• ülkemizde bitmek tükenmek bilmeyen bir hırsla aranan sektör demirbaşı
  • yaptigim islerden biri. 3 ay kadar press ütücü, 7-8 ay da son ütücü olarak calismistim.

    uzun saatler calisildigi dogrudur. yorucu oldugu da dogrudur. zaten 2-3 saat bisey yapmadan ayakta durursaniz dahi yorulursunuz. bir de gunde 10 saatten fazla ayakta durdugunuzu dusunun.

    kisin insan isiniyor ama, yazin o sicaga bir de ütünün sicakligini ekleyin. o zaman cekilmez oluyor iste. gerci sorun degil, üstünü cikarmana kimse bisey demiyor. yari ciplak utu yapabilirsin.

    genellikle sabah 8:30-9:00 gibi isbasi yapiliyor. saat 10:30'da 15 dk'lik cay molasi var. 12:30 gibi yemek arasi veriliyor. 13 veya 13:15 gibi yeniden ise dönülüyor. yine son olarak 16:30'da çay molasi zamani. is, genelde 19:00'da bitiyor. o saatten sonra calisirsaniz, bu mesai oluyor, ayri olarak mesai ucreti aliyorsunuz.

    bugun tecrubeli bir son utucunun maasi 600 ytl civarinda. eger isyerinde mesai çok yapiliyorsa, 800 ytl'ye kadar kazanma imkani var. o yuzden mesaisi fazla olan isyerleri daha çok tercih ediliyor.

    eger büyük tekstil firmalarindan birine girerseniz, calisma saatleri ve sartlari daha iyi oluyor. ustelik daha fazla para kazaniyorsunuz. sosyal haklarinizin da olmasi cabasi. zaten hemen herkesin hayalidir bu sektorde calisan, merter gibi bir yerde büyük bir fabrikada calisabilmek.

    konfeksiyon atolyeleri ne kadar parasi az, calisma sartlari agir olursa olsun, orada calisan insanlar bundan pek sikayet etmiyor. calistigim dönemde ben de etmiyordum zaten. keyifli bir ortam oluyor cogunlukla. detayli bilgi icin (bkz: konfeksiyon asklari)
  • kucuk bir cocugun not defteri seklinde hazirlanmis bir truffy kartinda rastladigim ifade;

    buyuyunce son utucu olucam
    son kararlari ben vermek isterim...
  • türk tekstilinin medar i iftiharı. isimlerindeki karizmaları kelime oyunundan ibarettir, yoksa önce bir malı 2-3 farklı kişi ütülüyor, sonra son ütücü gelip çeliğe suyu veriyor falan değildir, her ütücü son ütücüdür. merdiven altı konfeksiyonlarda, büyük firmalara fason iş yapan firmalarda zaten az sayıda olan ütücü sayısı göz önüne alınırsa böyle bir şeyin olamayacağı çok rahat anlaşılır.

    son ütücüler tıpkı çamura şekil verip vazo yapan ustalar gibidir. önüne koyulan ne olursa olsun, istenilen sonucu kesinlikle kusursuz verir. biraz açıklamaya çalışalım. özellikle penye ürünler ütüyle şekil alabilir, yani 15 cm genişlikte olması gereken yaka 13 cm olarak dikildiyse son ütücü kardeş bunu ütünün buharıyla açarak 15 cm e getirebilir. aynı şekilde 17 cm olan yakayı 15 cm e getirebilir. o yüzden ucuza aldığımız çok güzel pantolonlar, t-shirtler bir yıkamadan sonra süner, esner, daralır. tabiki bunda çamaşırlar temiz olsun diye 1000 derecede yıkayan anne faktörü büyük etken olsa da en büyük pay son ütücünündür. sağlam bir son ütücü ekibiniz varsa, tek beden ürettiğiniz t-shirt ü s-m-l beden olarak satabilirsiniz.

    çok yorucu bir iş olmasının yanında zevk almasını bilenler için* zevkli bir iştir. özellikle çay ve yemek paydoslarından dönen beyaz atletli ütücülerin, ütülerini ısıtmak için kırmızı buhar düğmesine basmaları, formula 1 de kırmızı ışıklar bir bir sönerken araca gaz veren pilot hissiyatı uyandırır.
  • - bırakıyorum hayri, bu benim son ütüm
    - nasıl olur cevat abi, yıllardır beraberiz, çekip gitmek var mı?
    - dedim ya, bu işleri bırakıyorum namusumla kazanacağım artık
    - ütü işine bir kere girdin mi çıkamazsın cevat!
    - <çoottt>*

    ertesi gün, hürriyet 3. sayfa, "katil son ütücü aranıyor"
  • sanıldığının aksine çok kolay ve herkesin yapabileceği bir iş değildir. öncelikle ütülediği ürünü, o ürünün üretildiği kumaşı çok iyi tanımalıdır bu kişi. ürünün estetik görünmesi konusunda en son ve en önemli görev bu kişiye aittir, işini iyi yapamayan bir son ütücü mükemmel üretilmiş bir ceketi boka dönüştürebilir (bkz: simya), ya da tam tersi bir son ütücü arkadaş, bir yakası yerde, diğeri fezada gömleği, hükmettiği büyülü buharın yardımıyla, bir sanat eserine dönüştürebilir, kıyafetin boyunu 5 santim kısaltabilir ya da 10 santim uzatabilir.

    bu türden hileler tuhaf gelir bazılarına ama bilinmeli ki tanıdığımız en ünlü, işini en iyi yapan markalar bile şu buhar rötuşundan muaf değildir, olamaz üretim aşamasında. o sebepten, son ütücüleri seviniz.
  • yıl 2385... 100 yıl önceki nükleer savaşta kuraklaşan, çölleşen, deyim yerindeyse kestaneyi kabak gibi yardıran ve önü arkayı fena dağıtan dünya bir daha iflah olamamıştır. savaş sonrası kaosa sözde bir son vermek amacıyla kurulan federasyonun görevlileri halkın üzerinde büyük bir baskı uygulamaktadır. olası bir başkaldırının eli kulağındadır fakat kahretsin dostum, federasyon çok güçlüdür.

    işte bu kaos ortamına güneş gibi doğar o... gariban halkı bilinçlendirir, gaza getirir, örgütler, kahramanlığını konuşturur. 380 küsur yıl öncesinden kalma antika rowenta koleksiyonunu en ön saflardaki has adamlarına verir ve federasyon muhafızlarının kafalarına çotanga kütenge vura vura özgürlük savaşında bir adım öne geçerler. işte o... o... o son ütücüdür...
  • adeta bir piknik yerini yada halk plajını andıran program. hani bir yanda cocukların top oynaması, ip atlaması, diğer yanda bir grup insanın denize girmesi, başka bir kosede karpuz kesenler, öte tarafta mangal başındaki adamlar misali, armağan bey bir köşede şarkılar söylemekte*, diğer bir köşede vokaller takılmakta, başka bir tarafta ilginç çeneli bayan magazin yorumları yapmakta, öte yanda çağırılan konuklar kafalarına göre sağda solda takılmaktadır...ve bunların hepsi aynı anda olmaktadır...bir de üstüne beş dakikada bir insanın beynine beynine işleyen ''son ütücüü aaa'' diye bir ses...insan başka ne isterki....
    eğlen coş işte kiboş programının ustune artık memleketimde program olmaz derdim..oluyormuş meğer...
  • konuk harun kolcakin armagan caglayan'a canikom diye hitap ettigi program.

    canikom ne lan ahahaha !
  • son ütü isini yapmakla görevli kisilerdir. bir konfeksiyon imalatinin temel taslarindan biridirler. isin teknigini kavramis insanlardir. sicak ve nemli ortamlari kendilerine kisin cenneti yazin cehennemi yasatir.

    bu insanlari yaptigi is aslinda cok sikici ve rutin bir istir.
    (bkz: ütü buhariyla kafa bulmak)
hesabın var mı? giriş yap