu mu lan? bunlar gerçekten aklımızda taşşak geçiyor, insanları zorla ırkçı yapmaya çalışıyorlar.
  • senaryosu iyi ,kurgusu sağlam bir dizi. pinokyo sendromunu da hikayeye iyi bağlamışlar he beğendim.
  • gazetede ilk tefrika edilmeye başlandığında eski arşivlerden görseller kullanılıyormuş. daha sonra bir ara verilip yeniden başlandığında -ki bu ara pinokyo'nun ölmesiymiş aslında, carlo collodi kötü sonla bitirmiş orijinal seriyi- gazetenin karikatüristi ugo fleres çizmeye başlamış. yani bilinen ilk pinokyo çizimleri ona ait. onlar da şunlar:

    http://4.bp.blogspot.com/…/s1600/pinocho-fleres.jpg
    http://fathom.lib.uchicago.edu/…72810000_fleres.jpg

    burada da italyanca biraz bilgi var:

    http://fiabeinanalisi.blogspot.com/…illustrato.html
  • başrollerini park shin hye ve lee jong-suk'un paylaştığı kore dizisinde, pinokyo sendromundan muzdarip (özetle yalan söyleyememe hastalığı) bir muhabir adayının yanı sıra, geçmişi sırlarla dolu bir adamın hikayesine yer verilmektedir. 16. bölümüyle final yapacak olan dizi, an itibariyle sbs kanalında devam etmektedir. yayın tarihleri çarşamba-perşembe günleri olarak belirlenmiştir.
  • lee jong-suk varsa iyi dizidir diyerek izlemeye başladığım yapım. park shin ye ablayı nasıl daha önce izlememişim hayret ediyorum ama kısmet bu yapımaymış. daha ikinci bölümde ı hear your voice'a selam çakarak beni benden aldılar. malum dizi top on listemde bir numara. ve o dizideki birçok karakter burada da oynuyor, bu da izlememde etken oldu. bir ara 14. bölüm gibi avukat cha'yı görmek hoşnutluğumu tavan yaptırdı.

    yalnız bu diziyi yaklaşık 7 ayda bitirdim! yapım kötü olduğundan falan değil, ne bileyim, hemen bitmesin diye herhalde, yavaş yavaş izledim. ve dün artık bitireyim diyerek son bölümü izledim.

    neden bizim ülkemizde böyle diziler çekilmiyor demeyeceğim. aldığınız o kore dizileri neden aşklı meşkli? böyle toplumsal konulara değinenleri alsanız ya? adamlar medya-siyaset-iş dünyası üçgenini harika işlemişler. siz hala aşk üçgenleriyle uğraşın.

    konunun işlenişi, başlangıçtan bitime kadar gayet başarılıydı. oyuncular çok iyiydi. çiftimizin uyumu da harikaydı, ben onları çok sevdim!

    keyifle izlenesi 20 bölüm. tavsiyemdir.
hesabın var mı? giriş yap