• tamamen etkili yöntemdir.

    sağolsun babam 5 yaşında beni böyle fırlattığı için, şimdi 30 yaşında izmir'de deniz kenarında yüzme bilmeyen bir adamım.
  • bizim şirketin yeni elamanları yetiştirme taktiği.
  • eğer bir taşla iki kuş vurayım, çocuğuma artislik dalış yapmayı da öğreteyim diyorsanız yavrucağı denize uçurumdan fırlatabilirsiniz.

    peşinden "come on! you can do it!"* diye bağırın, belli mi olur, ingilizceyi de söker belki arada.
  • en riskli yüzme öğrenme şeklidir. zamanında banada böyle yüzme öğretilmişti. peki sonuç nemi oldu?

    21 yaşındayım. denize kolluk+simit+can yeleği ve paraşüt olmadan giremiyorum. biri bile eksik olmayacak. ayrıca boğulma ihtimalime karşı bir sahil güvenlik teknesinin 5 metre uzağımda beklemesi gerekir.
  • zamanında babamın üzerimde denediği uygulama. yalnız ters tepti, şimdi dizlerimin üstünde yürüyorum millet yüzüyorum sansın diye. hep başkaları için yaşadım, evet.
  • uçmayı öğrensin diye çocuğu camdan atmaktan daha yerinde bir harekettir.
  • 9 yaşımda iken, 3 yaşındaki kuzenime karşı gerçekleştirmek zorunda bırakıldığım eylem.

    yıl 1988, erdek... rüya motele yakın bir iskeledeyiz, daha önceki yıllarda sandaldan fırlatıldığım için yüzme ve anksiyete bozukluğu ayrılmaz bir parçam olmuş. sıra 3 yaşındaki erkek kuzenimde, çocuk suyu seviyor ama iskeleden atlamaktan ödü patlıyor normal olarak, dayısı olan biyolojik babam denizde ve bana kuzenimi suya atmamı emrediyor. kilitlenmiş kalmışım, ne yapacağımı şaşırıyorum, emirlerin verilişi gittikçe sertleşiyor, biliyorum ki emrine itaat etmezsem hem beni hem de kuzenimi zor bir akşam bekliyor, yine de donuyorum, kıpırdayamıyorum, adam "at suya" diye bağırıyor, çocuk krize girmiş "dayı korkuyorum, abla atma" diye ağlıyor... "hemen dedim sana" diye haykırıyor adam, ben de ağlamaya başlıyorum, tir tir titreyerek kuzenimi kucağıma alıyorum, balık gibi çırpınıyor, ağlıyor ve yalvarıyor, aynı anda yalvarıyoruz ve ağlıyoruz, beşiktaşın kaybettiği akşamlardan daha sinirli bir sesle bağırıyor adam "at dedim sanaaaaaaaaaaaa!!!!!!" atmamaya, yavaşça suya bırakmaya çalışıyorum küçüğü ağlayarak, ellerimden kayıp gidiyor, acı bir çığlık geliyor çocuktan suyun yüzeyine hafif bir kızıllık bulaşıyor. yavaşça suya bırakmak isterken kuzenimin sırtı iskeleye çarptığı için bütün derisi soyuluyor, kan içinde sırtı çıkartılıyor sudan... babaannem koşuyor, beni suçluyor, küçücük kuzenim savunuyor beni, ablasının suçu olmadığını haykırıyor kendi acısını unutup, "dayımın yüzünden oldu, hepsi dayımın suçu!" diye bağırıyor... ben ağlıyorum kanlar içindeki sırtını gördükçe, kendimi suçluyorum, adamı suçluyorum, eve gitmek istiyorum, anneme dönmek istiyorum ama boğazım düğümleniyor, korkudan sesimi çıkarmadan ağlıyorum, annemi özlüyorum...
  • her cocukta işe yaramadığını kişisel deneyimimle teyit edebilirim.
    ben "oldu lan yuzuyorum galiba" kafasındayken dışarıya artık nasıl bi goruntu vermişsem peşimden 3 kişi atlamıştı çıkarmak için.
  • babamın zamanında üzerimde başarıyla deneyip ağzıma sıçtığı, gerçekten zeka dolu bir yöntemdir. sayesinde 25 yıldır kendimle mücadele ediyorum su korkumu yenmek için. hala dibi göremediğim sularda beceriksizce yüzerken inceden tırsarım.
hesabın var mı? giriş yap