sözlükçülerin en tuhaf takıntıları

• yolda yürürken yabancı biriyle aynı hizada yüründüğünün farkedilmesi durumunda yürüyüş temposunu yavaşlatmak ve kişinin öne geçmesini beklemek.
• sokakta tanıdık birini görünce çaktırmadan karşı kaldırıma geçip görmemiş gibi davranmak.
• asla ters çorap giyememek.
• aşırı mutlu olma takıntısı var bende. yani kulağa garip gelebilir ama bir gün aşırı mutlu olamazsam moralim bozuluyor. yani şöyle en az on defa gülümsemezsem olmaz. muhakkak gülmeliyim ve gerçekten mutlu olmalıyım. yoksa moralim bozuluyor yani. anladınız siz. ^*
• parmak arası terlik giyemiyorum. üstüne para verseniz almam.
• copy işlemini gerçekleştirirken iki kere ctrl-c kombinasyonunu kullanmak.
• ilaç kutusunda içi boşalan ilaç kapsüllerini itinayla kesmek ve sadece içi dolu olanları bırakmak. sadece kendimin değil, etrafımdakilerin de boşlarını kesiyorum, düzgünce kutusuna da yerleştiriyorum.
  
  bir de yatağa dönük ayna varsa o gece uyku yok bana, yatmadan bütün aynaların yönlerini değiştiriyorum. çaktırmadan obsesif kompulsife doğru gittiğimi hissetmiyorum değil.
• hani duş alırken kullanılan banyo lifi var ya...ben kendimden önce özenle onu duruluyorum, üzerinde tek bir köpük bile kalmayana kadar. isterse sıcak su sınırlı olsun, bitsin, ben yarı köpüklü kalayım hiç önemli değil yeter ki lifim dupduru olsun.
• düz vites araç kullanırken sağ elim sürekli viteste duruyor. evet oynamayı seviyorum.
• silgi. okuldayken biri silgimi aldığı zaman, mahsus yanlış yazar, geri alırdım hemen. o silgi önümde durmazsa, sürekli geri alma planları yapar, ders dinleyemezdim.