alaycılık
-
dünya, düşünenler için bir komedi ve duygularına göre yaşayanlar için de bir trajediyse eğer, iyi kalpli analitik insanların elinde kalan tek şeydir alaycılık...
-
-
serotonin salgılanması ve memnuniyetsizlik dibe vurduğunda, bu hallerin doruklara çıktığı çarpık ağız ve kondurulmuş, birbirine karışan, kontrolsüz mimik hatlarıyla aşikardır*. tabi bilimsel verilerden yararlanılmamıştır bu gözlemde yine. bir sonraki adımlar için (bkz: küçümsemek), (bkz: aşağılamak).
-
yasadigi hayal kirikliklari, mutsuzlugu ve zekasi kendine fazla gelen insanlarin arkasina saklandiklari duvar.. alayciligi yasam felsefesi edinenler bu duvarlardan ördükleri hücrelerden çikamayabilirler.. benzeri için (bkz: kendini kandirmak)..
-
(bkz: alaylı)
-
-
"ben dünyanın başlangıcından beri varım ve oldum olası bir alaycıydım. zira, bilmeniz gerekir ki bütün alaycılar, bazı doğruları telkin etmek için alaya başvurmak istemeleri dışında, zararsızdırlar."
** -
geleneksel köy söz oyunu içinde alaycılık/istihza örnekleri:
iyiler iyi!
gözleri bile var..
"alaycılık, başkasında da olabileceğini akıl edemediğimiz içimizdeki derin bir acıdan kaynaklanır." albert camus (aktaran haşmet babaoğlu)
(ilk giri tarihi:25.8.2015)
(bkz: alaycı/@ibisile)
(bkz: istihza) -
bilgi seviyesinin artmasıyla artan alaycılık, gitgide iğrençleşen bir kişiliğin resmi. kimisi öğrendikçe vakurlaşıyor, kimisi ise sağa sola saldırmaktan, sürekli konuşmaktan geri kalmıyor ve diğerlerinden iyi olduğu kendini beğenmişlik inancını alaycılık maskesiyle gizliyor.
-
alay etme hali de, evet, bir tür var olma biçimi.
fakat düşünsel anlamda hiçbir varlık gösteremeyen, hiçbir kişisel görüş belirtemeyen kişi, bu yetersizliklerine rağmen ortamlarda söz söyleyebilmek ve böylece görünür olmak için "birisinin söz söylemesine" veya "hatalı bir eylemde bulunmasına" muhtaç olduğundan, bir asalak gibi, zahmetsizce bir var olma biçimi bu.
her şey zıttıyla var, kusursuz bir şey yok.
o halde, yapılan'ın kusurunu bulacaksın, eğer kusur bulamadıysan (ki kusuru bulmak için de bilgi sahibi olmak gerekir), ya söylenenin zıddını iddia edeceksin, ya da söyleneni alayla tekrar edeceksin. sözlerinin arasına da bolca küfür, hakaret ve kahkaha ekleyeceksin.
bu kadar.
tek hücreli bir canlının yaşamı kadar basit.
böyle birinin yarattığı etki ise; insanın suratının önünde uçuşup duran bir meyve sineğinin yarattığı etki ile aynı.
kendisi sıkılıp gitmedikçe ondan asla kurtulamazsın. sabredeceksin.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap