• mahalle halkının itirazına rağmen, cami yapmak için polisler eşliğinde dozerler sokulan koru.
    cami+polis+iş makinası kombosu türkiye'yi özetliyor aslında.
  • doğal sit alanı statüsüne sahip koruya, rehabilite adı altında başlangıç olarak 80 dönümlük çim döşenecekmiş. 21 haziran'da da başlıyormuş bu çalışmalar. çevre ve şehircilik bakanı da evet çok ihtiyaç vardı, çok perişandı orası demiş.

    bunun kararını verdiğini sananlar, bir kez dolaştı mı orada yalnız başına? her ayak basanın oraya aşık olduğunu, istanbul'un ortasında hayal dünyasında olduğumuzu hissettirdiğini; yüze yakın kuş türüne, sincaplara, kirpilere, kaplumbağalara vs. ev sahipliği yaptığını, şehrin o boğucu havasından kaçıp doğal ortama kendini kaptıranlara kendini - insan gibi hissettirdiğini- yaşayabilmişler mi hiç?

    neden diyorum? neden bu hırs, karşı karşıya kalma? orası hepimizin, bütün canlıların. orada herkes eşit. orada insanların mutluluğu eşit, doğayı tanımak eşit, doğanın sunduğunu hissetmek eşit.

    validebağ korusunun ihtiyacı olan şimdi tek şey var: " var olan haliyle kalması."
  • yeşili boz, ya cami, ya avm dik. 85000 cami var memlekette her yer avm. dini, imanı para bu insancıkların.

    tek sevdikleri yeşil tonu dolardaki.

    korunması gereken koru.
  • maalesef mevcut zihniyet ile ebesine tecavüz edilmeden bırakılmayacak anadolu yakasının belki de en büyük yeşil bölgesi. bitmedi gitti şu rant sevdanız. yetmedi mi bilader 87 milyar küsur?
  • sabahin kör saati iş makineleri ve iş makinelerinin özel güvenlik güçleri çevik kuvvet tarafından talan baskısınına ugrayan koru. yardımınıza ihtiyacı var, benden söylemesi.
  • çocukluğumun ormanı. ormandı benim için orası. ne bileyim ben, koru ne demek orman ne demek çocukken. içinde tarzancılık oynardık, çayır çimen koştururduk. aşağısı bostanlıktı, ilk oranın canına okudular, validebağ sitesi oldu. günümüzde olsa validebağ residence yaparlardı, 30 yıl kadar erken davrandı birileri. sonra işte öğretmen evi filan. hastane de büyüdü müyüdü bir şeyler oldu, kronolojisini tam hatırlamıyorum. canınız fazla acımasın diye unutturuyor size beyin bazı şeyleri.

    şimdi "hyde park yapıcaz" ayağına canına okunmaya çalışılıyor korunun. gerçi koşuyolu caddesi'ndeki tek manolya ağacını birkaç yıl önce yıktıkları evin bahçesine beton dökerken kestiklerini fark ettiğim günden beri benim koşuyolu ile bir gönül bağım kalmadı; özlem hep geçmişe dair zaten, günümüzde kurtarılacak pek bir yeşili de kalmadı o semtin; çünkü o zihniyet artık her yerde. "validebağ korusu'nu bari rahat bıraksınlar" diye saf bir temenni geçiriyorum içimden ama rahat bırakmayacakları aşikar; ama bugün ama yarın oranın da canına okuyacaklar.

    beton mikserlerinde boğulun inşallah.
  • arsız dinlilerin bitmek bilmeyen açlıklarını doyurmak için göz dikleri bir başka güzel yer.
    750 metre mesafede benim bildiğim 2 adet cami olmasına rağmen hala gösteriş için, açgözlülükle, güzelim koruyu talan etmenin ne anlamı var.
    binin o büyük güzel jiplerinize, padişahınızın az ileride çamlıca tepesine yaptırdığı yere gidin, boğaz manzaralı kılarsınız namazınızı, olmadı capitol'ün yanında kocaman yer yaptı adamlar, hem sevabıda büyük olur lüks camide kılınan namazın.
  • ismi lazım değil buranın bi yönetcisi "koruyu yıkıp yerine süper park yapacağız" diye bir demeç vermişti.

    "yıkacağız" dediği şey koru. koru abi. koru. bkz: koru: koru, şehir içinde ya da şehirlerin yakın çevresinde yer alan, çevresi sınırlandırılmış büyük ağaç topluluklarıdır. tarihî kentlerde görülen korular genelde korunmuş orman parçalarıdır.

    yapacağı park: ağaçlı, çiçekli büyük bahçe.

    ormanı katledeceğiz demenin kibarlaştırılmış hali. lan siz bizi delirtmeye mi çalışıyosunuz? siz bu ülkenin ağacından, yeşilinden, beton parçası olmayan güzelliğinden, kendine has ekosistemi olan yeşil alanlarından ne istiyorsunuz?
  • sabahın ilk ışıkları ile birlikte iş makineleri ve çevik kuvvet polislerinin girdiği yeşil alan. tesadüfen ben de oradaydım, bir arkadaşımda kalıyorduk.

    güvenlik güçleri, inşaat alanına vatandaşları pek yaklaştırmıyor. validebağ sakinleri de sabahın ilk saatleriyle birlikte alanda toplanmaya başladılar. öğretmen evi'nin oraya gittik ama pek bir şey göremedik. inşaat çalışmaları başladı sanırım -- tozdan gürültüden pek bir şey anlaşılmıyor.

    umarım böylesine güzel bir yeşil alanı da "dönüşüme" uğratmazlar.
  • "ülkede tek bir yeşil alan kalmayıncaya kadar, inşaat ya resulallah" düsturunu benimsemiş zihniyetin tecavüzü altında bulunan yeşil alan.
hesabın var mı? giriş yap