• şirketler, kurumlar veya hükümet yolu ile; mal ve hizmetlerde; maliyet artışının önüne geçmek için, ürün ve hizmet azaltma, kalite ve standardı kaybetme durumu.

    örnekler..

    1) her yaz tatile gittiğiniz otelin, bir önceki yıla göre yetişmiş nitelikli personel yerine vasıfsız personel istihdam ederek kaliteyi düşürmesi..

    2) sık sık gittiğiniz bir lokantanın kaliteli pirinç yerine daha düşük kalitede pirinçten pilav yapması veya servis sırasında daha az pilav sunması..

    3) marketten aldığınız bir bardak hazır kutu ayranın 200 ml yerine 180 ml'ye düşmesi..

    4) bir devletin; tecrübeli ve alanında uzman bir meslek mensubu (ögretmen, hekim, mühendis, tekniker, işçi) yerine yeni mezun ve geçici personel istihdam etmesi..

    5) bir bankanın çağrı merkezinde az sayıda müşteri hizmetleri personeli çalıştırarak, müşterinin çağrı merkezi telefon trafiğinde uzun süre bekletilmesi..

    tanım: maliyeti ve/veya fiyatı artırmamak adına ürün küçültme, hizmet azaltma, kalite düşürme..

    not: shrinkflasyon üründe boyutu veya miktarı küçülme yoluyla, hatta bazen yeniden formüle ederek veya ürünün kalitesini düşürerek mal satım işlemi iken skimpflation ise ürün ve mal dışındaki hizmetlerinde kalitesindeki azalmayı ifade eder.. skimpflation, bireyi ve toplumu, mal veya hizmetin hep daha azına, daha eksiğine veya daha kalitesizine mahkum eder..
  • ünlü bir bursa firmasindan iyi bir tutar ödeyerek aldığım el havlusunun bombok çıkmasıdır. birkaç yıl önce, bu kadar dandiğini inanın, arasanız bulamazdınız. fakat şimdi iyi paralara bile düzgün ürün bulamiyorsunuz.
    yani artık fakfakirsiniz ve kesinlikle iyi ürüne layık değilsiniz ve boktan ürüne mecbursunuz. çünkü firmalar iyi ürünlerinin tamamını dışarı gönderiyor artık. eskiden sadece meyvede olurdu bu durum. üniversitede arkadaşımın getirdigi napolyon kirazını hayatımda görmemiştim mesela. artık bütün kaliteli ürünler bize birer napolyon kirazı.
    welcome to hell
  • ünlü ekonomist mahfi eğilmezin bugün ki açıklamasıyla ülkece içine girdiğimiz süreç. bence yeni girmedik yıllardır bu süreci ayan beyan yaşıyoruz.
  • tüik'in yaptığı bir fiili tarif eder gibi duran bir kelime.
  • hem ayranımızın dökülmesi hem bazı tatsız olaylar yaşanması durumu..
  • hem daha sulu ve yağsız ayranın dökülmesi hem de tadı iyice kaçmış durumlar yaşanması
  • şrinkflasyon sürecinde şrinkflasyon, tanım

    şirinkflasyonun şrinkflasyonu = şrinkflasyon^2

    - -

    hepimizin malumu ;

    müşteri ilişkileri,

    her türlü satış elemanları,

    tanıtım elemanları,

    müşteriyle teması olan - muhatap olan elemanlar,

    çeşitli seviyelerde firmayı, kurumu dışarıda temsil eden elemanlar....

    bazen firmanın "medya yüzü" denilen tipteki tanıtım görevlileri

    ayrıca her seviyedeki

    diyelim resepsiyonistler, güvenlik elemanları vs vs

    bunlarda mutlaka belli bir formasyon aranır tabii, işini doğru düzgün yapması beklenir,

    bunun üzerine de genellikle prezantabl bir kişisel görünüm ve bakımda olması istenir

    eli yüzü düzgün olsun, diksiyonu düzgün olsun, üstüne başına dikkat etsin kişisel bakımını aksatmasın, kişisel imajı ölçülü olsun vs vs.....

    elbette bu elemanların da görevine, rütbesine göre aldıkları maaş prim vs bellidir.

    - -

    enflasyon döneminde gelirler düşeceği için prezantabl denilebilecek elemanlarımız o konularda çalışmakta biraz gönülsüz olabiliyor veya motivasyonları pek yüksek olmayabiliyor. bu da firmanın işine gücüne as biraz, bir nebze etkide bulunabiliyor.

    olsun, firmanın işleri durmaz tabii, altyapı, kademe düzgün yürütülebilyorsa, işler de devam ettirilir. ben amerka'ya giderim abi, bu paraya çalışılmaz, bu şirkette çalışılmaz filan diyen torpilli beyzade kesimi eksik oluversin o kadar zararı yok. zaten yüksek enflasyon dedik, herkes durumu biliyor. kapıdaki güvenlikçinin diksiyonu da biraz bozuk olursa dünyanın sonu değil yani. nitekim oluyor böyle dönemler. bugünlerde zaten tam oldu yani.

    - -

    ama ekonomi ----> piyasalar skimp edince ;

    prezantabl elemanları filan geçtim, doğru düzgün bilgisi becerisi olan elemanlar da artık kendilerine uygun görülen ücretlere çalışmıyor. geçimi oradaki düşük satş bile olsa o zayıf kaynağa bağlı olanlar haricinde eleman bulamıyorlar. iyice gariban sade kardeşlerimiz o görevleri yürütüyor, yürütmeye çalışıyor (hepsi başım üstünedir, en sade en biçare insan benim, o ayrı)

    malların ve hizmetlerin kalitesi? artık onu da hiç sormayın.

    hani bir belgesel var, afrika'da savandaki gölleri gösterir, içinde biraz pirana benzeri biraz çipura benzeri balıklar göbek atar filan (piranalar amazonya sularında tabii, bir de bizim sapanca gölüne salmışlardı 2008 filan olabilir tv haberlerinde çıkıyordu). ama yazın kuraklık başlayınca o göllerdeki sular çekiliyor, çekiliyor, su seviyesi giderek düşüyor, iyice düşüyor

    daha düne kadar o sularda neşeyle hoplayıp zıplayan bizim çipuralara benzeyen, ne bileyim artık, dil balığına filan benzeyen yassı diyeyim balıklara artık dikey konumda yüzebilecekleri kadar derinlikte su bile kalmıyor. sular iyice çekiliyor, çamur birikintileri içinde çırpınan birkaç balık kalıyor, kenarda bir yerde düne kadar dehşet saçan cengaver timsahlar çamurun kıyısında kapkara kalmış hareketsiz ölümü bekliyor, öyle ya, herhalde ölüyorlardır, en nihayetindeki sahnede ise suları tamamen çekilmiş göl veya dere yatağında kurumuş balçık üzerinde bir iki çırpı bacaklı flamingo geziyor, onlar da yiyecek heyvanat bulamıyor zaten, etrafta siftiniyorlar ama ona bile enerji kalmamış.

    işte serbest ve kaba bir benzetmeyle, savanlardaki veya savandaki bu sürecin, piyasalardaki karşılığı skimpflasyona denk geliyor.

    ne doğru düzgün mal ve hizmet var, ne çalışacak vasıflı eleman var ne bişey. herkes ağzını havaya açmış arada bir çırpınan oluyor o kadar. kaliteli peynir diye bir şeyi unut artık, ancak *** marketinin sütlü mamuller reyonunda ne varsa o. gerçekler böyle.

    elbette teşbihte hata aranmaz, benim her müşteriye, her çalışana saygım var, dediğim gibi hepsi başımın üstündedir, ben sadece bir kavramı serbest ve kaba bir teşbihle izah etmeye çalıştım. hataların hepsi bana aittir, alabildiğine vulgerleştirme derseniz haklısınız, iktisatçı abilerim ablalarım kusuruma bakmasınlar. benim ortamım da skimp etti zaten, ondan yani.
  • aynı zamanda para talebinin faiz oranına ilişkin esnekliğinin giderek azalması sonucunu doğurur. böylece faiz oranı ne kadar artarsa artsın fiyatlar genel düzeyinin artış hızında reel anlamda bir azalış olmaz ve lm eğrisi giderek daha dik bir konuma gelir. böylece para politikası araçlarının etkinliği giderek zayıflar ve faiz ne kadar artarsa artsın enflasyon hızla yükselmeye devam eder.

    (bkz: lm eğrisinin göte girmesi)

    p.s.: işbu entry mizahi amaçla yazılmıştır, mal bileşenlerinin para talebi ve arzı ile doğrudan bir ilişkisi yoktur.
  • skimpflasyon. enflasyonun etkisini azaltmak için, bir malın fiyatını yükseltmek yerine kalitesini düşürüp skime benzetme durumudur.
    aynı fiyata daha değersiz, kalitesiz, sağlıksız, dayanıksız bir ürün alırsınız. fiyat artsa bir dert artmasa bir dert koduğumun yerinde.
  • "iki türlü de
    tavrı net koymak lazım yoksa kimse bizi sallamaz"
hesabın var mı? giriş yap