• ilk entry'de belirtildiği gibi salih amel ile iman kuran'da hep birlikte geçerler, birbirini tamamlarlar. salih amel olmadan iman sadece bir iddiadan, bir kabulden ibarettir.
    firavun'da son nefesinden önce iman etmiştir. fakat bunu kanıtlayacak salih ameller işleyemeyeceğinden allah onun imanını kabul etmemiştir. sonuç olarak sadece iman ettim deyip hiçbir salih amel işlemeyen insan için allah'ın rızası mümkün değildir.

    yunus suresi 90-91-92

    90. ve israiloğullarını denizden geçirdik. firavun ve ordusu, azgınlık ve düşmanlıkla onları izlemekteydi. nihayet, boğulma ümüğüne çökünce şöyle dedi: "iman ettim. israiloğullarının inanmış olduğu dışında ilah yok. ben de o'na teslim olanlardanım."

    91. "şimdi mi? daha önce isyan etmiş, bozgunculardan olmuştun."

    92. "bugün senin bedenini kurtaracağız ki, arkandan gelenlere bir ibret olasın. ama insanların çoğu bizim ayetlerimizden gerçekten habersiz bulunuyor."
  • sehl bin abdillah dedi ki:

    "dünyanın tümü cehalettir, içindeki ilim müstesna; ilmin tümü vebaldir, amel edenler müstesna. amelin tümü boşuna harcanmıştır, ihlaslı olanlar müstesna. ihlasla yapılan için de kabul edilip edilmediğini öğeninceye (ahirete) kadar endişe edersin."

    (hilyetul evliya)
  • başta allah rızasını ön planda tutarak yaptığınız her türlü davranış. salih amel çok kapsamlı bir kavramdır; yemek yemeniz, uyumanız bile bir salih amel kapsamına girebilir ama ilk değindiğim noktadaki gibi bu davranışları yaparken aklınıza allahı getirmeniz ve onun uygun gördüğü bir şekilde yapmanız gerekir.
  • heysem'in "amelsiz iman kabul edilmez; imansız amel de kabul edilmez" sözcük diziminden de anlaşılacağı üzere, amelin ayak izleri iman yolunda olmalı. ha keza iman zaafiyetinden nasibini almadan izi bırakılan amelin eylem/dil birliği akranında olması en lezizi. altı tekrar tekrar çizilerek* okunması gereken önemli bir ayet, özellikle ilk satırları.

    "iyilik, yüzlerinizi doğu veya batı tarafına çevirmeniz değildir. asıl iyilik, o kimsenin yaptığıdır ki: allah'a, ahiret gününe, meleklere, kitaplara, peygamberlere inanır; (allah'ın rızasını gözeterek) yakınlara, yetimlere, yoksullara, yolda kalmışlara, ihtiyaç sahiplerine ve kölelere sevdiği maldan harcar, namaz kılar, zekât verir; antlaşma yaptığı zaman sözlerini yerine getirir. sıkıntı, hastalık ve savaş zamanlarında sabreder. işte doğru olanlar, bu vasıfları taşıyanlardır. müttakîler ancak onlardır" bakara, 2:177
  • salih niyetle mümkün olur. bu da ancak, sana niyetlerinin nasıl olması gerektiğini öğretecek olan bir mürşid-i kamil ile mümkün olur.
  • ezbere bildiğim ve çok sevdiğim bir ayette şöyle der. (meryem suresi 96)
    "innellezine amenü ve amilussalihati se yec'alü lehumur rahmanu vudda"
    yani "inanıp salih amel işleyenler için rahman gönüllere bir sevgi koyacaktır."
    bunu neredeyse her gün söylerim kendime ki herkesten önce rahman olan rabbin sevgisini hak etmek için salih amel işleyenlerden olayım.
    salih amel nedir ?
    salih amel "aklın ve kalbin tertemiz olduğunu tasdik ettiği ve yalnızca allah rızası gözetilerek yapılan, bulunulan eylem ve haldir."
  • aksiyon
  • katade rahimehullah dedi ki:

    " denilirdi ki: 'salih amel kişiyi tökezlediğinde ayağa kaldırır.' "

    (ebu nuaym, hilyet’ul evliya)
hesabın var mı? giriş yap