• genellemelerin de doğru olma ihtimali olmakla birlikte ölçüsü kaçmış bir genelleme düşünsel bir hataya delalettir.

    (bkz: dusunme hataları)
  • çocukların konuşmayı, daha doğrusu dili, öğrenirken yaptığı tuhaf şey.
    neden öyle dedim? çünkü hata desem hata değil, yöntem desem yöntem değil. biraz daha açalım. çocuğun dil ile ilgili öğrendiği bir kuralı istediği gibi her yerde uygulamasıdır. mesela;
    simit kelimesinden simitçi,
    kitap kelimesinden kitapçı türetmesini öğrenen çocuk manavcı derse aşırı genelleme yapmış olur.
    gavurlar buna overgeneralization der. onlardan da örnek verelim. mesela geçmiş zaman yapmak için fiile -ed eklendiğini öğrenen çocuk tutup goed, thinked der. nerden bilsin şuncacık çocuk irregular verbsü.
  • ingilizce öğretiminde ya da daha genel olarak dil öğretiminde ve öğreniminde önemli bir yeri vardır. hata olarak görülmemelidir, çünkü çocuğun aslnda dili öğrendiğine ve onu beyninde işlemeye başladığına delalettir. zaten overgeneralization yapmasa suçtur. düzeltseniz bile belli bir sürece kadar aynı şeyi yapmaya devam edecektir. gramatik, semantik ve pragmatik gibi düzeyleri vardır bu olayın.

    (bkz: language acquisition)
  • bu kavram almanca öğrenen yabancılarda şu tip örneklerle karşımıza çıkabilir;
    ingilizce bilen birisi almancayı öğrenmeye kalktığında zorluk çekeceği alanlardan birisi de almancadaki kelimeleri çoğullaştırmadaki farktır. ingilizcede genel olarak "-s, -es ya da -ies" son ekleriyle çoğul yapmaya alışmış bir bünye, almancada da "auto" kelimesini görür... çoğulu "autos"tur bu kelimenin de. işte orada der ki "haa demek ki böyle böyle"... "buch" kelimesinin de çoğulu "buches" ya da "buchs"tur kesin amına koyim der, işte orada sıçar. çünkü öyle değildir *. (bkz: bücher)
  • (bkz: overgeneralization)

    bir tür fallacy.

    bir düşünceyi bütün bir zamana ve topluma yayarak yapılan mantık hatasıdır. örneğin “insanlar hırsızlık yapmamalı, arabamı kilitlemeden evime gittim, nasıl olsa insanlar hırsızlık yapmamalı (hırsızlık yapmazlar), ama arabamı çalmışlar, nasıl olur?” tarzında bir akıl yürütme bir aşırı genellemedir. bir insanın değer yargısı ile başkalarınınki birbirini tutmak ya da bir yerde gerçekleşen bir olay her yerde ve her zaman gerçekleşmek zorunda değildir.
  • ogrencilerin bir konu uzerinde gecerli olan bilgiyi tum konularda gecerli oldugu dusunduklerinde ortaya cikan kavram yanilgisi turu.
  • çoğu genellemenin durumudur. çünkü çoğu aşırıdır, genelliyor olmasalar genelleme olmazlar zaten, bazı genellemeler ise ölçülüdür, sadece gerektiği kadar genelliyordur.
    sonuçta tüm genellemeleri aşırı sanmamak lazım. öyle sanmak bir başka aşırılığa düşmek olur. veya çoğunlukla olabilir.
  • bu bilişsel bozukluk ile savaşmak aslında oldukça kolay. 6 örnek yeterlidir:

    -bu sonuca varmak için hangi kanıtlara sahibim?
    -bir kuralı oluşturmaya yetecek kadar veriye gerçekten sahip miyim?
    -bu kanıtlarla başka hangi sonuçlara varılabilir? bunlardan başka ne anlam çıkabilir?
    -bu sonucun doğruluğunu nasıl denetleyebilirim?
    -genelleme yapmak yok, sayısal olarak belirtmeliyim.
    -geleceği tahmin edemem!
  • depresyon sürecindeki bireylerin sık sık düştüğü otomatik düşünce tuzaklarından biridir. birey, yaşadığı kötü deneyimi veya olayı her koşulda, her zaman gerçekleşecek gibi algılar. örneğin aldatılan kişi, genelleme yaparak tüm kadınların ihanet edeceğini düşünür. ona çarpıp kaçan araçtan etkilenen kişi, trafikteki tüm sürücülerin bu şekilde olduğunu düşünerek dışarı çıkmayı reddedebilir.

    konuya evrimsel açıdan bakıldığında tüm bunların tehlikeden ve zarardan kaçınma maksatlı olduğu ilk akla gelen açıklamadır. ancak insan, ateşe dokunduğunda acıyla kaçan bir hayvan değil, zekasıyla ateşi kontrol altına almayı başaran bir türdür. zor zamanlarında aksini düşünse de, her insan içinde bu ateşten bir parça taşır; mesele alevler içinde çaresizce yanarak kül olmak ya da onunla meşalesini yakarak önündeki yolu aydınlatmaktır.
hesabın var mı? giriş yap