• pilotu olan twi'lek ırkından hera'nın da tanıtılmasıyla, seride maceraları üzerine yoğunlaşılacak ghost gemisinin mürettebatı tamamlanmıştır.
    http://www.youtube.com/watch?v=rzopg0sgjyi

    böylece baştan bir tekrarlamak gerekirse ghost'un mürettebatı;

    bir adet rogue jedi: kanan,
    bir adet force-sensitive çocuk: ezra,
    bir adet bütün olayı kas gücüne dayalı, hangi ırktan olduğu belirsiz: zeb,
    bir twilek pilot: hera,
    bir mandalorian silah ustası: sabine
    bir adet droid: chopper

    karakterlerinden oluşacak.
    bu ekibin ana düşmanı ise the inquisitor olarak isimlendirilen, great jedi purge'e destek vermesi için bizzat darth vader tarafından görevlendirilmiş dark side force kullanıcısı karakter olacak. aralarda bi 5-10 saniye vader da gözükse fena olmaz hani.

    the inquisitor: http://www.youtube.com/watch?v=nx1ucxvg9ug

    şimdi gelelim serinin genel bir değerlendirmesine. tabi, serinin tüm haklarının disney'e geçmesinden memnun değildim açıkçası işin başından beri. ancak hikaye ve karakterler bir yana, serinin teknik detaylarını da incelediğimde gördüğüm kadarıyla clone wars'tan daha iyi oturmuş bir seriyle karşılaşacağız.

    anlatım dili açısından bu serinin clone wars'tan çok büyük farklılık göstereceğini düşünmüyorum, yeni nesilin beğenmesi için aralara kasten yedirilmiş çocukça geyikler olacaktır elbette. ancak serinin clone wars'a göre en büyük avantajı, clone wars gibi bi oradan bi buradan atlaya atlaya, birbirinden kopuk hikayeler anlatmayacak olması kanımca.

    malumunuz izleyenler bilirler, clone wars'un 4. sezonundan bi bölümü 1. sezona koysanız, 1. sezondan da 5. sezona koysanız sırıtmayacak derecede kopuk bir hikaye işlenişi söz konusuydu dizide. bu kez yukarıda tanıtılmış olan karakterler etrafında, onların maceralarına odaklanarak lineer bir hikaye gelişimi olacak. daha önce hiç tanımadığımız etmediğimiz karakterler oldukları için, sırf boşluk doldurmak amacıyla küçük küçük maceralar yazılmayacağı için (clone wars'ta obi-wan, anakin, yoda ve diğerlerine yazıldığı gibi), tüm karakterlerin sıfırdan gelişimine şahit olma şansımız olacaktır.

    valla ne yalan söyleyeyim, ghost ve mürettebatı tanıtıldığında, millennium falcon ve ebon hawk'ın yaşattığı heyecana benzer bir şeyler hissettim.
    star trek de böyledir örneğin. mürettebatıyla birlikte yaşayan, nefes alan gemi enterprise ve ekibinin başından geçen maceralar da benzer şeyler hissettiriyor bana. koca galaksiye karşı 1 gemi, 5-6 adam falan olduğu zaman garip bir aidiyet duygusu oluşuyor galiba. kendini özdeşleştiriyor insan zamanla, aile gibi yakın oluyor karakterler bir nevi.

    özetle, beklentiler büyük, umarım star wars: rebels bu beklentileri karşılayabilir. zira bu saatten sonra hiç bir star wars hayranı bir başka clone wars "klonuyla" karşılaşmaktan memnun kalmayacaktır.
  • 2. sezonu muhteşem bir finalle kapattılar. sezon boyunca aralarda çok çok güzel başka bölümler de olmuştu, ama final bambaşkaydı.

    özellikle öyle bir sahne vardı ki içinde; herhangi bir star wars yapımında, ki buna filmler dahil, almadığım hazzı bunda aldım, yaşamadığım duygu yoğunluğunu bunda yaşadım.

    --- spoiler ---

    star wars the clone wars serisini seyretmemiş olsam belki de bu kadar etkilenmezdim o sahneden.

    ahsoka ile vader'ın kapışmasından bahsediyorum tabii ki. özellikle "revenge is not the jedi way" ve "i am no jedi" sözlerinin olduğu kısmı ve sonrasında vader'ın maskesinin zedelenip de clone wars serisinde onu seslendiren kişinin* sesiyle konuştuğu kısımları defalarca seyrettim son günlerde.

    tabii önceki bölümlerin birinde jedi tapınağında ahsoka'nın anakin'in vader olduğunu kesin olarak anlayıp gözünden yaşlar döküldüğü sahne de burası için güzel bir ön hazırlık oluşturmuştu.

    --- spoiler ---

    ayrıca bu bölümü seyrettikten sonra clone wars'a da tekrar bir el atmaya karar verdim ve de daha önce hiç bilmediğim birkaç şeyi öğrenme fırsatı buldum. meğer clone wars serisinin bölümleri, yayınlandıkları sıraya göre değil de, daha farklı bir sırayla seyredilince daha iyi oluyormuş. resmi star wars sitesinde bile verilen bir kronolojik sıralama mevcutmuş. hatta diziyi başlatan sinema filminin bile öncesine iki adet bölüm koyarak başlanıyor sıralama.

    ama reddit'te gördüğüm bir başka sıralama daha var; bu da ultimate viewing order diye isimlendirilmiş. genel olarak kronolojik sıraya göre gidiyor, ama bazı yerlerde dizinin gidişatı ve temposuna daha uygun olacağını düşündüğü sıralama değişiklikleriyle.

    bir de bu şekilde seyretmek gerek. ayrıca 6 sezon bittikten sonrasına dair de, diziye çevrilmemiş, animasyonları tamamlanmamış 8 adet bölüm daha mevcutmuş. üstte verdiğim listelerde isimleri mevcut; seyretmek için şu adres kullanılabilir.

    ve yine dizi bölümü hâline getirilmemiş hikâyelerden oluşturulan dark disciple isimli kitap ve son of dathomir isimli çizgi romanlar varmış. üstte paylaştığım ultimate viewing order'da bunları hangi sırayla okumak gerektiği detaylı olarak verilmiş.

    ek: reddit'ten bulduğum ultimate sıralamaya göre seyrederken, o arkadaşın kronolojik sıraya göre yaptığı ilk değişiklik olan bölümü seyrettiğim anda, o sıralamadan rahatsız oldum açıkçası. çünkü bir bölümün başında söylenen "daha önceki bölümlerde" kısmı, seyredilen bir önceki bölümü doğrudan devam ettirmeye uygun değildi bence. yani özetle; star wars resmi sitesinde yayınlanan kronolojik sıraya göre seyretmeye karar verdim.
  • son anları müthiş, ama genel olarak vasat bir sezon finaliyle ilk sezonu tamamlamış çizgi film.

    --- spoiler ---

    vader ve ahsoka'lı 2. sezonu iple çekiyoruz.

    --- spoiler ---
  • twin suns bölümüyle star wars tarihinin en gerçekçi düellosunu sergilemiş oldu.
  • --- spoiler ---

    obi van bu sefer de boylamasına ikiye böldü sandım.

    --- spoiler ---
  • episode 3 ile 4 arasındaki zaman dilimini yansıtan güzel bir star wars dizisi. sezon finali çok da sıradışı değildi, ta ki en son 2 karakter ortaya çıkana kadar.

    --- spoiler ---

    vader sürpriz değildi de ahsoka'yı görünce eski bir dostla yıllar sonra tekrar karşılaşmışcasına sevindim.

    --- spoiler ---
  • twin suns (3x19) bölümüyle çok özel bir bölüm sunan dizi.

    --- spoiler ---

    obi-wan kenobi intikam duygusuyla mı hareket etti bilinmez, ama nihayet hocası qui-gon jinn ve gizli aşkı satine kryze'ın hesabını sormuştur.

    dövüş süresinin kısalığı, aslında star wars hayranlarına verilmiş bir armağandır. hatırlanırsa, darth maul yıllar önce ataru stiliyle dövüşen qui-gon jinn'i önce kılıcının kabzasıyla kafasına vurarak sersemletmiş, ardından da öldürmüştür.

    ilerlemiş yaşıyla birlikte daha da bilgeleşmiş olan obi-wan ise önce soresu stiliyle dövüş pozisyonu almış, ancak darth maul'u tuzağa düşürmek için duruşunu hocasının ataru stiline çevirmiştir. maul da bunu fark ederek duruşunu değiştirip saldırıya geçmiş ve yıllar önce qui-gon'a yaptığı gibi kılıcının kabzasıyla obi-wan'a vurmayı denemiş, ama bu ölümcül hatası ile kendi sonunu getirmiştir. obi-wan olması gerektiği gibi üç hamlede efsaneye son vermiştir.

    kaynak

    ezeli rakibine dahi son nefesinde saygı göstermesi, anakin skywalker zibidisinin aksine obi-wan'ın neden gerçek bir jedi olduğunun başka bir kanıtıdır.

    tek üzüldüğüm nokta, dizinin bize darth vader vs darth maul düellosunu sunmamış oluşudur. sanırım maul'a son noktayı gene obi-wan'ın koyması gerekiyordu.

    --- spoiler ---
  • dünyadaki en zor işlerden birini başarmış olan dizidir bence. olumsuz ön yargının bu kadar yüksek olduğu kaç tane dizi başladıktan 3 sene sonra kendini bu kadar sevdirebilir? başlı başına başarı.

    şimdi bakıyorsun;
    -star wars sarı logosu yok
    -kayan yazılar yok
    -geçmiş bölümleri anlatan o ses yok
    -bildiğimiz hiçbir karakter yok (ilk başlarında)
    -star wars the clone wars gibi iyisiyle kötüsüyle kendine bağlamış bir seri sonrası
    -çizimler inanılmaz kötü. hani öyle kötü ki wookiee'ler falan kör ediyor adamı.
    -ana karakterlerin bazılarının tiplemeleri epic fail. ezra daha önce de söylendiği üzere tam bir mahsun.
    -kenan dayı oldukça itici geliyor ilk başlarda. hani jedi'liği üzerine konduramıyorsun adamın.
    -darth vader'ın çizimi ilk gördüğünde senin yüzüne ne olmuş dedirtiyor.
    -hikaye gerçekten aşırı tırt başlıyor. vur kaç vur kaç hikayelerinden insanın içi bayılıyor.

    sonra bu dizi adım adım şu raddeye geliyor;
    +bir kere hera syndulla tamamen rolün hakkını veriyor. liderliği sorgusuz kabul edilirken, pilotluğu adeta bir wedge antilles adeta bir biggs darklighter havasında.
    +zeb orrelios tam bir tank karakter olarak hem hikayeye uyumu hem karakter yapısı ile adamı kendine bağlıyor. zaten doğuştan havalı gelen sabine wren ile de mandalorian ırkına doymaya başlıyorsun.
    +tam karakterlere ve hikayeye alışmışken bir bakıyorsun eski karakterler damlamaya başlıyor aklını kaçırıyorsun. mesela gönlümüzün efendisi rex tam bir veteran olarak karşımıza çıkıyor. hala doğru düzgün nişan alamıyorlar ama olsun. şu kavuşma sahnesinden içimizi erittiler be baba.
    +clone wars'ta içimizden biri olan çok sevdiğimiz ahsoka tano çıkıyor karşımıza bir anda. bu sefer aşık ediyor kendine. değişim gerçekten mükemmel işlenmiş bence. yine filmlerde ahsoka'yı görmemiş olmaya lanetler ediyorsun.
    +ahsoka vs darth vader sahnesi iç burkuyor, maul vs obi wan kenobi sahnesi ağıtlar yaktırıyor derken, bağlantılar aklını başından alıyor resmen 3 sezon boyunca.
    +grand admiral thrawn karakteri evrendeki bugüne kadar yaratılmış en iyi villainlardan birisi.
    +ekip hikayeden bağımsız olarak kendine seni mükemmel bağlıyor artık diyalogları karakterleri gerçekten benimsemiş oluyorsun.
    +bir bakıyorsun c3po bir bakıyorsun r2-d2.
    +uzay savaşları gerçekten doyuruyor izleyeni. hem sık sık uzay savaşı izleme imkanı oluyor hem de bu savaşlar ciddi manada stratejilerle gerçekleşiyor.
    +ve tabii son olarak; star wars tarihinin en mükemmel droidi ile tanışmış oluyorsun.
    tabii ki chopper'dan bahsediyorum!
  • başlangıçta çocuk işi gelen, özellikle the clone wars’ tan sonra, adeta ona ihanet gibi gelen yapım.

    ancak işin rengi ilerleyen bölümlerinde çok değişiyor gençler. clone wars’ tan daha öte bir karakter derinliği olan bir yapım bu.

    bu dizinin esas adamı da ezra sümüklüsü değil, kanan jarrus’ tır. benim için jedi night bölümünde de bitmiştir bu yapım.

    o bölüme gelene kadar bir kanan efsanesi izletmiştir ve kapanışı da buna uygun yapmıştır. bölüm başından itibaren izleyiciye karanlık çökmüştür. kanan karakteri dizinin başında gerçekten itici bir figürdür. jedi desen değil, şu desen değil.

    ancak karakter öyle bir işlenmiş ve olay örgüsüyle birlikte, karakteri öyle bir geliştirilmiş ki, jedi night bölümünün her anında hatta daha başında izleyiciyi hüzün kaplıyor. kanan karakteri benim için, yaşam hikayesi de göz önüne alındığında, en hüzünlü ve en güçlü karakter olmuştur. jedi düzeninin yok olduğu bir dönemde, kopuk göçük eğitimiyle, benim diyen jedi’ ya örnek olacak bir duruş sergilemiştir. ne yoda, ne obi ne de luke. jedi kavramının yegane temsilcisi, benim nazarımda, abuk şekilde başlasa bile bu yapımda işlenen, kanan’ dır.
  • the clone wars ın sadece ilk sezonunun bir kısmını izlemiştim. rebels i de ilk can sıkıntısından izlemeye başlamıştım. sonra ahsoka ilk göründüğünde -yetişkin olarak- "noldu acaba? bu kız çocuktu tcw de" diyerekten önce tcw yi ardından da rebels i bitirdim.

    diyeceğim şu, eğer star wars hayranıysanız ya da hayranlığı geçtim seviyorsanız mutlaka önce tcw yi sonra da rebels i izleyin. özellikle 2. ve 3 sezonlarının sonuyla mest edecek sizleri.

    tcw den sonra rebels i yadırgıyor açıkçası insan. tcw gayet karanlık, bir çizgi filmin verebileceği makul seviyelerde savaş ortamını yansıtan hafiften yetişkinlere yönelik bir çizgi diziyken rebels in ilk sezonu çok hafif kaçıyor. ancak bölümler ilerledikçe atmosfer tcw ye yaklaşıyor neyse ki.

    karakter olarak benim en çok yadırgadığım ezra oldu. zira ahsoka nın da padawanlık dönemini biliyoruz, her ne kadar ustası gibi kafasının dikine giden hafif ukela bir kişiliği olsa da ezra gibi ergenlik krizleri geçirmeyen daha olgun bir karakterdi. force a şükürler olsun ki 3. sezon sonlarına doğru biraz olgunlaştı velet.

    --- spoiler ---

    maul - obi wan düellosundan bahsetmezsem olmaz. bana iki usta kendocunun müsabakasını hatırlattı. acemilerin aksine usta kendocular da aynı çizgi dizi de olduğu gibi uzun süre hareketsiz durur, birbirlerinin en ufak hareketlerini dahi gözlemler ardından bir anda yapılan bir kaç hamleyle iki taraftan biri puanı alır. maul - obi wan düellosunun bu şekilde olması çok hoşuma gitti. obi wan ın yıllar içerisinde yalnızlığı ve göreviyle beraber olgunlaşmasına yarışır bir anlatımdı. çok sevdim.

    ahsoka konusunda aklıma takılan şu, vader ile kapışmasının ardından ahsoka nın silüetinin son sahnede karanlık merdivenden indiğini görüyoruz. yani ölmedi, kurtuldu? son sezonda hala görme şansımız var yani? ahsoka ile ilgili yazılan kitaplar var bildiğim kadarıyla. konu hakkında bilgisi olan kitap spoiler ları vermeden yaşayıp yaşamadığı konusunda net bilgi verirse sevinirim.

    ek: tamam bilgi verildi. ahsokayı göreceğiz muhtemelen, kitap da klon savaşları sonrasıyla asilere katılmadan önceki dönemi kapsıyormuş.

    --- spoiler ---
hesabın var mı? giriş yap