çora
-
manas destanı'na göre başrol oyuncusunun (örn. manas) kankası, yanaşması yani bir nevi süleyman turan'ı .
manas'ın kırk çorası'nın en önde geleni alman bet'tir. -
çora: çamaşır ve bulaşık yıkamakta kullanılan bir çeşit toprak.
-
(bkz: yancı)
-
çamaşır ve bulaşık yıkamakta kullanılan bir çeşit toprak. nevşehir ağzına kayıtlı.
benim fethiye'den bildiğim ve anadolu'da yaygın olabilecek anlamı çorbadır. söylenişi bizde ço'ra sesletimiyle. cümle içinde kullanılması için (bkz: hacı emin eşirafı). benzer kuruluş ve söylenişteki sözcük torba anlamına gelen tora.
bir başka yerel örnek: dontlular ağız tadına pek de düşkün olmazlar. kolayca doyunacaklarını ifade için bir sözleri vardır: "azzık ot koy, ondan çok bulgur, daha da bol su katarsın; olur sana ot çorası."
kırk savaşçı. (bkz: çora/@ay hatun)
(bkz: tora/@ibisile) -
kırgızlarda kırk savaşçı alpın adı/unvanı.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap