• (bkz: 3)

    evet evet dogru okudunuz. benim takintim 3.
    allahin hakki vs geyiginden falan degil ama. kucuklugumden beri 3 konusuna feci takmis durumdayim. nasil mi? soyle ki;

    sayilabilecek bir sey yapiyorsam, onu yapis sayimi mutlaka 3'e tamamliyorum.

    diyelim tencerenin icerisinden tabagima makarna aliyorum di mi? 2 kasik makarna almissam ve bunun farkindaysam direkt olarak bi kasik daha aliyorum tabagima. eger 2 kasikta aldigim makarna yiyebilecegim kadarsa, son kasiga makarna doldurmayip sadece tencerenin icine sokup cikartiyorum. toplamda o kasik tencerenin icine 3 kere girip cikmis oluyor yani...

    ya da diyelim ki dudagima parlatici suruyorum. mutlak surette, dudagimda 3 kere gezdiriyorum. boydan boya 3 kere.

    ha bi de 3'un katlarina tamamlama durumu var tabii.

    kazara 4 yapmissam biseyi, hoop 6 ya cikiyor bu kez. sayiyorum. 1 2 3 4 5 6.

    diyelim birine telefon ediyorum, caliyor caliyor acilmiyor.

    saymaya basliyorum yine. 3-6-9...

    ister deli de, ister siyirmis. napiyim boyle iste.
    evet takinti. ve evet belki obsesifim.
    deli bile olabilirim.

    hor gorme.
  • kapıyı kilitledikten sonra birçok kez kapıyı açmaya çalışarak kilitlenip kilitlenmediğini kontrol etmek. en çok zaman kaybettiren takıntılardandır.
  • analog saatler olur ya hani, bunlarla ilgili cok tuhaf bi takintim var, saati kuzey guney dogu bati olarak du$unelim, 12 kuzey yonunde 9 bati yonunde 6 guney yonunde 3 ise dogu yonunde, ama ben saati daha farkli ayarliyorum, saat 12 bati yonunde olucak $ekilde, normalde akrep 9'u gosterirken, yelkovan'in ise 45'i gostermesi gerekiyor ama benim ayarladigim $ekilde, akrep 12'i yelkovan ise 00'i gosteriyor.

    ortaokuldan beri, yakla$ik 16 sene oncesinden beri boyle kullaniyorum ve haliyle butun analog saatlerimin uzerinde rakamlar olmaz. ve $u zamana kadar benim gibi bu $ekilde saatini ayarliyan hic birini de gormedim. sadece bir kiz arkada$imin bi ara ilgisini cekmi$ti, o da 2 kere i$e gec kalinca vazgecmi$ti o kadar.
  • öyle salak bir oyun oynuyorum mesela bilgisayarda, bir level'da takılıyorum sürekli, geçemiyorum orda bitiyor oyun. sonraki oynayışta istersen o takıldığın level'dan devam etme imkanı veriyor oyun sana. tek tek en baştaki basit aşamaları atla istersen diye. ama yok manyağım ya ben, illa ki en başından başlıcam tek tek geçicem tüm aşamaları, sonra olur da rekor puan filan yaparsam en başından başlamamıştım ama lekesi bulaşmasın zaferimin üstüne. en sevmediğim özelliğim mükemmeliyetçiliğim evet, hayatın bu tip farklı gudik alanlarında geçerli fakat sadece.

    televizyon izlerken altyazı geçiyor mesela bir de klasik. dünyanın en eğlenceli, en merakla izlediğim şeyi olsun o altyazı ordan geçtiği sürece ben onu okumak zorundayım. bu misyonla görevlendirilmişim çünkü, farklı bir şizoluk boyutunda. aynı altyazı aşağıdan defalarca defalarca, dakikalarca akar ve ben tek tek hepsini okurum, ezberleme noktasına gelecek kadar. okurken bir de saydırırım ulan yeter okuduk anladık, bininci kere döndürün aynı yazıyı da işkencem katmerli olsun filan diye, kendi antikalığımın suçu onlardaymış gibi. insanoğlu beni korkutuyor, kendimden ötürü.
  • kandil simidini sadece kandillerde, ramazan pidesini sadece ramazanda, waffle ı sadece büyükadada, profiterolü sadece incide yemektir bazıları için. evet evet var böyleleri.

    edit: paskalya çöreği yemek için paskalyayı beklemek. her sene ısrarla bu baramı kaçırıp sonra bir sene daha hayalini kurmak.
  • outlook express de mail yada newsgroup hesabi kurar kurmaz ilk olarak gelen kutusunu italik hale getiren hosgeldin iletisini silmek
    hemen akabinde italik olan silinmis ogeler klasorunu bosaltmak.
  • cut ya da copy sonrası paste yapmadığı süre boyunca böyle bi rahatsızlık, bi ağırlık hissetmek. kurtulmak için de nesneyi uygun bir yere yapıştırıp sonra silmek.
  • sözlükte bir arama yaparken arama kutusuna anahtar kelimeyi yazıp getir veya ara düğmesine basıyorsunuz, öyle ya da böyle sonuç görüntüleniyor. yalnız doğal sürecin bir parçası olarak arama kutusuna yazdığınız anahtar kelime orda kalıyor.

    o kutu doluyken hayat duruyor sanki...
  • uyunacak odanın kapısını kapatmak. evde bir aşiretle de kalsam tek başıma da kalsam vazgemeden yaptığım eylem. havanın sıcak olması da kararımdan vazgeçirmiyor. o kapı kapanacak arkadaş.
hesabın var mı? giriş yap