• -ne düşünüyorum biliyor musun kamil?
    +ne?
    -üniversite giriş sınavını kaldıralım.
    +ha hah ahaha haha ha he..
    -ne oldu?
    +leblebi tozu kaçtı.
  • işinin ehli insanlara bırakıldığı zaman muazzam güzellikte olay. bilhassa dünya geneli için bu böyle. ha bizde nasıl olur derseniz iş torpile bineceğinden bugün en vasıflı üniversitelere girmek bir hayli zorlaşabilir. birkaç yıl önce bir köşe yazarı ele almıştı ingiltere sistemini. bizimkiler böyle bir uygulama getirse ortalık rüşvetçilerden ve torpilcilerden kaynacağından olan çalışkan öğrencilere olacak demişti. hak veriyorum. sınavı kaldırmadan önce eğitim seviyesini rayına oturtmalı bilinçli insanlar yetiştirmeli ki böyle bir adım atılmalı. yoksa bu iş yaş olur.
  • türkiye'ye ve insanına yapılacak en büyük kötülüklerden ve adaletsizliklerden birisidir.

    fakir, çevresi arkası olmayan insanların içinden yüzde bir oranında çıkan, kafası çalışan, yibo, parasız yatılı, anadolu, fen lisesi vs. sistemi üzerinden asgari temel eğitimi almış insanların şanslarını zorladığı ve başardıkları durumlarda odtü'ye boğaziçi'ne bilkent'e girmelerini sağlayan, herkesi için eşit zorlukta merkezi bir sınav, herkesin her üniversiteye başvurabildiği bir başvuru süreci-sistemi, zorlukla olsa da kazandığında okuyableceği asgari bir harç/yurt/burs/kredi sistemi var ortada. dersaneleri istenirse yasaklasınlar kapatsınlar ancak her üniversitenin kendi öğrencisini seçtiği sistem denen şeyin cümlesi/isim tamlaması bile kötü kokuyor.

    benim için cumhuriyet, tek başına laiklik, tek başına sandık demek değildir, büst-vecize-bayrak-marş hiç değil, cumhuriyet bir ülkede halkın kendi kaynakları, vergisi yani emeği ile yarattığı eğitim imkanlarını yine kendi çocuklarına asgari liyakat şartları, asgari etkinlikte de olsa, eşit kriterleri kullanarak dağıtması ve en alttakilere, bir kısmına bir şans yaratması demektir. yani hakkarili bir çobanın, yozgatlı bir imamın kızının veya oğlunun iyi bir üniversitenin iyi bir bölümünü bitirip o ailenin şansının yaver gitmesi ile 5 nesilde ulaşacağı kültürel sosyal ve maddi düzeye kamu imkanları ve eğitim sistemi sayesinde ulaşmasıdır. bunu bozmak yavşatmak suistimale açık hale getirmek kadar ahlaka ve adalete aykırı bir şey düşünemiyorum. bunu biri mecliste oylarken hangi partiden olursa olsun fakir sosyal kökenden gelmiş milletvekilleri de kendi hikayelerini bir düşünürler diye ümitliyim.
  • bu alenen "sen! ben. sen! ben. sen! e ben. sen! e ulan been! sen gelme ulan ayı!" durumudur.
  • son 2-3 sınavdır yapılanlara bakılırsa doğru hareket.
    kpss'de 70 puan alan açıkta kalırken 30 puanla atama yapılıyor, öss'de gelen sonuca itiraz edilince 3-5 değil 60 puan arttırılıyor.
    eşitlik, adalet kavramlarının içi çoktan boşaldı.
    bari böyle kağıt israfı olmaz.
  • bir şifre, bir torpil, bir sen bencilik yapamadan bileğinin hakkıyla, çalışkanlığı ve zekiliğiyle birşeyler başaramayacağını anlayan güruhun birşey yapmalı ama nasıl herkesin iyiliği gibi gösterebilirizin ösym versiyonu.
  • mevcut üniversteye giriş sınavı çarpıktır, insanı istemediği bir geleceğe yönlendirmesi muhtemeldir bu sebeple sorunludur. onu ansızın, temelsiz, yıllarca sürecek bir ön çalışma olmadan, kafadan atma kaldırmak hayat katliamıdır, kaostur, adeletsizliği meşrulaştırmaktır.
  • üniversitelerin kendi seçme sınavlarını/süreçlerini adil, etkin ve torpilsiz gerçekleştirmeleri halinde bile taşradaki insanların başvurabilecekleri, giriş sınavına girebilecekleri iyi üniversite sayısını sıfıra yakınsatan bir uygulamadır. şu anda kendi ilinde tek bir sınava giriyorsun ve türkiye'deki her üniversiteye başvurabiliyorsun. seninle aynı sınava girmiş insanlarla puanın üzerinden değerlendirebiliyorsun ve sırana derecene göre kazanıyor veya kaybediyorsun. bunu bugünkü şekliyle uygulamayı imkansız hale getirecek tam bir katliamdır.
hesabın var mı? giriş yap