• --- spoiler ---

    trabzon'da karadeniz teknik üniversitesi tıp fakültesi farabi hastanesi'nde tedavi gören akciğer kanseri olan koronavirüslü bir hastanın hayatını kaybetmesi sonrasında hasta yakınları doktor esra ersöz genç'e saldırdı. kadın doktoru oksijen tüpüyle kovaladı. doktor genç, yaşadıklarını twitter'dan anlatıp yardım istedi.
    --- spoiler ---

    twitter flood linki

    link

    edit:bu olay evime 300 metre uzakta olduğu için ilgimi çekti baktım ve neredeyse 6 saat geçmesine rağmen gündemde değildi. ve çok iyi biliyoruz ki böyle olaylar gündeme gelmeden devlet harekete geçmiyor o yüzden up!.

    benzer bir başlık daha var moderatörlerden ricam birleştirmeleri (bkz: farabi hastanesi'nde acil hekimine yapılan saldırı)

    edit:gözaltına alınmış destek veren herkesin eline sağlık şimdilik
  • iki üç hafta önce akşam 9'da evlerinin balkonlarına çıkıp alkış tuttuğuna emin olduğum ancak kanıtlayamayacağım bir ruh hastasının saldırısıdır.
  • takım otobüsü kurşunlayıp masum şoförün ve içindeki koca takımın canına kasteden bir topluluktan her şey beklenir.

    alınmaca darılmaca yok o bölgenin insanı aşırı asabi oksijen tüpüyle saldırmak ne amk.
  • şu sözleri durumu özetliyor:

    "adli muayenem, pansumanım, ifade vermem şahsın göz altı süresinden uzun tuttu... şimdi bu adam dışarıda... "
  • açıkcası bu insanlar gibi olan insanları zaten dışarı saldılar, ben böyle haberleri daha çok göreceğimizi düşünüyorum.
    suçlular afla serbest bırakıldı, dışarıda doktoru oksijen tüpüyle kovalıyorlar. hiç şaşırmıyorum artık.

    ülkede hiç bir şeyin değeri yok. ama isveçten bakılsın diye hasta getiriliyor.

    beynine virüs girmiş bilgisayar gibi ülke.

    tükenmiş. neyi neden yaptığının sebebi olmayan.

    üzüldüm. iyi insanların yüreklerin korku salıyorsunuz.

    yatacak yeriniz olmasın.
  • acıyı karşılamak bile sınıfsal bir davranış biçimi aslında. bu anlamda doktorluk en zor mesleklerden biri. hepsine kolaylıklar diliyorum.
  • bir ortopedik cerrah olarak böyle şeylerle çok karşılaşmıyorum. ama bu haberleri her aldığımda ülke halkına olan şefkatim uzun süre geri gelmeyecek şekilde yok oluyor.

    tedavi ettiğinde eline kapanarak teşekkür eden insanın artık gözümde bir değeri yok. çünkü aynı adamın en ufak komplikasyonda benim hatam olmasa bile kafama yangın tüpüyle vurmaya çalışacağını biliyorum artık.

    içgüdüleriyle hareket eden hayvan seviyesindeki canlılarla beraber yaşıyoruz bu topraklarda. ayağına takılan metal kapanı çıkartmaya gelen bir doğaseveri boynundan ısıran kurt neyse bizim insanımızda da o'dur.
  • trabzona giriş çıkış yasaklanmalı covid 19 tedavisi durdurulmalı. halka bu adamlar yüzünden bu karar verildi, kendileri taşıyıcı kendinizi bunlardan koruyun denmeli, gerekirse iti ite kırdırmalı. bu ibneler yer yüzünden silinince trabzon halkına tekrar her türlü yardım yapılıp hastalar ivedilikle iyileştirmeli. kurunun yanında yaş yanmamalı.
  • vatandaşın bu yaptıkları; acısı vardır diye örtbas ediliyor, olur öyle şeyler deniliyor. bu durumla hergün karşı karşıya kalan sağlıkçılar için hayat enerjisi sömürüsü bir durum
  • doktoru, öğretmeni, polisi, askeri kısacası devletin çalışma yerini belirlediği tüm meslek gruplarını devlet atarken, puanlamayı bu meslek gruplarına ait olanlara göre değil atanacak bölgeye göre yapmalıdır.

    tam olarak ifade edememiş olabilirim ama demek istediğim şu. trabzon'da bu doktorumuza böyle bir saldırı yapıldı ya, tüm doktorlarını çekeceksin o bölgeden, vermeyeceksin oraya doktor. o mahalle, o muhit yalvaracak valilik önünde yerlere yatacak biz özür dileriz bundan sonra doktorumuzu başımızın üstünde taşıyacağız, doktorumuza yan bakanın sülalesini sikeceğiz diye devlet ondan sonra atamaya başlayacak. bu işin artık boku çıktı. insanların kıymetini anlaması lazım.

    bu özellikle doğu anadolu, güneydoğu anadolu bölgesi için de geçerli. biri doktor mu tartakladı, kapatacaksın hastaneyi. sonra doktora el kaldıranın elini, kendi mahallesindekilere kırdıracaksın. ondan sonra biri daha hastane girişinde sesini mi yükseltti, başına ne geleceğini bilen ahali daha güvenlik gelmeden kıracak boynunu bu çomarın. belediye görevlisini mi dövdüler, keseceksin mahallenin suyunu. elektrik sayacını okumaya giden görevliyi mi darladılar, indireceksin şarteli. gelip adliyede, valilikte olay mı çıkardı, siktir edeceksin vatandaşlıktan.

    kusura bakmayın ama çomarı çomara kırdırmaktan, hayvan gibi muamele yapmaktan başka bir çözüm yolu göremiyorum. sağlıkta şiddet yasası falan hikaye. bu tipleri mahalle baskısı yapmadan ve hizmetten alıkoymadan sindiremeyiz.
hesabın var mı? giriş yap