• gram fiyatını öğrendikten sonra düğünlerde takı olarak safran torbası takmaya karar verdiğimiz bitki
  • toprak o kadar güzel bir şey ki, saksı da bile istediğiniz şeyleri yetiştirebilirsiniz.

    çok eski kitaplardan birinde safranla ilgili değişik bilgiler bulduk (100-200 yıl kadar eski ki adı, yılı, yazarı tahrip olan kısımda kalmış ama okunabilir bölümleri su gibi içtik). safranın faydalarından epey bahsetmiş. safranın tütsü olarak kullanılacağı günler var, safranın içilerek ve yiyerek vücuda verdiği faydalar var, safrandan mürekkep yapımı var...

    safranda yüzyıllardır altınla yarışan bir baharat. ayrıca satın aldığımız safranın katkılı olduğunu düşündüğümden yetiştirmeye karar verdim. önce internette epey araştırdım.

    safran soğanlı bir bitki. çiğdem toplayanlar bilir o tarz bir soğanı var ama daha büyük. internetten sipariş verdim. geldi ve saksılara diktim. tabi bu sırada "çarşıdan alsana", "ay bana irandan gelmişti sana veriyim", "öyle yetişse herkes dikerdi", "saksıda olmaz o" gibi sözler duydum. umrumda olmadı. ben kendim en saf halini elde etmek istiyordum.

    eylülde diktiğim safranlarım şimdi toplama kıvamına geldiler. videolarıda izledim yerli, yabancı. safran nasıl toplanır, nasıl kurutulur öğrendim. bu sene kendi safranımı kullanacağım. üstelik soğanlı bitki olduğu için seneye de aynı yerden çıkacaklar hem de çoğalarak.
  • 'ticari taksilerin rengi neden sarıdır ?' sorusunun cevabı olan gizemli bitki. agırlığının binlerce katını sarıya boyama özelliğine sahip olan bu bitki zamanında safranboluda bütün taksilerin sarıya boyanmasına sebep olmuştur. zamanla bu uygulama diğer illerde de uygulanmış ve tüm türkiyede ticari taksiler sarı renge boyanmıştır.
  • yıllar önce bir tv kanalında izlediğim gezelim görelim tarzı bir programın vesilesiyle tanıştığım bitki. karabük ilinin safranbolu ilçesine bağlı bir köy olan davutoba köyünde insanlar bu bitkiyle geçimlerini sağlıyorlarmış bir zamanlar. ancak iran, hindistan ve çin'den gelen ürünler neticesinde ilaç sanayine daha çok satar olmuşlar bitkilerini. tabi eskiden elde ettikleri geliri de elde edemez olmuşlar. ülkemin hali her bölgesinde aynı. fındığı biz üretiriz başkası belirler fiyatı. osmanlı mutfaklarında kullanılan safran şimdilerde unutulmaya yüz tutmuş. kendi kendine bakabilen 7 ülkeden biri olduğumuzun anlatıldığı yıllarda öğrenciydim. şimdilerde ise tarımı, hayvancılığı, milli her şeyi kaybolmuş bir ülkenin vatandaşıyım. çok yıllar geçmese de çok şeyler değişti ülkemde.
  • pilava ayrı bir tad katan lezzettir. sarı safran ( bildiğimiz ) pilav yıkandıktan sonra tencerede kavrulurken 2 tutam eklenir ve üzerine su katılarak pilav pişirilir. sarı safran lezzetten çok renk vermesi içindir...

    asıl olan iran safranıdır ki rengi kırmızıdır. iran safranı, pilav piştikten sonra pilavın üzerine bir tutam ( yalnızca ufak bir tutam hatta tane tam ortasına ) iran safranı konur ve kapagı kapatılarak ateşi söndürülür buharıyla demlenmeye bırakılır.

    daha sonra eğer apartmanda yaşıyorsanız, bütün komşularınız konudan kapınızı çalacaktır. ama lezzetin kokusundan .... ellerinde kaşıklarıyla size misafir olacaktır.
  • en pahali baharattir, pilava, paellaya -gerci o da bi nevi pilav sayilir ama olsun- cok yakisir, agirliginin kat kat fazlasi siviyi sapsari boyama ozelligi vardir. safranbolu'nun adi orada yetisen safrandan gelir. saffron burrows vardir bir de (saffran mi saffron mu yazılıyor emin degilim, kusura bakmasin hanim kizimiz), oyuncudur, hojjj ve ariza oldugu sinyalleri veren bir hatundur. mike figgis'in hem sevgilisi hem de gozde oyuncusudur. en son ifistanbul'da figgis'in "otel"inde izledik, takdir ettik kendisini.
  • dünyanın en pahalı baharatı olabilir ancak dünyanın üreticisine en kârlı baharatı değildir. zira bir dekardan bir kilo safran alındığı yazıyor çeşitli yerlerde.
    dünyanın kilo fiyatı en pahalı baharatı olabilir, ancak tüketici açısından en masraflı baharatı değildir. beş gram safran, bir yıllık safranlı pilav, paella ya da zerde tüketiminizi karşılayacaktır... her gün paella yemiyor iseniz.

    pahalı bir baharat olması nedeniyle alım süreci karışıktır. işin içinde kazıklanma, reklam ve kandırılma vardır. baharatçılarda türk safranı, iran safranı, ispanyol safranı, hint safranı gak safranı guk safranı diye bir sürü şey satılır. safran işinde bir "terroir" kavramı yoktur ancak ne safranı olduğundan bağımsız veya bağımlı şöyle şeyler olabilmektedir:

    - hint safranı, zerdeçalın diğer adıdır. kavram karmaşasıdır.
    - aspir ve benzeri bazı diğer şeyler de safran diye satılabilir, ayıptır.
    - diğer safranların, safran bitkisiyle alakası vardır. bu ürünlerle de şöyle durumlar yaşanabilmektedir:
    -->kırmızı iplikler: evet ben böyle birşeye kazara safran parası verdim, aman siz vermeyin. safran özütü emdirilmiş dikiş ipliği gibi şeylerden bahsediyorum.
    -->mat kırmızı iplikler: üretim süreci sırasında kullanılan balmumu*, safran iplikçiklerinin etrafına sıvanır. balmumu iplikçiklerin kırılganlığını ve hava ile oksidasyonunu azaltır, acemi ellerde uçuşup gitmesini engeller, diğer taraftan balmumuna safran parası verilir. bir miktar mum iyidir ama fazlasına gerek yoktur.
    -->kırmızı iplikçikler: balmumu kullanmadan kurutulmuş safrandır. iyidir hoştur fekat kilo fiyatı bir üstteki ürünün iki katı olabilir, şaşırmayınız.
  • dozundan fazla kullanıldığında hayati tehlikelere yol açabilecek, hamilelikte düşüğe neden olabilecek, böbrek düşmanı, uyuşturucumtrak, dünyanın en pahalı baharatı.
  • safranbolu'da asırlardır üretiminin olduğunu bilmeyenlerin "yerli safran ekimi için denemelere başlandı" diye yazdığı değerli bitki
  • amerika’da 3 gramı 1 kiloluk kavanozun içinde satılırken iran’da dökme olarak satılan baharat.

    amerika'da:

    görsel

    iran’da:

    görsel
hesabın var mı? giriş yap