• uzun bir zamanı gitar müziği dinleyerek, uzun süre de çalarak geçirmiş biri olarak diyebilirim ki bu adama bazı haksız eleştiriler yapılıyor.

    öncelikle tomatito ile kıyas edilmesine gelmek isterim, tomatitonun son albumu soy flamenco çok iyi parçalar içeren harika bir eser ama tematik-müzikalite olarak vicentenin tierrasının çok gerisinde. gitar ile çok haşır neşir olan adamlar ne yazık ki bir süre sonra klasik formlara öylesine saplanmaya başlıyorlar ki bütün müzik bu formların içerisinde bir falsetadan diğer falsetaya akarak kopuk bir şekilde gitsin istiyorlar çünkü adam o falsetaları öğrenmek çalmak istiyor. vicente haşırt diye kocaman bir temayı dayayınca bu ibişler yeaa bu pop olmuş ama moduna giriyorlar. yav he he pop amk!! çünkü o bütünden bir falsetayı alıp başka bir parçanın içine gömmeye çalışsa olmuyor buram buram arak kokuyor.

    vicentenin bütün albümlerini sık sık dinliyorum en eskiden en yeniye melodik olarak hep ileri gidiş var, haa albumlerde kötü parça yok mu elbette var ama her albumunde mutlaka 2-3 tane kendisine has ikonik parçası var ve bu parçalar müzikal gelişimi devam ettiriyor.

    vicentenin paco ile kıyas edilmesi ise yanlış. paco oyunun kuralını koyan adam pacoda öyle bir vizyon vardı ki adam ispanyol flamenko müziği gibi populer olabilmesi zor olan bir müziği populer mecraya taşıdı. vicente tamamen farklı stili ile aynı şeyi gerçekleştiriyor. işte bu noktada star müzisyen ve lokal müzisyen kavramları giriyor. yazının başında bahsettiğim tomatito daha lokal bir müzisyen. dünya çapında tanınıyor ama müzikal olarak daha otantik bir adam. tıpkı gerardo nunez gibi, antonio ray gibi. flamenkocu olarak çok iyiler harika parçalar, falsetalar yazıyorlar ama eserleri flamenko dünyası ile sınırlı kalıyor. paco ve vicente ise star müzisyen sınıfındalar daha uluslararası düzeye hitap ediyorlar.

    sonuç olarak müziği sadece gitar müziği olarak değil bütünsel olarak ele alındığında vicente iyi bir gitarist olamanın yanında çok iyi de bir besteci. hedefi yalnızca flamenko camiasına hitap etmek değil, bunu yıllar ilerledikçe daha da kanıtlayacağını ve efsaneleşeceğini düşünüyorum.
  • düzenleme/kompozisyon anlamında birçok flamenco gitaristinin (baba denilenlerinin bile) eline su dökemeyeceği kalitede müzisyendir** .
  • paco doğuştan galiba, sahnede insanüstü bir varlık olarak durur, vicente biraz da öyle durmak için uğraşıyor gibi...
    gene de kendisini sayarız severiz, önünde eğiliriz. flamenkonun da bir artize ihtiyacı vardı.
    ama bu, "onun yeteneği yok artiz olum bu" ,demek değil. zira kendisinin çok iyi bir gitar tekniği ve müziği var. besteleri falsetaları gayet yerinde. netekim paco sadece tekniği ile değil akılalmaz besteleri ile de ilerlemiştir. boşuna varisi demediler ama, paconun yeri ayrıdır.
    ayrıyetten hable con ella filminin aynı ismi taşıyan müziğinde gitarla yaptığı bir hareket vardır, benim diyen adama yap diye notalarını versen bomba diye karakola götürür. bu herif hem yetenekli, hem bilgi düzeyi yüksek, yaratıcı ve çok iyi çalıyor. coşkulu flamenkoda cool bir adam görüntüsü. daha ne olsun.....
    paco vs vicente gibi oldu yazı ama, bu herifin paco nun hiçbir konserini bile kaçırmadığını, hala onu dikkatle izlediğini eklemeli...
  • kendisini yıllardır takip eden biri olarak ilk defa 28 mayıs 2014 ankara konserinde canlı canlı izleme fırsatım oldu. amatör anlamda gitar çalıyorum ve şunu çok net söyleyebilirim ki, bu adamın bastığı akorları ve bunları bu denli temiz geçişler halinde sunabilecek dünya üzerinde 1 ya da 2 gitarist vardır. vicente'nin yaptığı müziği başka flamenkocularla karşılaştırmak pek doğru olmayabilir. bu adamın yaptığı müzik varyasyon olarak çok geniş bir yelpaze sunuyor. saf flamenkoya latin caz esintileri yerleştiriyor, daha soft, daha tematik işler yapıyor kendisi. bence kendisini dünya üzerinde birçok flamenko ve başka tarz gitaristlerden ayıran en büyük özellik bu. sürekli aynı akor dizileri üzerinde doğaçlama yapmak yerine, kendine özgü ve sadece kendisinin bu kadar güzel çalabileceği temalar besteleyerek dünya müziğine ve ruhumuza muhteşem katkılarda bulunuyor.

    paco de lucia gerçekten flamenko müziğini dünyaya tanıtan, latin müziğinin bir pazara dönüşmesini sağlayan inanılmaz bir gitaristti. rahmetliyi yine ankara'da 2006 senesinde, vicente'nin sahne aldığı salonda izleme şerefine erişmiştim. kendisi çalarken cidden insan boyut değiştiriyor. ama benim gözümde vicente, yine aynı ekolden gelip, flamenkonun içeriğini başka tarzlarda/temalarda buluşturan, vizyonu çok çok ileride bir müzisyen.

    ankara konserinde yaptığı doğaçlamalarda, latin caz akorlarını aralara nasıl ustaca serpiştirdiği, attığı sololarda aynı fusion jazz gibi nasıl amelodik ya da ton dışı diziler kullanarak muhteşem cümleler kurduğunu gördükten sonra bu adama saygım bir kat daha arttı. kendisi önümüzdeki bir 20 yıl, hep farklıyı armaya devam ederek albümler yaparsa (ki adamın ruhunda bu var bütün albümlerine baktığımızda) giderek olgunlaşan müziği bize uzun yıllar heyecan verecektir.
  • amor dulce muerte, cordoba..vb gibi tapılası güzellikte besteleri hayatıma katmış, "3 notada seni seviyorum" diyebilen gitar ustadı.üstüne üstlük calarken o kdr zarif ki;ne caldığını dinlemeden izleseniz bile etkileneblrsiniz. kaldı ki bide dinleyeceksiniz....;işte duendeyi hissettiğiniz andır o.
    annesinin ona anlattığına göre gitar çalmaya ilk önce beş yaşına kadar süpürge sopasıyla başlamış.daha sonra şehrinin her köşesinde duyduğu gitar seslerine aşık olmus ve bunda paco de lucia nın payının büyük olduğunu söyler.sağlam bir tekniğe sahip bu yakışıklı insan latin grammy ödülüne sahip olmasinin yani sira dünyanın dört bir yanında konserler vermiş; vaktiyle sting ve bob dylan gibi birçok ünlü müzisyenle de çalmış.dünyanın en iyi flamenko gitaristleri arasında gösterilen vicente'ye paco de lucianin varisi gözüyle bakilsada yerinin paco'dan daha farkli olduğunu düsünüorum.

    bugune kdrki albümleri:
    un momento en el sonido
    ciudad de las ideas
    poeta
    vivencias imaginadas
    de mi corazon al aire

    resmi internet sitesi:
    http://www.vicente-amigo.com/ingles.htm
  • beni kendine esir eden adamdır. keşfettiğim andan beri başka bir şey dinleyemiyorum desem yeridir. bu kadar güzel müzik nasıl icra edilebilir ? beni mest etti tek kelimeyle. sadece la tarde es caramelo bile adamı baştacı etmeye yeterdi ama daha neler var neler ... bir iki sağlam örnek için,
    (bkz: ciudad de las ideas)
    (bkz: bolero de vicente)
    (bkz: la estrella)
  • bu sene bize gösterip de vermeyen flamenco azizi. hani 2007de 'türkiye'yi seviyorum memleketim córdoba'yı andırıyor' babında bir şeyler dediydin, ha? gollerimi açeydim böyle iki yena getme deyeydim.
  • paco de lucia, üstün virtüözitesi ve jazz arayışları ile geleneksel flamenko'nun kurallarını yıkıp flamenkoya yeni bir boyut kazandırdı. vicente amigo bu boyutu daha da parlattı, falsetalar yerine geniş bir kompozisyon formu, baştan sona virtüözite yerine doğru climaxlarda virtüözite, üzerine düşünülmüş nüanslar ile artikülasyonlar, özü bozmayan farklı ve cesur orkestrasyonları müziğinde kullandı. vicenteden sonra nasıl bir virtüöz olabilir diye düşünüyorum aklıma vicente'nin daha rafine hali geliyor. müziğin ihtiyaç duyduğu noktada patlayıcı virtüözite, armonik olarak fazla karışık olmayan ama duyguyu aktaran, pop müziğe kaçmayan özgün bir armoni. vicente senkopları'nın daha geniş olduğu kusursuz bir melodi ve kompozisyon formu. son olarak genco erkal'ın nazım hikmet okuması gibi her tona, duyguya ve vurguya sahip bir tuşe. flamenko'nun son jenerasyonu da bu arayış içerisinde, son nesil gitaristler muhteşem fakat altın oranı yakalayamamış durumdalar, ya melodi için ya da gençlik virtüözitesi için büyük bir keyif ile dinliyoruz. dilerim ispanya'nın yeni altın çocuğunu dinlemeye ömrümüz yeter.
  • kendisini özel kılan şey bana göre, tekniği ve müzikalliğinden ziyade, gitarından çıkardığı o nadide cazımsı tonlar ve anlaşılır melodilerdir. parçalarının geneli modülasyona uğrar, dinleyiciyi şaşırtır. müziğinin karakterini göstermek adına birkaç parçası:

    tangos del arco bajo
    silia y el tiempo
    callejon de la luna

    tanım: dünya üzerindeki en değerli parmaklara sahip gitarist.
  • 16 yaşındaki hali bile, ileride ne kadar büyük bir flamenko sanatçısı olacağını göstermiş. insan nasıl da imreniyor.

    bulerias
hesabın var mı? giriş yap