• x-ışını kristalografisi ile dna yapısına ait ilk fotoğrafları alan bilim kadını.

    modern bilimin yeni yeni yeşermeye başladığı o yıllarda (1900'lerin başı) kadınlar sosyal alanda olduğu gibi bilim alanında da ikinci sınıf muamele görüyorlardı. üniversitelere kabul edilmiyor, hatta çoğu zaman erkeklerle aynı yemekhanede bile yemek yiyemiyorlardı.
    bu şartlarda virüsler üzerinde çalışan franklin daha iyi görüntü alabilmek için x-ışını demetini daraltmıştı. elde edilen görüntüler o zamana kadarki en iyi görüntülerdi. nasıl olduğu kesin olmasa da bu fotoğraflar aynı bölümde çalıştığı maurice wilkins aracılığı ile james watson ve francis crick 'in eline geçti. ikili dna'nın franklin'in çoktan anladığı gibi helezon biçimli olduğunu fark ettiler. watson, crick ve wilkins 1962 yılında dna üzerine çalışmaları ile tıp alanında nobel ödülünü paylaştıklarında, içlerinden hiçbiri franklin'in katkılarından sözetmedi. çalışmalarını üzerine yapılandırdıkları "fotoğraf 51" in sahibi franklin ise 37 yaşında 1958 yılında yaşamını yitirmişti.
  • ne zaman kanadı kırılmış bir kuş görsem onu bulan onu hissedendir. beyaz gecelrin kokusu var kadında. nereye yürüse o koku. çiçekler insan seçer. kiminin elinde çanta kiminde huysuz bir teyze kiminde bir dilenci gibi boynu büküktürler. rosalinin elinde topraklarındaki kadar huzurlu gelin çiçekleri gibi umutlular. ah beyaz zambaklardan sonra beyaz frezyalarla kokusunu her yanıma yayan kadın. sevgili akın'ın dediği gibi kıvamlı kadın.
  • kaderi marie curie'den çok da farklı olmayan bilim insanı.
  • overdose feministler için bir nevi ağlama duvarı, tamam seksizm bir sorun ama, bu konuda inanın değil. kadın veya erkek olayları yakından inceleyen biri zaten anlar. watson-crick, franklin-wilkins ikilisinden önce olayın ne olduğunu çözmüşlerdir.

    franklin vefat etmese zaten nobeli de alacaktı, dna'nın yapısıyla ilgili makaleyi de hemen kısa sürede bastırmış, kredisini almıştır lakin wilkins'le de pek geçinemeyen suratsız bir tip olduğu söylenir. ulan curie'nin 50 sene önce 2 kere nobel aldığı yerde, buna mı seksizm denk gelmiş.
  • kendi halimde yüksek bir ağaçta koala olsam
    kimselerin umrunda olmayan bir gariban avuçlarını oğuştururken
    sert bir yataktan bozma dünyanın gıcırtısı içinde
    beni bulsun istemediğimde hiç kimse
    o kuytu zamanlarımda iyot kokusuyla gelir kaşlarımın arasındaki karışıklığa
    evet kafamın kırışıklığıdır gördüğünüz
    gelsin, gelsin de diyemediklerimi anlasın istediğim piyanist
  • sukuneti hem de dalgalandığında deniz sukuneti siyah beyaz derin bir sessiz film gibi olandır.
  • dna'nın adı duyulmamış kaşifi, kimyager. bugün doğum günü olması sebebiyle adını buralarda da dillendirmek lazım. kendisi hakkında yazılanlara bakarken "o zamanda da seksizim mi varmış", "makalesi de o kadar havalı değil" diyenleri görünce akıl tutulması yaşamadım desem yalan olur. watson ve crick'in meşhur makaleyi kendisinin 51 numaralı fotoğrafını izinsiz olarak gördükten sonra yazdıklarını bilmiyor sanırım bunu söyleyenler. ya da scientific integrity ne demek bir haberler? her şeyi geçtim watson'ın ırkçı ve seksist bir insan olduğunu bütün bilim dünyası kabul ediyor.

    işin çok daha üzücü yanıysa hala çok da farklı bir dünyada yaşamıyor oluşumuz. nobeli alamamış olmasını mantıklı temellere dayandırabiliriz belki ancak rosalind franklin adının; hala "en azından" diğer isimlerim yanında dillendirilmiyor oluşunun, bu alanda yazılmış çok az ders kitabında yer almasının, bir moleküler biyoloji öğrencisi olarak lisans hayatımın ikinci yılında doktorasını ingilterede yapmış bir hocamızdan duymuş olmamın başka bir açıklaması olamaz diye düşünüyorum.

    bu konuda okuma yapmak isteyenler rosalind franklin: the dark lady of dna kitabına göz atabilirler.

    doğum günün kutlu olsun rosalind franklin!
  • 1940 senesinde babasına yazmış olduğu mektuptan ufak bir alıntı:

    "bilim ve günlük yaşam ayrılmaz bir bütün. bana göre, bilim yaşama kısmi bir anlam yüklüyor. daha da ileri gidersek bilim; olaylar, deneyimler ve deneyler üzerine kurulu… inancın başarı için elzem olduğunu kabul ediyorum, ancak sizin inanç tanımınızı kabul etmiyorum, diğer bir deyişle ölümden sonraki yaşam inanışını. benim açımdan, inanç için gerekli olan her şey aslında başarıya ulaşmak için elimizden gelenin en iyisini yapmak ve hedeflerimizdeki başarının (insanlığın, günümüzün ve geleceğin ilerleme kaydetmesi) erişmeye değer olduğu kanaatidir."
  • bugün doğum günü olan ingiliz kimyager ve kristalografi uzmanı bilim insanı. dna’nın moleküler yapısının anlaşılmasını sağlayan x-ray çalışmalarını yapan ve 38 yaşında hayata gözlerini yuman gerçek bir idealist.
hesabın var mı? giriş yap