• (bkz: 18 mayıs 2018 nagehan alçı köşe yazısı) sonrası gelen tepkilere karşı yazılan yazıdır.

    bu nasıl bir psikoloji artık anlamak mümkün değil,;

    "helalleşme olduğu zaman bu ülkede temiz bir sayfa açıp gerçek bir demokratik hukuk devletinin temellerini atabiliriz. toplumsal barış ve hukukun üstünlüğü rejimine geçebiliriz"

    insanlar ne intikam, ne rövanş, ne de hallaleşme (en saçması bu) istiyor... çok basit;

    hak hukuk adalet

    ----------------------

    http://www.haberturk.com/…gil-hesaplasma-isteyenler

    helalleşme değil hesaplaşma isteyenler

    18 mayıs günü bu köşede yayımlanan yazım, beklediğimin ötesinde epey büyük bir yankı yarattı. hem iktidar hem muhalefet kanadından okurlarımdan birçok e-posta ve mesaj aldım. ekşisözlük gibi platformlarda bu yazıya dair yüzlerce yorum yapılmış. ben bu yazıya oturduğum sıralarda yeni yorumlar gelmeye devam ediyordu...

    bir yazının yankı yaratması güzel ama üzülerek söylemeliyim ki yorumların çoğu fanatik ve militan çizgide devam ediyor. kendimizi kandırmayalım: şu an bu ülkede kimsenin helalleşme istediği falan yok. amiyane tabirle herkes “kan istemeye” devam ediyor. muhalifler, tayyip erdoğan’dan ve onu desteklemiş herkesten 16 yılın intikamını almayı büyük bir kinle arzuluyor. iktidar tabanı ise “eski egemenler”le hesaplaşmanın hâlâ bitmediğini ve daha fazla kişinin geçmişte yapılanların bedelini ödemesi gerektiğini yazıyor.

    yargıyı intikam arzularına araç kılmak

    28 şubat, 27 nisan ve 17-25 aralık darbe teşebbüslerini desteklemiş herkesin suç işlediğini, yargılanmaları gerektiğini söylüyorlar. muhalefet ise zaten 16 senedir ne yapılmışsa bunları vatana ihanet kabul ederek yargılama istiyor. elbette kimsenin hukukun üstünlüğü anlamında bir yargılama talep ettiği falan yok. herkes kendi intikam arzularına yargıyı araç kılmak istiyor. aslında bu fanatizm şu an hem muhalefet hem de iktidar tabanındaki anadamar ruh halini anlatıyor. bu ruh hali karşılıklı birbirini besliyor ve son tahlilde siyasal olarak da iktidarın seçimi kaybetmesini imkânsıza yakın kılıyor çünkü saflar sıklaşıyor.

    fanatik muhalifler bunun bile hesabını yapamayacak kadar tuhaf bir psikoloji içine girmişler. makul ve mantıklı sesler elbette var ama sayıları çok az. özellikle muhalefetteki fanatikler aslında kendilerini tutsak haline getirecek bir tepki içinde olduklarının da farkında değiller. 17-25 aralık ve 7 haziran sonrası sürecinde fetö militanlarının erdoğan’a yönelik kullandığı dilin aynısını kullanıyorlar. bu zehirli dili fetö’den transfer ettiklerini bile görmüyorlar. onlara göre erdoğan düşecek sonra tüm ak partililer hapsedilecek ve hatta sonları menderes gibi olacak. güya ben de erdoğan’ın ve iktidardakilerin hapse gireceğinden panik olup bu satırları yazmışım.

    iktidar için değil, sizler için endişeleniyorum

    ah be muhalif arkadaşlar, ben iktidar için değil sizler için endişeleniyorum. sizler benden nefret etseniz bile ben sizlerin haklarının ve özgürlüklerinin ihlal edilmediği bir türkiye istiyorum. çok özendiğiniz batı’nın yayın organlarına ve yatırımcı bültenlerine bakın. hepsi de seçimi erdoğan’ın almasının garanti olduğunu yazıyor. bir tane bile başka adayın seçim alacağını yazan batılı analist yok. üstelik bu batılılar erdoğan’dan da hiç hoşlanmıyorlar ama objektif gerçeği yazıyorlar. helalleşme olayının en çok yararı sizlere olacaktır. helalleşme olduğu zaman bu ülkede temiz bir sayfa açıp gerçek bir demokratik hukuk devletinin temellerini atabiliriz. toplumsal barış ve hukukun üstünlüğü rejimine geçebiliriz. ama sizler “biz kazanırsak iktidara hesap soracağız. onlar kazanırsa da bizden hesap sorsun” dedikçe bu ihtimal imkânsız hale geliyor. “gücü gücüne yetene” düzenini siz fanatik muhalifler besliyorsunuz ve esasen sizler de bu tarz bir düzen istiyorsunuz. gerçek bu maalesef...
  • bu devran sona erince yargılanacakların başında gelen bir hanımefendinin politically correct köşe yazısı...
  • yazıyı okumadan yorum yapıyorum,okumaya gerek yok,yine amalarla başlayan bir sürü yorum yapmıştır..
  • türkiye'nin artık hukuk devleti olmadığı gerçeğinin itiraf edildiği ibretlik yazıdır.

    bugüne kadar yapılan hukuksuzlukları, öldürülenleri, mağdurları, hapislerde harcanılan hayatları görmezden gelip geçmişe bir sünger çekmeliymişiz. bizim için en iyisi buymuş. aksi halde zararı en çok biz görürmüşüz.
  • adalet istemeyi kan istemekle eş değer sayıyor abla. kusura bakmayın ama güçlü benim hakkımı, bu gücü kullanarak yediyse hakkımı isterim.
  • nagişçiyim muhalifleri düşünmekten geceleri gözüne uyku giremiyormuş. o kadar üzüldüm ki. devletin denetlediği bankalara para yatıranlar, devletin bakanlığına bağlı okullarda çalışanlar falan hapse girerken, işlerinden aşlarından olurken, değil kamu özelde bile işe girecek imkanları, diplomaları ellerinden alınırken, suriyeli mültecilerle birlikte bir botla yunanistan'a geçmeye çalışırken, ölürken, ölümcül hastalıklara yakalanacak kadar hapishanalerde çürürken, kemalistler, çağdaş eğitimciler bir bir fişlenip ayıklanırken neredeydi acaba diye de merak ettim. kin duygusuyla ağzından salyalar aka aka idam isteyen kalabalıklar halkı nefrete sürüklerken, bu ülkenin evlatları dün balyoz adı altında, bugün fetö adı altında fillerin tepişmesi sonucu ezilip dururken, taraf olmaya zorlanırken nagişim doluydu. çoluk çocuk falan uğraşıyordu aklına gelmemişti "kin değil adalet arayalım" demek. şimdi aklına gelmiş. tabii tabii. hep vicdanı. yoksa korktuğu falan yok. muhalifleri düşünüyor.
  • valla iyiymiş, yap yap et, yalı al yalı sat, at at at, sonra gel sarılıp öpüşüp koklaşalım. bunların öğrenemedikleri şey şu; yüce adalet mutlaka bir gün yerine gelir. o gün geldiğinde de suçsuzsan zaten yüce türk hakimleri bunu görür ve life goes on baby.
  • gerçekten akpye oy veren herkesin mi yargılanmasını istediğimizi düşünüyorsun? fetö belasını başımıza musallat eden sizlerden helallik isteyip hadi yolunuza diyeceğimizi mi sanıyorsunuz?

    tüm akplilerden intikam almak isteyen muhalifler algısı yaratmak istediğinizi biliyoruz ya da avrupa bu iktidarı istemiyor demek ki bu iktidar iyi şeyler yapıyor algısı. ulan avrupa seni nasıl sevmesin kıtalarına gelecek 3milyon suriyeliye ücretsiz dadılık yapıyorsun, adamların burnunun ucunda ucuz iş gücü potansiyeli yarattın işsiz gençler mecbur 3 kuruşa çalışıyor, aldığın kadar satamadığın için her geçen gün dibe yaklaşıyoruz bunun için mi bizi sevmiyorlar?

    nagehan sendeki aklı kuşa taksak giderli saatli maarif takvime soyunur.
  • korkmuştur
  • boşa çabalamayınız.

    yargılanacaksınız.

    yar gı la na cak sın ız

    yar



    la

    na

    cak

    sın

    ız.

    you are going to be sued by millions of turkish citizens and you are going to be judged by impartial judicial authorities.

    başka dillerde de yazayım mı canısı?
hesabın var mı? giriş yap