sidik

• insanlık tarihi boyunca nice derde deva olarak kullanılmıştır. aslında bunu bilinen en şaşırtıcı tarihi bilgi başlığına yazmak lazımdı ama orada araya kaynamasın, kendi başlığında kalsın istedim. idrar veya çiş değil de bu başlığa yazmamın sebebi tamamen türkçe doğru sözcüğün bu olmasından.
  
  öncelikle, son asırda ışık hızıyla gelişerek bugün difterinin devası için ağzımda yaşlı dede sidiğiyle gargara yapmamamı sağlayan ilaç endüstrisine teşekkürü bir borç bilirim.
  
  sidik geçmişte o kadar çok tedavi yönteminde kullanıldı ki ne kadar yaygın ve normal olduğunu tahmin dahi edemezsiniz. aşağıda kaynak olarak kullandığım saçma sapan kitapları okumadan önce ben de en fazla "arı sokması" dışında kullanıldığı bir alan bilmiyordum. meğer koca insanlık tarihi sidik üzerine kurulmuş. endüstriden gıdaya, tıptan örf adetlere kadar her mevzunun içinde bir şekilde sidik olması pek tuhaf.
  
  mesela johann heinrich zedler'in 1747 senesinde yayınladığı grosses universal-lexicon'da sidikle ilgili tedavi yöntemlerine şunları yazmış.
  
  - kulak iltihabında, çocuk idrarı henüz sıcakken kulağa akıtılırsa, nemli ve cerahatli noktaları kurutur.
  
  - kulağa böcek ve saire gibi şeyler kaçarsa, yaşlı insan idrarına soğan suyu ve asop (bir şifalı bitki) iyice karıştırılır ve kulağa dökülür.
  
  - boğaz iltihabına karşı, zor olmasına rağmen, içine bir tutam safran katılmış insan idrarı ile gargara yapmak iyi gelir.
  
  - makatta veya başka mahrem yerlerde çıkan sivilce türünden şeyleri, düz bir taş parçası iyice kızdırılıp üzerine çocuk çişi dökülerek elde edilen sıvı ile yıkamalıdır.
  
  - kadınların cinsel organlarındaki yanma ve kaşıntıları, sıcak idrar ile yıkamak faydalıdır.
  
  - örneğin saç dökülmesine karşı: patates unu ile kükürt tozu bekletilmiş idrar ile kararınca karıştırılır. bu karışım, merhem gibi başa sürütürse, saç dökülmesi önlenir. (buna bir dana safrası da eklenebilir.)
  
  - yüzdeki koyu renkli lekelere karşı: oğlan çocuk idrarından bir parça tentür alınır ve nişadır ile karıştırılır.
  
  - başlangıç halindeki katarakt, defne yaprağı tozu, arap zamkı ve sıcak çocuk idrarı ile hazırlanan bir merhemle önlenir.
  
  - gözlerdeki yaralanmalar en iyi, hafif kaynayan çocuk idrarı içinde bal eritilerek elde edilen sıvı ile sık sık göz banyosu yapılarak iyileştirilir. gözler, bu sıvıyla istendiği kadar sık yıkanabilir.
  
  - vücutta su toplanmaya başlarsa insan uzunca bir zaman sabah aç karnına kendi ilk idrarından biraz içmelidir. bunun sarılıkta da yararı olur.
  
  kitapta daha yüzlerce hastalık için sidik önerileri var. detay isterseniz bir bakın derim. sidik, tarih boyunca sağlık sıhhat dışında da her alanda kullanılmış. yukarıdaki tedavi yöntemleri midenizi bulandırmaya yetmediyse bir de gıda ve sidik konusuna girelim isterseniz.
  
  - bira mayası bulunmadan önce avrupa’da fırıncılar mayalanması için hamura idrar katarlardı.
  
  - yüzyılın başında berlin'de bir peynir tüccarı, peynire lezzet vermek amacıyla genç kızların idrarlarını kullandığı için cezalandırılmıştı. isviçrelilerin de peynirin çabuk mayalanması için idrar kullandıkları söylenir.
  
  - balkan köylüleri peynir hammaddesini erkek çocuk idrarına yatırıyorlardı. böylelikle kurtlandırılan bu madde lor peyniriyle beraber ezilince, son derece lezzetli, baharatlı bir peynir elde ediliyordu.
  
  - sibirya'da kadınlar sıklıkla kendi idrarlarını veya komşularındakini içerler. burada da idrar alkolle karıştırılıp, içki olarak sarhoş olmak için içilir. sarhoşların idrarları da alkole doymuş vaziyette olduğundan tekrar içilir.
  
  - bir kızılderili kabilesi olan çinukların pek sevdiği "çinuk-zeytini" adlı bir yemekleri vardır. beş ay boyunca insan idrarında bırakılmış bir palamut çeşididir. bu süre içinde tümü mayalanır ve insana bir çeşit hoş sarhoşluk verir.
  
  bir de bunun golden shower sevdalıları var. hintliler, antik romalılar boyna sidikte yıkanmak için sebep uydurup durmuşlar. eskiden ispanya'da da insanların idrarla yıkandıkları anlatılır; hatta bu adet yüzyılın başına kadar devam etmiş. macarlar ve slovaklar da yeni doğmuş çocuklarını anne idrarı ile yıkarlarmış.
  
  bunlara ek olarak araplardaki deve sidiği içme vakasının hintliler de inek ve kendi sidiğini içme sevdası var. eskimolar saçlarını temizlemek ve parlatmak için kullanmışlar. benzer yöntemler antik mısır'da da kullanılmış. ortaçağda bir alman eczacı, kum ve idrar karışımı bir mahlut ile ağız ve diş temizliği yapılmasını bile önermiş.
  
  mesela sibirya'da yemeklerden sonra, ihtiyacı olanlara, küçük birer kase verilirmiş. bu kaselerde toplanan idrarlarla evin hanımı yemek masalarını siler, bıçaklarını yıkarmış. kuzey afrika ülkeleri ve afganistan'da, halılar renkleri daha parlak olsun diye hala deve sidiği ile yıkanmaktadır. yani sterilizasyondan tutun, tekstile kadar her mevzuya sidik kullanılmış. bok konusuna hiç girmiyorum. onun kullanımı daha yoğun ve hala günümüzde devam ettirildiği durumlar var. kelimenin tam anlamıyor, boka batarsak çıkamayız.
  
  nihayetinde bugün şorul şorul israf ettiğimiz sidik, tarih boyunca yün yumak yumuşatmaktan, çeliğe su vermekte, genç kızların bahtını açmaktan, bin türlü hastalığa deva olarak kullanılmış. insan evladı binlerce sene çareyi sidikte aramış. bu bilgilerin ne kadarı gerçekten işe yarıyor hiç bir fikrim yok. belki de golden shower severlerin ortamı boş bulup üstlerine işetmek için uydurdukları martavallardır. tek bildiğim post apokaliptik bir ortama düşersek sidiğin bitcoin'den değerli olacağıdır. yatırımı ona göre yapmak lazım.
• türkçemizin en sinir bozucu sözcüğü
• dokuzuncu nesil çaylak.
• "sidigin tadi guzellestirilebilir mi?" gibi yemek yaparken aklimiza takilan abuk bir soruyu, google vasitasi ile arastirmaya, incelemeye karar vermistik. lakin, konu ile ilgili arastirma yaparken onumuze cok ilginc bilgiler, ilginc veriler geldi. bunlarin cogu bilinse bile, birtakim bilgiler yeni olabilir; mesela sidik icmenin insana olan yararlari gibi. bunun icin (bkz: sidik icmek)
• sidik kelimesi "siymek" kelimesinden geliyor. siymek'in eski hali "sidmek", buradan sidük = sidik.
  
  buradaki d-> y değişmesi iyi - edgü (japoncanın "ii desu"indeki ii'si bizimkinden farklı oluyor bu durumda), bodun/budun - boy (kayı boyu vs), adım - ayak (bkz: adım atmak/@tsan chan) gibi kelime ikililerinde görülebilir. burada orijinal sesin d ile y arası bir ses (ya da peltek d gibi bir şey) olduğu düşünülebilir. (bkz: dzad/@tsan chan) yine buradaki d sesi, örneğin çuvaşçada korunmuştu diye hatırlıyorum. bu şekilde orijinali d'li olan diğer kelimeler arasında: aygır, ayı, ayrılmak, doymak, koymak da varmış...
  
  neyse, ne diyorduk. siymek-sidik... nişanyan buradaki d'nin değişmemiş olmasının (neden "siyik" değil kelime?) açıklama gerektirdiğini belirtmiş. (ses değişimleri olduğu zaman toplu halde olur. istisnaların da bir şekilde bir açıklaması olur.)
  
  burada bir açıklama getirecektim de, biraz zayıf olduğunun farkına vardım. bu durumda buraya yazdıklarım da yadigar kalsın. hay-i hak.
• hayır olamaz nidalarıyla karşıladığım, izmirde yaşadığını öğrendiğim bi bayanın öz be öz ismi. hayııırrrrr, olamaaazzz.
• içinde glikoz bulunmaması gereken vücut sıvısı. sidikte glikoz varsa vücutta bir terslik vardır. nerden mi anlarız? tadına bakarız.
• bazı hastalıklara iyi geldiği iddia edilen sıvı. birkaç yıl önce ismini hatırlamadığım alternatif tıp uzmanı bir adamla karşılaşmıştım, yüzümde çıkan sivilcelere karşı sabah idrarımı yüzüme sürmemi öneriyordu. ben yapamam dedikçe daha çok üstüme geliyordu. onun uzmanlığını küçümsediğimi ve ciddiye almadığımı sanmıştı ama ben sadece olayın iğrençliğinden dolayı uzak durmayı yeğliyordum. ama gel de buna anlat. zaten ne zaman tvde de kafayı alternatif tıp ile bozmuş birini görsem, kendi bildikleri hakkında çok hassas oluyorlar. ya götlerinden uydurdukları için ya da kompleks yapıyorlar bir şekilde, çözemedim.
• yarıştırılabilir bişeydir.
• sidik antik roma'da "ağız temizliği" için kullanılmıştır. (kaynak :a cultural encyclopedia of weird and exotic food from around the world
  
  16. yüzyılda varlıklı ailelerin kendilerini mikroplardan koruyacağı inancıyla ölü insan eti yemeleri düşülünce romalıların yaptığı gayet masum gelebilir.