• çok yakın bir abimin başından geçenleri aynen alıp rica üzerine paylaşıyorum .

    yaşanan gelişmeler aşağıya editlenmektedir/editlenecektir.

    12.12.2019 tarihli edit :
    olayla ilgili diyarbakır cumhuriyet başsavcılığı’nca yürütülen soruşturma devam etmektedir. biz de süreci anbean takip ediyoruz. soruşturma süreci tamamlandığı an bu başlıkta bütün bilgileri paylaşacağız. 26.07.2019 tarihindeki görüşmemizde tarafımıza 'iç teftişlerini yapacaklarını ve bunun sonucunu ileteceklerini' söyleyen teb yetkililerinden olayın üzerinden 6 ay geçmesine rağmen hiçbir aydınlatıcı bilgi gelmemiştir. bu süreçte bize desteklerini sunmaya devam eden herkese tekrar teşekkürlerimizi sunuyoruz.

    08.08.2019 tarihli edit:
    " 13 gün önce, size de iletmiş olduğumuz görüşmede, 'iç teftişlerini yapacaklarını ve bunun sonucunu ileteceklerini' söyleyen teb yetkililerinden, olayın üzerinden 6 hafta geçmesine rağmen hiçbir aydınlatıcı bilgi gelmemiştir. bu konuda, herhangi bir gelişme olması durumunda sizinle de paylaşıyor olacağız. desteğiniz için teşekkür ederiz."

    26.07.2019 tarihli edit:

    ”sevgili sözlük, elimizde aklınızdaki soru işaretlerini giderecek birçok belge bulunmasına rağmen tekrar belirtiyorum ki halihazırda devam eden savcılık soruşturma süreci nedeniyle bunları paylaşamamaktayım. nitekim bunlar zaten sır değil savcılık dosyasında olan belgelerdir ve tarafımızda birer örnekleri bulunmaktadır.

    25.07.2019 (işbu başlık sözlükte oluşturulduktan bir gün sonrası) tarihinde söz konusu şube müdürü şahsımı arayarak genel müdürlükten yetkililerin randevu talebi olduğunu tarafıma iletmesi üzerine; bu talebe olumlu karşılık vererek 26.07.2019 (bu sabah) farklı departmanlardan yetkili 5 kişi ile avukatımın ofisinde bir görüşme gerçekleştirdik.

    olayla ilgili olarak ekşisözlük aracılığı ile kamuoyu yaratıldıktan sonra ( yani olayın öğrenilmesinden tam bir ay sonra) ancak fiili bir banka iç soruşturma sürecine başladıklarını düşünmekle beraber bu görüşmenin; zararımın giderilmesine yönelik somut bir adım atılmasından ziyade şahsımı sakinleştirmek, ortalığı yatıştırmak, oyalamak, zaman kazanmak, olayın gündemden düşürülmesi ve yaşadıkları itibar kaybını minimuma indirebilmek amacıyla gerçekleştirildiğini anlamış bulunmaktayım. kendilerine 32 gündür nerede olduklarını sormam üzerine hiçbir yanıt alamadığımı da önemle belirtirim. bizzat görüşmeye gelen yetkililerin yüzlerine karşı da kendilerini güvenilir bulmadığımı, maddi gerçeğin ortaya çıkarılmasından ziyade olayın kamuoyunda yol açtığı itibar kaybının telafi edilmesine yönelik sıradan bir görüşme olduğunu ifade ettim. görüşmenin belki de tek olumlu yanı da bizzat muhatapların yüzlerine karşı görüşlerimi açıkça beyan etmem oldu.

    özetlemek gerekirse bu görüşme talebi zararımın karşılanarak mağduriyetimizin giderilmesi ile alakalı olmayıp; tam aksine sorumluluktan kurtulmaya hatta çok daha açık belirtmek gerekirse fiilin bizzat banka içerisinden biri tarafından doğrudan yahut yardımı ile gerçekleşmesinin ortaya çıkma ihtimalinin kuvvetle muhtemel olduğu endişesi ile yaşayacakları itibar kaybını bertaraf etmek amacıyla gerçekleştirildiği izlenimini edinmiş bulunmaktayım. “

    şunu açıkça söyleyebilirim ki; olayın öğrenilmesinden itibaren tam 32 gün geçtiği halde teb bizimle iletişim konusunda hiçbir girişimde bulunmazken, olayın ekşisözlükte kamuoyu oluşturmasından bir gün sonra harekete geçmeleri, siz değerleri yazarların bu konuya verdiği desteğin işe yaradığını göstermektedir. bu nedenle verdiğiniz desteğin olayın aydınlatılmasında çok büyük bir katkısı olduğundan dolayı bu başlığın sürekli gündemde tutulması önem arz etmektedir.”
    "burada amacımız hiç kimseyi zan altında bırakmak değildir zira hukuki süreçler devam etmektedir. özellikle bu süreç içerisinde amacımız tarafımıza olan tavrı eleştirmek ve sizlerin huzurunda sesimizi duyurmaktır. umuyoruz ki bu başlık ve sizlerin desteği sayesinde mağduriyetimizin giderilmesi süreci hızlanır. hukuki süreçler devam ettiği için sizlerin talep ettiği bilgi ve belgeleri paylaşmamız doğru olmayacaktır. bu nedenle yaşadıklarımızı sınırlı bir şekilde izah etmeye çalıştık. teşekkür ederim."

    olay:

    “22.06.2018 tarihinde teb diyarbakır şubesindeki hesaplarımdan 30 yıllık birikimimi nakit olarak çekip aynı gün kiralık kasa sözleşmesi yaparak kiraladığım kasaya bu meblağı koydum . arkadaşlar bilindiği üzere kiralık kasalar ancak bir adet bankada bir adet müşteride bulunan iki anahtarla(altını çizerek belirtiyorum) aynı anda denenmesi sonucu açılan kasalardır.

    bu bir yıllık süreç içerisinde dört defa kiraladığım kasaya uğrayıp birikimim üzerine eklemelerde bulundum . kiralık kasa sözleşmesinin sona erdiği 22.06.2019 tarihi hafta sonuna denk geldiği için takip eden ilk işgünü olan 24.06.2019 tarihinde kasada bulunan bütün birikimimi çekip tekrar hesaplarıma aktarmak amacıyla eşimle beraber teb diyarbakır şubesine geldik. her gelişimde olduğu gibi bir banka personeliyle kasayı açmak amacıyla kiralık kasanın bulunduğu bölüme girdik. ancak her zaman ilk denemede açılan kasa personelle beraber 4 denememiz sonucunda açılmadı. bunun üzerine içerden başka bir personel kasanın açılması amacıyla bulunan bölüme geldi ve o personelle ikinci denememizde kasa açıldı. kasanın açılmasıyla birlikte içinin tamamen boş olduğunu fark ettim ve büyük bir şok geçirdim. bunun üzerine derhal 155’i arayıp polise durumu ihbar ettim. bu esnada banka personelleri zaten olayın şoku içerisinde olan ben ve eşimle hiçbir şekilde ilgilenmeyip gayet sorumsuzca bir tavır takındılar. hatta birkaç gün sonra şube müdürü ile görüşmeye gittiğimizde olayla alakalı olarak “biz kasanın içindeki parayı nerden bilelim” beyanında bulunarak sanki hiçbir sorumlulukları yokmuşçasına lakayt bir tavırla bizi başından savmaya çalıştı . olay yerine gelen polis ekiplerince kasa üzerinde inceleme yapılarak tutanak tutuldu ve olaylara şahit olan ben ve iki personelin ifadeleri alındı.

    polisler tarafından yapılan inceleme sonucunda kasanın üzerinde boya aşınmaları ve kilitte zorlama tespit edilmiştir. aynı zamanda bu birimden sorumlu yetkili personelin kiralık kasa sözleşmesinin bitim tarihi olan 22.06.2019 tarihinde yıllık izne ayrılmış olduğu anlaşılmıştır. kimseyi suç isnadı altında bırakmamakla birlikte altını çizerek belirtmek gerekir ki böyle bir eylemin herhangi bir banka personeli olayın içinde olmadan gerçekleşmesi olanaksızdır. yine altını çizerek ifade etmem gerekir ki olay günü alınan ifadelerinde benimle aynı doğrultuda ifade veren iki banka personeli olaydan iki gün sonra karakola giderek ek ifade talebinde bulunup tamamen birbiriyle uyumlu olarak , asılsız ifadelerle yalan beyanda bulunarak olayların seyrini değiştirmeye çalışmışlardır. verilen bu ek ifadelerin tamamen banka yetkililerinin emriyle verildiğini , kiralık kasa bölümünde kamera kaydının bulunmaması durumunun da fırsat bilinerek hareket edildiğini düşünmekteyim .

    olayın hemen ertesi günü teb teftiş kurulu başkanlığı ve teb takip inceleme soruşturma departmanlığına olayın özetini içeren , mağduriyetimizin giderilmesi talepli şikayet maili attık . buna rağmen tarafımıza bu gönderdiğimiz maille ilgili hiçbir dönüş yapılmadı . yine aynı gün teb teftiş soruşturma kurulundan yetkililere telefonla ulaşarak mağduriyetimi anlattım ancak kendileri olayın içeriğiyle ilgilenmekten ziyade telefon numarasına nasıl ulaştığımızı daha büyük bir sorun addederek ve mağduriyetimizi küçümseyerek hiçbir tatmin edici diyalog veya çözüm yolu sunmadan şikayet hattına yönlendirdiler.

    olaydan sonraki 3. gün teb’e zararımın giderilmesi talepli bir adet ihtarname çektim . bir sonraki gün teb genel müdürüne de mail atarak durumu bildirmeme rağmen tüm bu girişimlerimin hepsi sonuçsuz bırakıldı .

    internet sitesinde misyonları hakkında “teb hizmet mükemmeliyetine ve müşterilerine kendini adamış, tüm paydaşlarına aynı şeffaflık ile yaklaşan...” yazan teb, sürecin başından itibaren açıkladığı bu misyon ve vizyona tamamen aykırı olarak olaydan tam bir ay geçmiş olmasına rağmen yaşadığımız bu ağır trajediyi adeta ben ve aileme reva görmüş, bütün girişimlerimi sonuçsuz bırakmış ve tarafıma bir çözüm önerisi sunmamıştır.

    bünyesinde bulundurduğu kiralık kasaları koruma ve gözetim yükümlülüğü altında bulunan banka bu yükümlülüğü ihlal etmiş , tarafımıza ve kamuya karşı hukuki ve cezai sorumluluğu doğmuştur. tekrar ediyoruz ki yaşanan bu ağır mağduriyet ile ilgili olarak her türlü hukuki haklarımızı sonuna kadar kullanmaktayız . 30 yıllık emeğim bu olayla birlikte hiç edilmiştir. arkadaşlar bu başlığı açma sebebim ben ve ailemin yaşadığı bu büyük mağduriyetin hiç kimsenin böyle bir şey yaşamaması adına türkiye’nin en büyük sivil toplum kuruluşlarından olan ekşi sözlük’te sesimizi duyurmak , kurumsal adı altında müşteri gizliliği , memnuniyeti gibi yükümlülüklerin nasıl sorumsuzca ihlal edildiğini sizlere bildirmektir.

    okuyan ve derdime ortak olan, ilgilenen herkese teşekkür ederim.”

    edit: paranın neden hesaptan çekilip kiralık kasaya konulduğu sorulmuş.
    cevaben : " biriktirdiğimiz para ile ev bakıyorduk. geçen yıl gerçekleşen döviz kurlarındaki dalgalanmalar nedeniyle bankaların döviz işlemlerinde sıkıntı yaşadığını görmemiz üzerine bu parayı düzgün bir ev bulduğumuz zaman hesapta bulunan paranın o an bankada bulunmama ihtimaline binaen parayı hazırda bekletmek istedik, paramızı bu şekilde güvende tuttuğumuzu zannediyorduk."
  • rezalet degil bombok bir durum. hadi kasanin acildigi tespit edildi, icindeki tutar nasil ispat edilecek?

    edit: hayatinda hic banka kasasi kiralamamis sigirlar diyor ki kasadaki tutar ispatlanir; adam parayi cekip kasaya koymus iste.. hesap hareketlerinden bakilir diyenler var.
    banka sizin kasaya ne kadar ne koydugunuzu kesinlikle kayit altina almaz, (ne kamera ne de evrak olarak) size kasa verir ve sadece guvenligini saglar. siz icinde mucevher, ya da magnum cubugu saklayabilirsiniz (hacmen uygun oldugu surece), ama neyden ne kadar sakladiginiz kayit altinda degildir. memur sizinle kapiyi acmaya ve kapatmaya gelir sadece. dolayisiyla 5dk once bankodan cektiginiz parayi kasaya koydugunuzu ispat edemezsiniz.
    eger belirtildigi gibi zorla acma tespit edilmisse, sigortanin belirledigi bir (tabi boyle bir sigorta varsa) tutar odenir sadece. nerden bakilirsa cok kotu bir durum, anlatildigi gibiyse cok yazik olmus.
    bu arada banka kasalariyla ilgili bir diger risk ise yangindir. icine koydugunuz banknotlar, mucevherler saglam bir yanginda kavrulabilir de.
  • rezalet puanım 10000/10.

    net sözlükte okuduğum en büyük rezalet.

    umarım adalet* yerini bulur. gündemde kalması gereken rezalet
  • bilen bilmeyen konuşuyor madem, ben de bilen olarak bilgimi paylaşayım.
    neredeyse 80 sayfa entry girilmiş toplasanız 2 sayfası gerçek digerleri öfke ve cehalet.
    kasa ucreti senelik 500-800 arasi değişir. bir tane master(maymuncuk) bankada, 1 tane de musteride, musteri anahtari vardır.
    bizdeki master ve musterideki anahtarla beraber açılır kasa, ne musteri ne de banka tek baslarina acamaz kasayı.kasa dairesinde kasa acildiginda oda disinda beklenir, musteri seslendiginde tekrar iceri girilir kasa kilitlenir, sonra kasa dairesi kilitlenir.
    her gün 2-3 müşteriyi kiralık kasaya indiririm, 143 tane kiralık kasam var ve su an izinliyim.
    yani, iki haftalık izinlilik dönemimde bir müşteri kasasıyla ilgili sorun yasarsa ben bas supheliyi miyim? bu bir.
    benim yerime musteriyi kasa dairesine indirecek arkadasim bu isi sadece ben izinliyken yani 6 ayda bir yapiyor.
    ayda bir de olsa kendisinden kasaya inmesini istedigimde acamadigi zamanlar olup benden yardim isterdi.
    yine kasanin 2-3 denemede acilamamasi, rezalet diye bahsedilen olayla paralellik gosteriyor.bu iki.
    kasalar yerlerine 24-36 lik bloklar olarak monte edilir ve caniniz istediginde kasa dairesini yenileyelim diyemezseniz zira 143 musterinin kasalarini bosaltmalarini bekleyeceksiniz. o yuzden kasalar goreceli olarak eski olabilir ve tadilat gecirir.bu üç.
    bizim kiralik kasa dairesinde bütün kasaları gören kamera 24 saat kayıtta ve kasa dairesinin odasının ışığı hic kapatilmaz. ama
    kasada sigorta da olmaz zira icine koydugunuz altının 18-22 ayar mı? olup olmadigini koyduğunuz paranin miktarini (ki her seferde sayılması demek) bilemeyiz.
    bunlar genel işleyiş.
    ayrıca kasa dairesi mükemmel mekanik yapilar degildir pektabi kırılabilir.
    ama sonrasinda sadece anlasmali cilingirin elindeki parcalarla tamir edilir, diger turlu 3d yazicidan parca uretmek zorundasınız.
    boyle bile olsa degistigi anlasilir. geriye tek olasılık kalmakta anahtar kopyalaması.
    işin icinde personel olabilir.
    ama müşteri tarafı da var.
    başımdan geçen %100 bir olay anlatayım, bu da bir olayda her iki tarafi dinlemek gerektigini aklınıza getirsin.
    kisi hesabinda 10.000 oldugunu ve 2 defa 2.000-2.000 para cektigini hesapta 6.000 tl kalmasi gerektiginden bahsetti.
    her islem sonrası imzalanan dekontlar pc ye tarandigindan, cekmedigini iddia ettigi kaydin dekontunu kendisine gösterdiğimde "imza benim ama ben cekmedim" dedi.
    en son gisede parayi aldigini gosteren kamera kaydını gosterdigimde ise "bunlar sanal şeyler, belki photoshoptur ben çekmedim" dedi.
    inanın tarif edilemez bir duygu, cehaletin fiziksel olarak karşınızda var olması.
    kendisine savciliga gidip suc duyurusunda bulunmasini istedim. inatla gitmeyi reddetti.
    kendisi bütün parasini cekecegini soyledi. banko da sıra beklerken insanlara "banka 2.000 tl mi yedi" "param cekmisler!" gibi yanlı söylemlerde bulununca polis çağırmak zorunda kaldım. polis subeye geldiginde beyfendiyi gosterip beraber iceri gelmelerini soyledim( bu hareketim amacı, polisi o kisi icin cagirdigimi digerlerinin bilmesini sağlamaktı, yoksa personeli ve bankayi aklamam zor olacaktı)
    sikayetci ben oldugum icin polis bana durumu sordu, anlattım.
    polise önce imzalı dekontu (kişi imzasını kabul ediyor) sonra kamera kaydını gosterdim, adamın parayı aldığının goruntusu ekranda iken müşteri bir anda "kardeş tamam tamam hatırladım, bir arkadaşa cekmistim ben onu" dedi.
    en son polis, sikayetcimisin? diye bana sordugunda, adam yalvaran gozlerle bakiyordu.
    bu anlattığım kesinlikle %1 bile abartma icermemektedir.
    konunun ana fikrini anlamışsınızdır umarım.
    her iki tarafı da dinleyin, acele karar vermeyin.
  • 1)kiralık kasa odasına şifre ile girilir
    2)kiralık kasa odasının içinde kamera yoktur. girişinde kamera vardır. kamerayı kapatma/kayıtlı görüntüyü silme şube personeli yetkisinde de asla değildir. en ufak kameranın görüşü kaybolduğunda gece dahi şubeyi kontrole gideriz, alarm sistemi bozulduğunda sabahlarız.

    müşterinin son iki ziyareti tarihleri arası tüm şifre giriş vakitleri incelenirse kayıtlar, varsa bir hırsızlık anında bulunur.

    kiralık kasa ziyaretinde de personel şifreyi girer, kapıyı anahtarları açar, klavuz anahtarı verir içeri bile girmez asla. kasaya ne koyulduğundan asla haberi olmaz.

    bize 200 lira sahte verdiniz diyen oldu. yaptığı işlemin dekontunu gösterdik dökümler belli hep 100'lük banknot vermişiz. yine de yemediğimiz beddua kalmadı. 5000 euromu çaldınız mahkemeye vereceğim diyenler oldu, kamerayı açtık gösterdik. yine inanmadılar. mahkemeye de veremediler. muhtemelen yedi parayı evdekilere hesap veremedi bu yalana başvurdu.

    kiralık kasaya nakit koyanlar genelde mal kaçırır. ya da vergi borcu hacizi falan vardır. o konu başka günahını almayayım. işlem hesap üzerinden yasal yollarla yapılsa anında belli olur hırsızlık yapılıp yapılmadığı ama, gerçekten içinde ne olduğu belli olmayan bir şey için nacizane tavsiyem lince asla girişmeyin. tamam bankaya, bankacıya güven olmaz diyorsunuz ama aslında insana pek güven olmaz. allah iyi insanlarla karşılaştırsın hepinizi.
  • oha, bankaya da güvenemezsek kime güveneceğiz bu sistemde.

    belgelerle desteklenmesi durumunda ülke gündeminde hatırı sayılır ses getirecek olaydır.
  • bir ihtimal, uyanık geçinen bir banka görevlisinin ulan bu adam bu parayı hesaptan çekip kiralık kasaya koyuyorsa birinden kaçırıyordur (muhtemelen devlet, başka banka, alacaklı vs.) diye düşünüp çalsam da şikayet edemez cesaretiyle gerçekleştirmiş olabileceği olaydır.

    banka hesabından parayı çekip kasaya atmanın başka hiçbir mantıklı açıklaması yok çünkü.
  • bir hukukcu olarak beni şaşkınlık içinde bırakan durum.

    bu durumun soruşturması nasıl yapılır, kiracının son ziyarette kasadaki değerli eşyaları cebine atıp çıkmadığı nasıl ispatlanır. kiralık kasa bölümümde kesinlikle kamera olmalı, mahremiyet açısından 1 metre karelik alan kör nokta olabilir kasasını gizlemek isteyen orada kasayı açıp işini halledebilir. dosyanın düşeceği diyarbakır savcısına allah kolaylık versin hassas bir bir konu.
  • zamanında bir benzeri başıma geldi. 2000 kasımda evlendim. ertesi gün altınları sayıp başka bir bankanın kasasına koyduk ve 2 sene hiç kontrol etmedik. 2 sene sonra altınları alıp eve geldik. gece eşim bana altınların değişmiş olduğunu söyledi.

    nasıl anladığını sordum altınların üstündeki tarihleri gösterdi.baktım 2003. zararım olmadığı için o zaman olayı kurcalamadım ama kim bilir benim altınların başına neler geldi...
  • bu olaya göre benim yarın bankaya gidip "kiralık kasamda 5 milyon dolarlık pırlanta vardı çalmışlar hemen ödeyin paramı" dememin önünde hiçbir engel yok.

    ne güzel lan, hadi herkes gidip bunu yapsın. kısa yoldan köşeyi dönelim. böyle saçmalık olmaz, bunlar sözleşmede yazıyordur zaten.

    bir de şöyle bir şey denmiş:

    --- spoiler ---
    geçen yıl gerçekleşen döviz kurlarındaki dalgalanmalar nedeniyle bankaların döviz işlemlerinde sıkıntı yaşadığını görmemiz üzerine bu parayı düzgün bir ev bulduğumuz zaman hesapta bulunan paranın o an bankada bulunmama binaen parayı hazırda bekletmedik istedik
    --- spoiler ---

    bu dalgalanmalar haziran ayında yoktu. o zaman dolar 4,60-4,70 civarındaydı. 5 bile değildi. zaten seçim vardı. bankalarda döviz sıkıntısı olacağı söylentisi hiç yoktu. o söylentiler ağustos ayından itibaren çıkmıştı. hikayenin net olarak patladığı kısım bu. kimse kusura bakmasın hiçbir inandırıcı taraf yok. kanıt yok, tutanak, rapor falan hiçbir şey yok. büyük ihtimalle bütün sözlük güzelce kandırılıyor.
hesabın var mı? giriş yap