• pek çok çeşiti bir yerde barındırma durumu
  • dunyayi bu kadar guzel yapan tek sey*. haftada iki yeni balik turunun kesfedildigi bir gezegende yasiyoruz, icine sicmaktan beis duymuyoruz.
  • kaosa davetiye. denenmişe içgüdüsel bir meydan okuyuş. belki tekamülle ilişkili.
  • kucaklanmalı. tek tip insan olmanın ne bireysel olarak, ne de toplumsal olarak bir faydasını görmedik tarihte. gördük mü?
  • (bkz: variation)
  • (bkz: diversity)
  • noksanlığı, türk/ortadoğu siyasetinin günümüzdeki gibi devamlı çıkmazda ve çatışmada olma sebebidir.

    en basit çıkarımla avrupada çeşitlilik olduğu için demokrasi (bkz: representation) orada ortaya çıkabilmiştir. doğuda ise çeşitlilik olmasın diye özel çaba gösterildiği için iç savaşlar ve diktatörlükler döngüsünden çıkış olamamıştır.

    çeşitlilik olmayacaksa demokrasiyle ne yapacaksın ki? neyi temsil edeceksin?
  • ingilizcesi diversity. büyük firmalar buna çok önem veriyor. firmamızda gay de çalışsın, zenci de olsun firmamızda. elaleme gösterelim diversity'e ne kadar önem verdiğimizi.
  • bazı ülkelerde bunu sağlamak için özellikle politikalar üretiliyor gibi.

    the wisdom of crowds** adlı kitaptan;

    "michigan üniversitesinden bir siyasal bilimci olan scott page, farklılığın olumlu etkilerini bilgisayar benzetimli problem-çözme denekleri kullanarak göstermek için bir dizi ilginç deney yapmıştır...
    örneğin, bir deneyde her biri farklı becerilerle donatılmış on ya da yirmi denekten oluşan gruplar kurulur ve görece incelikli bir problemi çözmeleri istenir. deneklerin bazıları bireysel olarak problemi çözmekte gayet başarılıyken, diğerleri o kadar başarılı olamaz. ancak scott, bazı zeki deneklerle o kadar zeki olmayanlardan kurulu bir grubun, sadece zeki olanlardan oluşan bir gruptan her defasında daha başarılı olduğunu bulgulamıştır. bulmak için bir sürü zaman harcanan en zeki kişileri tek başlarına problemi çözmeye bırakmaktansa, rastgele oluşturulan bir gruba problemi çözdürmek aynı ölçüde, hatta daha etkili olabilmektedir.

    page'in deneyinin ana fikri, çeşitliliğin kendi başına değer taşıdığıdır; o kadar ki, salt bir grubu farklı kişilerden oluşturmak bile sorun çözmekte daha başarılı olmasını sağlayabilir. bu, zekânın önemsiz olduğu anlamına gelmez; deneydeki deneklerden hiçbiri cahil olmadığı gibi, tüm başarılı grupların yüksek performanslı üyeleri vardı. yine de, grup düzeyinde, tek başına zekânın yeterli olmadığı, çünkü bir soruna farklı bakış açılan getirmeyi sağlayamadığını anlamına gelir.
    page'in düşüncesine göre yalnızca zeki kişileri bir araya getirmenin o kadar işe yaramamasının nedeni, zeki (bu ne anlama geliyorsa) kişilerin, yetenekleri açısından genellikle birbirine benzemeleridir. zekâyı bir tür beceri araçları çantası olarak düşünürseniz, "en iyi" becerilerin listesi görece küçük olduğundan, bunlara sahip olan insanların da birbirine benzemesi olasıdır. daha az bilen, ama farklı becerilere sahip birkaç kişiyi gruba katmak gerçekten grubun performansını iyileştirir.

    bu garip bir sonuç gibi görünüyor ve öyledir de. ne var ki doğrudur. efsanevi organizasyon kuramcısı james g. march, bu hakikati şöyle ifade etmiştir: "bilginin geliştirilmesi saf ve cahil olanların devrede tutulmasına bağlı olabilir... rekabette zaferi uygun eğitimi almış olanların kazanacağına kesin gözüyle bakamazsınız."
    march, bunu nedenini çok benzeşen bireylerden oluşan grupların öğrenmeyi sürdürmekte zorluk çekmelerine bağlamaktadır; çünkü her bir üye ortaya giderek daha az yeni enformasyon koyar. homojen gruplar iyi yaptıkları şeylerde çok başarılıdır, fakat alternatifleri gittikçe daha az düşünebilirler. ya da, march'ın ünlü tezinde ileri sürdüğü gibi, bilgiyi kullanmaya fazla zaman harcarken araştırmaya yeterince zaman ayırmazlar. daha deneyimsiz ve yeteneksiz de olsalar, yeni üyeleri dahil etmek grubu gerçekte daha zeki kılar, çünkü yeni üyelerin bildiği az şey, diğerlerinin zaten bildiklerinden farklıdır. march'ın yazdığı gibi, "etki, ortalama bir yeni üyenin üstün bilgisinden kaynaklanmaz. yeni gelenler, ortalamada, yerlerini aldıkları bireylerden daha az bilgilidirler.
    kazanım çeşitlilikten gelir."

    ---
    - "electronic diversity visa lottery = green card" . *
    - "harvard gibi, 182 öğrencisinin %99'nun yabancı olmasıyla övünmektir diversity/çeşitlilik" *

    (bkz: kültür vasıtasıyla ulaşmak ve çeşitliliği kutlamak)
    (bkz: tek tip insan)(bkz: ein volk ein reich ein führer)
  • en sevdiğim şey... her konuda farklılıkları, farklı olanları, çeşitliliği çok seviyorum ve saygı duyuyorum

    çünkü çeşitlilik demek zenginlik demek
hesabın var mı? giriş yap