• şöyle açıklamak gerekirse ülkemizde kitap pahalı değil çok pahalıdır. peki neden çok pahalıdır, bunu kendi kitabım üzerinden açıklamak istiyorum.

    şimdi benim kitabımın liste fiyatı 25 tl

    bu yirmi beş tl içerisinde %8 kdv var, 2 tl yüce devletimizin,

    bu yirmi beş tl içerisinde kdv düştükten sonra bedel olan 23 tl'nın

    yüzde 10'u telif olarak benim, yani 2,30 tl

    yüzde 30'u yayın evinin, yani 6,90 tl

    yüzde 10'u dağıtımcının, 2,30 tl

    yüzde 50'si kitabevinin, 11,50 tl

    ben bir yazar olarak 572 sayfalık bir eserin satılan her adedinden 2,30 kazanırken, yayıncım dosyayı kitap haline getirip, redakta-edite etmek, ham maddeyi (kağıt-boya) satın almak ve basmak (matbaa), bir de üzerine kar etmek için 6,90 tl alıyor.

    kitap basıldıktan sonra kitabın satılması için rafa girmesi gerekiyor. bu işi yapacak olan ise dağıtımcı 2,30 tl alıyor.

    kitabı rafına koyan, kira ödeyen, eleman çalıştıran vb. iş yapan kitabevi ise tüm bunları kitabın liste fiyatının yarısıyla döndürmek zorunda kalıyor.

    sürümün fazla olmadığı, ürünün üretici ile tüketici arasında çok el değiştirdiği, rafta bekleme süresi uzun her üründe olduğu gibi kitabın fiyatı da uçuyor.

    şimdi diyeceksiniz popüler, çok okunan kitaplar neden daha ucuz.

    şöyle ki, çok satan/okunan kitapların korsanla mücadele etmesi gerekir. zaten sattığı için raf bekleme süresi azdır, bu kitapların kendi reklamı doğal yollarla oluşur, baskı adet sayısı fazla olduğu için yayınevi basım ve ham madde diğer yayıncılara göre ucuz ulaşır. dağıtımcı ve kitapçı elinden çok sayıda kitap geçeceği için sürümden kazanır.

    doğal olarak bu yazarların telif yüzdeleri yükselirken dağıtım ve kitabevi payı düşer.

    peki nasıl ucuza kitaba ulaşabiliriz?

    öncelikle tek tek kitap almak gibi bir huyunuz var ise bundan vazgeçmelisiniz. birden çok online kitabevinde hesabım var ve beş taneden az kitap almıyorum. alacağım kitapları sitelerde bulunan sayfamda sepete ekliyorum ve karşılaştırıyorum. bu sizin için zor ve tek kitap alacak iseniz kitapmetre.com sizin için karşılaştırma yapıyor. ancak bu site tüm online kitabevlerinde çalışmadığı için evrenselkitap.coma bakmanızda fayda var. ara ara büyük yayınevlerinde ciddi indirim kampanyaları oluyor, facebook üzerinden ilan ediyorlar, takip etmek isteyenlere duyurulur.

    bir diğer ucuz kitap alma şekli ise varsa yayıncının online kitap satış sitesidir. çünkü dağıtım ve kitabevi payı vermedikleri için liste fiyatı üzerinden ciddi indirim yapıyorlar.

    bir diğer ucuz kitap alma şekli benim de severek kullandığım nadirkitap.com. içerisinde bulunan çakallara ve sahaf olmayan satıcılara rağmen iyi bir araştırmayla çok az kullanılmış kitapları ucuza almak çok mümkün. tek dezavantajı ise kitapları farklı satıcılardan aldığınızda kargo birleştirme yapılamaması ve bazı satıcıların anlaşmalarından dolayı yüksek kargo bedeli.

    eğer bir e-kitap okuyucunuz varsa mutlaka e-kitap servisi meritokrasi katılın ve şu entri favoriye ekleyip başlığı takibe alın.

    yok arkadaş her şeye rağmen kitap pahalı, e-kitap edinemiyorum, sevmiyorum diyorsanız, ben kütüphaneleri şiddetle tavsiye ediyorum. sıcak ve sessiz bir ortamda kitabın içine girmek hem daha kolay hem de çok ama çok ucuz. bazı yerlerde de bedava.

    unutmayın ki kitap bedelinin yüksek olması okumamak için bahane değildir. sizin birkaç günde, bazen birkaç saatte okuduğunuz kitabı yazar kişisi ciddi bir emekle üretiyor, ömür tüketiyor, lütfen korsan almayın. alanlarla arkadaşlığınızı bitirin.

    hepinize iyi okumalar.

    edit: korsana karşı olup, e-kitap siteleri ve pdf arşivlerini önermem bazı arkadaşlarca haklı olarak çelişkili bulunmuş. doğrudur, ancak ben kitaplardan haksız kazanç elde eden korsana karşıyım. hiçbir yazar kitabının maddi nedenle okunmamasını istemez. tüm yazarlar da benim gibi hırsızlığa karşılardır diye düşünüyorum. kütüphaneleri de bu nedenle entriye ekledim, unutmuştum, üzgünüm.

    ayrıca şu facebook grubunda akademik bir çok makale ve e-kitap yayınlanıyor. bakmanızda fayda var bence...

    son edit: birkaç kez bir kaç yazmışım, doğrusu birkaç.
  • her yıl milyarlarca türk lirası ödenerek ülkenin bütün il halk kütüphanelerine satın alınan kitaplar yollanılıyor.

    il halk kütüphanelerine üye olmak ücretsiz. kitapları ücretsiz alarak süresi içinde okumak ücretsiz.

    iki örnek:

    1. türkiye'nin iyi kütüphanelerinden istanbul taksim'deki atatürk kitaplığı yeni ve popüler kitapları da satın alıyor. açık rafta istediğiniz üç-dört kitabı kendiniz seçin, yazın hava sıcaksa kışın hava soğuksa içerdeki rahat soğutulmuş/ısıtılmış masalarda okuyun sonra eve götürün. aşağıdaki kafesinde çay içerken de kitap okuyun.

    2. muğla il halk kütüphanesi de (ülkedeki bütün il halk kütphaneleri gibi) ücretsiz biçimde eve kitap götürmenize izin veriyor. işin güzel yanı, il halk kütüphanesine üye olanlar muğla sıtkı koçman üniversitesi kütüphanesinin yüz bini aşkın kitabını da eve götürecek biçimde ücretsiz oraya da üye olmuş sayılıyorlar. (internet üzerinden süreyi uzatmak da mümkün)

    evet kitap fiyatları pahalı olabilir ama... mülkiyet hırsı olanlar için.

    kitap okumak (her popüleri bulamasanız da) bu ülkede akıllı olanlara bedavadır. bedava!
  • sanırım can yayınları, bu konuda rakipsiz.
  • üzülerek bizi korsana itmiştir bu durum. ya da güncel kitaplar yerine sahafların tozlu raflarında bulduk kendimizi. bir şekilde okumaya devam ama her seferinde.
  • çocuktum, yaşlar 14-15. kitap okumayı sevmeye başladığımız, geceleri uykudan feragat edip bir kitap daha okumaya çalıştığımız dönemler hani. gerçekten "bir kitap okudum hayatım değişti" zamanları, okumayı seven arkadaşlarla analiz yapılan ve o tok muhabbetin verdiği aşırı tatmine ilk aşinalığın olduğu zamanlar hani.

    babası vefat etmiş, maddi imkanları kısıtlı ailelerin çocuklarının okuduğu bir okulda büyüdüm. okulum aylık harçlık verirdi, çarşambaları çarşı iznine çıkıp aznavurun altındaki parantez'de tüketirdim o parayı. beş parasız dönerken akbilimin boş olduğunu fark ettiğim bir gün turnikenin üzerinden atlayıp metroya binebildim okula dönmek için, yakalanmadım.

    3 arkadaştık kitapları seven, çarşambaları birlikte çıkmazdık genelde, aldığımız kitapları okulda tartışırdık. bir gün bu iki arkadaşım kitap çalmışlar, sonra bir kaç çarşı izninde devam etmişler. bir süre söyleyemediler. sonra bir kaç kez birlikte kitap çaldık, başta tatlı geldi, ama akabinde yaşadığım o vicdani yorgunluğu anlatamam.

    dayanamadım, utana sıkıla anneme anlattım. annem tanıdığım en çok kitap okuyan insandır, lise döneminde kitapçıda çalışan bir arkadaşı varmış, oradan kitap ödünç alıp sayfaları tam açmadan okumaya çalışırmış ki tekrar rafa dönebilsin o kitap, tekrar hiç okunmamışçasına satılabilsin diye. bütün arkadaşlarım anneme aşırı saygı duyarlar, bir çoğu "anne" diye hitap eder kendisine. yıllarca yokluk içinde yaşayıp da tek bir utanacak hareketi olmamış annem o gün şunu dedi, "kitabın hırsızlığı olmaz"

    o gün tamamen kurtuldum o huzursuz duygudan. sonrasında annem, derneklerden bir sponsor buldu bize, bir gün elimden tutup bir kitapçıya götürdü bir yardımsever, "istediğin ne varsa al" dedi. arkadaşlarımın da listesini dahil edip 15 kadar kitap aldım. hala kitaplığımda duruyorlar. ve inanır mısınız, çaldığımız tüm kitaplar kayboldu, birileri ödünç aldı ve geri gelmedi. o günden sonra da bir daha kitap çalmadık. bense artık her yıl, yine okulumun verdiği üniversite bursuyla çeşitli kampanyalar dahilinde ihtiyacı olan gruplara toplu kitap gönderiyorum.
  • amerikada sigaranin fahis fiyata satilmasindaki mantikla bir seyin tuketilmesini alinmasini zorlastirarak engelleme cabasi olarak yorumlanabilecek gariplik.
  • kitaba çok para harcayan bir okur olarak katıldığım tespittir.

    sürümün fazla olmadığı, aracının fazla olduğu ve rafta kalma süresi uzun olduğu için kitaplar ülkemizde pahalıdır.

    bir de kdv oranı var ki, akıllara zarar. yüzde 8 kdv ödüyoruz normal kitaplara. kutsal kitaplarda yüzde 1'e çekmiş bakanlık lütfedip. elektronik kitap da ise yüzde 18 kdv uygulanıyor. yani devletimiz, okursan kutsal kitap oku, diğerlerini boşver diyor.

    peki nasıl ucuza kitaba ulaşabiliriz? ben genellikle ilgimi çeken sekiz, on civarında kitabı internet sitelerinde sepetimde bekletiyorum bir süre. aklıma geldikçe alternatif sitelerdeki fiyatlarla karşılaştırıyorum. yolum düştükçe kitapevlerinin indirim reyonlarına bakıyorum. kampanyaları yakalamaya çalışıyorum. kadıköy'e indikçe akmar'da sahafların arasından geçiyorum yine bakınarak. sonunda bir yerde aklıma yatan bir fiyatı yakalayıp alıyorum. bazen büyük marketlerde güzel indirimler oluyor. bir büyük marketten* 5-6 yıl önce yirmiye yakın polisiye almıştım örneğin her biri 3-5 liraya.

    kütüphane'ye üye olmak, ödünç kitap almak da en ucuz seçenek diğer yandan. ortaokul yıllarım da halk kütüphanesinden de çokca faydalanmış, klasikleri hatmetmiştim bedavaya. ama ben kitaba sahip olmayı da bir başka seviyorum. giderek evde daha çok yer kaplayan karmakarışık rafları kurcalamak hoşuma gidiyor.

    yabancı dilde kitaplarda ise bir de nakliye ve ithalat vergileri maliyete eklendiği için türkiye'deki kitapçılardan almak pek mantıklı değil. daha önce amazon'dan alıyordum. kargo bedava olduğu için book depository'i tercih ediyorum son zamanlarda.

    hepinize iyi okumalar.
  • pahali kitap yoktur, dusuk gelir vardir. bazi rakamsal veriler dogrultusunda abd ile turkiye'yi karsilastiricam, yorumunu ise size birakicam:

    turkiye'de ortalama bir kitap ucreti 11,500,000 tl. abd'de ise $20'dan gunumuz kuru* ile 27,800,000 tl. turkiye'de kisi basina dusen milli geliri $3,000 olarak*, abd'dekini ise $28,000 olarak aldigimizda ortalama gelirli bir turk vatandasi bu parasi ile yilda 362 kitap alabiliyor, ortalama gelirli bir abd'li ise 1400 kitap alabiliyor.

    ayni hesabi asgari ucretli iki insan icin yaparsak; bir turk 224 milyon tl'lik asgari ucreti ile 233 kitap alabiliyor, diger taraftan asgari ucretin $891 oldugu abd'de, bu geliri elde eden bir abd'li yilda 534 kitap alabiliyor.

    satin alma gucu paritesini burada kullanmamiz, ula$tigimiz sonucu degi$tirmeyecektir. sadece olsa olsa aradaki ucurumu biraz kapatacaktir o kadar.
  • pek kimsenin umrunda değildir.
    görüyoruz bu saçma salak evimi dizdim yeni gelinim falan tarzı programlarda kimsenin evinde kütüphaneyi bırakın üç kitap bile yok. olan bi iki kişi çıkarsa (onlar da elif şafak va canan tan kitapları ne hikmetse) ayy canım kitaplar dağınıklık yapmış görünmeyen yere kaldır falan diyorlar. bunu diyen insanlar da gayet eğitimli diyebileceğimiz kesim.
    kitap? dağınıklık? wtf?
    o insanlara göre kitap 5 tl bile olsa, gereksizdir. zira onun yerine pembiş çay altlığı alır o paraya, kitap niye dağınıklık yapsın ki büyütülmüş barbie bebek evlerinde?

    benim içinse, bana evlat acısı gibi koyan şeydir. hayır,çok klişe bir şekilde e kitap okuyamayan o el o kitaba değecek o koku ciğerlere çekilecek kafasında biri olduğum için daha uygun alternatiflere de yönelemiyorum.
    aha burada #65110828bahsettim, beni en fakir hiasettiren an kitap alırken hesap kitap yaptığım andır. yoksa s.kmişim barbie bebek gibi evleri, yüzlerce liralık ayakkabıları falan.
  • bir tek insan hayatının ucuz olduğu ülkemde cahilligin nedeni olarak gösterilemeyecek durum.
hesabın var mı? giriş yap