• mükemmel sırada nafaka var. bu konuyu da çözdük mü tertemiz oluruz.

    edit: geçin bunları sayın kadınlar, kimseye düşmanlık yok herkes eşit.

    edit 2 : kadınların linç girişimi devam ediyor mesaj kutumu şişirmenizin hiç manası yok, boşuna kendinizi kasmayın. çocuğa biz bakarız, nafakaya gerek yok. haydi ikileyin , az biraz ayaklarınız üstünde durun kezbanlar.

    edit 3: mesaj kutum hakaret dolu, işte siz bu kadarsınız, yaprağı yerken kırt kırt sapına gelince meeeee. bundan öteye geçemeyeceksiniz, size gülüyorum ama ağzım ile değil.

    edit 4: burada sayın kadınlar diye mevzuya girmişiz, uvv hakaretin biri bin para , gelen elinde satır ile atlamış mesaj kutuma. sakin olun hakarete mahal yok , paranızı almaya devam edeceksiniz siz. tamam hadi güldük eğlendik dağılın.
  • ooo bizim diziler için güzel haber, bu konuyla ilgili 23 tane dizi çıkar.

    - sen bir soykan'sın nasıl karın soyadını taşımaz
  • 28 nisan 2023 tarihli resmi gazete'de yayımlanan anayasa mahkemesi kararıyla gerçekleşmiş olay. kaynak

    tmk madde 187:
    kadın, evlenmekle kocasının soyadını alır; ancak evlendirme memuruna veya daha sonra nüfus idaresine yapacağı yazılı başvuruyla kocasının soyadı önünde önceki soyadını da kullanabilir. daha önce iki soyadı kullanan kadın, bu haktan sadece bir soyadı için yararlanabilir.

    anayasa'nın eşitlik ilkesine aykırı olduğu kanaatiyle bu madde iptal edilmiştir, anayasa mahkemesinin bu kararıyla birlikte artık evlenen kadınlar kocasının soyadını kullanmak zorunda değil. kadınlar için büyük, insanlık için daha büyük bir adım.
  • anayasa mahkemesinin durup dururken tamamıyla yasamanın gündemi olabilecek bir kanunu iptal etmesi şaşırtıcı. bu kararla birlikte aym'ye erkeklerin askerlik yükümlülüğünün iptali için başvurmanın yolu açılmış oluyor, zira o da eşitlik ilkesine aykırı. ayrıca, anayasanın hukuk üzerinde tam denetimini savunmaya başladılarsa erdoğan seçimi kazansa bile alacağı mazbata aym kararıyla iptal olacaktır üçüncü kez aday olduğu için. önümüzdeki süreç çok ilginç olacak.
  • acilen kütük meselesinede el atılmalı. değil benim, kocamın bile gidip görmediği biryere kayıtlı olmam saçmalığın daniskası.
  • bi salın gitsin şu gariban erkekleri be kardeşim

    soyadını alma haklısın ok ama:
    - 24 saat evli kaldın diye adamın tüm malına ortak da olma
    - 6 ay evli kaldın diye 20 yıl nafaka diye adamdan maaş da alma
    -
  • avrupa dertsizlikten kendine dert ariyor, yillardir bu seyleri kovaliyor.
    mesela bebege 2 soyadi verelim dediler.
    kabul ettirdiler.

    dusunsene 2 soyadin var zaten yarak kurek bir durumdasin, sonra bosanma oluyor annen tekrar evleniyor.
    hoop baban da evlendi mi.

    boku yedin, artik soyadin nedir bilmiyorsun 20 tane soyadin var.

    once cinsiyetini aldilar simdi de ismin gitti :)
    lan bunun sonu yok.

    soyadi dedigin zaten baban kim isaretiydi.
    anani herkes biliyor ama babandan emin degiliz.

    aha bu babandir diyerek ustune isaret koyuyorlardi.
    babanin mirasindan pay al diye.

    soyadi zaten ahmet oglu mehmet mantiginda gider kuzey ulkelerinde.
    atkinson,ericsson...
    ben babani secemiyorsam soyadinin ne anlami var ki. amacindan sapti zaten.

    bir de kutuge takmislar.
    niye kocanin kutugune geciyorum diyor.
    mirasini ve sonsuz nafakasini ye diye geciyorsun bacim.
    miras istemiyorsan evlenmeyerek cozebilirsin.
    evlenmek zorunlu degil biliyorsunuz.

    ha devlet buna da cozum buldu, kimlikte kutuk yazmiyor artik.
    yazmayinca da artik takamiyorsunuz bu konuya :)
    goz gormeyince feminist katlaniyor der eskiler.

    ben devletin yerinde olsam soyadini da kimlikten kaldiririm.
    su an herkesin numarasi var, soyadina ihtiyacin yok.
    silelim rahat rahat takilin.

    kocandan calisma izni almak zorunda degilsin mesela.
    cok guzel bir hak bu.
    mukemmel.

    peki evlenince 1 yil icinde nasil kidem tazminati alabiliyorsunuz :)
    kocam calismama izin vermiyor ayagi.
    erkeklere niye yok bu :)

    esitlik istiyorsan kaldirsana bunu da.
    para tatli geliyor dimi, isin icinde para varsa kim sallar oyle seyleri.

    banka promosyonu 200 liraydi paranin helalligi konusuluyordu, 8bin yaptilar bankada kuyruk olustu.

    edit: feministim argumentum yine baslamis.
    "erkekler de hakkini arasin" tek bildikleri laf da bu.

    hee arasin da cancel kulturuyle linc edip sikin dimi :)
    sonsuz nafaka sacma diyen hukuk hocalari bile linc ediliyor.
    bir tane hakim "nafaka sonsuz degildir erkek olunce kesiliyor" deyip dalga gecmisti bunlarla haha

    dedigim gibi soyadi artik islevsiz, bence komple kaldirilsin.
    zaten abuk 2 tane isim koyma modasi yeterince yipratiyor bebeleri, bir de 20 tane soyadiyla ugrasacak.
  • iyi olmuş iki isimli hanımefendiler iki soyadı kullanınca kendileri arjantinli futbolcu gibi oluyorlardı iyi olmuş
  • hiç dallandırıp budaklandırmaya gerek olmayan bir konu.

    evlilik her şeyden önce sözleşmedir.
    nikah ile beraber iki şey takip edilir:
    soybağı ve miras hukuku.

    ***
    ortaçağ'da aileler bir araya geliyordu. kendi aralarında anlaşıyordu. bir eğlence düzenleniyordu. ardından kız, eşyalarını alıp erkeğin evine taşınınca evlenmiş oluyorlardı. tüm köyde biliyordu ki ayşe, mehmet'in karısıdır.

    nikah kıyabilmek için bir yetkilendirilmiş bir otorite gerekir. katoliklerde bu otorite yoktu. günümüzde hala katolik rahipler "sizi karı koca ilan ediyorum" demez. çünkü evlilik bağı, karı ve koca, evlilik yeminini ettiği an kurulmuş olur. yemin tanrının huzurunda edilmiştir ve en büyük şahit tanrıdır.

    ancak protestanlar, katolikleri ahlaksız olmakla suçladı. çünkü don juan kardeşimiz, bir o köyde tanrının huzurunda yemin ediyor, bir bu köyde tanrının huzurunda yemin ediyordu. elbette ki kiliselerin vaftiz kayıtları üzerinden soy takibi yapılıyordu ama bu takip seçkin insanlar için yapılıyordu. marabaların kayıtları sallamasyon tutuluyordu.

    protestanlar, nikahın kayıt altına alınmasını ve bu kayıt tutma işinin de sulh mahkemeleri tarafından yapılması gerektiğini savundular.

    protestanlığın yayılması üzerine katolik kilisesi de trentino konsilini topladı. bu konsilde alınan kararlardan biri şudur;

    - benim gösterdiğim kilisede, benim atadığım din adamının önünde yemin edeceksin. yoksa evliliğini tanımam, çocuğunu da piç ilan ederim ve mirasından faydalanamaz.

    günümüzde bm sözleşmeleri gereği, devletler evlenen çiftlerin kayıtlarını tutuyor. bu kayıtlarla ilgili sözleşmeler;

    1) çok eşliliğin engellenmesi.
    2) çocuk yaşta evliliklerin engellenmesi ile ilgilidir.

    istanbul sözleşmesi de bu yukardaki maddelerin bir teyididir.

    peki bu kayıtlar nerede tutuluyor?

    elbette ki kütüğünüzün olduğu yerde tutuluyordu. tam da games of thrones'da izlediğiniz gibi "joffrey baratheon yellow hair" şeklinde koca koca defterlere yazılıyordu. mahkemenin gerekçeli kararında da zaten dijitalleşmeye vurgu yapılmış.

    büyük bir kısmımız, kütüğümüzün olduğu yerde ikamet etmiyoruz.

    faksın yaygınlaşmasından önce, bir devlet dairesinde işiniz olduğu zaman, sabıka kaydınızı ve vukuatlı nüfus cüzdanı örneğinizi, kütüğünüzün olduğu yerden, elden alıyordunuz. biz bu işleri amcama kitlemiştik. bizim adımıza evrakları çıkartıp, bize postalıyordu.

    faks ilk yaygınlaştığı zaman, bir kaç saat içerisinde sabıka kaydını almaya başladığımızda, resmen çağ atladığımızı hissetmiştik.

    ***

    faks günlerinden bugüne medeni kanunda iki değişiklik oldu:

    bunlardan birincisi ailenin reisinin tanımının değişmesi. eski kanunda, ailenin reisi erkekti. kadının çalışması, erkeğin iznine bağlıydı.

    şimdi gönül yazarı düşünün. hatun altı kere evlendi. gönül yazar'ın sahneye çıkabilmesi ve aynı zamanda sahne ismini koruyabilmesi için altı kere mahkemeye gitmesi gerekiyordu.

    ilk kalkan şey, gönül yazar'ın kocalarından izin alma zorunluluğu oldu.

    ikinci yapılan değişiklik ise, boşanan kadınların eski eşinin soy ismini kullanmaya devam edebilmesi ile ilgiliydi. düşünün ki akademisyensiniz. onlarca makale yazdınız. ardından evliliğiniz tükenme noktasına geldi ve eşinizden ayrıldınız. hoberey, kızlık soyadınıza geri dönüyorsunuz. bu durumda "dul kadın" titri, akademik unvanınızın önüne geçiyor.

    ***

    günümüzde facebook var. ama facebook'tan önce kadınlar, kendi çocukluk arkadaşlarına ulaşamıyordu. çünkü her ikisinin birden ismi değişmiş oluyordu. benim annem, ilkokuldaki sıra arkadaşını, kızın ablasının kocasının ismi üzerinden bulabildi.

    ***

    sevgili badim dagny taggart'ı örnek vereyim.

    badim avukat bir kadın. kendisine ait bir bürosu var. tabelası var. kaşesi var. sektöründe isminin bilinirliği var. tüm bütün bunları, ortada bir koca yokken inşaa etti.

    şimdi evli. allah bir yastıkta kocatsın ama boşanma gibi bir ihtimal her zaman var.

    yahu bu kadın her evlenip boşandığında, tabela mı değiştirecek?

    elbette ki insanların tek bir şapkası yoktur. birden fazla şapkası vardır. badim hem bir eş hem de bir anne artık. gündelik hayatın detaylarından bahsederken arada bunlardan da bahsediyor.

    ama sözlükte yazarlığa başladığında avukat hanımdı. arada evlendi yine avukat hanım olmaya devam etti. sonra bebekleri oldu yine avukat hanım olmaya devam etti. kullandığı rumuz ise sabit kaldı.

    ama gerçek hayat öyle değil.

    gerek boşanan kadınların eski eşinin soyadını tutması gerek evlenecek olan kadınların kızlık soy ismini kullanmaya devam etmesi, kadınların hem kariyerlerinde hem de sosyal hayatlarında medeni durumlarından bağımsız olarak var olabilmeleri ile ilgili.
  • tebrikler. simdi bir de zorunlu askerliki sadece erkeklerin yapmasini esitlik ilkesine aykiri bulurlarsa tadindan yenmez.
hesabın var mı? giriş yap