• soke yakinlarindaki antik sehir. dunyanin ilk izgara plan*li sehridir. yani manhattan'in dedesi olur. akropol o kadar yuksektir ki akropol olarak bile kullanilmamistir. bu tepenin goruntusu bakimindan (bkz: close encounters of the third kind)
    (bkz: alman arkeoloji enstitusu)
  • konumu son derece akillica dü$ünülmü$ bir kenttir: arkasini mykale dagina yaslami$ ve bu sayede güvenceye almi$tir. buradan saldirmak olanaksizdir. athena polias tapinagi bilinir.
  • tiyatrosu, yapıldığı dönemin örnekleri arasında günümüze kadar en sağlam şekilde korunabilmiş olanıdır.

    bu tiyatronun sahne platformu seviyesinde en alt tribünün önünde beş adet protokol koltuğu bulunmaktadır. koltuktan çok tahtı andıran, tek parça kayadan oyma olan bu güzide koltuklara oturup fotoğraf çektirmek geleneksel ritüellerimizin arasına girmiştir. ha birde gördüğünüz her lahitin üstüne yatıp heykel pozu veriniz.

    (bkz: türksün di mi)

    şehirde bir inşaat mühendisi adayı olarak dikkatimi çeken detaylardan biri su yolları ve kanalizasyon şebekesi bulunması idi.
  • 12 şehirden kurulu olan ion birliğinin de üyesi antik şehridir.

    kentin aşağı kısmındaki okulun(gymnasium) duvarlarında öğrencilerin isimleri kazılı olması da ilginç bir durumdur... grafittinin o zamanlardan geldiğini mi düşünmeli diye bir tebessüm oluşmuştu yüzümde ilk gördüğümde... priene dağının tepesindeki antik tiyatro önemlidir... o kadar önemlidir ki, onu görebilmek için, o dağı tırmanırken aşağı uçmayı bile göze alabilirsiniz... ve öyle bir güzelliktir ki, tırmanışa ilk başladığınızda hava güneşliyken, ortalarda yagmur başlar, sonra sizi dolu karşılar... yukarıda bir fotograf çektirirsiniz ki bulutlar tepenizde belirir... muhteşemdir. *

    görseller için
    www.antike-exkursion.de/. ../asia_tag04.html
  • priene anadolu'nun batı kıyılarında ki antiklerin en ilgi çekicilerindendir. tam olarak bir yunan kentidir. ilk yerleşim yeri kesinlikle bilinmemektedir.
    priene eski şehir plânlamacılığının en güzel örneğidir. şehir, miletli mimar hippodamus tarafından geliştirilen “grid sistemi” ile inşa edilmiştir. genellikle 3,5 metre genişlikte olan şehrin yan sokakları arazinin eğimli olması sebebiyle merdivenlidir. resmi ve halka açık diğer binalar çoğunlukla bir bloğun tamamını kapsamaktadır ve şehir merkezinde yer alır.
    iki etken priene' ye önem kazandırır. bunlardan biri antik çağın yedi bilgesinden biri olan bias' ın priene' de yetişmesidir. bias'ın ünü priene' ye de ün katmıştır. ikinci etken , panionion için seçilen yerin priene toprakları içinde bulunması ve buranın yönetiminde de büyük hak sahibi olmasıdır. panionion' un kurulduğu kıyı şeridinde samoslularda hak iddia etmişler, iki kent arasında ki anlaşmazlık yüzyıllar boyunca sürmüş ve her seferinde priene üstün gelmiştir.
    maiandros ( büyük menderes ) her geçen gün kenti doldurduğu için priene' nin yeri bugün kü kalıntılarının olduğu bölgeye taşınmıştır. yeni kentin inşaatına büyük iskender' in m.ö. 334 yılındaki ziyareti sırasında başlanmıştır. iskender athena tapınağı' nın masraflarını ödeyecek , karşılığında ithaf hakkını kendisine almıştır. priene deki ilk kazılarda bu ithaf yazıtı ortaya çıkartılmıştır.
  • aslında bir liman şehri olmasına rağmen, günümüzde kalıntılarından bakınca denizin görülmediği antik iyon yerleşimi. binlerce yıl önce deniz olan koy, büyük menderes'in yığdığı alüvyonlarla dolmuş, verimli söke ovası'na dönüşmüştür. bütün sokakların birbirini dik kestiği planlı kurulmuş bir şehirdir. küçük bir tarikat tapınağının etkileyici kalıntıları şehrin merkezinden biraz yüksekte, görmeyene anlatılamayacak güzellikte bir manzaraya bakmaktadır ve insanda değişik ruhsal hallere neden olabilir.
  • priene'de topraktan çıkartılan bölüm efes'e göre daha küçük olduğundan şehrin eski halini içinde dolaşan insanlarıyla daha rahat hayal etmek daha kolay oluyor. bir de gerçekten gerek athena tapınağı gerek tiyatro küçük, galiba şehir de küçükmüş.
  • tiyatrosu kucuklugunden olsa gerek bana cok samimi gelen bir antik kent. ufacik da bir performans gercekledim* iki turist ara ara donup bana bakiyordu. artik ne dusunduler bilmiyorum ama insan bir tebrik eder.
    neyse, manzarasinin guzelliginin yani sira sirtini dayamis oldugu koca daga ragmen o devasa sutunlar da olanca heybetiyle arz-i endam etmekte, dogayla guzel bir uyum yakalamis, gelecek ziyaretcilerini beklemekte.
    boceklerin izin verdigi anlarda sessizligin dinginligin sesini dinlemek icin en guzel yerlerden birisi bence.
    motor gezisi esnasindaki dinlenme duraklarimizdan birisiydi dolayisiyla hakkinda okuyacak hic bir kaynak yoktu yanimizda. giris ucreti olarak 3-5 lira verip de hakkinda bir tek brosur vs. bile alamadan orayi gezmis olmak beni en cok kizdiran nokta oldu.
    gezilsindir gorulsundur memleketimin her karesi.

    - yarimm bak buralar boole deniz imis evvelden*
  • büyüklüğü ve güzelliği karşısında etkilenmemenin mümkün olmadığı antik şehir.
hesabın var mı? giriş yap