• stad yıkılmasın, transfer yapılmasın, teknik direktör ile anlaşılmasın diye buyurmuş. hiç bir şey daha demiyorum. bu adam seçilirse benim beşiktaş'ımdan geriye eser kalmaz. ibrahim altınsay ile çalışacakmış ya diyenlere gülüyorum, ibrahim altınsay sırf adalı başkan olmasın diye aday olacak bir adam. adalı ile altınsay'ın birlikte çalışması demek rte'nin chp'nin ya da kılıçdaroğlu'nun akp'nin listesinde yer alması demektir. beşiktaş kongresinde iki zıt görüşün temsilcisi bu karakterler.

    bakın, hepimiz yıldırım demirören döneminde bazı psikolojik travmalar yaşadık. o dönem bana da sorsanız adalı başkan beşiktaş şampiyondu. o dönem aziz yıldırım beşiktaş başkanı adayı olsa yıldırım demirören'e karşı destekleyecek duruma gelmiştik. adalı da iki üç süslü transferle ben dahil hepimizin yüreğine su serpti. sonra talihsiz şike süreci...

    bu başlıktaki bir önceki entry'yi sıcağı sıcağına yazmış, ve şöyle kendimi sorgulamıştım; " 1,5 sene önce fikret orman'a rakip olarak seçime girip, kazanmasını istediğim adalı, bugün aday oldu. lakin hiç bir heyecan hissetmiyorum. benim kafamdaki başkan tanımı değil adalı."

    hala sözümün arkasındayım. listesi henüz açıklanmadı ama ismi geçenler parası ile ön plana çıkacak insanlar. ben beşiktaş'ı para babalarının ne hale getirdiğini gördüm. milyon dolarları tuvalet kağıdı yapacak adamların, söz konusu beşiktaş olunca çucuklarımın rıskı diye pişkin pişkin sırıttıklarını gördüm. benim sütten ağzım yandı arkadaş.

    kaldı ki, ben oğuzhan'ın yerine fabregas transfer edilsin istemiyorum. quaresma geri qatar'dan gelsin de istemiyorum 30 yaşında. ben böyle çılgın şeyler istemiyorum. ben altyapı'dan her sene bir iki futbolcu çıkartalım istiyorum. güzel bir stadımız olsun, kolkola gelelim maç izleyelim istiyorum. kimse beşiktaş ismini icralar ile, borçlar ile, davalar ile anmasın istiyorum. şike ile, kara lekeler ile, çirkeflik ile beşiktaş aynı cümleye girmesin istiyorum. masaya yumruk vurmayı biliriz diyeni değil, seba gibi, herkes benden masaya yumruk vurmamı istiyor, burası hukuk devleti, diyen centilmen başkan ve yöneticiler istiyorum. bu ve bunun gibi bir çok sebepten;

    serdal adalı'yı beşiktaş başkanı olarak görmek istemiyorum.
  • beşiktaş tarihindeki en büyük lekeyi oluşturan adama sen gel sen gel diyen taraftar var. bugün yüzüne karşı şikeci diye konuşuyorlarsa sebebi bu adamdır lan. afedersiniz ama fikret orman ne yaparsa yapsın bu adamın yanında melek kalır. ben de ömrü billah müşterisi olmaya razı olurum.
  • atari salonuna giden nesil anlayabilir bu anlatacağım hikayedeki durumu.

    1999 ila 2000 lerin başı civarı bir yıl. her yaz olduğu gibi atari salonundayız. mortal kombatta ölümcül kombolar yapanları izliyoruz, yanımıza bir eş bulup 2-3 jetonla mustafa'yı kapatmaya çalışıyoruz filan.. playstation ve bilgisayarların yaygın olamadığı son yıllar.

    babamın günlük verdiği 250bin türk lirası ile tam 5 jeton alınıyor. jetonların 3-4ünü street hoopda ilk yarım saatte harcıyorum. geri kalan saatleri izlemekten zaten ciğerci kedisi gibi usta olmuşum.

    hikaye de street hoop oyununu oynarken geçmekte. böyle oynadığım sıradan bir günde oyunda şansım yaver gidiyor (son saniye üçlükleri, alley-oop lar). bu sırada tam yanıma yaşı benden 10-15 yaş büyük bir abi oturdu. avucu jeton dolu (abartmıyorum 20küsür jeton var. şimdi gitsek biz de alırız ama o yaşta inanılmaz fazla geliyordu.) ben de en son takımı da yenersem hayatımda bir ilk olarak oyunu kapatcam. adımı da bjk diye kaydedip bütün gün gelene gidene göstereceğim kısmetse. lan tam o sırada bu abi jetonların 3ünü attı. ikinci konsola oturdu ve starta bastı. ilk jetonunda yendim abiyi. tekrar starta bastı. ikinci oyunda yendi beni. gözlerim doldu yeminlen. o kadar yaklaşmıştım ki.

    o abi benim kaldığım son takımı da yendi. ve şampiyon oldu. ismini de kdr gibi bir şey olarak kaydedip gitti.

    şimdi şu günlerde serdal adalıyı nerede görsem, nerede duysam aklıma zaten hiç unutmadığım bu ufak hikaye geliyor; sıfırdan boktan çıkarılmış bir takım tam da yol katedip bir yerlere varacakken kucak dolusu parasıyla takımı alıp yola kendi devam edeceğini sanıyor. çoğu beşiktaşlı gibi ben de bi avuç dolusu jetonuyla gelip de ahkam kesen, hak yiyen adamlardan bıkmış durumdayım. bu mantalite umarım fikret orman'la tarihe gömülmüştür bundan sonrası için.
  • adamcı değilim.
    fikret orman’cı değilim ama onun koyduğu çıta ve vizyon’un konması gerektiğini düşünüyorum.?
    fopn’ci hiç değilim.
    hasan arat’cı değilim ama profil olarak hem kalite hem vizyon olarak onun yakıştığını düşünüyorum. başarılı olur veya olamaz orasını bilemem ama matruşka düzeninin dışından, beşiktaş’ın menfaatini düşünecek bir başkan olacağını düşünüyorum.

    serdal adalı’nın o kalibrede olmadığını ve mevcut zihniyetten farklı olmadığını düşünüyorum.

    bazıları diyor ki hasan arat mevcut zihniyete yakın, adalı değil.

    1-çebi ile geçen skandal 2-3 yıl boyunca camiadan ilk ve tek ses çıkaran, tepki veren kişi hasan arat oldu. eleştirdi bu zihniyeti. onun dışında camiada 1 kişi bile ses çıkarmadı.
    2-camiada aday olmak için birileriyle görüşmeyen, pazarlık yapmayan, icazet almayan tek aday. peki ya adalı? ona camia içinde ona aday ol baskıyı yapan kim. adalı neden çebi ile görüştü? adalı neden levent çifter ile görüştü? adalı’nın listesinde çebi yönetiminden umut tahir güneş var.
    3-madem arat mevcut yönetimin devamı, neden medya sansür uyguluyor? adalı’ya uygulamıyor.

    hasan arat’ın tecrübesi var.
    geçmişte sporculuk yapmış. sporun içinden geliyor.
    seba dönemi yöneticilik, ikinci başkanlık yapmış.
    euroleague yönetiminde bulunmuş.?
    olimpiyat komitesinde bulunmuş.
    global network’leri var.
    adalı? sadece 2 senelik yöneticiliği var. sporun içinden gelmiyor.

    hasan arat hem vizyon, hem kalite hem de niyet olarak bence doğru isim.

    bazı beşiktaş taraftarında anlamsız bir serdal adalı fetişi var.
    adamın neyini görüp de bu kadar istiyorlar ve iyi olduğunu düşünüyorlar?
    sadece quaresma transferinde kendi pr'ını yaptı diye transfer sihirbazı sanıyorlar.
    zengin diye serdal adalı gelsin istiyorlar. beşiktaş'a paralı başkan değil liyakatlı başkan lazım. demirören de paralıydı, çebi de paralıydı.

    bence hasan arat duruşu, ağırlığı, oturaklı olması ile hitabet yeteneği ile, vizyonu ile başkanlığa yakışıyor.
    serdal adalı kendini ifade etmekten aciz, iki kelimeyi bir araya getiremiyor, hitabet yeteneği yok.
  • beşiktaş başkan adaylığını resmi olarak açıklamasından sonra baya bir sevindiğim kişi. öncelikle, bu yazıyı malum şahıs federasyona başkan olduktan sonra şu anda yıkmak üzere iş aletlerinin önüne park ettiği yeni açık tribününde dakikalarca 'oley oley sardal adalı, beşiktaş'ın başkanı serdal adalı' diye bağıran birisi olarak yazıyorum.

    ama;

    yoktun abi sen, gittin. 'hapisten yeni çıktım, kafam bozuk' triplerine girdikten sonra gidip tjk başkanı olmasını da bildin. kalbimizi de kırdın. bugün bahsettiğin 'önüne set çekilemeyen beşiktaş aşkına' baya bir set çekmiştin o zamanlar. yeme bizi. yeni başkan seçilecekti, başkan kalibresine uygun tek bir kişi vardı, o da başkan oldu. diğer adaylara da saygımız var ama baya hayalci davrandılar. işin aslı; sen tjk'na giderken fikret orman o cesareti gösterdi be gülüm. ağzına sıçılmış bir kulübün başına geçmek için beş dakika düşünmedi lan o adam. günahlarıyla sevaplarıyla kör topal ilerledi takım. o herif o götü gösterdi be adalım. sen yoktun, gitmiştin, sol kulvardan kopup gelen atları izliyordun. bizi sol kanattan olcay şahan'ın gelmesini görmeye mahkum ettin. evet; fikret orman bazı tercihleriyle çok ama çok amatör davrandı. herşey bir kenara, samet aybaba'yı gördük lan kulübede, allah belamızı verdi. fener deplasmanında escude sol bel, uğur boral sol açık oynadı, quaresma da tribünde takıldı. biz böyle deli saçması tercihleri gördük bu sene. hepsi fikret orman yüzünden ama sonuçta o adam korkmadı.

    şimdi düşününce; istemiyorum ulan seni! kulübün önü az biraz açılınca, azıcık ufukta ışık görününce anında damladın, paralı da adamsın ya, yol haritası belli olduğunda cebine güvendiğin için anında aday oldun. biz seni çok istedik zamanında başkan olasın diye ama sen orada yoktun be canım. gittin. at izledin. şimdi yine git at izle. reel anlamda 'önüne set çekilemeyen at sevdana' dön.

    son gelişmelere bakıyorum; beşiktaş aybaba'dan nasıl kurtulacağını düşünür hale geldi(işte bu), önder özen gibi bir adam beşiktaş'ın profesyonel yönetim kadroları saflarına katıldı, 'beşiktaş'ı hakedecek bir adam beşiktaş'ın başına geçecek' mantığıyla teknik direktör seçimi yapılacak(işte bu), sizin ipinize takmadığınız stat projesini 1 senede halletti yönetim, basketbol şubesi anonim şirketi oldu(tıpkı barcelona ve real madrid'in yaptığı gibi), borçlar eriyor, sporculara borç kalmadı, taraftarın beşiktaş'a bağlılığı taraftara hatırlatıldı, yıllardır şampiyonluk yarışının dışında olmamıza rağmen resmi ürün satışları patlama yaptı, son iki sezonun şampiyonu takımın satış rakamlarının önünde, yıllardan beri bir hazır giyim firması gibi profesyonelce çalıştırılan fenerium'un hemen dibinde, alt yapı tesislerinin yenilenmesi için istanbul'un değişik belediyelerinden araziler tahsis ediliyor, sizin ipinize bile takmadığını 'scouting' denen şey var ya; işte o hayata geçirildi, avrupa ve amerika'da harıl harıl yetenek avcılığı yapıyor beşiktaş scoutları. normalleşiyoruz artık. esnaf usülü yönetim anlayışından çıkıyoruz biraz biraz. örnek(bu örneğe bayılıyorum); artık beşiktaş bir futbolcuyla görüşme yapacaksa, o futbolcunun hem kendisinin hem menejerinin beşiktaş yöneticisiyle arasında üç adam var. beşiktaş'ı resmi olarak temsil etme niteliği taşıyan kişiler gidip bir futbolcuya ya da menejerine dil dökmüyor artık. profesyoneller var artık, herkes işini yapacak artık.

    bu adamlarla biraz zor oldu bu iş. pek zeki adamlar değiller zaten. bazı şeyleri görmeleri için teknik birikimleri önceden kestirmeye yetmedi, yaşayarak öğrendiler. olan bizlere oldu ama sonuç itibariyle oldu. en basitinden; bu yönetim beşiktaş futbolcusuna hangi formayı giydiğini hatırlattı. 'bizim takımın forması en kötü üçüncü olur' diyoruz ya hep; dördüncü beşinci oluyorduk. o neden biliyormusun? futbolcular o formayı bilmiyordu da ondan. bu sene bizim takımın forması üçüncü oldu. çünkü birileri gelip anlattı takıma, o ruhu hissettirdiler. işin gerçeği bu.

    fikret orman tekrar seçilmeyi haketti. sen haketmiyorsun. bütün stat senin adını başkanlık için andığında 'kafam bozuk' dedin, gittin. biz vefakar camiayız koçum. bizim için kırmızı çizgilerle belli olan bazı değerler gezegendeki bütün kupaların toplamından daha değerli. ne yapacaksın; sermayeder arkadaşlarını toplayıp beşiktaş'ın başına mı geçeceksin? biz vefa duygularımızı özyeğin ve özilhan soyadı taşıyan iki tane sermaye krallığının veliahtlarının var olmayan sportif yöneticilik potansiyellerine ve ceplerinin kalınlıklarına mı satacağız? gördük oğlum biz bu filmi daha önce.

    'önüne set çekilemeyen beşiktaş aşkı' diyorsun; o aşkın sahicisi bende/bizde var, sende değil. kamuoyundaki olumlu imajın ve babacan tavırlarından da hiç şüphem yok. iyi insansın, lafım yok. ama gittin, 'kafam bozuk' dedin. at izledin. şimdi yine git at izle.
  • murat aksu ile yaptığı basın toplantısında yıldırım demirören'den değil de fikret orman'dan hesap soracaklarını belirten başkan adayı. sebebi de yıldırım demirören dönemi artık geride kalmış o yüzden rakipleri fikret orman olduğundanmış.

    murat aksu: "hesap soracağım deyip de hesap soramayandan, hesabını niye sormadın hesabını soracağız." *

    serdal adalı bir yanına levent erdoğan'ı diğer yanına murat aksu'yu, arkasına da yıldırım demirören'i alarak açıkçası beni korkutmayı başarmıştır. kazanırlarsa uzun bir süre belimizi doğrultamayız.

    bu arkadaşlara mfö'den gelsin

    edit: hiç teşekkür almayınca biraz kırılsam da birileri yıldırım demirören'in neden serdal adalı ve murat aksu'yu desteklediğini açıklayabilirse çok teşekkür edebilirim. hani fikret orman milleti uyutarak hesap sorma işini yalan etti ya o zaman niye demirören fikret orman'ı desteklemiyor?

    geçiniz lütfen. serdal adalı yıldırım demirören'i bakkaldan 1 milyon euro'ya kutu sakız alırken görse sesini çıkarmaz, naneliyse bir tane de bana ver der.
  • beşiktaş jk başkanı olması durumunda kulubün borcunu kısa bir sürede 2 katına çıkaracak bir potansiyel görüyorum kendisinde. umarım kongre üyesi arkadaşlar 23 senedir dönen bu çarkı kırarlar bu sefer.

    tanım: yurt dışında olmam nedeniyle katılamayacağım kongrede, gönülden destekleyeceğim sevgili hasan arat'ın rakibi.
  • ahaha.

    borçla anılan beşiktaş bunlar sayesinde yüksek gelirli anılacakmış. ulan borçla anılan beşiktaş senin yüzünden borçla anılıyor. sanki mevcut yönetim soktu borç batağına.

    seni şuan tam gaz destekleyen kankan tüpçü ve senin sayende beşiktaş borçla anılıyor. hey hey!!

    sen ve tüpçü şu beşiktaşı bi rahat bıraksa beşiktaş zaten 1-2 seneye yüksek gelirle anılan bir kulüp olacak. yeterki siz bi düşün bu kulübün yakasından.

    şuan tvde gerek ses tonu gerek cümle yapısı itibariyle cem uzan gibi konuşmaktadır. yapacağız edeceğiz, mazot 1 tl olacak, her şey süper olacak. beşiktaşın tüm branşlarını şampiyon yapacağız. para basacağız.

    "hım evet" diyesim geldi sadece.

    edit: adam hala borç edebiyatı yapıyor. fikret orman borçları nasıl ödemiş, nasıl ödeyecekmiş diyor.

    vay arkadaş. bu kadar yüzsüz olmayın ya. o borçları kim yarattı bi onu anlatın lan önce? sırf senin aldığın kaaarejmanın maliyeti zaten beşiktaşın mecvut tüm borçlarının 100de 4ünü oluşturuyor.
  • ne kadar samimiyetsiz olduğu şuan daha belli oluyor;

    kendi sözleri ile beşiktaşın geçen yıl kayyuma devredileceğinin doğruluğu itiraf etmiştir. sonra dedi ki beşiktaş kayyuma devrolacağı için ben hemen başkan adayı oldum. çünkü beşiktaşı böyle bir durumda asla bırakmazdım dedi.

    sonra da diyor ki seba konusu çıktı, hem güçlü yönetim kuramadım o yüzden aday olmadım diyor.

    eee kayyum nolcak? hani beşiktaşı bu halde bırakmazdın? beşiktaş batmak üzereyken, güçlü yönetim kuramadım bir de seba muhalefeti var diye adaylıktan vazgeçtin yani?

    bir de diyor ki güçlü yönetim kuramadım. sonra da diyor ki benim listemdeki herkes şuan fikret ormanın yönetimindeki isimlerdi zaten. eeee? fikret orman o güçsüz dediğin isimlerle beşiktaşı kayyumdan kurtardı ama? hani güçsüzdü o ekip? senin güçsüzdü ya diyip abdye kaçmana sebep olan o ekibi fikret orman alıp kuılübü kurtardı.

    kendi kendini rezil ediyorsun be serdal adalı.

    edit: açık açık diyor ki "levent erdoğanı da listeme alacağım. çünkü dernekçi adam. çok pis oyu var. almamak olmaz".

    edit2: diyor ki 2 yılda transfere 20 milyon euro ödedim sadece ben. ee? komisyonculara ne ödedin? bi 20 milyon euro da sırf mendes, ahmet bulut ikilisine ödedin lan! onu tabi kimse konuşmuyor. sen de salla dur o yüzden rahat rahat.
  • beşiktaşı önce mendese borçlandırmış, ekonomisini batırmasına 2 yıl yardımcı olmuş. sonra durduk yere, yeni yönetim kurmak için seçime giden fikret ormana muhalefet olarak hem teknik direktör hem futbolcu transferlerinin gecikmesine yol açmış hatta listemizdeki 1 numarada olan 2 yabancı futbolcuyu kaçırmamıza yol açmış.

    camiayı ikiye bölmüş, yönetimi yıpratmış, güven ortamını bölmüş.

    1 yıl beşiktaşın avrupadan men edilmesine vesile olmuş. bu da yetmemiş 1 yıl daha men edilmesini bizzat sağlamış.

    senin verdiğin zararı tüpçü vermedi ulan. bir daha asla beşiktaşı anma. bırak çek git bu camiadan ilelebet. nefretimsiniz tüpçü ve sen.
hesabın var mı? giriş yap