• on numara bir kitap. bu kitabı hayatım boyunca unutmam. bir gün askerde nöbete giderken canım sıkılmasın diye koydum cebime. sayesinde 3 saatlik nöbet 3 dakika gibi geldi.
  • 80li yıllarda yazıldığı düşünülecek olursa, yazılan en orijinal kitaplardan biridir aslında. günümüzde aynı temada pek çok eser mevcut olsa da, 1980li yılların ilk yarısında bu kurguyu oluşturmak büyük başarı.

    öte yandan şahsım adına abd'nin 80lerini bile doğru düzgün bilmezken, 60lara yolculuk etmek oldukça keyifli, farklı bir deneyim.
  • ken grimwood’un fantastik romanı. bütün insanların ortak hayali olan geçmişi yeniden yaşamak, geçmişte yaşadığı olayları, hataları düzeltebilirse yada yaptığı seçimler değiştirebilse hayatı nasıl şekillenirdi sorusunun cevabı bulmaya çalışan bir kitap. müthiş sürükleyici ve eline alanın bırakamadığı kitap.
  • ken grimwoodun üslubu çok temiz ve okunası kitabı.

    --- spoiler ---

    elemanımız esas oğlan jeff ölüyor. bir de bakıyor ki 18 yaşında. hayatına en güzide yerinden başlamış. "lan bu dünyaya tekrar gelirsem var ya" geyiklerinde konuşan türk insanının hayallerini tek tek gerçekleştiriyor. loto kazanıp şirket kuruyor. gününü gün ediyor. yatırımlarını gelecekte nelerin revaçta olduğunu bildiğinden ona göre yapıyor. kendine kız buluyor en fenasından. şöyle böyle hayat geçiyor derken, geçen ölüşündeki tam öldüğü an gelip çatıyor. tekrar ölüyor.

    tekrar doğuyor. bu hayatını zevk-ü sefa ile geçiriyor. kitabın buralarında "lan sonu yok mu bu işin" diye iç çekiyor insan. ardından işler az biraz çözülmeye başlıyor.

    öl, doğ, öl, doğ, pamela, öl, pamela, doğ...

    derken bakıyoruz ki kitap bitmiş

    --- spoiler ---

    bu noktada duruma kitabı henüz okumamışların gözünden bakıyorum ve bu yüzden fazla spoiler vermiyorum. sonra yok efendim en güzel yerini söylemiş, zevkimin içine sıçtı, görürsem dalacam geyiklerine girmeyin benle.

    he bu empatiyi kurabilmemin özünde lost yatıyor bir nebze.
  • salt hikaye akışı (giriş - gelişme - sonuç / sebep - sonuç) olarak düşünülmemesi gereken, yolculuğun zevkine kendini kaptıranların soluksuz okuyacağı roman. sonunun kötü olduğu anlaşılmasın, bence gayet tatmin edici bir sonu var. hikaye süresince ise yalnızlık, ölüm korkusu ve hayata karşı risk almak ancak bu kadar güzel anlatılabilirdi.

    --- spoiler ---
    tatmin edici son derken aslında kitabın, olayların nedenselliğiyle ilgili bakış açısını kastediyorum; zira kitapta bu olayların neden olduğu sorgulanmamış değil. kitabı arkadaşıma ödünç verdiğim için alıntıyı tam yapamayacağım; ancak 7. hayatlarında sanırım, jeff ile pamela'nın konuşmasında geçiyordu. kısaca şuna benzer bir açıklama yapıyordu biri diğerine: "hayatın anlamına kafa yoran herkes 'neden hayat var?' ya da 'neden ben?' diye bir soru soruyor. belki de bu tekrarların neden olduğunu sorgulamamamız, en fazla herhangi bir insanın hayatı sorgulaması kadar mantıklı. herkesin hayatı farklı. bu da bizimkisi."

    tabii ki bilimsel bir açıklama getirmiyor; ancak felsefi açıdan yeterince tatmin edici.
    --- spoiler ---
  • sorgulamaya hak tanımayacak kadar bütün olası cevapları verip asıl cevabı vermeyen,
    düşünceye değil hissetmeye dayalı hüpper bi ken grimwood romanı.

    1986da yazıldığı halde "telefon ve internet nerede?" diye soramadan okunuyor.
    ve kolay fark edilmiyor o zamanda yazıldığı. o kadar bugünden bir kitap.

    türkiye'de 2010 ocak ayında koridor tarafından yayımlandı.
  • daşaklarına bengay sürülesi adam. (bkz: sevilesi insan)
  • bugun saat 20 kusur itibariyle hektarlarca ram sahibi olan mutlu insan
    (bkz: rammstein)
  • rock'n coke 2005 etkinligi sirasinda korn sahnedeyken dunyadaki en ilginc istek sarkisi talebinde bulunma islemini gerceklestiren insandir kendisi; "freaaaaak on a leeeeeeeeeeeeeeeashrghhhhhhhhh" seklinde seslenip sesini duyuramayinca yanindaki zavalli izleyiciye donmus, kalem sormustur. olacaklardan bir haber zavalli yardimsever izleyici yan cebinden cikardigi kalemi replay'e vermis, akabinde kendisini replay'in kollari arasinda sabitlenmis bulmustur. izleyicinin alnina (adamin kendi kalemiyle) "freak on a leash please" yazan replay yazinin adamin terli olmasi sebebiyle siliklestigini gorup "sakin unutma freak on a leash please diyeceksin" diyerek adami sahneye firlatmistir. zavallicik guvenlik duvarindan sekmeseydi replay'in performansi guinness rekorlar kitabina girerdi saniyorum.

    (bkz: gotunden sallamanin en guzel ornegi)
  • ken grimwood'un turkiye'de sil bastan adiyla piyasaya surulen kitabi. ne yalan soyleyeyim alirken alelade bi kitaptir diye dusunmustum, lakin bu kitabin bende biraktigi etki cok farkli oldu. bi cirpida okuyup bitirilebilecek kadar surukleyici buldum ve bitirmemin uzerinden hatiri sayilir bi sure gecmesine ragmen hala arada bi aklima gelir, ozlerim. herkesi bu derece sarmaz elbette, zaten oyle olsa surada hakkinda girilen entry sayisi 3-5 olmazdi fakat ben tuttum bu kitabi, aklimda ayri bi yere koydum.
hesabın var mı? giriş yap