• adımda geçtiği ve olmazsa anlamsız bi isme dönüşeceği için katılmadığım yanlış ve üzücü tespit.

    hatta şöyle bir şiir vardır hakkında;

    "hiçbir şeyin başlangıcı deyilim ben.
    dünyada benim gibi bir harf daha yok belki de.
    ama hep geri plandayım, hep sonlarda.
    ortalardayken bile yok sayılıyorum,
    kimse umursamıyor varlıımı.
    ya da yanlış yazılıyorum,
    eyri büyrü.
    yokluum fark edilmiyor bile.
    fark edilse de umursanmıyor hiç.
    yokluumda deyişmiyor kelimeler.
    anlamlar bozulmuyor ben yokken.
    kimse düşünmüyor beni,
    kimse aalamıyor benim için.
    üzerimde taşıdıım bir çizgiyle silikleşiyorum.
    yumuşak gördükleri için yüzümü,
    hep atlatılıyorum,
    hep ikinci plandayım.

    yirmidokuzda birim,

    yirmisekizde hiç,

    gidiyorum ben.."
  • bazı yerlerde, yanlış da olsa, g harfi yerine kullanıldığından doğru sayamayacağım önerme.
    miğros
    lpğ
    siğorta
  • kesinlikle yanlış önerme, adıma anlam katan en güzel harf.
  • bağzılarını rahatsız eder.
  • sonucta yumusak. alsan elinde kalır.
  • ğ vitamini gerçeği karşısında oldukça yersiz olan önerme.
  • son derece dogru önerme. örnegin agac derken, zaten agzimizdan cikan ses "aac" oluyor. yazarken de söz konusu harfi kullanmayip, kendisinden önce/sonra gelen sesli harfi tekrar yaziyoruz. bitti, o kadar. ahanda böyle bak: muulak,baalama, dooru, oul, aiz. ayrica da vakit kaybi. bu egzotik harfin, alt kivrimini ve üstteki egri icin harcanan zamani da kaybetmemis oluruz (77 milyonun ayni anda yumusak g yazdigini düsünsene!). o kazanilan zamanda da atomu parcalariz artik.
  • know sözcüğündeki 'k' kadar gereksiz olan sembol.

    alfabenin işlevi güncel dilin seslerini sembolize etmekten ibaret değildir. alfabe, aynı zamanda arkaik gösterimleri de taşıyarak eski dilin telaffuzunun nasıl olduğuna dair ipuçları verir. know sözcüğünün kökü eski yunancadaki -gno'ya (bilmek) kadar gider. buradaki 'k', bu kökün yunancadaki telaffuzunun tezahürüdür.

    aynı şekilde, türkçedeki 'ğ' gösterimi de özellikle farsça ve arapçadan dilimize geçmiş kelimelerdeki 'g' sesine tekabül eder. örneğin, diğer ve ciğer kelimeleri farsçada 'g' sesi artiküle edilerek okunur. türkçeye geçen bu kelimelerde, k-deletion diye tabir edilen linguistik olay gerçekleşir ve bu ses kaybolur. polimorfik yapılarda görülen k'nın kaybolma vakası da aslında aynı olaydır; k-deletion'ın senkronik olanıdır.

    kısaca, türkçedeki 'ğ' harfi, eski türkçedeki veya kelimenin geldiği orijinal dildeki 'g' sesini işaret etmektedir. bir harfin artiküle edilmemesi, onun gereksiz olduğu anlamına gelmez. bilakis, gereklidir de; çünkü tarihsel bir fonolojik bilgi taşır.
  • sôan mı ?
hesabın var mı? giriş yap